1. 25.
    0
    @21 doğru söyledin reis.
    ···
  2. 24.
    +6
    ne pis bi adammışın sende öyle bi anlattınki sokaktamı yaşıyosun amk
    ···
  3. 23.
    0
    @21 çorabları ne edecez hacı, en kötü kısım amk
    ···
  4. 22.
    0
    ulan gelecek yoktuysa ne demeye gibmedin??? ??? ??? ??? ??? ??? ??? ??? ??? ??? ???
    Tümünü Göster
    ···
  5. 21.
    +3
    desene kız istedi sen vermedin.
    ···
  6. 20.
    0
    o sarhoş kafayla senin pis mi temiz mi oldugunu anlamaz zaten. o yüzden işini görüp uyumadan evine gidebilirdin
    ···
  7. 19.
    0
    @1 pic kizla bulusmaya gidiyorsun hic mi aklina gelmedi bu olasilik. asker misin amk neden dus almadin gitmeden?

    ha ayrica ben olsam giderdim kizin evine, bir helaya girebilir miyim diyip ufak bir gusul alirdim haci sakirle misler gibi kokardim. sonra gibise devam. aklinda olsun bundan sonra.
    ···
  8. 18.
    0
    kız da evimin yakın olduğunu bildiği halde sormuştu aq, bi gib beni demediği kaldıydı, hay şansımı gibiyim
    ···
  9. 17.
    +3
    @17 o zaman aklını gibeyim. elin ispanyolu taklu donunu görse ne olur
    ···
  10. 16.
    +1
    @4 kaptın.
    ···
  11. 15.
    0
    gelecek yok beyler, kız ispanyoldu ülkesine döndü bile, ben de dönüyom 20 gün sonra aq
    ···
  12. 14.
    0
    @1 boyuttan dolayı bi çekinme olmasın?
    ···
  13. 13.
    -1
    @1 olay bu gece olduysa şimdi duşunu al git a.q bekleme
    ···
  14. 12.
    +3 -1
    gibilcek amcık donda durmaz. vereceği varsa yine verir
    ···
  15. 11.
    0
    geleceği görmek adına güzel düşünce. aynı taku 2. kez yeme ama..
    ···
  16. 10.
    +1 -1
    @10, @5 gibicem ananızı kırk yılda bir başlık açıyom, silin şunları dıbına koduklarım
    ···
  17. 9.
    +1 -2
    Bence iyi yapmıssın amk,1 kere gibeceğine temiz temiz 1000 kere gibersin
    ···
  18. 8.
    +7 -3
    Köyün birinde arıcılıkla uğraşan bir ailenin beş altı yaşlarındaki çocuğu yemeden içmeden kesilivermiş. Su ve bal dışında bir şeyin yüzüne bakmıyormuş. Ne ekmek, ne süt, ne şeker kesinlikle yemiyormuş. Ailenin, akrabaların, arkadaşların, tüm köy halkının çabaları işe yaramamış. Ufaklık balı parmaklıyor, başka hiçbir şeyi ağzına koymuyormuş. Gitikçe zayıflayan çocuğu doktor doktor, hoca hoca gezdirmişler. Büyülere, telkinlere zütürmüşler. Para etmemiş. Çocuğun gözü baldan başka bir şey görmüyormuş. Tabii ağzı ve midesi de öyle...

    Sonra bir gün bilen kişiler bir erenden övgüyle bahsetmişler. Her gün bir kapıya giden aile, iskelete dönen çocuğu alıp eren kişinin kapısına varmış. Yaşlı adam onları uzun uzun dinledikten sonra bir iç geçirmiş ve demiş ki:
    - "Bilmiyorum, belki elimden bir şey gelir ama bana on gün müsaade etmeniz gerekir. Yine de size söz veremem. On gün sonra ne olur bilemem. Belki bir yardımım dokunur."
    Ailenin tüm ısrarlarına rağmen yaşlı adam on gün sonra görüşmek üzere onları yolcu etmiş.

    On gün boyunca çocuğu kapı kapı gezdiren, ufaklığın hiçbir telkin tınmayan sabit bakışlarını ve iyice güçsüzleşen bedenini umutsuzca izleyen aile, on gün sonra yaşlı adamın karşısına çıkmışlar. Yaşlı adam sabırsızlıkla kendisine bakan anneyle babanın elinden çocuğu tutup yanına çekmiş, ona şöyle bir bakmış:
    - "Baldan başka şeyler de yeniyor, daha iyi oluyor... " demiş ve bir parça ekmek uzatmış. Çocuk da başını sallayıp ekmeği kemirmeye başlamış.

    O günden sonra her şeyi yemeğe başlayan çocuğun ailesi bayram etmiş tabii. Ama babası bir yandan da büyük bir meraka düşmüş. "Bu dervişin söyledilerini bin kere başkaları da söyledi. Daha güzel, daha etkileyici laflar edenler de oldu. Ama çocuk niye bu adamı dinledi? ihtiyardaki keramet nedir? Dur hele... Belki işime yarar... işin sırrını öğrenirsem herkese istediğim her şeyi yaptırırım" deyip yaşlı adamın peşine düşmüş. Onu görür görmez dolambaçlı yollardan sorusunu sormuş.

    Derviş bu karmaşık laflar içindeki soruyu farkedince gülümsemiş. "Basit" demiş. "Ben de bal düşkünüyüm. Kulübenin arkasında iki kovan var. Bazı günler sadece bal yiyorum. Başka şey yemek hiç canım istemiyor. Zorunluluktan yiyorum. Siz çocuğu getirdiğinizde ağzımdan çıkan sözün sahibi olmak için on gün müsaade istedim ve on gün ağzıma bal koymadım. Zor oldu ama başardım. Gördüm ki baldan başka şeyler de yenirmiş. Bunu söyledim. Çocuk benim kendi söylediklerime yürekten inandığımı hissetti. Bu nedenle inandı" demiş ve keramet avcısı babanın gözlerine bakıp sözlerini şöyle bitirmiş:

    "Yürekten akan sözler yüreğe akar. Ağızdan çıkan sözler ise bir kulaktan girer bir kulaktan çıkar... "
    Tümünü Göster
    ···
  19. 7.
    -2
    @3 olmamış tekrar dene
    ···
  20. 6.
    +2 -1
    @4 al şuku bin güldürdün gece gece
    ···