2 yıl önce, yani henüz okula ara vermediğim dönemde. düzce'nin akçakoca ilçesinden i̇stanbul'a gelmek için gece 12'de otobüse bindim. yolculuk yaklaşık 4 saat sürdüğünden sabaha karşı 4 gibi harem'de indim. semtime harem'den direkt otobüs olmadığı için üsküdar'a geçmek zorundaydım ama o saatte üsküdar'a da araç gitmediğinden bana yürümekten başka bir yol kalmamıştı. kız kulesi'ne hayranlığımın başlangıcıdır bu "yürüme" kararı.
harem'den üsküdar'a doğru yürüyüşe bir şekilde başladım. sahilden yürüdüğüm için denizin çok hafif dalgalarının vuruşları kulağıma geliyordu. ama öyle böyle değil; o saatte o ıssızlıkta dalgaların sesi insana ninni gibi geliyor. kıyıya bağlanmış sandallar yine dalgaların etkisiyle inceden inceye sallanıyor. denize bakıyorum pırıl pırıl. karşı tarafın ışıkları denize vuruyor; deniz insana daha da çekici ve esrarengiz geliyor o saatte. yürüyorum ama etrefımda kimseler yok. sadece hafif dalga sesleri eşlik ediyor bana. gecenin o saatinde yolda olmanın hafif ürpertisi ile i̇stanbul'un güzelliği iç içe geçiyor. anlatılması imkansız hisler beliriyor insanda. huzur mu desem, mutluluk mu desem bilemiyorum ama o an kendimi çok iyi hissediyorum.
sahil boyunca yürümeye devam ediyorum, dalga sesleri de yürüyor benimle. çantam sırtımda. sahil şeridinin ortalarında hafif dolambaçlı bir yolu aşıyorum. hafif bir köşeyi döndükten sonra "o"nu görüyorum. "o" dediğim, evet kız kulesi. bu anı nasıl anlatabilirim size bilemiyorum. kesinlikle o anki büyülenişimi şu anda burada anlatmamın imkanı yok. daha önce de sık sık gördüğüm kız kulesi'ni bu sefer de gece görüyorum. hakkında okuduğum efsanelerden mi yoksa gecenin ürpertisinden mi bilemiyorum ama kız kulesi o anda bana "ulaşılmaz", "erişilmez" geliyor. hayaller aleminde gibiyidim.
oturup bir köşeye, bakmak istiyorum kız kulesi'ne. baktıkça büyüleniyorum. "otursam mı gerçekten de?" diye düşünürken korktuğumu hissediyorum nedense ama korkum hırsızdan, itten, kopuktan değil; korkum, sanki doğaüstü bir güçten. bu zaman diliminde kız kulesi'nden neden bu kadar etkilendim bilemiyorum. daha sonra da aynı anı yaşamak için geceleri gittim kız kulesi'ne ama bir türlü o anı yakalayamadım. neydi o anda bana bu acayip hisleri yaşatan onu da bilmiyorum.
hatta bugün neden bu denli saçmaladım, neden kız kulesi'nden bahsetme ihtiyacı duydum onu da bilmiyorum. tek bildiğim o gün bu gündür kız kulesi'ni çok seviyorum. ozamanda mfö nün sarı laleler şarkısı modaydı dinlerdim ah ulan ah..
http://static.panoramio.c...tos/original/12861973.jpg