-
1.
-1Hikayemi anlatayım mı beyler? Entrikalı, heyecanlı bol aksiyonlu bir anı, rezervlerinizi alın.
-
2.
+1onu boşver de benim küçükken topum inşaata kaçtı onu anlatıyım mı
-
3.
+2ilkokul pikniğini mi anlatıcan gece gece yat amk liselisi
-
4.
+1hayrına up
-
5.
+1 -1@3 gibmiş zannımca sen ne dersin @6
-
6.
+1Güzel ve ciksli bir şekilde kurguladıysan okurum panpa
-
7.
+1hansel le grathel amk
-
8.
0Maddi durumu iyi olan bir aile değiliz. Yılda bir kez anca gidip piknik yaparız, zira et, tavuk alacak paramız yok. Yine bir haziran günüydü, ailece pikniğe gittik hamağı kurduk mangalı yaktık. Yemeğimizi de yiyince bayağı bir ağırlaştık, babam oturmuş sigarasını tüttürürken annem kirli bulaşıklarla ilgilenmekteydi, babam bir yandan da çay hala demlenmedi mi amk diye söyleniyordu.
Yemeği bilerek hızlı hızlı yemiştim, gözüm hamaktaydı, önce ben kapmalıydım, öyle de oldu, elimi dahi yıkamadan koşup kendimi attım. Kız kardeşim başladı mızmızlanmaya ama yüz vermedim. Sonra annem olaya müdahale etti, ikinize de yeter o dedi. Velhasıl ikimizde uzandık, derken tatlı bir uykuya dalmışız.
Bir zaman sonra açtım gözlerimi, annemle babam ormanda gezintiye çıkmıştı sanırım. Kız kardeşimi de uyandırdım, oturup beklemeye başladık. Ancak ne gelen vardı ne de giden...
Hava kararmaya başlamıştı, korkuyor ve üşüyorduk.
Zaman iyice ilerledi, kız kardeşim ağlamaya başladı. Bir şekilde sakinleştirdim ama ormandan kurt ulumaları benzeri garip sesler geliyordu. Bende korkuyordum ama erkeğim nihayetinde, belli etmemeye çalıyordum. Sesler artıyor ve şiddetleniyordu, bir zaman sonra çalıların arasından bir hışırdı geldi ve buna mukabil bir çift parlak göz karşımızdaydı, bize doğru yaklaşıyordu. -
9.
0Yaklaştıkça solumasını duyuyordum, aramızda iki metre kaldıktan sonra sağa ve sola ağır hareketler yapıyordu, bu bir kurttu ve korkudan altımıza sıçmak üzereydik. içimden bildiğim duaları okumaya başladım.
Kurt yanımıza kadar sokuldu, korkudan hareket edemiyorduk. Biraz durdu ve yanımıza çöktü. Bir süre daha hareketsiz kalıp bekledik, ancak zamanla kurtun saldırmayacağını anladık, bizde oturduk. Ona mangaldan arta kalan kemiklerimizden verdik. Okşadık, sevdik onu, boynunun alt kısmında yara vardı, müdahale edebildiğimiz kadar ettik.
Tan yeri ağarmaya başlamıştı, kurtla iyiden iyice dost olduk. Ama hala ne gelen vardı ne giden...
Aklımıza dahiyane bir fikir geldi. Kurta kıyafetlerimizi koklattık ve bizi eve zütürmesini ümit ediyorduk. Bir süre anlamadı ne yapacağını ancak sonra aniden hareketlenip yürümeye başladı. Bizde peşine takıldık... -
10.
+1okuyom pnp devam ilginclesti
-
11.
+3Olu kopektir o ormana birakmislar isde hay aklinizi gibiyim kurt tek dolasirmi amk hic tk ulkucu gordun mu
-
12.
0Yürüdük ve yürüdük...
Bir zaman sonra yollar artık tanıdık gelmeye başladı, sanırım artık eve yaklaşıyorduk. Öyle de oldu evimizi bulduk. Gittiğimizde babam kapıda odun kırıyordu, bizi görünce sevinçten çılgına dönüp öpüp koklamasını bekliyorduk. Ancak gözgöze geldiğimizde gözbebeklerinin büyüdüğünü fark ettim, şaşırmıştı.
Eve girdik ve beklenmediğimizi anlamamız çok sürmedi. Üzülüyorduk ancak elimizden bir şey gelmiyordu. Bunu takip eden birkaç gün evde soğuk yeller esiyordu. (Bu zaman zarfı içinde bize yoldaşlık eden kurt boynundaki yara dolayısıyla oluşan enfeksiyonla vefat etti.) Ancak bir sabah garip bir şekilde annem son derece mutlu uyandırdı bizi, ilginç tarafı babam da mutluydu. Anlam veremedik, ama minik yüreklerimizin buna aldanması uzun sürmedi. Güzel bir aile kahvaltısından sonra annem göle gitmeyi teklif etti, babam da parlak bir fikir duymuşçasına çok istekliydi ve hemen onayladı. Tabii ki bize laf söylemek düşmezdi...
Annem birkaç sandwich hazırladı ve yola koyulduk. Annem fazlasıyla muzipti alışkın olmadığımız şekilde, haydi körebe oynayarak gidelim dedi, kız kardeşimle beni de ebe yaptılar, gözlerimizi bağladılar. Ormanda çılgınlar gibi koşup birbirimizi yakalamaya çalışıyorduk. Dakikalarca süren bu oyun sonrası gözlerimizi açıp yeter bu kadar körebe, haydi biraz da saklanbaç oynayalım dediler... -
13.
0Tabi ki ebe olmak yine bize düştü. 20'ye kadar sayın biz saklanacağız dediler, oysa ki biz 17'ye kadar sayabiliyorduk...
Dakikalarca saymaya uğraştıktan sonra yeter artık sayamıyorum işte diyip döndüm. Kız kardeşiminde omuzuna dokundum ve başladık aramaya. Dakikalarca aradık, aradık... Artık bitap düşmüştük. Bağırmaya başladık, tamam kurt oldunuz çıkın diye, bağırdık bağırmasına ama çıkmadılar yine. Mahallede saklanbaç oynarken giidp evde saklanan muzip arkadaşlarımızın taktiğini izlediklerini düşündük. işte şimdi onları gidip evde bulacaktık...
Ama, ama ev neredeydi ki? Körebe oynarken delidanalar gibi sağa sola koşmuştuk, şimdi nasıl bulacaktık yolu?
Oturduk bir kayaya ve bunun oyun içinde oyun olduğunu anlamamız çok sürmedi. Ancak bu sefer çok kızgındık, istenmediğimiz yere gitmezdik, bir daha eve dönmeyecektik... -
14.
+1gibiş yoksa okumam lan
-
15.
0Ormanda yürümeye başladık, çok efor sarfetmiştik ve kahvaltıyı yapalı çok zaman geçmişti, neyseki ormandaki az sayıda bulunan böğürtlen imdadımıza yetişti, bu bizi bir saat daha tutardı.
Saatlerçe yürümeye devam ettik, derelerden geçip tepelerden tırmandık, nihayet gözlerimizin alabildiği bir noktada bir baraka gördük. Heyecanla koştuk barakaya, önüne vardığımızda nefes nefese kalmıştık. Biraz soluklandık, baraka çok eskiydi ve yıllardır kullanılmadığı belliydi, ürkütücü bir hali vardı, girmek istemedik. Bir süre civarda dolandık, ancak hava kararmaya başlıyordu ve bir seçim yapmak zorundaydık, ya barakaya girecektik ya da ormanda tehlikelerin içinde bekleyecektik. Kız kardeşimi cesaretlendirdim, ikna ettim. Barakaya emin adımlarla yürüdük. Kapının önünde durup gözlerimizin içine baktık, kafamızla onay verip kapıyı açıp içeriye ilk adımlarımızı attık... -
16.
0içeriye girince şaşkınlıktan şaşkınlığa sürüklendik. Heyecan içinde bir sağa bir sola koşturuyorduk. Bu harabe görünümlü barakanın içi bir saray gibiydi.
ilk etapta heyecanımızı ve şaşkınlığımızı dindirdikten sonra içerisini iyice inceleme kararı aldık, mutlaka yiyecekte olmalıydı, zira açlıktan ölmek üzereydik. Bulunduğumuz yeri gezdikten sonra ben önde kız kardeşim arkada alt kata inen merdivenlerin yolunu tuttuk. Merdivenler bittiğinde bu kez daha büyük bir heyecan ve akıl almaz bir mutluluk vardı içimizde, bir masa ve üzerinde bu güne kadar görmediğimiz kadar çok çeşitte yiyecek. Düşünmeksizin atladık üzerine, çatlayana kadar yedik. Hatta öyleki yedikten sonra, lan soda da var mıdır acaba buralarda diye söyleniyorduk. Biraz baktık ama bulamadık.
Güzel bir ev bulmuş karnımız doymuştu, daha ne isterdik ki? Sanırım uyku istiyorduk, evet. Çünkü çok yürümüş ve yorulmuştuk. Ama aynı anda uyuyacak kadar akılsız değildik. Kız kardeşime uyumasını benim yanında oturup bekleyeceğimi söyledim. Uyudu ve bende oturuyordum, lakin yorgunluk ve yemeğin güzelliği birleşince uyku bastırdı ve tahammül edilemez düzeydeydi. Ne olacak ki ya deyip bende uyudum... -
17.
0gibişli kısımlar geliyor beyler, takipte kalın
-
18.
0Uzun ve derin bir uyku çekmişim, mutlu şekilde gözlerimi açtım, esnemeye yeltendim, ancak esneyemedim, kolum bir şeye takılmıştı, kendime gelip baktım, kollarımdan yatağa zincirlenmiştim. Kız kardeşime baktım yoktu, seslendim seslendim kimse bakmıyordu, nihayet kapıdan çirkin suratlı, sarkık ve yaşlı bir kadın girdi, ne yaptın kardeşime, kardeşim nerede diye bağırdım, neden beni zincirledin, ne istiyosun benden diye sordum, cevap vermedi. Yalnızca yüzüme baktı ve dönüp gidiyordu, kapıdan çıkmadan önce durdu ve "kendine iyi bak, iyi beslen" dedi. Bu ne demek oluyor manyak kadın ne anlatıyorsun, kardeşimi getir diye bağırdımsa da sonuç alamadım, kapıyı kapatıp gitti...
Sinirden dudaklarımı yedim, bu demek oluyor, kardeşim nerede, ne yapacak bize diye düşünüyordum, sonra kapı açıldı, giren kız kardeşimdi. Görür görmez sevinçten havalara uçtum, bu manyak kadın sana bir şey yapmadı di mi, anlat neredeydin diye sordum. Yok bir şey yapmadı, yemek yaptırıp, duş alırken sırtını keseletti dedi. Bu ne manyak bir kadın diye kendi kendime düşünüyordum. Kardeşim gelirken yanında bir tepsi yemekte getirmiş, bunu senin için yolladı dedi. ilk etapta sinirden yemek istemesem de dayanamadım ve kardeşim bana yedirdi. Bu kadın ne istiyor, neden beni zincirledi diye sordum, bilmiyorum dedi. Sağı solu kolaçan ettin mi, kaçabilir misin dedim, saçmalama sensiz çıkıp gitmem buradan dedi. Israr ettim dinlemedi, anlaşılmıştı, kadının niyetini anlayana kadar onun esiriydik... -
19.
+1(bkz: hansel ile gratel)
-
20.
0Birkaç gün boyunca yatakta bağlı kaldım, en güzel yemekler sürekli ayağıma geliyor, yalnızca sıçmak sorun oluyordu, manyak kadın bir kova getirmişti ve zincirlerimi çıkartmadan uzanabileceğim şekilde koyuyordu, bende ona sıçıyordum, esasen çok utanıyordum, çünkü huur kadın kovayı kız kardeşime temizletiyordu. Bunların hesabını sormak için yanıp tutuşuyordum...
Bugün farklılık vardı, kız kardeşim yemek saati tekrar yanıma geldi ve kadın bir şey istiyor dedi, neymiş anlat dedim. Yıllardır burada yalnız yaşıyormuş, artık son demleriymiş ve ömrü boyunca hiç düzgün sevişememiş, ölmeden evvel ateşli bir sevişme istiyormuş dedi. Duyunca çılgına döndüm, yemekle birlikte getirdiği bıçağı gösterip, hemen gibimi kes at, onunla sevişmektense bu daha iyi dedim, kız kardeşim ne diyosun ya kendine gel dedi. Yapmayacağımı söyledim, abi yapmazsan bana zarar verecekmiş dedi, tekrar çılgına döndüm, o aşağılık kadına gününü göstereceğim dedim. Mecburen kabul etmek zorunda kaldım, nasılsa çok yaşamazdı, artık yaşlıydı, hemen ölüp gidecek ve biz de özgürlüğümüze kavuşacaktık...