-
601.
+2ezhel kardeşim bu şarkıyı bize özel mi yazdın, dinledikçe bir garip oluyorum
https://www.youtube.com/watch?v=tiEt1qkaaGA -
602.
+4gitmiştik arkadaşımın doğum gününe birlikte. armada hayat sokağında bir yerdi. adını hatırlıyorsundur yazmayım şimdi. aynı bölümde çalıştığım bi erkek arkadaşımın doğum günüydü. yaklaşık 12-13 kişilik bi ekip olarak oradaydık.
seninle iş yerinin yakınında bir sokakta buluştuk öyle geldik. vardığımızda herkes oradaydı, seni tanıttım herkese. "kız arkadaşım pelin" dedim, gergindim sen de öyle. belki diyordun gerek var mıydı buna. evet vardı. yanımda mekan mekan seninle gezip, hayatımı yaşamak istiyordum. olamaz mıydı? -
603.
+3Dikdörtgen uzunca bir masa etrafındaydık. Senin solunda arkadaşım Hande, benim sağımda da Selen diye bir arkadaş kalmıştı. Hande iyi bir arkadaşımdı. Ama biraz fazla meraklı ve dikkatlidir.
Arabada bırak diye uyarmıştım seni ama unuttun sonra, alyansın parmağında kalmıştı. Pasta merasiminden sonra muhabbet ederken Hande’nin dikkatini çekmişti. Şaka yollu “siz evlendiniz mi ya bizden gizli, sende alyans yok ama” dedi. Yüzün bembeyaz oldu. Şaka yollu gülümserken, ellerini farkında olmadan kucağında birleştirdin saklamak ister gibi. -
604.
+3Biraz sessiz kekeler gibi “takmayı seviyorum bilmiyorum” dedin. Hande yanlış bir soru sorduğunu düşündü ki “potansiyel tehlikeleri mi engelliyor” dedi. Evet dedin ama gerginlik hala üstündeydi.
-
605.
+3Telefon titriyordu, çantanın içinden. Israrla çaldığı için kalktın masadan. Arayan oydu. Hande hemen sezmişti bir şeyleri. Ben seni uzaktan izlerken hande ile göz göze geldim. Tek gözünü kapatarak, başını sallayarak “hayırdır” der gibi bi hareket yaptı. Ben de konuşmadan yine kafamı sallayarak bir şey yok dedim.
-
606.
+2Kadınlar hep neden meraklı ve bu kadar dikkatli olur anlamıyorum. Çantanın içinden mesaj atarken göz ucuyla seni süzerken yakaladım onu. Anlamıştı. Sen tuvalete gittiğin zaman yanıma yaklaştı, kulağıma eğildi Ve dedi ki: “bu kız evli, nasıl böyle bir hata içindesin sen” sadece saçmalama neden bahsediyorsun diyebildim. iki kaşını kaldırdı başını sola yatırdı, bilemem der gibiydi. Sonra sen geldin.
-
607.
+2Soru bombardımanına tutuyordu seni. Nerelisin, kaç yaşındasın, nerede çalışıyorsun, nerede okudun. Aynı okulda okuduğumuzu duyunca oradan yürüdü, sen aynı okuldan mezunuz ama ankarada tanıştık dedin. Zaten yeni taşınmıştın buraya öyle söyledin.
Sonra fotoğraf çekilelim dediler topluca, doğum günü hatırası. Sen müsaade istedin, içinde olmak istemedim fotoğrafın. Hande’nin şüphesi iyice perçinlendi. Fotoğraf çekilirken aklımdan buraya gelmemin iyi bi fikir olmadığı geçiyordu. Sonra oradan ayrıldık. Arabaya kadar hiç konuşmadın. -
608.
+4Arabaya binince ağlamaya başladın, ellerini yüzüne kapatıp hıçkırmaya başladın. O an ikimiz de anladık bu şekilde devam edemezdi. Kim bu lanet fahişe, beni nasıl köşeye sıkıştırdı dedin. Yıllar önce yaptığımız hatanın aynısını yapıyorduk. Hatalarla dolu bu aynı denizde yüzerken, suçu başkalarında aramaya başladık.
-
-
1.
+3"hatalarla dolu aynı denizde yüzmek" evet gerçekten enteresan. amacınız ne anlamadım. yıllar sonra aynı filmin devdıbını çekmek mi??
-
-
1.
+2hatalarla dolu denizde daha önce boğulup ölmeyi beceremediğim için, tekrar bu denizde boy vermek.
-
1.
-
2.
+3Söz verdiğim gibi döndüm, okudum. Tenkit etmiyorum, daha önce birilerine üç ya da dört defa 'böyle de yapılır mı?' dedim, dediklerime yakın olaylar başıma geldi. Sen zaten bulmuşsun belanı bulacağın kadar :d. Niye dümdüz yazdın dersen gerçeklik ya hani, istemesen de suratına çarpar işte o hesap.
Ha bir de onun tarafından zehirlendiğini yazmışsın ya, sana ezel mi desem ömer mi bilemedim, yine dönüp dolaşıp eyşanına gelmişsin. -
-
1.
+2nasıl açıklanır bu durum, bilmiyorum. pgibolojik bir açıklaması vardır. saplantı, bırakıp gidememek. yıllar yılı izlemek, hayatında birisi varken bile aklının onda kalması. unutulmayı yedirememek. bilmiyorum hangisi. hepsi belki de. en kötü hikaye yarım kalan hikaye, kötü sonlu olmasından bile kötü.
-
1.
-
1.
-
609.
+2okuyoruz bakalım nereye varacak
-
-
1.
+2to the hell
-
1.
-
610.
+2eve döndüğünde mert'e ne söyleceğini düşünmeye başladın sanıyorum ki sessizdin. düşünüyordun bi şeyler. eskiden beri senin sessizliğin beni çok korkutuyordu. yine bi sokak arkada indirdim seni. giderken elinden tutup kal dediğimde ciddiydim. ama gitmen gerekiyordu. gittin.
-
611.
+2günler birbiri ardına geçiyordu. seni göremediğim günlerde zaman duruyor, yan yanayken çok hızlı akıyordu. zaten vakit çok kısıtlıydı. üzerimizde hep birileri tarafından görülme gerginliği vardı. bazen öğle aralarında dışarıda buluşup yemek yiyorduk. akşam geç gitmen her zaman büyük problemdi. mert'te bir şeyler sezdiğini söylüyordun. neydi acaba değişen?
-
612.
+3mert'in üniversitedeki eski saf halinden eser kalmadığını, yıllar içinde hırçın ve sinirli bir insan olduğunu. başının defalarca belaya girdiğini, kavgalara karışıp karakolluk olduğundan bahsetmiştin. demek ki o da değişmişti. yıllar içinde değişen bir çok şey gibi.
-
613.
+4bazen otelde, bazen benim evimde buluşuyorduk. yine çığırından çıkmıştı bu ilişki. birer makineye dönüşmüştük, delicesine seviştiğimiz uzun saatler saniye gibi geçiyordu. ciks bizim için yaratılmış gibiydi. zevkin kölesi olmuştuk. ama sadece seninle istiyordum bunu yaşamayı. sadece seninle.
sevgili gibi her boş vaktimizde birbirimize koşuyorduk. çekinmeden daha fazla gezmeye başladık. -
614.
+3bu arada iş yerindeki arkadaşımla uzun zamandır birlikte çalışıyorduk. iyi bir arkadaşımdı, normal bir arkadaşlıktan başka bir şey asla aramızda olmadı. seni o gün sıkıştıran hande'den bahsediyorum. beni durmadan tırtıklıyordu seninle alakalı. bugüne kadar onunla çoğu konuda dertleşmiştik. onun aşk hayatındaki problemleri dinlemiş, yol göstermeye çalışmıştım. (kelin ilacı olsa, evet başına sürerdi)
ısrarla red ediyordum senin evli olduğunu. ona ne dediğini duyar gibiyim, ama iyi niyetliydi. uyarmak istedi sadece bu. -
615.
+3seninle birlikte geçirecek zamanımız iyice daralmıştı, sen bazen iş yerinden erken çıkıyor eve geç gidiyordun. ben de biraz işleri boşlamıştım. iş için ofis dışında olduğumda seni görebilmek için bin takla atıyordum.
günler bi süre daha böyle aktı gitti.
sonra bir gün akşam mert sana ansızın beni ve merve'yi sordu. -
616.
+3senin nasıl donup kaldığını, bembeyaz olup kekelediğini tahmin edebiliyorum.
"ne olmuştu ya onlar neden ayrılmışlardı" diye sormuş. sen de geçiştirerek "ne biliyim ben, nereden çıktı birden" demişsin. bir şeyler biliyor diye panik nöbeti geçirmiştin sonra ertesi gün iş yerinde. durumların karışacağı belliydi aslında deği mi? -
617.
+3belki de bir şey bilmiyordu, belki zarf atmıştı.
birkaç gün sonra onunla telefonda konuşurken tartışırken ona benim adımla seslenmen olayların iyice karışmasına sebep oldu.
"geçen bahsettiğin için karıştırdım" desende bence inanmamıştı, ben olsam inanmazdım. -
618.
+3artık çok daha dikkatli olmamız gerekiyordu. ama sen eskiden olduğundan çok daha korkuyordun olacak şeylerden. geçen yıllar cesaretini zütürdü mü yoksa mert'in değişmiş olması seni mi korkutuyordu?
artık sadece öğle aralarında görüşebilir olmuştuk. liseli aşıklar gibi arabada öpüşür olmuştuk. akşam doğruca eve gidiyordun. -
619.
+3sonra bir gün mecburiyetten avm'de buluşmuştuk yine. senin o huur arkadaşının seni takip ettiğini nereden bilebilirdin ki? biraz dikkat edip ardına baksan bilirdin aslında, aklın dolu olabilirdi evet ama bu kadar aptalca dikkatsizliği yapamazdın. ama yaptın. her şeyi daha da tak edecek bu hatayı yaptın.
avm'de yemek yedikten sonra alt katta kahve içiyorduk. birkaç masa olan gloria jeans'teydik. dikkatliydik evet sadece oturuyorduk. elini tutmuştum birkaç kez sadece. sonra cafe alanı dışında uzakta ortak oturma mekanında arkadaşının oturduğunu fark ettin. -
620.
+3gördü mü acaba gördü mü diye üst üste defalarca sordun. kim gördü mü dedim. anlattın arkadaşının burada uzakta bu tarafa doğru baktığını. kendini benim ardıma saklar gibi masaya doğru başını eğdin. belki görmemiştir diye. sessizce kalkıp gittin eğilerek. 2 dakika sonra, sevgili sürtük arkadaşın masamın yanından geçti. bana bakarak tek kaşını kaldırarak.
bu şu demekti: her şeyi gördüm -
-
1.
+1bu kadının üzerine vazife değil belki ama yaptığı belki tesadüfen ordaydı. bilmiyorum savunmuyorum ama. yanlış anlamada sizin yaptığınızdan daha pis değil yaptığı haksız mıyım
-
-
1.
+1Haklısın. Ben yaptığımın iyi bir şey olduğunu zaten savunmadım ki.
-
1.
-
1.