-
476.
+4bu hikayeyi buraya yazdığım gün evlenmiştin pelin, ne acı sana adınla bile seslenemiyorum korkudan burada. sen öğrettin bana korkuyu, nefreti, tutkuyu ve ne acı ki aşkı.
-
477.
+4seni bir sinsi yılan gibi izledim yıllarca. gittiğin tatilleri, kutladığın doğum günlerini, yazdığın aşk(!) dolu sözleri sinsi bir yılan gibi izledim. uzaktan ne kadar da mutlu görünüyordun oysa ki.
-
478.
+4sen benim hayatımı mahvettin, ben de seninkini mahvedecektim. bilmiyorum oldu mu ama sandığın gibi tesadüf değildi ikinci karşılaşmamız.
-
479.
+4beyler, eğer ki buraya kadar okuyanınız varsa teşekkür ediyorum.
pelin ile geçen sene hayatlarımız tekrar çakıştı. daha doğrusu bu bir tesadüf değildi. birkaç entry yukarıda yazdığım üzere onu uzunca bir süre sinsice izledim. çünkü hiçbir şey olmamış gibi davranıyor olması zoruma gidiyordu! -
480.
+4şimdi ara vermem gerekiyor, anlatmaya devam edeceğim. eskiden okuyanlardan denk gelirse lütfen bi selam çakın.
-
481.
+42019 yılının şubat ayı, tam 1 yıl 2 ay önce. yıllar sonra tekrar görüştük seninle pelin. nasıl oldu anlatıyım sana.
-
482.
+3sen yeni nesil bloggerlardan olmuştun. profilin pubic, her gün sağlıklı beslenme önerileri. arabanın markasını göstererek story, sabah uyanınca detokslu fotoğraflar. bildiğimiz insta girl olmuştun. ben ise bir ajan gibi sessizce hep seni izledim.
-
483.
+3çok mutluydu değil mi sevgili kocan mert ile? daha sonra ne oldu peki, neden ayrıldınız biraz konuşalım mı? çok mesuttun oysaki attığın tüm postlarında. binlerle tabir edilen takipçilerin vardı. hayat ne kadar güzeldi senin iphone'unun kamerasından. öyle kolay mıydı peki beni bir cenaze gibi ortada bırakıp gitmek? tabii ki değildi!
-
484.
+2ben bu hikayeyi nasıl kaçırdım amk
-
-
1.
+1bilmiyorum panpa, nasıl kaçırdın
-
1.
-
485.
+3güzeldi hayatın, geçmişe kolayca sünger çekmiştin. ankara'da saygın bir şirkette tam bir plaza kızı olmuştun. nereden bilebilirdin ki tekrar tesadüf(!)'ün bizi bir araya getireceğini.
-
486.
+4istanbul'dan şehrime (ankara'ya) taşındığını güzel yalan dünyan instagram hesabından ve yapmacık blog hesabından öğrendim. zor olmadı yani.
-
487.
+4hepsi birbirine, hepsi sana benzeyen bir arkadaş grubun vardı. her öğlen starbucksta espresso içmezsen çalışamazdın. birlikte çekildiğiniz selfielerde görülüyordu birbirinizi aslında hiç sevmediğiniz.
-
488.
+3ofisine gönderdiğim sarı laleler üzerindeki isimsiz "şehrime hoş geldin" notunu gördüğündeki surat ifadeni görmeyi gerçekten çok isterdim. keşke o anı yaşasaydım. suratındaki korkuyu, donukluğu.
-
-
1.
+1Kraaaaaaal!
-
-
1.
0:') eyvallah reis
-
1.
-
1.
-
489.
+4sarı lale demişken. bunu mert bile bilmiyordu. bizim çiçeğimizdi, artık nefret ediyorum dediğin çiçeğimizdi.
-
490.
+3ne demiştim, 2019 şubat 'ında tekrar kesişti seninle yollarımız. her öğle arası olduğun starbucksta saat tam 12:35 idi. krem rengi uzun kollu gömleğinin tüm düğmeleri kapalıydı, altında hemen diz üzerindeki düz siyah eteğin, kalın siyah çorapların ve kısa topuklu klagib botların vardı.
kumral saçlarını yine yana atmıştın, sana merhaba diye seslendiğimdeki bakışın... ah o bakışın. her şeyi bitiren, her şeyi başlatan, her şeyi duman eden. ah o bakışın.
belki şaşkınlık belki refleks belki o an tanıyamadın. merhaba dedin. -
491.
+4elinde iki adet kahve vardı, tam kahvelerini alıp arkadaşlarının yanına yönelecektin ki merhabamla irkildin.
merhabadan sonra on saniye kaldın öylece. ne yapıyorsun dedin belli belirsiz, burada ne yapıyorsun dedin ardından.
kahve içmeye gelmiştim, seni gördüm merhaba diyim dedim. -
492.
+5Kahveleri arkadaşlarına bıraktın, sonra masama geldin. Bir yandan arkadaşlarının bakışları çok rahatsız etse de seni merakına yenildin. Neden geldin buraya dedin.
Ben Ankardaydım zaten, sen geldin hoşgeldin dedim. Çiçekler için teşekkür ettin şüphe bile etmedin. Arkadaşlar şüpheleniyor diyip gittin. Ama telefon numaranı bırakmıştın masamda... -
493.
+4yıllar sonra bulduğum kayıp günlüğüm gibi hissediyorum bu başlığı. dün yazmak iyi geldi. okuyan olsa da olmasa da devam edeceğim yazmaya. kimseye anlatamadığım olayları burada yazıya dökmek iyi hissettiriyor. evet nerede kalmıştım.
-
494.
+5bıraktığın kartvizitinde uzun uzun unvanların altında cep telefonu numaranı görmek mutlu etti. peki nasıl korkmadan verdin ki numaranı? belki şirket telefonundu ve sadece ofiste kullanıyordun. sahi mert'ten de mi korkmadın? nasıl oldu da her şeyi gizleyebildin?
-
495.
+5öğle aran bittikten sonra arkadaşlarınla kalkarken kaçamak bir bakış attın. arkadaşlarına da ne yalan uydurdun artık bilmiyorum. hepsi dost görünümlü şeytanlardı ne de olsa. çok oturmadım siz kalktıktan sonra, arabama geçtim eve gittim. kartviziti de arabada bıraktım bu arada. gece olur olmadık bi saatte kafama esip aramamak için.