kız arkadasımın olmaması

resmen hayatını gib
mişsin amk

Yalanına sokayim bin. Ehliyetsiz mi kullaniyon arabayı ? Hem sınavın bitmesine 1 saat varken gibsen bitmez o sınav. Heryere nası arabayla gidiyon la lisede ? Annen baban niye zütürmüyo seni sınava ? Hali sahada kavga olayı da saçma. bin

özet: yalancı bin hayatımdan 15 dk çaldın.

panpa tc kimlik numarasını nerden biliyordun aq

edit:tamdıbını okudum da panpa sana tavsiyem alkolün arkasına sığınma kendini dağıtırcasına içme sıkıntılarla başa çıkacak gücü hep kendinde ara.bu arada sıkılırsan pm at dertleşiriz

yannanı yemişsin sen panpa

benim için dua edin lan. olur mu

reserved bi ara hepsini okucam panpa söz

helal olsun sana amk senin bu yaşadıklarını ben yaşasaydım bırak 4 yılı 1 yıl dayanamazdım amk

işte böle beyler. kaybolan 4 yıl, kayan bi hayat ve küçük bi fotografım var benim.

hasgibtir şurdan şerefsiz

bu son yazdıklarımın üstünden 3 yıl geçti.. hep araştırdım naaptı diye. bi ara bi gazetede yazarlık yaptıgını biliyorum. kıbrısa gitmeye hiç cesaret edemedim. cok defa ucak bileti yaktım. benm konusmaya kıyamadıgım kızın simdi naptıgını bilmiyorum. namusunu koruduysa ne mutlu bana. simdi yine niyetlendim kıbrısa gitmeye. simdi yine onun resmine bakarak açtım biramı yudumluyorum. cok mu sey istiyorum bilmem.

gittiğimde bi çift boş gözle mi karsılasıcam acaba. benim adımı hatırlıyo mu acaba. yaşadıgım bunca şeyi ona anlatsam inanır mı acaba. erkek arkadası varsa ve ciddi bi ilişkisi varsa ben kendimi amerikayada sığdıramam türkiyeyede. suana kadar naptıysa yaptı. herşeyiyle kabul ederim erkek arkadası yoksa. su dünyada benim gibi seven bi kişi daha var mıdır acaba. arada geçen zamanda ne kadar değişti bilmiyorum. umarım sevgimi hak edicek bi insandır. dedim ya işte, elimde küçük bi fotoğraf birinde kadeh. ben sevgime ve ona ihanet etmedim hiç bi zaman(amerikadaki kevaşeyi sayma). umarım o'da bana ihanet etmemiştir. cok küçük bi ihtimalde olsa bu mümkün. ben bu ihtimalle 4 yıl yaşadım. eğer onu görürsem boynuna sarılık omzunda salya sümük ağlamak. bişeyler anlatmak ve cevabını beklemeden gitmek. bana hayır dicekse cevap vermesin. gerek yok. ben bi 40 yıl daha yaşarım hayallerimde onu.

rzrvd devam et panpa

istanbula indiğimde öğlen sıcagıydı. bi taksiye atlayıp anadolu yakasına geçtim. abimin iş yerine gittim. tabi adam şokta. saç sakal karışmış değişik bi fiyaka adam olmusum. bindik arabaya bastık gittik memlekete. yolda bi yerde köfte ekmek- ayran yaptık tabi. öle özlemisimki amk. eve geldik. herkes arıyo tabi amk nerden duyyolarsa hosgeldin besgittin diye. odama girdim. babam geldi peşimden. iyi misin dedi. iyiyim dedim. türkiyeye alısmak zor olmadı tabi. haziran başı gibi akçaydaki yazlıga gittim. kafa dinlemek için. dinledimde. 2 ay boyunca domates peynir ekmek bira. ve o'nun resmi. her gün. öğlen kalkıp yüzerdim. sonra marketten 1 ekmek 6 biramı alırdım. aksam cıkıp 4 tane daha alırdım. tv yada net kullanmadım bi kere bile. iş atan karılara yan bile bakmadım. kaz dağlarının arasında güzel bi piknik alanı vardı. ara sıra bizim sitenin bahçivanıyla oraya gider demlenirdik. dertleşirdik. bağıra bağıra ağlardım o doğal güzellikte. adamda beni teselli etmeye çalısırdım. üstümü basımı parcalardım, kaç telefon kırdıgımın haddi hesabı yok. 2 ay bitiminde saçlarımı 3e vurdum. gidiceğim gün. o 2 ayın bana kattıgını yaşadıgım 20 sene katamamıştı..

--spoiler--

--spoiler--

bi gün havuzda yüzerken kafayı kırdım yine. aradım ben gidiyorum dedim. gidemezsin dedi planlarımız var senle. bişey demedim kapadım telefonu. eşşeklik bende işte amk. o kadar parasını ye karının sonra ben gidiyorum de. yok öle bi dünya. tamamen kendi aptallıgım işte. alkollüyken ne dediğimi hatırlamıyorum. bi kaç gün sonra thy yi arayıp bilet ayırttım. 12 gün sonraydı. o süre zarfında gayet iyi davrandım, pot kırmadım. o sabah geldiğinde sırt çantamı alıp bi korsan taksiyle jfk ye gittim. oturdum, gezindim zaman geçirdim. 6 saat vardı. uçağa bindiğimde içimde inanılmaz bi mutluluk vardı. yine bi elimde küçük resim vardı. resme bakıp sana geliyorum dedim. bekle beni..

vay amk ee anlat dinlioz

hay amk yazdıklarım silindi

amerikada tanıştıgım, benden 4 yaş büyük bi türk kızının evine taşındıgımı hatırlıyorum. günde ortalama 8-10 bira yada 3-5 joose içen biri için bu hatırladıklarım iyidi bence. kızla bi lokantada tanısmıstık. güzeldi, işi gücü vardı. parası pulu arabası ve gençliği vardı yani. ciksiydi. ilk tanıstıgımız gün sabaha kadar içtik. sabaha karşı dogy style gibtiğimi hatırlıyorum.. aradan aylar geçti bu şekilde. kursu sallamıstım. hergün spordayıdım. nerdeyse bütün gün. aksama yine aynı senaryo. rutin olmustu içip sevişmek. eve alısverişi o yapardı, bana sık sık bissürü hediye alırdı. arabasını kullanırdım sürekli ev kirası vermezdim. bana para harcatmazdı. benm görevim onu tatmın etmekti anlıycagan

amerikaya indiğimde ny daki dil kursunu buldum. kalıcağım yere zütürdüler. oda arkadasım bi uzak doğuluydu. güzel değil ama sevimli bi kızdı. görünce danışmaya gidip bi yanlıslık var galiba dedim. yok dediler. iyi dedim döndüm odama. eşyalarımı yerleştirirken ondan kalma bişey elime geldi. onun soru çözdüğü bi karalama kagıdıydı. uzun uzun baktıktan sonra bi köşeye kaldırdım. dışarı cıkıp bi kaç tur attım. bi spor salonuna kaydoldum. yapcak bişeyim yoktu. haftalık 30 saat ingilizce dersi ve gerisi. her gün spora gidip hıncımı ağırlıklardan almaya alışmıştım. kendime görede ufak bi çevre edinmiştim

bir müddet sonra gözlerimi açtım. gözlerim o'nu aradı. kaburgalarımın bazıları çatlaşım kaşım açılmıs ellerim kesilmiş. evde içtikten sonra sağı solu yumruklamısım. komsu kapıyı calmıs. güç bela acmısım heralde. hemen hastaneye kaldırmıslar. yaklasık 1bucuk ay yatakta yattım. hareket etmek yasaktı. aylardan aralıktı ayağa kalktıgımda. amerikaya dil kursuna gitmemi istediler. zaten herşeyi ayarlamıslar. vize görüşmesine gittim 1 hafta sonra. vizeyi aldım ertesi gün. 2 gün sonra kendimi thy uçağında buldum. tarih 27 aralıktı..

gözlerimi açtıgımda bi hastanenin acilindeydim sanırsam. koşuşturmalar, cıglıklar.. hastanenin rahatsız edici kokusu ve o beyaz ışıklardan nefret ettiğim kadar hiç bişeyden nefret etmedim. hafifçe dogrulmaya çalıstım. aniden sağ elimin hayvan gibi sarıldıgını gördüm. içimde garip bi endişe oluştu. parmaklarımı yokladım. yoksa dedim yoksa.. uyandıgımı görenler başıma geldiler. annem babam arkadaşlarım. şoka girmiştim. annem ' bişeyin yok oğlum sakin ol' diye başımı okşuyodu. gözlerim doldu bi an. serumları cıkarmaya çalıstım ayağa kalkmaya çalıstım. herkes beni tutmaya çalısırken aklımda yine tek bişey vardı. aradan sıyrıldım hızlı hızlı cıkmaya çalıstım dısarı. ne yaptıgımın pek bilincinde değildim. o arada tökezledim. hasta odasındaki lavaboya doğru uçtum.. kafamda musluga çarpmıştı. yere düştüğümde nefes alamıyodum. burnuma kan kokuları geldi. nefes almaya çalıstım olmadı. herkes başımda salya sümük oldugunu hatırlıyorum. etraf buğulandı. buraya kadarmış dedim. en son beni yataga karga tulumba cıkardıklarını ve herkesin koşuşturdugunu hatırlıyorum. nabzı tansiyonu düşük doktor!! o an o'nun gül yüzü aklıma geldi. etraf karardıgında salavat getirdiğimi hatırlıyorum..