-
76.
0Kızlar masaya geri döndü. Temizleme operasyonunun başarılı geçmediği Ceren’in surat ifadesinden belliydi.
-Ya Ceren nasıl olsa sahilde takılacağız bu gece, giyersin yanında getirdiğin eşofmanları ineriz sahile, hele bir otele geçelim, tekrar tekrar özür dilerim senden
-Ağzınla içmeyi bilmiyorsan içmemelisin Todon
-Tamam haklısın -
77.
+1Kahvelerimizi de içtikten sonra hesabı istedim.
480 TL şirket kartından iki ayrı slip olarak çekildi ve biz topu topu bir gece konaklayacağımız Hanedan Otele doğru hareket ettik.
iki oda ayırtmıştım Çarşamba gününden, Aslı ile Ceren, doktorla da ben aynı odada kalacaktık.
Hasan kişi bazlı oda paylaşımından memnun kalmamıştı, ama biliyordu ki Pandora sürtüğünün kutusundan en son ‘umut’ çıkmıştı.
Gece 23:30 gibi eşofmanlarımızı üstümüze çekip sahile indik.Tenha bir ortam bulup , nasıl olduysa Dr.Hasan’ın yanında getirdiği 4 şişe Sarafin şarabını açtık ve içmeye başladık.
Ceren içtikçe anılarını, dertlerini anlatmaya başladı.Onu en çok etkileyen erkek arkadaşını, geçenlerde Beri Bar’da tanıştığı adamı, beklentilerini ve bir dolu içi boş şeyi..
Bir şarkı mırıldanmaya başladı, hayal meyal hatırladığım ve çok sevdiğim bir şarkı..
http://fizy.com/#s/1ajggj
Soluğun yerine, beni al içine, verme geriye , tut biraz öyle… -
78.
+2Fulya aklıma geldi birden, sohbetten koptum.
Aylardır görüşmüyorduk; yoğun iş temposu ve bu tip organizasyonlarla aklıma nadiren gelse de, uğradığında fena yıpratıyordu.
Dalıp gittim Foça’ya, izmir’e, Ege’ye…Ceren anlatıyor, Dr.Hasan da dinleyici rolünü üstlenip, gözüne girmeye çalışıyordu.Aslı ile beraber onlardan 1-2 metre ayrılıp, kıyıya yaklaşmıştık.
O da derinlere dalmıştı, şarap kaliteliydi, beyaz olmasına rağmen güzel gidiyordu.Sahile vuran her dalga Fulya’nın kendi elleriyle boğduğu cesetlerimi getiriyordu sanki.
- Moda girdin bu gece?
- Arada oluyor böyle…
- Hadi sağlığımıza ve açılmayan şemsiyelere içelim
- içelim…
http://fizy.com/#s/1d7dam -
79.
0Uzaklara daldık, uzun süre sessizce oturduk.
Sonra kalkıp Doktorla Ceren’in yanlarına gittik. Tablo fena halde sarhoşluk içeriyordu, Ceren bu durumu pürneşe bir halde dışavururken Hasan kusmamak için kendini zor tutuyordu.
Odalarımıza dönmenin vakti gelmişti. Doktordan beklentim ‘ben Ceren’le kalacağım’ gibi abuk subuk cümlelerken, ‘Todon acilen odaya gidelim’ dedi.
Kızlarla sabah kahvaltıda buluşmak üzere vedalaştık, Hasan kapıyı açar açmaz tuvalete koştu ve içindeki fazlalıklardan birtek ruhunu kusmadı herhalde.
Oysa ne ümitlerle gelmişti kimbilir, iyi geceler bile dilemeden yatağında sızdı kaldı. Aslı’ya mesaj attım , ‘odaya geleyim mi’ diye. Cevap gelmedi, o da uyumuştu herhalde. Benim de rüyalara dalıp, Fulya’dan hesap sorma veya havarilerle top oynama vaktim gelmişti.
Ertesi sabah, kahvaltıdan sonra geri dönüşe geçtik. Doktor dışında herkesin haftasonuna programı vardı.
Benim planım, mahalle arkadaşlarımla -kankalarım- kahve-altılı-kağıt-goygoy-gece sohbet ve alkoldü, Aslı’nın istanbul’daki sevgilisiyle Çeşme planı, Ceren’in kuaför ve gecesine Alsancak planı vardı. Doktoru evine bıraktık, nasıl olduysa Ceren’in telefonunu almayı başarmıştı ve arada sırada görüştüklerini biliyorum.
Dediği gibi yaptı, Barcelona’ya gidip geldikten sonra benim ilaçlarımı reçetelemeye başladı. -
80.
0Part 10
Kankalarla king, eşli batak, altılı ganyan, bol küfür, bol hatıra ve gecesine bol alkol, bol müzik, bol küfür..
Uzun süredir ekipçe toplanmamıştık.
ilk önce Küçükpark Üniversite Unlu Mamüllerinden aldığımız boyozları, gevrekleri mideye indirdik; arkasından atyarışı bültenleri ortaya atıldı, sıkı bir çalışma yapıldı ve ortak altılılar, kişisel altılılar belirlendi.
Tabi bu istişare sırasında birçok fikir ayrılığı ortaya çıktı ve ‘o at gelsin zütüme teleskop sokarımlar, o at gelsin kendimi penguenlere gibtiririmler’ havada uçuştu.
Yarışlara daha vardı, kinge oturduk ve ‘karo 7 , karo 2’ tartışması bu sefer aldı başını yürüdü.’Hiçbirşey bilmiyorsan, kupa almaz oyna Todon’, ‘Rıfkı diyen dillerini gibeyim’, ‘Hahahaha son maça kaçmadan, haşırt to blackboard!’, ‘Beyler masayı kaldırın’. -
81.
0bi işim çıktı biraz ara
-
82.
0@105 hoşgeldin panpa, bugün ben de yapıcam bi kupon, eski başlıkta istişare yaparız
-
83.
0selam beyler, birazdan başlarım
-
84.
0Her zamanki gibi ilk ayaktan yarımız, ikinci ayaktan da geri kalan yarımız yatmıştı.
Akşam saatleri yaklaştığında ben, Mehmet ve Hakan Özkanlar Pazarına gidip, rakı-balık için alışverişe koyulduk.
Daha bir önceki gün balık yemiş olsam da, bıraksalar sabah kahvaltısı hariç hergün balık yiyebilirdim.
Levrekler seçildi, kalamarlar kısa süren pzarlıklarla alındı, salata için gerekli yeşillikler özenle poşetlere kondu.
Rakı-şalgam ikilisi de alındıktan sonra Mehmet’in eve doğru yürümeye başladık. Yavuz ve Devrim daha sonra bize katılacaklardı.
Bu tip yemek organizasyonlarında, hepimizin ayrı uzmanlık alanı vardı.
Ben; alkol ve bardak düzeninden sorumluydum, Mehmet salatadan, Hakan yemek yapımından, Yavuz masa düzeninden, Devrim ise isteklere göre müzik veya televizyon ayarlarını yapmaktan sorumluydu. -
85.
0Hızlıca işe koyulduk, Devrim ve Yavuz da gelmişti.
Un almayı unuttuğumuz için, balık olayına başlayamamıştık, Mehmet ev sahibi olarak gitti arka odadaki dolabın birinden unu buldu getirdi ve artık Hakan da hünerlerini göstermeye koyulabilirdi.
Hakan kötü eğitim görmüş zengin aile çocuğuydu; çok sıkı bir megalomandı.
Ortada bir yanlış varsa onunla ilgili değil, ortada güzel bir hadise varsa tamamen onunla ilgiliydi.
Söylediği yalanlara kendini de inandırabilecek kadar usta bir yalancıydı, ama çok gırgır adamdı.
Önce kalamar geldi, masa düzeni ve şamata on numaraydı.
Sağlam bir KSK ve Barcelona taraftarı olan Devrim herkese ne dinlemek istediğini sormuş ve ona göre bir şarkı listesi hazırlamıştı bilgisayardan.
(bkz: http://fizy.com/#s/1agyq1) -
86.
0Kalamarda bir sıkıntı vardı. Tadı çok kötü ve eti sert gibiydi.
Hakan bile yaptığı işi beğenmemiş, taku pazarcılara atmıştı.
Ona göre balık ve kalamar taze değildi. Güzelbahçeye gidip onun balıkçısından almamız gerekliymiş balığı.
Buna koro olarak verdiğimiz cevap ‘ananın amı’ oldu tabi ki.Rakılar dolduruluyor , sohbet futboldan, karıya kıza; karı kızdan, siyasete, siyasetten tekrar futbola dönüyordu.
Balıkta da iğrenç bir tad sözkonusuydu ve bu ziyadesiyle canımızı sıkmıştı.
Herkes Hakan’a yükleniyordu, o da bilinçsiz özgüveniyle pazarcılara sarıyordu.
ite kaka da olsa balıkları bitirip meyvelere geçtik, muhabbet iyice güzelleşti, ertesi günün atyarışı programı ortaya atıldı ve Devrim ile Yavuz evlerine kaçtı.Ben ve Hakan ise Memolarda kalacaktık.
Ertesi gün mide kramplarıyla uyandık. Pazartesi günü Mehmet’in ailesi geleceği için etrafı hızlıca temizleyip bir sonraki toplaşmaya kadar dağıldık.
Pazartesi günü çalışırken midem hala ağrıyordu, Nexium kullanmama rağmen ağrım devam ediyordu.Öğlen 2 gibi Mehmet’ten telefon geldi: -
87.
0ses bir ki, ses bir ki
-
88.
0acil iş, birazdan dönerim
-
89.
+2-Adamım nasılsın?
-Ölüyorum amk, midem acayip, sen nasılsın?
-Küfür etmeyeceğine söz ver, birşey söyleyeceğim sana?
-Söyle ipne söyle
-Cumartesi günü un diye bulduğum şey beyaz çimetoymuş bilader
-Ne!
-Hakanı aradım senden önce, o da fenalardaymış ama durumun undan kaynaklandığını duyunca sevindi
-Mehmet oğlum sen ciddi misin?
-Valla bak, bugün annem aradı, arka dolaptaki beyaz çimentoyu ne yaptığımı sordu..
-Mehmet dıbına koyayım senin Mehmet
-Oğlum şimdiye kadar, bir şey olmadıysa yaşarız herhalde lan bundan sonra, ölmeyiz herhalde, doktorlara sorsana..
-Yavuz ve Devrim’i aradın mı?
-Onlar Pazar gecesi acile gidip serum yemişler, dilim varmadı gerçeği Devrim manyağına söylemeyi
-zütün yemedi yani
-Bir nevi..
-Vay dıbına koyayım, beynimizi gibeyim
(bkz: http://fizy.com/#s/1dlctq) -
90.
0Part 11
Üniversite yıllarında , Fulya canı sıkıldıkça istanbul’daki arkadaşlarının yanına kaçıyordu.
O böyle davrandıkça benim asfalyalar atıyor, yediğim boynuzların birgün hesabını sormak için bileniyordum.
Aramızdaki şeyin tamamen ‘vahşi bir tutku’ olduğunu yeni yeni keşfediyorum.
’Gidebilir miyim?’ diye sormuyordu bile, yola çıkmasına 2-3 saat kala haberim oluyordu zaten.
’istersen al beni evden , sen bırak Otogar’a’ diye bir de teklif ediyordu. Bense bu teklifi her defasında kabul ediyordum.
O 2-3 saati genelde Çiçekliköy’de bir tenhada veya boş bir evde sevişerek geçiriyorduk.
Sonra onu yolcu edip , kederleniyordum.
Ona adadığım tüm şiirlerde, birkaç defa ölüp diriliyordum; en alakasız ortamlarda durduk yere öpüşmeye başlayıp, en ciddi ortamlarda sebepsizce kavga edebiliyorduk.
Okulu uzatmış, aynı anda mezun almayı başarmıştık ama ilişkimizde hiçbirşey değişmemişti. Bana karşı sadakatini sürekli sorguluyordum. -
91.
0birazdan başlıyorum beyler, rezervelerinizi alın
-
92.
0Part 12
Askere gitmeden önce ingilizce ve Bilgisayar kurslarına katılıp sertifikalarımı profilaktik olarak cebime koymuştum.
Mehmet ve Yavuz ile aynı dönemde askere gidecektik. Mehmet’in askerliği Erzurum kısa dönem, Yavuz’un askerliği Diyarbakır kısa dönem, benimse Isparta Dağ Komando uzun dönem çıkmıştı.
Devrim bizden önce Erzincan’da askerliğini yapmıştı
Hakan okumadığı için askerliğini Sivas’ta er olarak yapmıştı. Batı menşeili olanın Doğu’ya, Doğulu olanınsa Batıya gönderildiği tezini kanıtlayan bir örnekleme grubuyduk.
2.5 aya yakın bir süre Isparta’da çok ağır bir eğitimden geçtik.
45 km’lik parkuru üstümüzde yirmi kiloyla gecelerce yürüdüğümüz oluyordu. Belimize şifaen bağlanan iplerle kulelerden aşağı atladığımız eğitimlerde çok kırık çıkık vakası oluyordu, ama en sarsıcısı tepemizden gerçek mermiler geçerken tellerin altından sürünmeye çalıştığımız eğitimlerdi.
Her geçen gün dayanıklılığımız artıyor, tempoya adapte olamayanlar ise rapor üstüne rapor alıyordu.Bu süreçte perte ayrılanlar, isteksiz olanlar, ruhsal durumu sağlam olmayanlar ve yetersiz görülenler Tuzla’ya gönderilmekteydi. -
93.
0Büyük gün gelip çatmıştı, herkes merakla dağıtımının nereye çıkacağını beklemeteydi. Doğu görevi çıkacağından emindik ama çoğumuzun beklentisi en azından haritada bildiğimiz bir yerin çıkmasıydı ve kurayı çektim;
Bingöl-Genç -
94.
0Kura öncesi en bela yerlerle ilgili bir sürü dedikodu dolaşıp duruyordu.
Bunlardan biriydi Genç ama ondan önce Tunceli-Hozat, Diyarbakır-Lice, Yüksekova, Hakkari-Çukurca,Şemdinli dilden dile dolaşıyordu.
Bingöl-Karlıova için de hoş şeyler duymuyorduk ama Bingöl dendiğinde ilk akla gelen yer Genç’ti.
Dağıtım öncesi memleketlere dağıldık, annemlere telefonda nereye gideceğimin henüz belli olmadığını söylemiştim, benden daha fazla meraklıydılar.
Fulya ise orada geçirdiğim aylar boyunca bir kere bile aramamıştı.
Onca zorluğun içinde her şeye rağmen aklıma geliyordu. Gözlerini kapatıp beni öptüğünde hayat duruyordu, bu sahneler geliyordu aklıma tepemde mermiler uçuşurken.
Helikopterle intikal eğitimlerinde en acımasız kavgalarımızı hatırlıyordum, dört elle sarılıyordum halata.
Bana haber bile vermeden tanımadığım arkadaşlarıyla Kargo konserine gitmişti, gece 1 e kadar içip eğlenmişti ve ben bir gavat gibi kurdeşene bağlamıştım.
Bu cümleyi aynen yüzüne kurduğumda , ‘ne biçim konuşuyorsun, ben böyleyim işte’ demişti ve o gün bir süreliğine ayrılmıştık. dıbına koduğumunun Kargo’sunu o günden beri hiç sevmem. -
95.
0Dağıtım öncesi evime dönmüştüm, annemin sesinde korku ve sevinç aynı anda vücut buluyordu.
Babam ve kızkardeşim sımsıkı sarıldılar.Kavruk bir tenim, kısa saçlarım ve incelmiş bir vücudum vardı artık.
Bingöl Merkez’e gideceğimi söyledim, gerçeği nispeten sakladım ama buna rağmen annem ağlamaya başladı.
Onun kutsal gözyaşlarını gördükçe içim burkuluyordu ama ona yansıtmamak için Bingöl Merkezle ilgili bildiğim olumlu özellikleri anlatmaya çalışıyordum, oysa kendisi tüm Doğu ve Güneydoğu illeri ile ilgili ayrıntıları benim Isparta günlerimde araştırmıştı.
Tahminim o ki benden daha fazla bilgisi vardı Bingöl ve hatta Genç ile ilgili.
(bkz: http://fizy.com/#s/1aqgp4)
-
banane olm
-
bazi insanlar sadece dunyanin
-
cccrammsteinccc ve jordi el nino adlı yazarlar
-
bakircanda kişiliksizlik hastalığı var
-
buraya uğrayınca
-
turkiyede dogmak
-
bozdun mu ulan kızı
-
niye yaşıyoruz harbi
-
bu evrende ölürsek diğer evrenlerde de
-
keske turkiye gelseydin
-
dua lipa travlara benziyor
-
abi karı milleti sevilmez zaten
-
40 yasında abınız olarak sozlugu bırakıyorum
-
allah dünya hayatına müdahele etmiyor
-
dindar degilim yanlis anlasilmasib
-
benim bi akrabam var kıçında don yok
-
başladıysa geç yazmalar
-
ateistlere de bise demiyorum
-
simetrik olmayan yüz ve göz
-
travesti ile el ele gezen incici
-
aceyip iti hangi ilde okuyacan
-
keşke manifest grubundan bir kızla sevgili
-
incici cuck aile ziyareti
-
kemiği ince toz haline getirip suyla hamur
-
huur evlatlari tam liste amg
- / 1