1. 51.
    0
    iş çoktu ilgilenemedim, devam ediyorum..
    ···
  2. 52.
    +1
    Part 6

    Fulya’yla tekrar görüşmeye başlamıştık, birimiz represant birimiz mali müşavirliğe hazırlanan bir muhasebeciydik artık.
    Ufak bir aile şirketinde işe başlamıştı ve çok kıskanıyordum onu, o da benim Antalya toplantılarımı, işin kötü ndıbını kıskanıyor nerdeyse hergün kavga ediyorduk.
    Bana karşı aynı üniversitede olduğu gibi dürüst davranmıyordu.Çok tuhaf bir tutku vardı aramızda, ama bizi oklayan melek cenabetti herhalde ki , aramızdaki bağ hep kazık yemek ve kazık atmakla güçleniyordu.
    Ona ‘kıvılcım dudaklım’ diye seslenirdim, deli gibi şarap içer ve haftasonları koca gün yataktan çıkmazdık.Üniversite yıllarında ona yazdığım şiirleri arşivlemiş ve bunlar için özel , kilitli bir dolap yaptırmıştı.
    Anlamakta zorluk çekiyordum, bana bu kadar önem veren bir insan, benim de ona karşı hissettiklerimi bile bile nasıl olur da geceleri alemlere akar, vazgeçmez o çevreden. Yeni yeni anlıyorum bunun sebebini…
    ···
  3. 53.
    0
    burada olanlar ses versin
    ···
  4. 54.
    0
    ben devam ediom amk, elbet okuyan çıkar
    ···
  5. 55.
    +3
    -Neden böyle yapıyoruz Todon?, seninle de olmuyor, sensiz de..
    -Ben de çözemiyorum, tek bildiğim sen yanımda yokken uçurumun dibindeymiş gibi hissediyorum kendimi, seninleyken de uçurumdan düşüyormuş gibi..
    -Bu işin olmayacağını ikimiz de biliyoruz, saklayalım bu ilişkiyi, birbirimize susadığımızda buluşalım herkesden habersiz.
    -Nasıl dururuz dokunmadan?
    -Mecburuz buna..
    ···
  6. 56.
    +1
    @71 ojgeldin panpa
    ···
  7. 57.
    +5
    Part 7

    Gece terler içinde uyanmıştım, saat 3 gibi; yollar bomboş ve karanlık yalnızlıkla eşanlamlıydı.
    Fulya’nın söyledikleri çınlıyordu beynimde, uçurumun dibinde kalakalmıştım tekrar.
    Çok içmiştim, odamda sakladığım 2 şişe şarabı devirmiş, bir şeyler yazmaya zorlamıştım kendimi, ertesi gün tatil olduğu için rahat rahat sabahlayabilirdim.
    intihar düşüncesi sarıyordu dört bir yanımı, buna cesaret edecek kadar alkol vardı bünyede, ölüm,gece,Fulya ve bir apartmanın 4. katı gayet iyi anlaşabilirdi.
    Yolun karşısındaki otobüs durağına gözüm çarptı birden.3 veya 4 yaşlarında beyaz elbiseli bir kız çocuğu elinde oyuncak bir bebekle bana bakıyordu.
    Kapkaranlıktı etraf, tek başınaydı çocuk ve gözlerini bana dikmişti, içimi bir ürperti sardı.Korkmaya başladım, galiba bahsettiğim iyi anlaşan dörtlüye bir yancı gelmişti ve hepsinin derdi Todon Kalaydı.
    Kız yürümeye başladı, tam apartmanın altında durdu, otomat sesi geldi ve kız içeri girdi.Sigarayı aşağıya fırlattım ve kalan şarabı içmek için odama yöneldim, elektriklerin kesildiğini işte o an anladım.
    Yatağıma uzanıp, cellatımı beklemeye başladım, kucağında bebekle 3 yaşlarındaki kız çocuğu…

    (bkz: http://fizy.com/#s/1h4yly)
    ···
  8. 58.
    0
    @79 yazıyorum panpa, siyah ekran arası verdim bi
    ···
  9. 59.
    +4
    Etrafımdaki beyaz duman kütlesi ortadan kayboldu ve kendimi bir halı saha tribününde buldum. Sanırım kız beni öldürmüş ve artık diğer dünyaya gelmiştim:

    -Yehuda! Yavaş gir gibecem belanı!
    Bağıran kafasında hale olan, uzun kahverengi saçlı sakallı bir adamdı. Takımın en iyisiydi ama 1 kişi ekgib oynuyorlardı ve Yehuda denen herif son derece sert oynuyordu. Haleli oyuncuyu tellere yapıştırdıktan sonra, profesyonelce oradan uzaklaştı.
    -dıbına koyayım, bir kişi bulamadınız mı lan?
    -Nasıl bulalım? Topu topu isa hariç 12 havariyiz, dışarıdan da adam bulamıyoruz, gizli takıldığımız için.. Yarak gibi halı sahayı kurmuşunuz bulutların üstüne.. Kime söyleyebiliriz!

    isa diye bahsettikleri, haleli adamdı. Benim orada olduğumdan habersiz gibiydiler, zaten tribünde başka kimse de yoktu.
    Birkaç dakika sonra, Yehuda isa’ya öyle bir çift daldı ki; isa’nın hale kırıldı , kendi de yerden kalkamadı, baygınlık geçirdi.
    iki takım da başına toplandı. Dili dönmüştü ve ne yapacaklarını bilmiyorlardı, oyunculardan 2 si de Yehuda’ya kafa-burun dalmıştı.
    Tam bu esnada devasa bir hortum halı sahanın tam ortasında dolaşmaya başlayıp Yehuda’yı alıp zütürdü.
    -Yahu, ilahi kırmızı kartı icat ettiler ama burada adam ölüyor, ona hiçbirşey göndermediler
    ···
  10. 60.
    0
    ses bir ki ses bir ki
    ···
  11. 61.
    0
    Futbolda sıklıkla karşılaşılan bir durum olduğu için, konuyla ilgili bilgim vardı ama ortam fazlasıyla uhrevi ve tehlikeliydi.
    Buna rağmen sahaya girdim, şaşkın bakışlar arasında elimi isa’nın ağzına sokup, dili çıkardım;tekrar nefes almaya başlamıştı.
    Şüpheli bakışlar yerini sevecen bakışlara bırakmış ve beni sırtlarına alarak sahanın içinde 2 tur attırmışlardı.
    Çabuk kaynaşmıştık havarilerle. Yehuda ilahi kırmızıyı yediği için karşı takım da 6 kişi kalmıştı ama isa oynayacak durumda değildi.

    -Adın ne bilader?
    -Todon Kalay
    -O nasıl isim kardeşim, senin adın Matthias olsun, topçu ismi gibi, biz sana Matthias diyelim.

    Birden arkamda bir karıncalanma hissettim, tişörtümü çıkardım , arkasına Matthias yazılıydı.
    Yehuda’nın yerine oyuna alındım ve maçta 2 gol 2 asist yaptım. Maç sonu oturduk, birer çay içtik, kan-ter içindeydik , çok güzel maç olmuştu.
    ···
  12. 62.
    0
    @83 panpa kolay değil hem çalışıp hem yazmak be
    ···
  13. 63.
    0
    -Bu isa ile Yehuda fena kapışacaklar bir gün, dedi tişörtünde Matta yazan
    -Adaş iyice sapıttı, dedi biri
    -Evet, gidişat kötü valla, aynı takıma koyalım bence bunları
    -iyi de takımları ayarlayan Kaptan isa, nasıl olacak o iş?
    -Hep iyi adamları alıyor zaten , dedi arkasında Tomas yazan
    -Ayrıca hep mor bipleri biz giyiyoruz dıbına koyayım, hiç sizin takım giymiyor
    -Matthias kardeş, her hafta gelebilir misin?
    -Valla abi onu siz daha iyi bilirsiniz; öldüm mü ben şimdi? Artık buralarda mıyım? ,diye sordum
    -Onu kaptana sormak lazım
    -Peki abi…

    (bkz: http://fizy.com/#s/153l0h)

    Gözlerimi açtığımda ne kız oradaydı ne de isa ve 12 havarisi.Varlığını hissettiren tek şey müthiş bir baş ağrısı ve susuzluktu.
    ···
  14. 64.
    0
    Part 8

    Cuma günü Aslı ve Ceren’le buluşup Dr.Hasan’ı evinden almak için yola koyulduk. Saat 20:00 ye Foça Restauran’ta yer ayırtmıştım. Aslı yanımda oturuyor, Ceren ise hala birazdan yanına oturacak kişiyi hatırlamıyordu.

    -Ne yaptın Çarşamba istanbul altılısını?
    -ilk ayaktan çavuş; starting boxa son attan sonra hangi at girer Aslı?
    -Bilmem?
    -Yırt at
    -Starting box nedir? diye sordu arkadan Ceren.
    -Atların çiftleştiği yer; dedi Aslı
    -Yırt At özellikli bir at o zaman
    ···
  15. 65.
    0
    yazmaya çalışacam, şimdilik ara
    ···
  16. 66.
    +1
    Doktoru aşağıda beklerken aramızda geçen diyalog bu şekildeydi; az sonra bayramlıklarıyla, pişmiş kelle gibi sırıtan adamımız araca binip, arkaya Ceren’in yanına oturdu.
    Arabanın içini yoğun bir Fahrenheit kokusu kaplamıştı.Herhalde gibinin ucundaki deliğe kadar sıkmıştı adam.Ceren karşısındaki manzara ile intihara bir sebep daha bulmuş, doktor ise karşısındaki manzara ile 6 aylık mastürbasyon malzemesini cebine koymuştu.
    ’Nasılsın görüşmeyeli’ faslı bittikten sonra, Hasan malum geceyle ilgili konuşmaya başladı;

    -Baya eğlendik be Ceren o gece, aslında başka bir mekana geçseydik keşke, gece uzundu.Bugün o hataya düşmeyiz ama.
    -Hıhı
    -Ee Todon? Gece nereye akacağız?
    -Valla abi, balıktan sonra , sahilde müzik dinleyip şarap içmeyi düşünüyoruz, bir yerlere gitmeyeceğiz yani
    -Oooo içiniz çürümüş oğlum sizin
    -Ceren bugün kafa dinlemek, sohbet etmek istiyormuş Hasan Bey, diye araya girdi Aslı
    -Hıhı
    -Ben iyi bir dinleyiciyimdir Ceren, dedi doktor
    -Hıhı

    Çalan müziği değiştirmek, mevcut muhabbeti değiştirmeye de yardımcı olur.

    (bkz: http://fizy.com/#s/1dlch7)
    ···
  17. 67.
    0
    -Foça Restaurant saat 20:30-
    Part 9

    500 gr’lık bir deniz çipurası, yanına 4 kaya barbunu ve duble kalamar siparişi vermişti Dr.Hasan.
    Yemeğin firmadan olduğunu biliyor, 3 gün hiçbirşey yemeyecekmişcesine masayı donatıyordu.
    Biz sadece çipura ve kalamar söylemiştik, ortaya söylediğimiz çoban salata Ceren’in isteği üzerine soğansızdı ve bu istek Dr.Hasan’ı çok mutlu etmişti.
    Kimbilir ne umutlara kapılmıştı.Söylediğimiz büyük Tekirdağ’ın neredeyse yarısını ilk domuz sıkısı dublelerle tüketmiştik.
    Mezeler, sarımsaksız deniz börülcesi, ahtopot, fava, közleme patlıcan ve haydari ilk beşiyle sahaya çıkmışlardı.
    içtikçe keyifleniyor, Ceren keyiflendikçe doktorun keyfi bir kat daha artıyordu.Ege Denizinin nazlı kızı ‘imbat’ tenimizi kutsuyor ve ortamda müzik olmaması bizi daha fazla muhabbete yönlendiriyordu.

    (bkz: http://fizy.com/#s/142q53)
    ···
  18. 68.
    0
    bugünlük bu kadar panpalar yarın görüşürüz
    ···
  19. 69.
    0
    selam, saat 10:30 gibi başlarım.. rezervelerinizi alın
    ···
  20. 70.
    0
    Ceren ikinci dublenin sonunda deyim yerindeyse kıvama gelmiş, Aslı ile ben ise ambiansın tadını çıkarmak için sürekli kadeh tokuşturuyorduk.

    -Sağlığına be Aslı! iyi ki çıktın karşıma arkadaşım..
    -Arkadaşlarının ağzına boşalan birine göre çevren kalabalık, diye fısıldadı kulağıma

    Ağzımdaki rakıyı karşımda oturan Ceren’in üstüne püskürttüm bunu duyunca. Ceren olayın şokuyla ayağa kalktı, Hasan da onunla beraber. Rakı genzime kaçmıştı ve tıksırarak özür diledim. Aslı kulağıma başka bir şey fısıldadı bu sefer;

    -Benden öğrenmen gerekenler var, senin bir damlanı bile ziyan etmemiştim, dedi kulağıma bu sefer
    -Ceren’cim çok özür dilerim
    -Üstüme ağzınla sıçtın resmen Todon ya!
    ···