kıyıya vuruyordu cesetlerim

-Todon, hayatım bazı eşyalarımı Antalya’ya zütüremeyeceğim, artık sen geldiğinde getirirsin
-Ya gelemezsem?
-Sevgilinin yanına gelmeyecek misin yani?
-Gelmeye çalışırım…

Ben ona böyle davrandıkça, daha da yanaşmaya çalışıyordu Seda.
Bir kız arkadaşıyla beraber kalıyordu Antalya’da ve o arkadaş fena halde uçuk bir şeydi anlattığına göre.
Ramço’nun yıllar boyunca aynı evde kalıp bakire sandığı hatunun aslında gayet renkli bir özel hayatı vardı.
O uçuk arkadaşı Mehmet’e bağlama gibi bir niyetim vardı ve bunun için Antalya’ya gitmemiz gerekecekti.
Seda bu teklifimi olumlu karşıladı, zaten Antalya’ya gelmem için yalvarıyordu neredeyse.
O uçuk kız arkadaş günde 3 defa arıyordu Seda’yı; ‘e ne zaman gelecek Mehmet?’ .
Daha fotoğrafını bile görmemişti, Mehmet hakkında bildiği şeyler Seda’nın anlattığı kadardı sadece ama hatun kızışmış bir ren geyiği gibi ‘Mehmet, Mehmet’ diye sayıklıyordu.
Mehmet de bu durumdan bir hayli memnun görünüyordu.

reserveddddddddddddddddddddddd

izmir’de kaldığı 10 günde 3 kez daha dağevinde kaldık.
Her geçen gün daha fazla ilgi gösteriyor; ‘şimdiye kadar gördüklerin aslında hiçbirşey’ diyordu yatakta.
Oysa gayet iyiydi her şey, tek yapmadığımız anal sexti ve teklif de etmemiştim aslına bakılırsa.
Ramço durumdan şüphelense de ‘kendi gerçekleri’ şüphelerinin önünü kesiyordu ve ben de durumu anlatmıyordum, henüz erkendi çünkü.
Aslında Antalya’ya gitmek gibi bir niyetim yoktu hatta Seda memleketine döndüğünde bir daha telefonunu açmak gibi de bir düşüncem yoktu ama ‘şimdiye kadar gördüklerin hiçbirşey’ lafı karpuz kabuğu etkisi yaratmıştı zihnimde; gündemime aldığım Hande ve her an aklıma düşebilecek Fulya devreye girmek için bekliyorlardı.
Onların yanı sıra iş hayatı da fazlasıyla yoruyordu.
Seda’nın gidişinden 1 hafta sonraya uçak biletlerini aldık ve artık ‘iade-i ziyaret’ zamanıydı.
Mehmet bir eli gibinde yolculuğu tamamlamıştı resmen; diğer taraftan da ihtiyatlı hali gözlerden kaçmıyordu;

-Oğlum züte gelmeyelim lan orada, bir belalısı falan vardır, yan basmayalım sonra
-Bir şey olmaz be adamım, ben Seda’nın resmi sevgilisiyim sen de benim kankamsın Merve’yi hayatında ilk defa görüyorsun
-Yalan da değil hani, peki ya ben orada gib gibi kalırsam , karı vermezse
-Bi Antalya yapmış olursun adamım
-dıbına koyayım böyle işin, Buket ve Aylin de her şey rast gitmişti ama bunda patlayacağız gibi geliyor bana
-Oğlum manyak olma karı benim sevgilim ha, salça olma sakın, sonra giberler işte bizi
-Hatırlatırım sen Buket’e baya baya salça oldun ama
-Ulan züt, karılar hep beraber burada yapalım dediler, sen aldın zütürdün Buket’i
-Belki öyle bir şey olur gene
-Sen de ağır puştmuşsun be, gözün mü kaldı lan Seda’da?
-Yok lan, içimde kötü bir his var ama

Cuma akşam 18:00 uçağıyla Antalya’ya uçtuk, oradan da Kemer’e geçtik otobüsle.
Merve ve Seda terminalde bizi bekliyorlardı.
zütveren Mehmet gene on numara yere kapak atmıştı.
Hatun sarışın, renkli gözlü her halinden motorizelik akan bebek gibi bir şeydi ve ben anında Seda’dan soğudum.

-Sevgilim hoş geldiniz
-Hoşbulduk güzelim, hala tanışmadık ama Merve ile
-Evet, neredeyse bir aydır beklediğim Mehmet sensin demek; dedi Merve Mehmet’e bakıp ve yanaklarından öptü

Ben tekrar isyanlardaydım ve amcık Mehmet cümle kurmakta zorlanmaya başlamıştı gene.
Bir insan sürekli dört ayak üstüne mi düşer arkadaş…
Buket olayında turnayı gözünden vuran kankam , bu kez benim sayemde tüm kuş cinslerini zütünden gibmişti.
Direk eve zütürdüler bizi, arabayı Merve kullanıyordu ve Mehmet de yanına oturmuştu.
Biz Seda ile arkada kalmıştık ve kendisi tüm hasretini daha arabada göstermeye başladı.
Gözüm ön koltukta kalmıştı ama, herif etliye sütlüye karışmadan bu kez hakikaten ivana Sert gibi hatunu düdükleyecekti; ben ise onca yol tepip hayatıma giren kadınlar içindeki en vasatına kayacaktım.
Kendi kendime telkinlerde bulunuyordum, bilhassa ‘bu gördüklerin daha hiçbirşey’ lafını düşündüm yol boyunca…

bugün kimse yok biraz ara

reserved

Yemeği önceden hazırlamışlardı, eve geçtiğimizde ısıtıp fazla oyalanmadan yedik ve sonra salona geçip muhabbete başladık.
Merve’nin bir tur firmasında çalıştığını ve bolca seyahat ettiğini öğrendik.
Seda’nın yatakodasına geçmek için sabırsızlandığı belliydi, benim ise aklım fikrim Merve’de kalmıştı.
Daha önce Buket ve Aylin’de karşılaştığımız ‘sizin için sakıncası yoksa, hepimiz burada beraber olalım’ teklifini bekliyordum sanki ve umudum gitgide azalıyordu.
Ben teklif etsem olur muydu peki?’Kızlar, sizin için bi mahsuru yoksa ,burada altlı üstlü beraber olalım?’.
Dilimin ucuna kadar geliyor, sonra vazgeçiyordum.
Mehmet ipnesi öyle bir keyif içindeydi ki, onu gördükçe sinirlerim iyice bozuluyordu.
Seda elimden tuttu ve odasına geçtik.
Merve ile Mehmet içeride kaldı.

-Artık odamıza geçelim sevgilim, özlendin çok
-Daha erken, biraz daha içseydik
-Gel sen, sana sürprizlerim var

işte bu laf beni ikna etmeye yetti.
Aklımın bir köşesinde kalan ama Merve’yi görünce unuttuğum ‘daha bu gördüklerin hiçbirşey’ anekdotu tekrar kendini belli etti.
Acaba ne olacaktı?
Tek yapmadığımız şey anal sexti, evet pürüzsüz bir teni vardı ve muamelesi gayet iyiydi ama altı üstü zütten vermenin bu kadar rekldıbını yaptığını sanmıyordum ve beklentim iyice yükseliyordu.
içeriye girer girmez sevişmeye başlamıştık, o beni özlese de benim herhangi bir özlemim yoktu ona karşı ve sanki bizimle eşzamanlı olarak Mehmet ile Merve’den de enteresan sesler gelmeye başlamıştı.
Merve’yi hayal edip Seda’yı düzüyordum resmen ve kendi ellerimle teslim etmiştim onu Mehmet’e.
Kaderimi gibeyim ki ben Seda ile sevgili olmuştum; peki neydi Seda’nın sürprizi? Neydi ‘daha önce görmediğim’ şeyler?

(bkz: http://fizy.com/#s/17ks2k)

takipçi yok bugün , işleri halledip öyle dönecem

izliyoz başkan

çerezimizi biramızı aldık, bekliyoruz

Birazdan anlatacaklarım size hiç inandırıcı gelmeyecek, bundan o kadar eminim ki, bu yüzden çok ayrıntıya girmeden anlatacağım olan biteni.
Biz Seda ile ilk postayı tamamlamıştık ve sigaramı yakıp salonda Mehmet ipnesinin neler yaptığını tahmin etmeye çalışıyordum.
Merve çıplakken nasıl görünüyordu acaba? içeriden gelen sesler beni o tarafa çekiyordu resmen; acaba saksosu nasıldı?
Seda kalktı ve iç çamaşırlarını giydi, elimden tuttu, ‘sen de giy boxerını’ dedi ve sonra banyoya doğru holden geçtik.
Bu sırada Mehmet’i Merve’ye doggyde kayarken gördüm kısa bir süre.
Konturpide kalan kaleci gibi hissettim kendimi, mükemmel görünüyordu Merve, bacaklarından birini yana doğru açmış bir elini Mehmet’in bacağının arkasına sarmış hafif hafif inlerken biz Seda ile banyoya gidiyorduk.
’Allahım günahım neydi?’ diye sayıklıyordum içimden, tamamen demoralize olmuştum Merve’yi o halde görünce.
Mehmet zütü resmen tavlada yedi yedi atmıştı.
Banyoda Seda bana arkası dönük bir şekilde soyundu, küveti doldurdu sonra içine uzanıp vajinasını parmaklamaya başladı.
Ben ise dışarıda küvetin başında tüm moral bozukluğumla onu izliyordum

-istediğini yapabilirsin bana ; dedi

Bunu duyunca dolap raflarında vazelin veya kreme benzer bir şeyler aradı gözlerim ama göremedim; boxerı çıkartıp ‘bismillah, sağ ayağımla gireyim’ bari deyip ayağımı attım ama;

-Hayır oradan istediğini yapabilirsin, dedi
-inan hiçbirşey anlamadım Seda
-Üstüme işeyebilirsin veya mastürbasyon yapıp oradan üstüme patlayabilirsin
-Üstüne mi işeyeyim?
-istiyorsan yapabilirsin; - o sırada hala kendini tatmin ediyordu –
-Sen ciddi misin?
-Evet, gayet ciddiyim..
-Şu anda içimden gelmiyor ama sonra bakabiliriz buna; deyip kibarca reddettim
-O zaman gel yanıma..

başlarım bi ara hralde

@595 sorry panpa doğru söylüyosun

zuhoaohaohaohaoha işemeli sıçmalı

Çok uzun zaman olmuştu bir şeylere şaşırmayalı.
Demek ki tam manasıyla kirlenmemiştim, temiz yönlerim hala vardı.
Ramço hatunu bakire sanıyordu oysa hatun işemeli sexlere imzasını atmış biriydi.
Gördüğüm hiçbirşeye inanasım gelmiyordu artık, gerçek denen şey perde arkasındaydı hep.
içeride Mehmet şovuna devam ederken ben işemekten vazgeçip Seda ile görece küçük küvetin içinde debeleniyordum.
içinde bulunduğumuz alan hangi pozisyonlara müsaade ediyorsa, hepsini yaptık.
Aslında banyoda ağzına yüzüne boşalmak istiyordum ama zor bir coğrafya olduğu için ikide bir ağzına alıp tekrar kaldırmak zorunda kalıyordu.
Yatak odasına dönmemiz gerekiyordu yani; holden tekrar geçtik; bu kez Merve bize arkası dönük bir şekilde Mehmet’in üstünde zıplıyordu ve kalçaları muhteşemdi.
Herif bayadır düzüşüyordu; kimbilir kaçıncı postayı atıyordu ipne.
Odada sevişirken yüzüne boşalma fırsatını kaçırdım; kendimi tutamamıştım; aletimin üstünde kalanları yalamakla yetinmişti Seda.
Bir müddet sonra uyuyakaldık zaten.
Ertesi gün güzel bir kahvaltıdan sonra Olimposa gidip Tathtalı Dağına telefirikle ufak bir gezinti yaptık.
Tatildi onlara da Cumartesi ama izin almış da olabilirlerdi.
Merve Mehmet ile yakından ilgileniyor, Mehmet ise ‘buradaki tüm dağları ben yarattım ulan’ havasında jestlerine karşılık veriyordu.
Onlar da sevgili olmuştu; benim ise yüzüne işeyebileceğim bir sevgilim vardı.
Akşam yemeğinde rakı balık yaptık ve odalara çekildik tekrar, çok yorgundum ve ilk postadan sonra uyumak istedim; Seda’nın tüm zorlamalarını refüse ettikten sonra yan odadan gelen sesler beni tekrar şaha kaldırdı ama onca zaman beklediğim ‘daha bu gördüklerin hiçbirşey’ gizeminin ‘bir işeme fantezisi’ olduğunu öğrenmek iyice soğutmuştu beni Seda’dan.

Daha önce yaşamadığım bir şeydi bu ve çok da tuhaf karşılıyordum; ‘ben işedikten sonra acaba o da benim üstüme mi işiyor?’ tilkisi dolaşıyordu kafamda; mutlaka bu fantezinin bir rajonu olmalıydı.
Uyumaya yakın, banyoya gitmeyi teklif ettim kendisine, sert davranıyordum; göğüslerini ısırıyor kalçalarına tokatlar savuruyordum
Kıpkırmızı olmuştu arkası, birkaçkez içinde gidip geldikten sonra küvete uzandı; aletim yarım kalkıklıkta yüzüne ve vücuduna işemeye başladım.
Gerçekten çok tuhaf bir şeydi ve zevk alıyor gibi görünüyordu Seda.
Hafif kalkıkken işemek yarı acı yarı zevk veriyordu, Seda’nın ise kendini parmaklayıp ciddi oranda idrar içinde kalması baya bir ironikti Ramço gözünden baktığınızda.
Yan odada Mehmet Merve’yi köklüyor ben ise Seda’nın yüzüne işiyordum.
Anlatacak çok şeyimiz vardı birbirimize ve hiç fırsatımız olmamıştı bunun için.
Normalde inanmayacağı bir şeydi bu ama ‘şarıl şarıl işeme sesini’ kendi de duyduğu için çok da ısrar etmedi inadında.
Seda’ya arkadan kaymayı da ihmal etmedim tabi…
Pazar geri döndük ve ben bir daha Seda’nın telefonlarını açmadım; Ramço’ya da kıza salça olur diye gerçekleri asla anlatmadım…Mehmet ve Merve de biz dağılınca koptular ve bu yüzden Mehmet canımdan çok sevdiğim güzel annemi andı durdu hep…

(bkz: http://fizy.com/#s/2b70vl)

Part 25

işler gitgide taka sarıyordu, yeni aldığım bölge beni aşağıya çekiyor toplantılar eskisi gibi keyifli geçmiyordu.
Ortalamanın üstünde bir çalışan olsam da , birçok başarıya imza atarken birden sıradanlaşmak zoruma gidiyor ve bu da beni huzursuz ediyordu.
Toplantılarda bazen başarısızlıklar şahsınızı küçük düşürecek şekilde herkesin içinde yüzünüze vuruluyordu.
Gecelerimi bile doktorlarla geçiriyordum neredeyse; öğlen yemeklerinde olduğu gibi üniteyi çıkarıyordum ama işin bir de eczane boyutu vardı artık.
Çalıştığım ilacın 3 tane daha eşdeğeri çıkmıştı ve ticari avantajlarıyla eczanelerin tercih ettiği ürünler haline gelmişlerdi.
Reçetem göz göre göre rakip ürünlerin işine yarıyordu.
Müdürlerim ise oralı bile olmuyorlardı; kariyer sürecinde bölgem değiştirilmişti ve ‘sen eğitimlerine bak, performans ikinci planda’ demişlerdi; tüm bu sözler unutulmuştu sanki. Hergün üst kademeden aranmaya başlamıştım

-Todon , sen ki kendini ispat etmiş birisin ve havuzdasın , bu performans da neyin nesi? Sana yakışmıyor..

Sebepleri, gerekçeleri anlatsam da, sürekli duvarla karşılaşıyordum.
Tüm bunlar benim gibi biri için bahane olamazmış.Ömür boyu çanta sallamak gibi bir niyetim yoktu ve en kısa sürede atamamın gerçekleşmesi gerekiyordu.

-Performasın önemini biliyorsun Todon..
-Biliyorum X Bey ve inanın alışık olmadığım bir tablo var karşımda ama çok çalışıyorum; gelin bir gün dolaşalım heryeri..

Geliyorlardı ama 2-3 doktor görüp, yemek yiyip geri dönüyorlardı; eczanedeki durumu anlattığımda ise ‘evet eczaneleri de önemsememiz gerekiyor’ diyorlardı. iyice çıkmaza giriyordu benim müdürlük işi ve bu canımı çok sıkıyordu.

reserved

arada ses verin la

takipteyiz