kıyıya vuruyordu cesetlerim

bekliyoruz hocu

Seda kendini belli ediyordu; votkanın etkisiyle iyice yumuşamaya ve kelimeleri seçmekte zorlanmaya başlamıştı; ancak yetmemişti votka –şişenin hepsi dolu değildi- ve evde hiç bira yoktu.
En yakın bakkal 2-3 km uzaklıktaydı dağ evine ve bu görev tabi ki Ramço’ya aitti.
Arabanın anahtarını verdim ve Ramço bira almaya gitti; baş başa kalmıştık nihayet.
Laptopu da yanımda getirmiştim, arka fona güzel bir müzik eşlik etmeliydi;

(bkz: http://fizy.com/#s/1ahkal)

-Kimbilir kaç hatun getirmişsindir buraya
-Genelde kankalarımla gelirim ve onların kız arkadaşlarıyla
-Yani hiç kız arkadaşınla gelmedin; sahi var mı sevgilin?
-Uzun zaman önce vardı..
-Pek inandırıcı gelmiyor bu söylediklerin?
-Hangisi?
-Uzun zamandır sevgilin olmaması ve buraya hiç kız arkadaşınla gelmemen..
-Sürekli birileriyle tanıştırıldım, Mehmet’ler Devrim’ler ve onların arkadaşları, geldik buraya ama , birkaç görüşmeden sonra bitti veya iş hayatının yoğunluğundan kaldı hep arka planda..
-Ramço öyle demedi ama, Mehmet denen arkadaşınla Ramço’nun kuzeninde baya bir iş çevirmişsiniz

içimden ramço’nun canından çok sevdiği güzel annesini anmaya başladım o an ama dışa yansıtmıyordum bunu.
Sonuçta belki 8 yıllık arkadaşıydı bizim ayı ve beni daha 2-3 gündür tanıyordu; inkar etmek yanlış olurdu.

evet beyler başladık..

-Evet öyle bir maceramız oldu ama Ramço’ya oyundu söylediklerimiz
-Nasıl yani?
-Kızlar Mehmet’in arkadaşlarıydı hatta bir tanesi eski kız arkadaşıydı , diğeriyle de ben bir süre çıkmıştım.Biz abartarak anlattık biraz, ‘beni niye çağırmadınız’ desin diye
-Dedi mi peki?
-Hahaha oturdu adamın içine, demez mi hiç…
-Çok kötüsünüz ya..
-Ramço iyi arkadaştır ama, severim çok
-Evet ben de severim

Eski sevgilisiyle yaşadıklarını ve ayrılışlarını anlattı, genelde kadınlar bayılırlar eski çamaşırlarını biraz daha süsleyerek anlatmaya.
Ben artık bu hatıraları duymaya alışmıştım ve dinlemiyordum; sadece dinliyor gibi görünüyordum –buna sektörde aktif dinleme denir-Şu diyalog bir örnek olabilir sizin için;

ses verin ulan

vay amk kimse yok galiba, ben devam ediyorum

-Otelde tanışmıştık, müşterilerimizden biriydi, çok nazik görünüyordu ilk başlarda
-Centilmen bir adamdı yani?
-Evet güzel gidiyordu her şey, çiçeklerle karşılıyordu beni ve ne olduğunu anlayamadan bitti
-Sürprizleri seven bir adammış anladığım kadarıyla..
-Evet son sürprizi fena oldu ama, telefonlarıma cevap vermedi, bir gece önce beraber uyumuştuk oysa
-Bir önceki gün her şey normalken oldu yani tüm bunlar?
-Evet, adi herif açmadı telefonlarımı
-Hayat yanlış seçimlerle doludur ve inan insan en kötü duruma bile ayak uydurabilecek kadar bağlıdır hayata Seda

Dikkat ederseniz verdiğim cevaplar onun kurduğu cümlelerin, farklı kelimeler seçilerek söylenişi.
Bu bir taktikti; onu anladığım, dinlediğim ve meraklandığım anldıbına geliyordu.
Son cümlem ile de artık bu konuyu kapatabiliriz, sen bunu atlatacak güçte birisin ve yanında ben varım mesajı veriyordum.
Dertli görünen kadınlara ve hatta bazen arkadaşlarıma sürekli kullandığım bir cümledir kendisi…
Bu yoruma kimse karşı çıkamaz ve konu hemen değişir…

anlat panpaaaaaa yen iş yerine alışamadım zaten amni gibiym

@60 da kldım

-Sen peki yanlış biri misin? – evet konu bana gelmişti işte –
-Hep doğru şeyleri yaptığımı söyleyemem
-Ama iyi birine benziyorsun, dinlemeyi biliyorsun
-Ramço’nun msn’inden yazmasam tanışamayacaktık bile
-Evet, ne iyi etmişsin
-Şunu bil sana dokunmamak için zor tutuyorum aslında kendimi
-Neden ki dokunabilirsin aslında; dedi ve koltukta yanıma gelip başını kasıklarıma yasladı

Ben de saçlarını okşamaya başladım, gözlerini bana dikmiş bakıyordu bu sırada; ve kapı çaldı yavşak Ramço jet hızıyla gidip gelmişti sanki.
Tam dudaklarına uzanacaktım oysa.
Mecbur kalktık, önde benim alet arkada ben Ramço’ya kapıyı açtık.
Girdiği anda atmosferde bir değişiklik olduğunu sezmişti Ramço.
’Nabıyonuz len’ gibi Yiğit Özgür karikatürlerindeki tiplemelere benzer bir ses çıkardı.
Biraları açtık ve sohbete kaldığımız yerden devam ettik.

-Ramço, todonlar seni yemişler o bahsettiğin ‘kuzenin evi olayında’

Ramço bir kızardı bozardı, ben de profesyonel gülüşümü suratıma işleyip ‘ananı giberim’ der gibi baktım ona.

-Sen gerçekten söylediklerime inandın mı be ramço?
-inanmadım aslında ama
-Oğlum fena keklendin ama itiraf et
-Yok lan ne keklenecem, bana ne anasını satayım
-iyi yapmışsın ama Seda’ya anlatarak, çok değer veriyormuşsun ki anlattın zarar görmemesi için ama beni de yanlış tanıdığını düşünmeye başladım adamım. Alınıyorum bak, üzme beni

Seda gülmeye başladı, Ramço iyice bozuldu.
Seda’yı bırakıp oracıkta Ramço ipnesini gibesim geliyordu aslında.
zütveren belki de kendi kaymaya çalışıyordu karıya.

devam todon

-ramço ya, canım çok ruffles çekti , alırsın de mi
-saat kaç oldu Seda ya, yemesen olmuyor mu?
-Lütfen Ramço ya, sen kırmazsın beni..
-tamam tamam

Ramço’yu tekrar paket yapmıştık ve bunu yapan aslında Seda olmuştu. Tamı tdıbına 15 dk ya yakın bir vaktimiz vardı ve adamı gönderdiğine göre bu zamanı verimli kullanmaya niyetliydi kendisi.

-ee nerede kalmıştık?
-Bizde…

Yanıma oturdu tekrar, yüzüme dokundu ve öpüşmeye başladık.
Ramço’nun dediğine göre hanım hanımcık bir bakireydi Seda, bu istihbarat büyük oranda yanlıştı bence ama yine de ihtiyatlı davranmakta ve ürkütmemekte fayda vardı.
Öpüşme şiddetimiz gitgide artsa da ellerime hakim olmaya çalışıyordum.
Top noktalardan birinde kendini geri çekti; ‘acaba o sen misin?’ der gibi baktı ve ben o an için sadece aradığı kişi değil , zagor bile olabilirdim

-Beraber uyumalıyız bu gece; dedim
-Önce teklif etmen gereken bir şey yok mu? –kendince olayı resmiyete dökme çabası-
-Bir sevgilim mi var artık?
-Bunu teklif sayabilirim…

online bekliyorum amnski

anan

Artık ileri gitmeye ve şansımı denemeye başlayabilirdim.
Merak ettiğim bölgelerin başında göğüsleri geliyordu; herhangi bir dekoltesi olmadığı için içeride nasıl bir şey olduğunu tahmin etmekte zorlanıyordum.
Gayet iyiydi göğüsleri, üstündeki badiyi çıkarmadan içeri sokmuştum elimi ve nefes alıp verişi hızlanmıştı.
Eşofman altını çıkarmaya çalışırken, kapı tekrar çaldı.
Gelen Ramço’ydu…Gene benim de yakından tanıdığım Ayfer Teyze’nin kulakları çınlamış olmalıydı.
Hiçbirşey olmamış gibi sohbete devam ederken;

-Ramço biz Todon ile iyi anlaştık ve sevgili olmaya karar verdik; dedi Seda
-Tebrik ederim sizi; dedi Ramço

Ve biralarımızı yeni çiftin sağlığına kaldırdık.
Artık rahat rahat sarılabiliyordum ama Ramço’nun önünde dudak dudağa öpüşmekten kaçınıyordu.
Yataklarımıza geçme zamanı gelmişti.
Ben Seda ile birlikte yatakodasına geçtim, Ramço da onun için hazırladığımız misafir odasında yatacaktı.
Yatağa girer girmez tekrar başladık birbirimize saldırmaya.
Eşofman altını çıkartmaya çalıştıkça elini koyup bunu engelliyordu, nefes nefese geri çekti kendini;

-Ben senin isteklerini karşılayamayabilirim

ulan niye kimseden ses yok

burdayım todon işlerden fırsat buldukça okuyorum

Korktuğum şey başıma gelmişti; gerçi Seda’da beni çeken ilk şeylerden biriydi Ramço’nun söyledikleri.
’Bakirelik ve hanım hanımcıklık’ benim dünyama ait şeyler değildi ve bu iddiaların gerçek olup olmadığını test etmekti niyetim.
Zorlayabildiğim kadar zorlayacaktım; Hande olayında hiçbir ısrarım olmamıştı ve pişmandım böyle yaptığıma..
Orada düzseydim kendisini ve sonra ayrılsaydım, muhtemelen ‘yanlış ama pişmanlık duymadığı bir ilişki’ olacaktım.
Düzmediğim için hastalanmıştı, hiç zorlamadığım için..
Masumiyet meleklerinin kanatlarını takıp ‘ben bakire bir kızım, istediğini alamayınca böyle yaptı’ yalanına herkesi inandırmayı başarmıştı ama Seda da düşmeyecektim bu hataya..
Gerçi 1 hafta sonra evli evine köylü köyüne dönecekti ama..

-Şu an istediğim şey sensin ve tam karşımdasın işte
-Öyle değil, ben bakireyim
-Olabilir bu neye engel ki?
-Yapamayız o işi..
-Bunu yapmanın daha çok yolu var biliyorsun..ve benim için bakirelik veya bakire olmamak aynı şeyler, sevgilisiyle sevişen insan suçlu mu oluyor yani? Tuhaf şeyler bunlar
-Asıl ilk gecede böyle bir şey yapmak tuhaf aslında..
-3 hafta sonra Antalya’ya gelirim o zaman yaparız o halde
-Hahahah saçmalama gel buraya

Tekrar öpüşmeye başladık, bu kes eşofman altını çıkartmama izin vermişti ve pürüzsüzdü teni.
iç çamaşırının altından kalçalarını elliyordum ve aletim dimdik olmuştu bile.
Elimi tutup ağzına zütürdü; sağ elimin işaret ve orta parmağını emmeye başladı.
Göğüs uçlarını üst taraftaki dişlerimle dilim arasında sıkıştırıyordum; oradan göbek deliğini yalayıp asıl hedefime inmeye çalışıyordum.
Ben oraya ulaşmaya çalıştıkça, Seda kafamdan tutup beni göğüslerine çekiyordu tekrar.
Çekmecede sürekli sakladığım bir krem vardı, en kötü ihtimal göğüs arasına kaldığımda kullandığım bir şeydi.
Çekmeceden çıkarmaya çalışırken kremi boxerım Seda’nın ağzına girecekti neredeyse ve onun hiç de durumu yadırgar gibi bir hali yoktu.
Aletimi boxerdan çıkardı ve emmeye başladı; bunu görünce kremden vazgeçtim ve yana doğru uzanıp daha rahat ağzına alabileceği bir pozisyona geçtim.
Gayet becerikliydi, oral yaptıkça zevk alıyordu sanki..
Saçlarını okşayıp, ensesi ile kafasının birleştiği noktadan kendime doğru baskı yapıyordum..
Birden geri çekti kendini ve;

-Prezervatifi çıkarabilirsin çekmeceden;

Ben göğüs arasına tav olmuşken ve oradan çıkaracağım şey aslında bildiğin Arko kremken; olay daha değişik bir boyut kazanmıştı..

-Ne olur bundan Ramço’nun haberi olmasın ama…

(bkz: http://fizy.com/#s/1c001s)