-
601.
0Fulya ile ilgili konuşmadık, zaten o mevzu açıldığında kimsenin sesi çıkmazdı;
yanlış bir seçim olduğunu düşünüyorlardı Fulya’nın.
Bu yüzden derin sohbetlerimize asla konu olmuyordu.
Her ne yaşıyorsam tek başıma yaşıyordum ve kimsenin haberi yoktu bunlardan.
içimde çürüyüp biteceğine çığ gibi büyüyordu.
Belki de kimseyle konuşamadığım için tepetaklak geliyordum her defasında.
Mesaiye başladığımda klagib profesyonel yüz hatlarına bürünüyor, akşam olduğunda ölüme düğümlenmiş bir mahkum kadar sessizleşiyordum zaman zaman.
Konseyden çıkan sonuç; benim Ayten’den uzak durmamdı ve ben zaten bunun farkındaydım.
Yaşadığım travmayı paylaşmaktı zaten derdim, güvenebileceğim insan sayısı çok azdı ve paylaştıkça azalıyordu içime attıklarım Fulya dışında.
Sohbet ‘haftasonu ne yapalım’ a gelmişti ki, içeriye mahalleden ve unutayazdığım Hande’nin çevresinden tanıdığım sizin de burada (bkz: daylami) olarak bildiğiniz dallama içeri girdi ve masamıza yaklaştı. -
602.
0Bir şeyler yumurtlayacağı her halinden belliydi ama çok yanlış zamanda çıkmıştı karşıma.
-Dışarı gelir misin? Seninle bir şey konuşmamız lazım..
-Otur bir şeyler içelim dostum önce; deyince Mehmet ve Tarık istemsizce güldüler
-Dışarı gelir misin? Diye tekrarladı
-E hadi geleyim
Dışarı çıktık ve konuşmaya başladı;
-Hande senin yüzünden aylardır hasta, ne yaptın ona? Neye zorladın?
-Bak kardeşim, öncelikle Hande’yi bir şeye zorlamadım; ayrıca bu onunla benim aramda bir konu ve dediğin gibi çok uzun zamandır görmüyorum onu.. Sıkıntı nedir?
-O benim kardeşim, kardeşim kadar yakın bana ve mahvettin kızı
-ve sen de ‘delikanlıyım’ havalarında hesap sormaya geldin, seni mahalleden de tanıyorum bir daha bu şekilde karşıma çıkma sakın
Birden atıldı üstüme, ben de ittim onu ve yere yapıştı.
Olayı gören Tarık ve Mehmet de hemen dışarı attılar kendilerini.
Daylami kalkıp bir daha saldırdı ve çenesine yumruğu yerleştirdim; kendini tekrar yerde buldu, bu sefer kalkamadı.
Benden 2-3 yaş küçük olmalıydı o dönemde, üniversite ve mahalleden arkadaşı olduğunu biliyordum Hande’den.
Arkadaşlarıyla tanıştırdığında bana ters ters bakan kişinin ta kendisiydi.
Saçma sapan bir şey için bana posta koymaya kalkışmıştı.
Normal bir anıma denk gelseydi onu konuşmaya ikna edebilirdim aslında ama zamanlaması çok hatalıydı ve bir karı kız meselesinde ilk defa haklıydım.
Tarık ve Mehmet daylami’yi yerden kaldırdılar ve tek kelime etmeden çekti gitti. -
603.
0Mehmet Hande’yi biliyordu ama Tarık buralardan çok uzakta olduğu için kavgadan hiçbirşey anlamamıştı. Konuyu anlattığımda;
-Vay amk denyoya bak lan, herif burada nelerle uğraşıyor bu dallama da aptalca bir sebepten dayak yemeye geliyor
-Ulan karıyı gibişmeye veya ağzına almaya zorlasam hadi diyecem de..Aslında öyle olsa bile sana ne dıbına koduğumun çocuğuna bak ya..Beyler ben bu Hande’yi giberim
-Dur oğlum önce bir araştıralım şu konuyu, bunların üniversitede çok tanıdığım var benim; dedi Mehmet
-Sen araştıradur ben Hande’yi playliste alıyorum kardeşim, zaten bu ara Abaza sayılırız, karıya bak ya, hem vermiyor hem de halkı galeyana getiriyor..Çocuğa helal olsun mu diyeyim, mal mı diyeyim bilemedim lan.. Cesurmuş ama..
-Evet cesurmuş, şş bana bak lan bu herif kayıyor olmasın Hande’ye..Kıskançlıktan yapmış olmasın bunu? Dedi Mehmet
-Oğlum benimle dalga geçiyordunuz italyan barında Faslı kız arkadaşım yüzünden Mekgibalılardan dayak yedim diye, sizin de hayatınız pek normal değil dıbına koyayım
-Senin yaşadığın tuhaf ama bilader
-Ulen evli ve çocuklu bir karıyı düdüklüyorsun, sonra kocası çıkıyor karşına, bir şekil yırtıyorsun olaydan ki hala tehlikedesin, sora tipin teki geliyor ‘vay efendim benim kızkardeşim kadar sevdiğim birini niye üzdün sen’ diye posta koyuyor sana, adam nerede yüzüyor sen nerede yüzüyorsun…
-Bu eleman da anlayacak ileride saçmaladığını, daha toy bu -
604.
0are u here?
-
605.
0Enformasyon hızla akmaya başladı, daylami denen elemanın Filiz adında bir sevgilisi vardı ve onunla arası bozuktu, fena halde atarlı bir tip olduğunu öğrendim ve Filiz denen hatuna deli gibi aşık olduğunu.
Araları bir sebepten bozulmuştu ve süper kahramanımız bu yüzden bunalımları oynuyordu.
Bir söylenti de Hande’nin Daylami’ye karşı boş olmadığı hatta bunların bir ara işi pişirdiğiydi.
Eğer durum böyleyse Flash Tv de seyrettiğimiz ‘insan yanlışlıkla baldızına kayıyor’ lafı gayet gerçekti.
Kafayı dağıtmak için yeni bir macera gerekiyordu bana ve galiba tam üstüne basmıştım bunun.
Hande yazlıktaki geceden sonra birkaç hafta mesaj üstüne mesaj , çağrı üstüne çağrı atmıştı ve ben hiçbirini cevaplamamıştım.
Çok güzel hatundu, özellikle bacakları çok etkilemişti beni ama o gece büyük hayalkırıklığı yaşatmıştı.
Sen barlarda kucağıma oturacak kadar ileri git, sonra ‘ben bakireyim’ yalanına sığın.
Büyük ihtimalle ben ‘etrafındakilere hava atabileceği ve doyasıya gezebileceği hali vakti yerinde kendinden büyük erkek arkadaşı’ oynuyordum; daylami denen eleman da ‘bunun çocukluk aşkı’ gibi bir şeydi.
Toplantıdan döndükten sonra başlayacaktım operasyona…
(bkz: http://fizy.com/#s/171fup) -
606.
0bugün kimsem yok mu lan benim?
-
607.
0e biraz ara o zaman...
-
608.
0ağlama burdayız
-
609.
0reserved
-
610.
0bende okuyorum arada todon
-
611.
+3Part 24
Toplantı dönemi gelip çatmıştı ve Tarık’ı Amerika’ya geri göndermiştik.
istanbul’da ‘Liderlik ve Etkin insan Yönetimi’ eğitimlerine başlamıştım ve sadece performans üretip kendini göstermek yetmiyordu atamalar için.
Üst kademedeki yöneticilerle de aranızın iyi olması gerekiyordu.
Sonuçta sizi tanıyor ve bu işi yapabileceğinize inanıyor olmaları gerekiyordu.
Toplantılar bir diplomasi şöleniydi adeta.
Pazarlama Müdürleriyle akşam yemeğine çıkıyor, hiçbir toplu organizasyonu kaçırmıyordum.
Medikal sınavlarda hep ekibimdeki en yüksek notu alıyordum. Sürekli örnek gösterildiğim için ekip içinde sevilen biri olduğumu söyleyemem.
insanlar doğasının dışında davranıyordu orada, daha önce bahsettiğim ‘daimi, sabit gülücükler’ vardı herkesin suratında
Mutlu görünen bir penguen sürüsü gibiydik ama içinde olduğumuz Pazar tamamen rüşvet ve yalan üzerine kuruluydu.
Bir akşam yemeğinden sonra otelin lobisinde bir şeyler içmek için toplandık.
içlerinden biri Ayten’in çalıştığı ürünün promosyon kalemini çıkardı ve ajandasına bir şeyler yazdı.
Kalem sadece benim dikkatimi çekmemişti. Ercan isimli ekip arkadaşımın da dikkatini çekmişti;
-Sen bu ilacı çalışanı tanıyor musun? Dedi kalemi çıkaran arkadaşa
-Evet tanıyorum
-Ne kadar tanıyorsun?
-Orasını söyleyemem, dedi bıyık altından gülerek
-Senin bölgene Salı günleri geliyordu de mi?
-Evet
-Perşembeleri de benim bricklerde oluyor kendisi
-Otel? Ev?
-Genelde otel, gözleri nasıl ama?
-Bir ara konuşalım bu meseleyi, şaşkınlık içindeyim şu an; dedi kalemi çıkaran
Biz Ayten’le Pazartesi ve Çarşamba günleri görüşüyorduk.
Diğer günlerde de dolu olduğunu o toplantıda anladım.
10 kişilik örnekleme grubundan 3 ü ile yattığına göre, bölgede 1000 mümessil olduğunu düşünürsek 300 ü ile yatmış olabilirdi düz mantıkla baktığımda.
Bir de işin içine hekimleri eczacıları falan sokarsak iş içinden çıkılmaz bir hal alıyordu. -
612.
+1Şaşırmayacak kadar kirli biriydim, yandaşlarıma ben de durumu anlatsam, olay büyür ve kocası tekrar karşıma çıkabilirdi.
En güzeli şimşekleri üstüne çekmemekti ama içimden ‘yuh dıbına koyayım’ demeyi de ihmal etmiyordum tabi.
Ayten’in kocasını tanıyordum artık ve tüm gerçekleri bilirken biraz empati yaptığımda seri katil olmam kaçınılmazdı.
Akşamları belki çocuğu seviyorlardı beraber ve adam o zaman diliminde Ayten’in gözlerinde çok mutlu oluyordu.
Çocuk ‘annem, babam’ diye ikisine sarılıyor, bunlar da çocuğu öpüyorlardı.
Bunları düşünmenin sırası olmadığına karar verdim ve milletten müsaade isteyip odama çekildim, zaten ertesi gün izmir’e geri dönecektik ve benim için üst düzey yeni ilişkiler kurduğum bir toplantı olmuştu. -
613.
0biraz işim var, ara vermek zorundayım...
-
614.
0vay gavurun gızı ayten
-
615.
0yaz adamım başından beridir okuyorum tek bir part kaçırmadım sağlamsın devam et bozma.
-
616.
0ayrıca şuan içinde bulunduğun yaşıda söylersen sevinirim adamım
-
617.
0ayten hayranlık uyandıracak huur
-
618.
0Toplantı dönüşü kötü bir sürprizle karışılaştım.
Bölge Müdürüm çalıştığım bölgeyi değiştireceğini söyledi.
Yıllardır çalıştığım bricklerin değişmesi demek, her şeye sıfırdan başlamak gibi bir şeydi ve çok kritik bir süreç içerisindeydim.
Bir kariyer hedefliyordum ve buna giden en önemli kriterlerden biri performanstı.
Böyle bir değişikliği istemediğimi gerekçeleriyle anlatmama rağmen bölge müdürüm yukarıdan onay aldığını ve performans anlamında yaşayacağım sıkıntıları tolere edebileceklerini söyledi.
-Sen eğitimlerine gidip gelmeye devam et, herkes seni tanıyor zaten için rahat olsun.. Elbette yeni bölgeyi hemen toparlamanı beklemiyoruz ama orada sana ihtiyacımız var
Her şeye yeniden başlamıştım ve çok yorucu bir tempoya girmek zorunda kalmıştım.
Eski bölgemde artık doktorlarla enseye tokat züte parmak seviyesine gelmiştik ve ani bir değişiklikle başka bir yerde bu ilişkileri tekrar sağlamalıydım.
Çalıştığım ilaçların da sürekli muadili (eşdeğer) çıkıyor, eczanelere verdikleri mal fazlası ve iskontolarla reçetemin değişmesini sağlıyorlardı.
Bu konuya daha sonra tekrar döneriz..
Hande operasyonuna çıkma zamanıydı ama işlerin yoğunluğu buna mani oluyordu.
Sizin ‘Buket ve Aylin maceramdan’ hatırlayacağınız Ramço ile denk geldik bir gün.
Orada bir şeyler döndüğünü azbuçuk biliyordu ama ayrıntılara vakıf değildi; anlatmaya başladım her şeyi, -
619.
0devam todon devam
-
620.
0-Oğlum ne kadar züt bir adamsın sen ya; ne olurdu lan ben de gelsem
-Kardeşim inan çok ani gelişti her şey, hatun beni ekince canım çok sıkıldı. Mehmet Arkadaşlarıyla buluşacağını söyledi, Küçükpark’ta oturduk bir şeyler içtik, sonra tabu oynamak istediler, senin kuzenin eve geçtik Mehmet’lerden tabuyu alıp; sonra olaylar gelişti işte..
-Yalanını gibeyim züt herif; yarağımın başını alırsın bundan sonra
-inciniyorum ama…
Çanakkale’de Turizm okumuştu Ramço, öğrenci evinde 3 kız bir de bu kalıyorlardı.
içlerinden biri okul bittikten sonra sevgilisi olmuştu hatta.
izmir’e geldiğinde Msn’den yazışıyordu bunlarla; bir kere benim bilgisayardan yazışırken bir ara işi çıktı ve gitti Ramço.
Ben de bunun adına yazmaya devam ettim, zaten havadan sudan konuşuyorlardı.
Seda ile o vesileyle tanışmıştık, Ramço’yla chat yaptığını sanıyordu ama karşısındaki bendim aslında.
Herşey yolundaymış Kemer’de, otelde güzel bir pozisyona gelmiş, Halkla ilişkilerdeymiş artık.
Bir süre önce sevgilisinden ayrılmış, gebertecekmiş onu.
Adam bırakıp gitmiş resmen.
Ramço gibi yazmayı beceriyordum sanırım; hiçbirşeyden işkillenmemişti, Ramço’nun da ne işle uğraştığını, neler yaptığını bildiğimden gayet iyi idare ediyordum durumu.
Hatta arada yaptığım esprilere güldüğü de oluyordu; ‘ay Ramço, çok alemsin’ falan diyordu.
Özel hayatıyla ilgili baya bir bilgi edinmiştim o sohbette.
Ramço yaklaşık 15 dk sonra geldi ve beni Seda ile yazışırken görünce ‘oğlum bir binlik yapmadın de mi lan, temiz bir kız o amk’ demişti ve sonra az evvel yazıştığı kişinin kendi olmadığını söylemişti Seda’ya.
-
üye alımı açıldı 2025
-
bu 5 kg yemek yiyip cola içen
-
22 07 2025 güncel sözlük reisleri
-
ucan kedi bu kadar erkegin icinde ne ariyon la
-
alaynizin amk kafayı
-
mersinden sesleniyorum
-
lavuk pantalon zincirimi istiyor
-
b2spirit
-
depremde ölen arkadasımla çekildiği foto
-
enguzelhalinle
-
dünyanınn en kısaa fıkrasııı
-
aga black metel makyajı yapıp
-
olm kurs önerin la
-
abi cocuk salak aw
-
beyler yine ak partiye oy verme kararı aldım
-
muhtar sonses denen lavuğa noldu
-
keser döner sap dönerrrrr
-
minguzinin katili 15 yıl sonra çıkınca
-
yaşasın titö örgütü
-
one piece sonu nereye varıyor amq
-
gey memoş seni öldürecem
- / 1