kıyıya vuruyordu cesetlerim

‘maç saati oynayıp oynamayacağı belli olacak futbolcu’ olm süper benzetme çok güldüm lan

@188 saolasın panpa

vay amk hiç mi takip eden yok lan, ben gene de içimi dökücem valla, hoşuma gitti lan yazmak

Part 14

Baktığım denizin, tam karşımdaki adanın , simsiyah gecenin bir sahibi vardı aslında ve isyan çıkarıp özgürlüğüme kavuşmuştum.
Kıyıya vuran her dalga , beraberinde cesetlerimi getirmişti bugüne dek, ben birçok kez ölmüştüm bu sahilde.
Serpil meraklı gözlerle beni izliyordu, içimde bir parçalanma, bölünme hissediyordum.
Kadınsal içgüdüsüyle başımdan geçenleri azbuçuk tahmin ediyordu ve karşı koyamadıkları bir büyüydü rekabet.

-Bu gece seninle uyumak istiyorum

Tek bir şey sormamıştı telefon görüşmemle ilgili ama Fulya’yı alt etmeliydi.
Yatağa kendisi attı beni, çok değil 2 hafta önce Fulya ile saatlerce seviştiğimiz yataktı bu ve ihanetin ıslaklığı vardı Serpil’in dudaklarında.
Sımsıkı göğüsleri vardı, dudaklarımdan, boynuma ordan vücuduma ve en sonunda milli benliğime ulaşmıştı.
Biraz dişlerini değidirse de hazzın doruklarındaydım, uzun sarı saçlarını kavrayıp, yüzünü görmek için kaldırıyordum.
Çok büyük bir iştahla yalıyordu, arabada sömürdüğü Magnum’un sadece bir simülasyon olduğunu iddia ediyordu sanki.

içimdeki fokurdamayı hissedebiliyordum, ani bir hareketle Serpil’i altıma aldım ve bu sefer ben orala başladım; henüz 20 yaşında olduğu için hiçbir deformasyon yoktu vajinasında, daracık ve tüysüzdü.
Yakın zaman içinde bir mantar hastalığı geçirdiği kokudan belliydi.
iyice ıslanmıştı, ‘içime gir, içime gir’ diye sayıklıyordu ama ben onu iyice delirtip bunu yapmak istiyordum.
Dilimi olabildiğince derinlere değdirmeye çalışıyordum, bir elimle de göğüslerini sıkıyor, parmağımı ağzına sokuyordum.
Kafamı içine sokacakmışcasına bastırıyordu saçlarıma.
Üstüne çıktım, içine girmeden vajinasının iki dudağı arasına yerleştirdim aletimi.
Belimden tutup, kendine doğru çekiyordu, içine girmem için yalvaracaktı neredeyse.
Tam o sırada aşağıda bir gürültü koptu ve bağırışlar arasında bizim odaya doğru koşuşturma sesleri gelmeye başladı.
Önde Nilay ‘todon kurtarın, Serpil!’ diye bağırarak kaçıyor, arkasında Barış hiç sesi çıkmadan onu yakalamaya çalışıyordu.
Ben boxerımı giyecek vakit bulmuştum, Serpil ise pikeyi üstüne çekip beklemeye koyulmuştu.
Nilay ağlayarak odaya daldı, hemen arkasından Barış içeri girdi, elinde silah vardı.

-todon ne olur yardım et, öldürecek beni
-Ölmeyi hak ediyorsun, ölmeyi hak ediyoruz , diyordu Barış

Benim tanıdığım Astek Barış boş silahla gezmezdi. Sanırım yarağı kökten yemiştik.
Bir dünya cigara ve alkol içmiş, her ne olduysa sekreterini öldürmeyi kafasına koymuştu.
Işığı açtım, Barışın gözleri kıpkırmızı , bakışları vahşete niyetliydi

-Neler oluyor Barış?
-Ben bu karıyı seviyorum, bunun için karımı sallamıyorum, bu ise huurluk yapmaya devam ediyor
-Sakin ol lütfen, saçmalama dıbına koyayım, burası benim mekanım , misafirimsin, en azından ne yapacaksan burada yapma
-todon senden özür dilerim, kardeşim, öldürmeliyim bu karıyı, hayatımı gibti attı

yoklama bir ki yoklama bir ki

Serpil kafayı iyice pikenin içine sokmuş, az sonra ölmesi muhtemel kuzeninin hıçkırıklarını izliyordu.
Nilay yere çömelmiş başına yaslanan tabancanın soğukluğuyla kendisinden geçmiş bir şekilde ağlıyor ve ‘lütfen’ diye bağırıyordu.
Posta Gazetesi üçüncü sayfanın en muhtemel adayıydık.
Böyle bir trajediye çıplakken yakalanmak trajikomik olabilirdi.
işin ironik tarafı 3-4 saat önce ben bu adama az kalsın ‘işi gruba çevirebilir miyiz’ diye teklifte bulunacaktım.
Asansörde kaydığı metresine aşık olabileceği aklımın ucundan geçmemişti.
Peki ya o teklifi yapsaydım? Şu anda bu satırları yazmak için yeteri kadar canlıyım, bu imkansız olurdu herhalde.
Can havliyle içeri dalan Nilay’ı ilk karşılayan o an için kalkık durumda olan gibimdi aslında, ama o bile kaçacak delik arıyor, ereksiyonun ‘e’ sini duymak istemiyordu.

ben burdayım todon

-Barış, biz dağlarda beraberdik seninle, hayatta kalmayı başardık, böyle bir sebepten yapmamalısın bunu, ne bana , ne bu kıza, ne de hayatın kendisine
-Özür dilerim Todon, özür dilerim kardeşim; diye ağlamaya başladı
-Vurdun diyelim, ne olacak sonra?
-Kendimi de vuracağım sonra
-Peki ben, Serpil, bizi de vuracak mısın?
-Sana yapmam böyle bir şey, sen benim badimsin
-Nilay’ı vurduğun anda benim de hayatım biter Barış

Eli gevşedi, silah parkelerin üstüne düştü. Barış Nilay’ın yanına çöktü ve ikisi birden ağlamaya başladılar. Serpil pürdikkat olan biteni seyrediyordu.

@197 devam ediyorum panpa

-Özür dilerim, ben seni çok seviyorum, yapma bunu bana; diye sayıklamaya başladı Barış

Nilay şoktaydı, cevap veremedi, göğsüne yaslanıp hıçkıra hıçkıra ağlıyordu sadece.
Silahı yerden aldım, emniyetini kapatıp çekmeceye koydum. içtiğim rakı ve biralar, Serpil’in mantarlı vajinası ve üstüne bu olay midemi alt üst etmişti.
Ayağa kalktılar ve yalpalaya yalpalaya odalarına çekildiler.
Sürekli birbirlerinden özür diliyorlardı. Mutfakta ne kadar kesici alet varsa hepsini alıp yatakodasına sakladım.
Kapıyı da kilitleyip yatağın kenarında bir sigara yaktım.
Serpil onca hengamede oturuş şeklini bile değiştirmemişti ve hala bıraktığım yerde donuk bir şekilde bana bakıyordu.

aynen devam panpa

bu işin şartıdır bir kişi bile dinlese yazacaksın aslan, ilgi çekemedik ama iyi döküyorum lan içimi

-Olaya bakar mısın?
-Manyak bunlar, kafayı yemişler, devam edelim mi?

Dedi ve ben ne diyeceğimi ne yapacağımı şaşırdım; midem iyice ayağa kalktı ve işte o an arındım acıma duygusundan, uzun süreli birlikteliklerden, karşılıklı güvenden, aşktan , kadınlara ait manevi her şeyden..

-Olur; dedim sırıtarak..

5 dakika önce öz kuzeninin kafasına bir silah dayalıydı ve odada bulunan bu 4 kişinin hayatı sözkonusuydu.
Barış dediğimiz adamın asla şakası yoktu.Nasıl bir ruh hali bu? Nasıl benimle sevişmeye devam etmek ister…
Bunun sebebi ahlaksızlığı ve Fulya’yı alt etmek istemesiydi..
Hayatımdaki en hardcore gibişi yaptım o gece, canının yanmasına aldırmadan anala zorladım ve yüzüne boşaldım.
Bir daha görüşmedim Barış’la; telefonlarını açıyor ama buluşma taleplerinde hep işim olduğunu söylüyordum.
Serpil ile 3-4 kez daha beraber olduk.Her defasında daha çok acı vermeye çalıştım, duvara yapıştırıp , dışarıdan bakıldığında tecavüz edercesine girdim içine.
Daha sonra kendisini artık istemediğimi, her şeyin baştan yanlış olduğunu ve hayatımda başka birine yer açtığımı söyleyerek telefonda vedalaştım.
6-7 ay sonra kısa süreli bir Abazalık sürecimde aradım; üniversitede bir sevgili yaptığını ama haftasonu planı olmadığını,
Sesimin kötü geldiğini ve sadece dinlemek için cumartesi gününü ayırabileceğini söyledi.Benim ise tek derdim onu zütünden gibmekti ve de öyle oldu…

(bkz: http://fizy.com/#s/3w9wi9)

soluksuz okudum bin . sağlam sayko

ilk defa rezervasyon yaptırıyorum incide.

up up up

pazartesi görüşürüz beyler, iyi haftasonları