1. 276.
    0
    Güzel guuzel anlat panpa
    ···
  2. 277.
    0
    beyler hikayenin gidişatı için sallamak zorundayim. bu arada bunu okumak için müslüman olmaniz gerekmiyor. zırvaladığım bi kac satır var onlari okuyun. bir de sadece senaryo yu salliyorum. diger anlattiklarim gercek. kuran mealleri var isteyene pm atabilirim.
    ···
  3. 278.
    0
    masal saatiii
    ···
  4. 279.
    0
    BOLUM 7- UMUT
    • **
    Bu şehrin ışıkları gün geçtikçe loşlaşmakta
    Erkekler hemcinsinden hoşlanmakta
    Yasaklar izdivaçta, örfe ters düşenler revaçta
    Tavşanların aklı havuçta, ne kaldı avuçta ?
    Ta derinlere kadar yolun var
    Ateşten terlikler giydirirler beynin fokurdar
    Zebaniler homurdar, et ile kemiğin sonu alevden murdar! - Sagopa Kajmer-Sonumuz Yakın Mesafe -
    -
    bu sözler benim için çok mana taşıyordu sizleri bilemem.
    • **
    kurtuluş için sonuçsuz yalvarmalar, ümitsiz yakarışlar ile yıllarca azap çektim.
    -
    bir gün zebaniler beni serbest bıraktı. ne olduğunu anlamadan yürüdüm cehhemde. karşıdan gelen cehennem görevlileri; günahını ateşte ödedin. şimdi cehennemden gidebilirsin. dedi. mutluluktan havalara uçmuştum sonunda kurtulumuştum lan ateşi görmeyecektim sonsuza kadar.
    -
    kapıdan çıkarken karşımda beyaz, büyük kapılı bir han vardı sanki. yanına varınca önümde ki büyük köprüyü gördüm. ardından aşağıda alevlerin yükseldigini görünce yine mi ateşe düşeceğim diye geri gidince arkamdaki zebaniye çarptım. beni köprüye doğru itti. ordan geçmem gerektiğini anlamıştım.
    -
    köprü kıldan ince, kılıçtan keskindi ama ben ne işkenceler gördüm bunlar bana kolay gelirdi. yalnız attan gelen alev tanecikleri yanımdan sıçrıyordu delicesine.
    -
    incecik ip üzerine koca ayaklar bindi, nefsim içine sindi.
    Kirpiklerim titremekte korkularımdan, düşersem yanarım.
    O kadar içime sindim ki, vinç getirsen kalkmaz başım,
    Gömün burada canlı naşım,
    iç çekmekten düşünmekten ağardı saçım,
    Düşersem yanarım.
    -
    bu dizede
    O kadar içime sindim ki, vinç getirsen kalkmaz başım (utanç)
    sözünü saçma bulanlar var.
    -
    yürüdüm acıların bitmesi umuduyla. cehennemde yanmamak bile bir ödül sayılabilirdi ama insanoglu işte hep en iyisini ister.
    -
    ilerledim. ayaklarım kan içinde alttan gelen ateşlerden korunmaya çalışıyorum. ne zaman bitecek bu eziyet derken yolun sonuna geldiğimi gördüm. kapıya yaklaştım. cennet görevlileri bana burayı hakediyor musun ? dediler. hayır diyebildim sadece.
    -
    melekler; hak ediyorsun. diyerek kapıyı açtı. şimdi kelime-i şehadet getir ve öyle içeri gir. gerekenleri yapıp elveda bile etmeden çekip çıktım cehennemden. cennete girdim.
    -
    kapıyı açar açmaz yüzüme çarpan o koku.. aynı cennet gibi kokuyodu. insanlar, saraylar, akan ırmaklar, büyük bir bahçedeydim sanki.. cennet bahçesi.
    -
    işte bu sefer kurtuldum dedim. evet kurtulmuştum ama çok uzun yollardan geçtim. evet hepsini unutmuştum. etraftaki güzellikler, bana o acıları unutturmuştu. kalbim hiç olmadığı kadar refah dolu. mutlu ve heyecanlıydım. öyle ki sonsuza kadar burada yaşayacaktım..
    -
    karşımda hz isa duruyodu. o nur saçan mübarek yüzüyle beni karşılamaya gelmişti.
    ey isa peygamberim neden beni kurtarmadan o cehennemden ?
    -
    hz isa; hatırlıyomusun sadece 1 milyar yıl kaldın cehennemde ve en üst katta günahlarını ödedin.
    -
    bu sayı çok degil mi efendim kimse dayanamaz benim gibi.. keşke allah biraz daha merhamet etseydi.
    -
    hz isa; allah merhamet etmeseydi. o çukurdan hiç çıkmayacaktın. buraya gelemeyecektin. en alt tabakada sonsuza dek yanacaktın.. hadi bunları boşver. meleklerle birlikte Allah' ın sana ayırdığı mekana git..
    -
    yeterince anlamıştım Allah'ın adaletini ve merhametini..
    Tümünü Göster
    ···
  5. 280.
    0
    okuyan var mı ?
    ···
  6. 281.
    0
    birader senin dıbınakoyim benim gibi adamı bile korkuttun yazdıklarınla tabi gerçek olduğundan değil

    beyler sadece bir soru sorcam allah eğer o kadar merhametliyse ne kadar iyi bir insan olursak olalım sadece ona iman etmiyoruz diye niye yakıyo bizi
    ···
  7. 282.
    0
    soru soran panpam. şimdi hiçbir iyilik ve günah karşılıksız kalmaz. ve allah o kadar nimet vermiş bizlere. sağlıklıyız, akıllıyız, açlıktan ölmüyoruz. sırf bunun için iman etmemiz gerekirken. o kadar kolaylıklar tanınmış halde inkar ediyoruz. ortalama 60 sene yaşayip iman edeceksin ve sonsuza kadar cennette kalacaksin. dünyadaki zevkleri, cennetle değişenlerin vay haline. bizler yalnizca allaha kulluk etmek için yaratıldık. hikayede anlattigim gibi korkarak degil severek iman edip cehennem yüzü görmeden cennete gitsek olmaz mi ? orada sonsuza kadar çocuklarin ölmediği, güçlünün güçsüzü yenemedigi bir alemde yaşasak güzel olmaz mi ?

    sorularin varsa her türlü cevaplarim. mesaj atabilirsin.
    ···
  8. 283.
    0
    @1 liseli amk
    ···
  9. 284.
    0
    reserved
    ···
  10. 285.
    0
    up up kafirler belki imana gelir
    ···
  11. 286.
    0
    helal olsun panpa çok iyi anlatıyosun gerçekten kocaman reserved okuyan var merak etme panpa sen devam et yeter çok iyi ayarda çok iyi hızda gidiyosun
    ···
  12. 287.
    0
    lan devam lan
    ···
  13. 288.
    0
    oç nie yazmayı bıraktın
    ···
  14. 289.
    0
    Panpa yanlis biliyorsun. Kiyamette ayni kavimler helak olurkenki pişman olmayısları gibi kurtuluruz düşüncesiyle olacakalar korkmayacaklar
    ···
  15. 290.
    0
    Birçok kimsenin hayalinde ki cennet, bulutların içinde, bir sis perdesinin ardında, beyaz rengin hakim olduğu, aydınlık, fakat puslu bir alemdir.. fakat öyle degil bambaşka bir alemdeydim.
    -
    Bazı kişilere göre ise yalnızca yeşilliğin, kırların ve çayırların bulunduğu, kuzuların otladığı, insanların ağaçların altında oturup önlerinden akan dereleri seyrettikleri yeşilliklerdir. Bu cahilce anlayışa göre cennet, her ne kadar huzurlu, sakin, güvenli de olsa, sonsuz bir hayat düşünüldüğünde monoton ve sıkıcı bir yer olarak düşünülmektedir.
    -
    Cennet dünyaya çeşitli yönlerden benzemekle birlikte dünyanın kat kat daha üstün kusursuz ve ekgibsiz olanıdır.
    -
    Bir çok insan, dünya üzerinde ekgibsiz ve mükemmel bir yaşamın kurulabileceğini sanır. Gerekli maddi imkanlar elde edildiğinde, bu dünyadaki yaşamın insanı tam olarak tatmin edebileceğini ve mutlu kılabileceğini düşünür. En yaygın kanaate göre insan, maddi bir zenginlik, bu düşünce doğrultusunda gerçekleştirilmiş bir evlilik, diğer insanların gözünde saygınlık ve toplum içinde güçlü bir kariyer elde ettiğinde, kusursuz bir hayat kurmuş olur.
    • **
    Bu dünya hayatı, yalnızca bir oyun ve '(eğlence türünden) tutkulu bir oyalanmadır. Gerçekten ahiret yurdu ise, asıl hayat odur, bir bilselerdi.
    • **
    orda hasta olmak, acı, sıkıntı, uyuma, yorulma, yiyecek içecek derdi, tuvalet ihtiyacı, terlemek.. vs dertleri yok. heşey güllük gülistanlık. peki bunlar neden dünyada yoktu..
    -
    Allah dileseydi insanı tüm bu ekgibliklerden ve kusurlardan arındırarak yaratabilirdi. Ancak Allah insanı bu şekilde yaratmakla, ona kendi acizliğini ve zayıflığını göstermektedir bunu orada anladim.
    -
    insan acizliği ve zaafiyetiyle, dünya hayatının her anında defalarca yüzleşmek zorunda kalır. Öncelikle çok değer verdiği bedeni ona bu durumu sürekli olarak hatırlatır. Her sabah uyandığında şişmiş ve şekli bozulmuş bir yüzle güne başlar. Ağzında hoş olmayan bir tat ve koku, cildinde, saçlarında ve bedeninde rahatsızlık verecek bir kirlilik vardır. Eğer ayrıntılı birtemizlik yapmazsa, insan içine çıkamayacak durumdadır. Üstelik bu temizliği gün içinde sık sık tekrarlaması gerekmektedir. Çünkü üzerinden birkaç saat geçmesi, sabah yapılan temizliği yok edecektir. Birkaç gün ayrıntılı temizlik yapmaması ise insanı çok aciz ve çevresindekileri dahi rahatsız edecek bir duruma sokmaktadır.
    -
    insan bedeni, taş ya da metal gibi sağlam ve dayanıklı bir maddeden değil, son derece çürük bir malzeme olan etten yapılmıştır. Bu etten oluşan beden, incecik bir deri ile kaplıdır; her an en ufak bir kazada bu deri yırtılabilir. Et de yapısı gereği son derece dayanıksızdır; basit darbelerden etkilenir, şekli bozulur, morarır ve yaralanır. Ve yaşlılıkla birlikte de eski canlılığını yitirmeye, buruşmaya ve pürüzsüz halini kaybetmeye başlar. Ölümle birlikte çürüme gerçekleşir. Toprağa konulduktan birkaç hafta sonra, beden parçalanmaya başlar, kurtlanır, bakteriler tarafından yenir ve yok olup toprağa karışır.
    -
    tüm bunlar insana aczini göstermek ve dünyanın ekgibliğini hatırlatmak için özel olarak yaratılmış kusurlardır. Oysa insan et yerine çok daha sağlam ve temiz bir malzemeden yaratılmış olabilirdi. Acıdan, hastalıktan ve pislikten tamamen uzak olabilirdi. Tüm bunlar aslında, insanın Allah'a ne kadar muhtaç olduğunu ve acizliğini hissettirmek ve dünyanın ne denli "ekgib ve kusurlu" bir yer olduğunu göstermek için var edilmektedir..
    Tümünü Göster
    ···
  16. 291.
    0
    her nefes alışımda ileride akan şelalenin kokusu burnuma geliyor. yeryüzü pamuksu bir nesneyle kaplanmış. her bastığımda, sonsuza kadar burada kalacagım aklıma geliyor mutlulugum artıyor. tüm insanlar, cinler ve melekler bana bakıyolardı hiçbir anlam veremiyordum. karşıdan akan şelaleden su içmek için egildim. suyun berraklığından dolayı yansımamı gördüm. alnımda hala kafir yazıyodu birden geri çekildim, su içmeden uzaklaştım oradan..
    -
    melekler yanıma gelip, beni mekanıma zütürmek için izin istiyorlar. ben ise etrafın büyüleyici atmosferine hayran kalmışım cevap bile vermiyorum. ardından onlara ben burada yaşamak istiyorum sonsuza kadar..
    -
    efendim siz nasıl isterseniz öyle olsun fakat size özel ayrılmış mekana gitmenizi öneririm.
    -
    size özel dedigi zaman içimde bi merak uyanıyor. beni zütürün dedim. gözümü kapatıp açınca karşımda duran büyük ihtişamlı bir saray belirdi. kuleleri gökyüzünü delip geçmişti. kapısı ise büyük bir han kapısını andırıyodu.. saray altın kaplamalı, kapı zümrütten, kuleler pırlantayı anımsatan parlak taşlardandı...
    -
    yanımdaki melek;
    begendiniz mi ?
    -
    hakediyor muyum ?
    -
    hakediyorsun...
    -
    ev benim boyutuma göre çok büyüktü nasıl burada yaşayacagım diye düşünürken boyum uzamaya başladı. kahkalar atıyodum kendimce ne istersem oluyodu. evin içerisine girdimgimde duvarda Allah yazısı dikkatimi çekmişti. o kadar süslü ve güzel yazılmıştı ki onu film seyredermişcesine izliyordum.
    -
    melekler yanıma gelip; yemeğe davet edildin. gitmek istermisin. dedi.
    -
    tamam ben kendim giderim. dedim.
    -
    yola koyuldum fakat yolu bilmiyorum yanımdan meleklerde ayrılmıyor. biraz yürüdüm fakat çok hızlı yürüdüğümü farkettim o anda yanımdaki melekler geldik dedi ve kayboluverdiler.
    -
    kafamı kaldırdığımda karşımda o mübarek yüz belirdi. yanıma gelip selam verdi.
    -
    hz isa: seni yemeğe ben davet ettim. gel seni birileriyle tanıştıracam. dedi.
    -
    mükellef bir sofra hazırlanmıştı.. orda oturan annemle babamı gördüm bana gülümsüyolardi. koştum onlara dogru içim içime sığmıyordu. sarıldım ellerinden öptüm onlarla konuştum doyasıya..
    -
    yanımdaki sofrada binlerce insan oturmuş sohbet ediyolardi. hz isa'ya onlar kim diye sordum.
    -
    hz isa; onlar senin kardeşin. savaşta kol kola savaştığın insanlar..
    -
    o büyük sofraya oturup selam verdim. herkes aynı anda selam verince saygın biri oldugumu düşündüm bir an..
    Tümünü Göster
    ···
  17. 292.
    0
    okuyan varmı ??
    ···
  18. 293.
    0
    yaz sen hafız
    ···
  19. 294.
    0
    rezerved
    ···
  20. 295.
    0
    reserved
    ···