1. 1.
    +1
    Bir profesör konferans vermek için bir şehre gitmiş. Belirlenen saatte salona girmiş fakat ne görsün? Salonda yalnızca bir kişi oturmakta... Profesör bir an gururuna yediremeyip gitmeye yeltemiş... Ancak bunun kendisini dinlemeye gelen kişiye saygısızlık olacağını düşünüp vazgeçmiş. Gidip kürsüdeki yerini almış fakat önce bir sorayım diye düşünmüş; "Acaba bu kişi tek başına beni dinlemek ister mi?". Profesör adama sormuş:
    - Beyefendi gördüğünüz gibi salon boş. Ama siz bana ve fikirlerime değer verip buraya kadar zahmet etmişsiniz. Siz anlatmamı isterseniz ben konferansı yalnızca sizin için de sunarım. Ne dersiniz?
    Adam cevap vermiş:
    - Vallahi efendim ben anlamam! Ben seyisim. Ahıra bir at gelse de yem veririm, yüz at gelse de yem veririm!
    Profesör mesajı almış. Hatta biraz da aşka gelip kürsüye çıkmış. Anlattıkça anlatmış... Anlattıkça anlatmış... Normalde iki saatlik konuşma hazırlamışken bu hızla üç saat anlatmış... Dört saat anlatmış... Beş saat anlatmış... Nihayetinde konuşmasını bitirip adama sormuş:
    - Beyefendi nasıl buldunuz konuşmamı? Beğendiniz mi?
    Adam cevap vermiş:
    - Vallahi efendim ben anlamam! Ben seyisim. Ahıra bir at gelse de yem veririm, yüz at gelse de yem veririm! Ancak... Ahıra bir at gelirse diğer doksandokuz atın yemini de o ata vermem!...
    ···