2002 yazında teyzemlere gittim kızı var selda isminde 19'una girmişti o sene. kız resmen devrim yapmış vücudunda tüm işgal bölgelerinden bütün isyancıları süpürmüş kalkınma dönemine girmiş ülke gibi; tertemiz umut dolu çıldırtan bir cazibesi var.. dokunsam sanki ölümsüz olacağım gibi bir güzellik. bide eşarp takmış kafasına ama saçları meydanda amaç kapamak değil tarz yapmak gibi..

bakışıyoruz arada falan lakin amacım gibmek sokmak sevişmek değil bacım gibi gördüğüm bi kız ama çok değişmiş be.. çok güzelleşmiş. 4 sene evvel konuşurken ciddiye almadığın bir kızın şimdi arap yarım adasındaki kuş cinslerini saysa pür dikkat dinler şaşırmış gibi roleplay yapacak duruma sokarım kendimi.. neden ? bilmiyorum ben de.

selda ile konuşmaya başladım işte. havadan sudan çok değişmişsin kız falan gibi. sesi de kalınlaşmış bir tık kelimeler tok tok çıkıyor ağzından off çıldıracak gibi oluyorum. ama hoş sohbeti kendini geliştirmiş tavrı da oldukça güzel. bide ben misafirim diye olsa gerek daha bir dikkat ediyor laflarına davranışlarına; ama selda olmuş diyorum içimden.. selda olmuş.

günler böyle gelip geçiyor.. köy yerinde insanların küçük hayatlarını izliyorum.. yaşam mücadelelerindeki basitlik, tekrara binmiş günlerin sıkıcılığı içinde gözüme tek güzel gelen şey selda.. günü renklendiren köyü anlamlı kılan tek şey. sabah kahvaltı hazırlayıp dışarı çıkıyor akranlarıyla bir kadın evi dedikleri yere gidip sohbet ediyorlar yaptıkları tek şeyse adım gibi eminim dedikodu dıbına koyim, o kadar kız toplaşıp başka bir şey yapamaz.