-
26.
+2ellerinde poşetlerle geliyorsun eve. ya yapılacak bir yemeğin nevalesi ya paket yaptırılmış bir şey elindeki.
eller ayaklar yıkanıyor konuşmuyorsun.
televizyonu açıyorsun konuşmuyorsun.
yemek yaparken öyle.
yemek pişerken öyle.
üstünü değiştirirken öyle.
televizyonun başında seyre dalarken öyle.
konuşmuyorsun geceye yaklaşıyor.
suskunluğunun zamanı uzadı.
sigara içerken dönüp bir kimseye bir şey söylemiyorsun.
çay koyalım mı demiyorsun.
çay koyuyorsun.
kahve koyuyorsun.
susarak.
banyoya giriyorum demiyorsun.
yıkanıyorsun çıkıyorsun eve geldiğinden beri hiç konuşmamışsın.
kitap okuyorsun, kapatıp sehpaya koyduğunda, yerinden kalkarken birine bir şey demiyorsun.
bir sonraki günün sabahı iş yerinin asansöründeyken ta ki birine günaydın diyorsun.
konuştun işte.
kimse senin saatlerdir konuşmadığını bilmiyor.
peki o zamana kadar konuşmayıp ne yaptın?
konuşma açlığını ne doyurdu da bunun farkına bile varamadın.
o zamana kadar düşündün sadece.
onca saat düşünerek sadece kendinle konuştun.
ama farkına varamadın konuşmadığının.
yalnız yaşamak işte susmaktır.
susarken gün geçtikçe sadece kendini sevmek ve kendine alışmaktır.
sonra işte zamanla sadece kendinle konuşmak sadece kendini dinlemek istersin.
yalnız yaşayan insanların sıkıcı suskunluğu budur işte.
gittikçe yalnızca kendine alışmak. -
27.
+1eviniz. hayatınız. sessizliğiniz. karanlığınız. hepsi sizin..
lambaları söndürdüğünüzde çıt çıkmıyor bütün pisliğiniz sizin. halıların üzerindeki çay bardakları. lavabonun üzerindeki tavuk kemikleri. çöpleri isterseniz siz dökersiniz. isterseniz kışın gece yarısı pencereleri açar soğuk havayı ve şehrin o soğuk sesini dinlerseniz. birilerinin misafirleri gelmez. birilerinin misafirlerinin gürültüsü gelmez.
elektrik parası, doğalgaz parası iyisiyle kötüsüyle sizin..
buzdolabında olanlar iyisiyle kötüsüyle sizin.
ne biriyle beraber yemek yemek zorundasınız, ne de birilerine ikram etmek.
'kim bu eve gelen?' diye bir söz asla çıkmaz ağzınızdan.
sabah uykunuzun en tatlı yerinde vurulan kapı sesi yok.
tuvalate gidecekken, birilerinin tuvaletten çıkmasını beklemek yok.
yalnızca evde mi?
dışarıda da yalnız yaşamak var.
otururken en güzel akşamın en güzel bir masasında, konuşurmuş gibi yapmak yok.
istediğiniz kadar susun.
kimse uyarmasın ne kadar çok kahve içiyorsun. ne çok sigara içiyorsun.
geç oldu gidelim, yağmur başladı gidelim, canım sıkıldı gidelim. olmasın.
istediği kadar geç olsun. istediği kadar yağmur yağsın. istediğiniz kadar canınız sıkılsın.
istediğiniz kadar gezin sonra sokakları. herkes hep bir yerlere gidiyorsunuz sansın.
hiçbir yere gitmeyin.
aynı sokaktan yanlışlıkla iki kere geçin hatta.
otobüs bulabilecek miyiz? demesin birisi. bulamayın.
oradan oraya yürünür mü? yürünür. her yere yürünür.
yalnız yaşıyorsan her şeyi yapabilirsin çünkü. -
28.
+1okuyan yok galiba neden yazıyorum ki.
-
29.
+1bazen düşünüyorum daha güzel ne olabilir ki lan hayatta diyorum. artık çok ağır geliyor başkalarının sorumluluklarını üzerimde taşımak, en yakınımdaki insanlara ne olur bırakın beni siz de ne haliniz varsa görün deyip inime çekilmek istiyorum. sordukları sorulara cevap vermekten nefret ediyorum. ne duymak istiyorsunuz allah aşkına, nedir duymak istediğiniz, ne anlatmamı bekliyorsunuz size? kendimle bile konuşmuyorum bazen hatta kendimle konuşmamak adına olmadık hayaller kuruyorum daha yalnız bir hayatın nasıl mümkün olacağına dair.Tümünü Göster
o kadar zorsunuz ki hepiniz dıbına koyim, derdiniz tasanız bitmiyor. ve ben artık o kadar az kişinin yanında mutlu huzurlu hissediyorum ki kendimi, onun haricinde her kalabalık ruhumu daraltıyor, delirmemi hızlandırıyor yalnızca. saatlerce hiç konuşmadan oturabileceğim ve aynı zamanda içinden bu durumu sorgulamadığını bana hissettirecek ancak bir iki insan biliyorum hayatta. düşünsenize hiçbir teklifte ısrar yok, en fazla o eylemi gerçekten beraber yapmak istediğine dair bir cümle daha var o kadar. iki cevap var o insana verebileceğiniz; istemiyorum, hayır gerçekten istemiyorum ya da istemiyorum, peki madem bu kadar çok istiyorsun öyle olsun. bu kadar, yalnızca bu kadar, bu cevaplardan hiçbiri karşınızdaki insanı rahatsız etmeyecek, bir an için sadece küçük bir hayal kırıklığı yaşayacak istediği cevabı alamadığı takdirde o kadar. unutmadan, bütün hepinizi aldattım ben, arkadaşlarımı, sevgililerimi, zaman zaman ne kadar istemesem de ailemi. ama beni buna siz zorladınız. izin vermediniz, ben ben olayım, kabul edemediniz bir türlü. ben de size aynısını yapıyor olabilir miyim cidden? neyse öyleyse de biliyorum ki siz de beni aldattınız zaten, hiç söylemeseniz de, hiçbiriniz itiraf edemese de aldattınız beni biliyorum ve benden önce siz yaptınız bunu, sonra ben dedim ki; ben niye zorluyorum ki kendimi onlar yapıyorsa ben de yapayım hatta onlardan önce ben yapayım ki onları suçlamaktan vazgeçeyim. hatta bakın birazda sizi kendi nefretimden kurtarmak için yapıyormuşum tüm bunları. her iki türlü de ben acı çekiyorum anasını satayım, size göre hava hoş, size göre hayat böyle çünkü. birazcık adam olmak, ahlaklı davranmak aklınızdan geçmiyor. vicdanınız yok çünkü.
ben de zaten çok sevgili yalnızlığımı dahi aldatıyorum çoğu zaman. her an kendimi atabilirim, alkolün, sigaranın, bol kalabalığın, sahte gülüşlerin arasına ya da hiç sevmediğim bir bacak arasına. ama yine de birkaç taneniz var onları gerçekten sevebiliyorum galiba ya da sevebilirdim işte, yalnızlığımı feda edebilirdim belki yalnızca onlarla yaşamak mümkün olsaydı. -
30.
+1eve girdiğinde daralırsın etrafında bir sürü insan olduğunda daralırsın bir çok şey yapmak istersin ama yapacak enerjiyi bulamazsın kendinde. birçok plan kurarsın, fakat ne kendini, ne de etrafını değiştirmeye yetmez gücün. bunları gördükçe daha çok sıkılır canın. bir süre sonra sonsuz bir döngüye girmiş gibi hissedersin hayatına bakıp sadece zaman harcadığını düşünmeye başladığında. güzel geçiyordur aslında zaman ama tatmin etmiyordur seni bir şekilde, dolu değildir, bir temeli yoktur belki de, ya da bir amacı.
karar veremezsin, ya da verdiğin kararları yarı yolda bırakırsın. çok şey kurarsın kafanda bir yandan da, ihtimaller ihtimaller. en sonunda ben demiştim demeyi alışkanlık haline getirdiğini görünce harcadığın, ya da kaybettiğin zamana üzülürsün. çevrende seni çok seven insanlar olsa da onlara karşı bile derinde bir yerde bir buz kütlesi vardır içinde. bazen çözüldüğünü hissedersin, ama derinlere inip baktığında yine oradadır o, sevgilin dahi olsa.
kafanı toparlayamazsın, iletişim kanalların tıkanır yavaş yavaş. yazmayı unutursun, sesini kaybedersin yavaş yavaş. olmak istediğinle olduğun kişi arasındaki fark canını sıkar. hadi diyelim, bir gün toparlamak için bir çabaya giriştin, bir süre sonra sorarsın kendine ben napıyorum burada diye. hiçbir şey değişmiyormuş gibi görünür, severek yaptığın şeylerden bile kaçınmaya başlarsın.
klinik olarak bir sürü madde vardır. alışveriş listesi gibi seçebilirsin "bu var bende, bu da var, e bu da. diye. hastalık yüzünden bir sürü fırsat ve seçeneği kaçırmış olursun en sonunda, sonra bütün bunlar sınırsız bir döngüye girebilir
arada çıkarsın döngüden, derin bir nefes alıp bir daha girersin. bir sonu yoktur tedavi edilmediği sürece. hayatından mutlu değilsindir, ve bunun için büyük sebepler gerekmez ufacık şeyleri üst üste biriktirebilirsin. -
31.
0bazen ne kadar uğraşırsanız uğraşın kaderinizdir yalnızlık. kimseyle bi sorununuz yoktur ama kimsenin de hiçbir zaman ilk tercihi değilsinizdir. kimse size hafta sonu boş musun plan yapalım mı demez. telefonunu evde unutursun akşam eve geldiğinde kimsenin umrunda olmadığını anlarsın. kötüdür yalnızlık. sürekli kendinle konuşmaktır. düşünürsün hep niye ben diye ama bazen cevabı yoktur sorularının. sebebi yok seviliyorsun biliyorsun ama özel değilsindir...
-
32.
0kapat pencerelerimi yalnızlığım içeri soğuk giriyor. daha sokul gir koynuma; tenimde hasret kol geziyor.. gel şöyle bir sarılayım sana, özledim seni yalnızlığım. seni hiç bırakmayayım da, gitme başkasına. ben daha da yalnız kalıyorum sonra.
-
33.
0telefonunuza gelen mesaja sırf turkcell den geldiğini adınız gibi bildiğiniz için bakmamak. bu telefonu niye almışım ki zaten diye düşünmek. bütün gün oturup boş boş düşünmek. insan hayatında çeşitli şeyler diler bazıları ulaşamıyacağı şeyler. bazen bir arkadaş grubum olsun bi kafede sahilde, oturacağım, muhabbet edeceğim yani bana değer veren insanlar. yolda nezaketen selam verdiğiniz uzaktan tanıdıklarınız değil. hastalansanız ziyaretinize gelecek bir kaç arkadaş sadece. ama yok. gerçekten çok boşbir hayat. sadece aile vardır oda kan bağı olduğu için. siz olduğunuz için değil. bazen biri girer hayatınıza ama bir aydan fazla durmaz. görür ne kadar boş bir hayatınız olduğunu. onun için.o gidince daha da üzülürsünüz suratınıza bu boşluğu çarptığı için. kızarsınız kendinize bu hale düştüğünüz için.
-
34.
0artık kendi kendime konuşmaya basladım
-dur kahve yapayım.
-hava da sogukmus.
-biraz bitki cayı iceyim.
-saat de gecmek bilmiyor.
sessiz düşündüğüm her şeyi sesli düşünmeye başladım yalnızlıktan. -
35.
0tercih edilmiş yalnızlık tercih edilmemiş yalnızlık diye ayırırlar bir de bunu. yalan yok ki öyle bir şey. tek yalnızlık vardır o da tercih edilmez. dediğim gibi doğuştan gelir. 'benim tercihim ya yalnızlık' diyen adam ne kadar yalnızdır acaba. ruhu kalabalık olan adamın etrafında tek bir nefes olmasa kaç yazar. içinde bir kadın üşürken bir çocuk koşarken bir dost gülümserken ne kadar 'tek' olabilirsin?
-
36.
+1konserde tiyatroda yada alışverişte yemek siparişinde masaya oturduğumda korkarım bir çok yerde. insanları sürekli gözemliyorum . birbirlerine nasıl sarılıyorlar nasıl ihtiyaçlarını anlıyorlar nasıl bakıyorlar en çoğuda.. nasıl düşünüyorlar düşündüklerini belli ediyorlar.. çok iyi be çok çok iyi.. yanlarına gidip konuşsam çok saçma olacak. ama nasıl istiyorum bir bilseniz. ne güzel ne güzelsiniz be diyorum uzaktan o yaşlı kedili örgü bilen kırmızı saçlı teyzler gibi. sonra gece bitiyor dağılıyoruz evlere. şimdi de sosyal medyada yaşıyorum biraz geçiyor kitaba sarılıyorum.. uykum gözlerim aralanıyor..
-
37.
0o kadar dibe batmışım ki hiç ışık ulaşmıyor ne de bir ses.
hayatım gün geçtikçe saçma sapan bi hal alıyor işler kontrolümden çıktı bayır aşağı yuvarlanıyorum...
inanmak istiyorum hala umut etmek istiyorum lakin dedim ya karanlık ışık yok ses yok.
karanlıkta yüzleşiyorsun gerçekle okadar çok yüzleşiyorsun ki artık acıtmıyor seni ne yazık ki
ve hala göremiyorum çarpıpta yükselişe geçmek istediğim o sert acımasız vahşi dibini bu kuyunun
kurtulmak istiyorum arada ve kalbim ortaya çıkıyor. gerçek ve bir o kadar ürkek..
ama güneş çıkacak fiziki olarak yarın. ve ben yine takmak zorunda kalacağım o demirden maskeleri
kilitleyeceğim kalbimi derinlere kimse ulaşamasın görmesin incitmesin artık diye
inan yapabilsem hiç durmayacağım hazır açılmışken kalbim akıtacağım karanlığı benliğimin derinliklerinden ama ne yazık ki olmuyor..
istemezdim sizi kendi karanlığıma çekmek sanki kendimin ki yetmezmiş gibi. -
38.
0akıl almaz derecede büyük bir evrende göz açıp kapayıncaya kadar ömrü olan ufak noktalarız. biz evrende kayboluşuz. bir gün gelecek nüfus kayıtlarınızdan başka yaşadığınıza dair hiçbir delil kalmayacak. isminiz başkasına verilecek. oynadığınız sokaklar yaşadığınıza şahitlik etmeyecek. nasılki yokluktan geldiyseniz yokluğa gideceksiniz. bilgeliğin insan hayatına getirdiği tek farkındalık herşeyin ötesinde olan tek şey şu "boşunalık"
-
39.
0yalnızlık ara bir uğrayacak postacıyı apartmanda birine su veya paket servis getirecek elemanı kapıda yakalar da iki kelam ederim diye giriş katında bir daire kiralamak konusunda ısrarlı olmaktır. değil bu yalnızlığın dibidir. o kadar yani.
-
40.
0yalnız doğar ve yalnız ölürüz. insanoğlunun kendi içine yolculuğu keşfettiği andan itibaren durduramadığı bir şeydir bu ve böyle olmaya da devam edecek galiba. bir kere bilet kesildi mi geriye dönüş olmuyor.
+olmuyor değil mi?
-olmuyor diyorsan öyledir ya.
+tamam o zaman iyi geceler.
-dur kapama gözlerini. sende kaparsan ben çok yalnız kalırım.
+ama ama biz zaten çok yalnızız.
-biz mi? evet galiba.
gibi gibi. -
41.
0bilmem. nedir ki yalnızlık? yalnızlık zaten umrumda değil. alışınca her bi gib normalmiş gibi geliyo ve buna da alışıyosun. böyle saçmalık olur mu lan? her şeye alışmaya alışır mı insan?
çok uzun zaman geçiyor. neyin üzerinden olursa olsun. uzun zaman geçiyor ve sen bi şeyin üzerinden uzun bi zaman geçtiğini ancak o şeyi saçma sapan bi anda hatırlayınca anlıyosun. bu çok can sıkıcı. normalde üniversite helasında sigara içmeyi özlemezsin, üzerinden iki sene geçtiğini farkedince özlüyosun. durup durmadık bi anda eskiden olduğun adam olmayı da özlemezsin mesela. artık o adam olamadığını, naparsan yap beceremediğini farkedince özlüyosun. bu ayrı.
neydi benim kendime dair özlediğim şeyler? şu an sahip olamayıp da böyle yalnızmışım gibi hissettiren neydi? daha mı çok gülüyodum? daha mı mutluydum? daha mı rahattım? daha mı az sıkıntım vardı? hepsine de hayır. hepsine de biraz biraz evet.
mutsuzum. yalnız olmak sorun değil. yalnızlığın artık mutsuzluk vermesi sorun.
biri var mıdır geceleri balkona çıkıp beni düşünerek sigara içen? sanmam.
benimle konuşmayı özleyen, sesimi duyduktan sonra kendi kendine salak gibi mutlu olan biri de yoktur. yoktur değil, baya bildiğin dümdüz yok. beni gördüğü zaman kimsenin yanaklarına kan da hücum etmez.
kimse yoktur kendi öz parmaklarına bakınca bile başkasını özleyen. kimse yoktur gecenin onikisinde betondan dönerken evine değil, onun evinin sokaklarına süren. insan eskiden geçtiği sokaklardan geçti diye ağlar mı? ağlıyo lan insan. baya sağa çekip arabayı mal gibi ağlamamak için çabalıyosun böyle. sonra gidiyosun. o sokağa biri seni çivilesin istiyosun. o sokak olmak istiyosun. zamanın böyle defter yaprağı gibi yaprakları yokmuş lan, bi önceki sayfayı açıp göremiyosun eski zamanları.
yalnızlık bu işte fazla da abartmamak lazım. ışıkları kapatınca kimsenin seni düşünmediğini düşünüp sen de kimseyi düşünmemeye yeminler edip duruyosun. fazlası değil. -
42.
0neden yazıyorum ki. burda bile yalnızım dimi ya. yorulmaya değmez
-
43.
+1@58 ağlama değmez
-
44.
0@61 tanrı alacak mı ki bizi cennetine yoksa loş ışıklar altında bekleyecek miyiz bir el uzanıp çeksin bizi diye umutları tüketerek her bir sigara nefesinde..
-
45.
0