+1
Aklıma az önce gelen bir olayı paylaşacam panpalarım. 8 yada 9 yaşında olduğumu ve kış ile bahar mevsimi arası bişey olduğunu hatırlıyorum.
Olay biraz eski olduğu için öyle herşeyi tam hatırlamıyorum sizlere betimleme tarzında anlatacağım. Çünkü bende fotoğraf gibi kare kare hatırlıyorum. Neyse fazla uzatmadan anlatıyorum :
Üzerimde annemin ördüğü mavi bir kazak vardı. Mahallede koşuyordum, hiç arkama bakmadan koşuyordum. Birden ara sokağa girdim arkamdan yaşları 17-18 arası gençler koşuyor hemen ardında ise rahmetli bizim muhtar vardı, 50'li yaşlarda kel kısa boylu üzerinde gri çeket vardı. Durmadan beni kovalıyorlardı.
Sonra birden bizim mahallenin parkına girdim. Çok terliydim(burayı tam hatırlayamıyorum) parkı size şöyle anlatayım, her yer uzun meşe ağaçlarının olduğu kısa çam ağaçları(aynen yılbaşı ağaçlarına benziyordu) birkaç kırık salıncak , eski ve boyası kalkmış kaydırak ve örümcek(uzun demirleri olan ayaklarınızı falan geçirip kelepçe oynanırdı bilen bilir) neyse işte ben parkın içinde yavaşça bir çam ağacının arkasında saklanmaya başladım, uzun otlar sayesinde yerim pek ifşa olmuyordu. Boyumda zaten çok kısaydı o zaman. Birden o iki genç parkın etrafında durdular birisi en sola diğeri ise en sağa geçip beklemeye başladılar sonra muhtar parkın içine girdi. Beni arıyordu , o an sonumun geldiğini ve öleceğimi düşündüm. Ellerimi kafamın üstünde birleştirip yere çömeldim. Birden bi ses geldi " aaaaa" diye göz ucuyla bakayım dedim(burayı tam hatırlamıyorum). . .
işte o an ne oldu tam bilmiyorum ama arkamı döndüğümde benim yaşlarımda bir başka çocuğu yakalamış kulağından çekiyordu , sonra beni kulağımdan tuttuğu gibi beni ayağa kaldırdı muhtar , adeta havada duruyordum . Muhtar kulağımı çektikçe çekiyordu ve yüzüme doğru "itoğlu it" diyordu. Ben ise çok korkmuştum ağlamak gibi bir huyum yoktur öyle kızlar gibi ama belki acırda bırakır umuduyla ağlamaya başladım muhtarın karşısında.
Ağlamamla birlikte , birden diğer çocuğu yere bıraktı, kulağımdan tutmuş bağırıyordu muhtar o anda yanağıma öyle bir tokat attıki burnumdan kan sıçramıştı. Ne olduğunu tam anlayamadan o an şunu söylediğini duydum " bir daha o ağaca dokunmayacaksın " ne ağacı onuda hatırlamıyorum , tahmin edersem bunun muhtarlık evinin oradaki ağaca tırmanıp ağaçtan mevye falan kopardım yada çiçek falan kopardım bende bilmiyorum orasını tam hatırlamıyorum. Ancak onu bunu bilmem ama onun bana vurduğu tokatı bana babam vurmamıştır , insaf be insan karşında çocuk var insan hiç çocuğa öyle vururmu ne olursa olsun. Sonuçta ne yaptığının farkında değilsin. Sonrasını hiç hatırlamıyorum.
Şimdi bu nereden esti diyenler olacak. Az önce annem " kolum ağrıyor oğlum şu koluma bi masaj yap dedi " bende öyle elimle ağrıyor dediği yerlerini ovuyordum. Sonra birden elinin baş parmağını ovarken ne olduysa oldu o an işte o olayı hatırladım. Bende bişey anlamadım , aklıma bu olay geldi bende anlatayım içimde kalmasın dedim. Neyse böyle işte biraz uzun oldu kusura bakmayın beyler . Bide unutmadan muhtar dediğim adamda yıllar önce öldü , kendisini aslında severdim mahallemize o bakardı kendi imkanlarıyla salıncakları boylardı çiçek falan ekerdi bu yüzden emeği vardı mahallemizde ama neden bilmiyorum ama beni dövmüştü , kinde beslemedim içimde bir gün olsun beddua da etmedim ama adam öldü gitti.
Tümünü Göster