bilirsiniz pazar günü ritüellerini sabah 10-11 gibi kalkılır ailecek pazar günü kahvaltısı yapılır kovboy filmi eşliğinde çaylar içilir babalarımız gazete almaya yollar gazete alınır içinden ekleri alınır gerisi yani aslı babaya bir köşeye süzülür resimlere bakarız bulmacayı çözeriz öğleden sonra babalarımız sıkılır padişah koltuğundan kalkar kahvehaneye okey atmaya gider bizde tv kumandası bize kalacak diye seviniriz yine böyle bir pazar günü olaylar gerçekleşmiş babam kahvehaneye çıkmak için hazırlanıyor gitmeden 3-5 harçlık alayım dedim oğlum daha maaş yatmadı dedi benim boynum büküldü ama belli etmedim annem oradan ee çocuğu da zütürsene az hava alır dedi istekli görünmese de hazırlan dedi ben seviniyom tabii babamla pek gezmeyiz kahvehane de olsa insan seviniyor pantalonumu giydim üstüme tişört geçirdim 2dk da hazırım dedim babayı kapıda bekletmek olmaz çıktık dışarı babamın yanında gidiyorum boyum göbek hizasına geliyor küçüğüz o zaman sokaktakilere kuul bakışlar atarak gidiyorum boru mu pederle dışarı çıkmışız kahvehaneye gideceğimizi nereden bilsinler ortamlarda pikniğe balık tutmaya gittik derim neyse yakın zaten en fazla 1-1,5 km yürüdük oturduk ben babamı izlicem birşey içmeyi düşünmüyorum malum parası yok sıkışığız okey atıyorlar kendine bir çay banada portakallı oralet söyledi el bitti sana bir oralet söyleyim benim ufak bir işim var hemen gelirim dedi baba içemicem karnım ağrıyor dedim aslında severim oraleti parası olmadığından yalan uydurmak zorunda kaldım ben kalktı hesabı ödedi ben bir köşede mazlum mazlum oturuyorum gazete aldım göz gezdiriyorum 15 dakika geçti gelen yok 20 dakika oldu gelen yok kahvehane sahibine söyledim ben sıkıldım eve geçiyorum babam gelirse söylersin amca dedim olur dedi yavaş yavaş yürüyorum başıma bir iş gelmesin diye cadde kenarından gideyim dedim bide ne göreyim babam ören bayan logolu bi yerde oturmuş elinde bir dergi yanında büyük boy bir kahve tek başına bacak bacak üstüne atmış oturuyor baba diye seslenmek geldi içimden duymaz dedim içeri gireyim dedim tam gircekken garson kovdu git dedi babam içerde diyemedim boynum bükük eve döndüm d çocukta yu gi oh'u seyretmiştim hala unutmam bu anıyı babam o mocha frappuccino veya espresso macchiato nasıl söylemişti acaba bardağın üstüne gerçekten muharrem mi yazdırmıştı o dergi acaba ne dergisiydi hep merak ederim