-
1.
0derin bi nefes alıyorum. soluklarımı saya saya alıp vermeliyim. saniyeleri yani. alırken kolay ama verirken yavaş vermek üzerine daha önce pratik yapmam gerekmişti. ki nabzı yavaşlatmak için gerçekten aldığınız nefesi uzun saniyelerce vermeye çalışmak gerçekten etkilidir.
ilaçlara yeniden başlamak istemediğim için yaklaşık bir yıldır kendime telkinlerde bulunmaya çalışıyorum. biraz garip geliyo böyle bi şeyle uğraşıyo olmam. diğer insanların da güne kalp çarpıntılarıyla başladığını ve olayları benim kadar heyecanlı karşıladığını sanmıyorum. ayrıca çok aydır cigara içmiyorum. ıyy kulağa nası kaba geldi. sizin birtakım jargonlarınız. neyse.
sakinleşip bazı planlar yapmalıyım.
-
2.
+1Sen hayırdır mk ?
-
3.
0kendi kendime evin içinde yürümek yerine başka bir şeyler yapmaya karar verdim böyle zamanlarda. evin içinde o kadar çok yürürüm ki. oldukça amaçsızdır bu yürüyüşler. ortada somut bir neden yokken telaşa kapılırım, sanki aşık olmuşum gibi bir şeyleri düşünür, kurar dururum. fakat aşık değilimdir. düşündüklerimse genellikle gündelik aptalca şeylerdir. başkaları, sanmıyorum ki bunları hayatının merkezine koysun. oysa benim kalp atışlarımın temposunu bunlar belirler. hayal kurmayı ve büyük beklentilerden elleri boş çıkmayı bıraktığımdan beri, hayattaki bir şeylerin beni yeniden heyecanlandıramayacağını sanıyodum. daha ilginç bir şey oldu, her şeye yoğun duygular beslemeye başladım. yediğiniz bir tatlıdaki bütün aromaları ayrıştırabildiğinizi düşünün. işte ben, herhangi bir yerde, herhangi bir şeyler olurken ve bunların içinde yer alırken, onlara dair pek çok şey duyumsuyorum. sekreterle konuşurken içimden saçma maceralar yaşıyorum mesela. küçük selamlar benim için büyük alt metinli anlatılara dönüşüyo. bazı sonuçların çok başka şeylerin de farklı anlamlı sonuçları olduğuna inanıyorum. çok büyük bi kurgu dünyam, gittikçe küçülen gerçek yaşanmışlıklarım var. dünyanın fazla ufak olduğuna karar verdiğimden beri, içimde aşırı detaylı işlenmiş bir ahşap el işini andıran tuhaf, başka bir dünya büyüyor. bu dünyanın tehlikeli bir yer olmadığından emin değilim.
-
4.
+1eneeee panik atakdaş bi panpa. hemde duygularını ifade edebileninden. bende sendenım panpa ama senın gibi duygularımı ifade edemiyorum
-
5.
0tüm bunların hormonlarımdaki dengesizlikten veya başka bir genel hastalıktan kaynaklanabileceğine ilişkin kuvvetli ve realist yaklaşımım, tahlil sonuçlarıyla kendini imha etmişti. çok sağlıklıydım. beynim bile öyleydi. metabolizmam hiçbir sinyal vermiyorken, ben bambaşka bir işleyişin etkisi altındaymışım gibi hissediyodum. hissediyorum hala. bu çok saçma.
-
6.
+1he ya çok saçma amk
-
7.
+1panpa ben mesela hikayeni bölmek gibi olmasın ama sürekli kalp krizi geçireceğimi düşünüyorum. ama düşünmezsem sıkıntı yok. şöyle ki güne başliyorum ve panik atak oldugum aklima gelene kadar süper bi gün geciriyorum. 10 15 dk sürüyo bu tabii. sonrası gene tak gibi. Kalp krizi geçiren insan hayatımda hiç görmedim. acayip merak ediyorum ama korkudan hiç youtube arama butonuna yazip aratamadım. çünkü aratırsam ve izlersem o adamın o an yaşadıklarını bende yaşıcam sanıyorum. yanı ne bilim suratında bi ifade olur ben kendimde o ifadeyi yakalarım falan derim aha gittim.
-
8.
0konu dışı bir şey de anlatayım. balkona çıkıp sigara içmek istiyorum ama bugün gelmesini beklediğim bi kargo var. ben balkondayken kapı çalar da duyamazsam diye kararsızlık yaşıyorum. kitap sipariş etmiştim. bugün elime ulaşması önemli, çünkü çarşambaya kadar hazırlamam gereken makaleler var. öğle arası gelmezler diye düşünüp bir saat sonra mı içsem diyorum ama içmek istediğim sigarayı bir saat ertelemek çok saçma geliyo ya. aman. gelmez herhalde. kesin gelir. ay bilmiyorum ki.
kargo gelir ve bana ulaşamazsa şubeye gidip benim almam gerekir. benim alacağım saatte ama kuryenin, gönderiyle beraber şubeye dönmüş olması da gerekir. evden çıkıp şubeye gidebilmem için duş almam, saçlarımı kurutmam, halen yerleşik hayata geçmemiş sayılabileceğim için düzene sokmadığım kıyafetler arasından giyilebilecek düzgün bir şeyler seçmem, ellerime krem sürmem ve hangi ayakkabıyı kullanacağıma karar vermem gerekir. bu tip şeylerin hepsini planlamadan iş yapamam. hayatım, karmaşık planları organize edemediğim için ertelediğim ve sonra zamanı geçtiği için yapmadığım işlerle doludur. -
9.
0şimdi ve çoğu zaman yaşadığım gibi bir heyacan, bana aslında, bir projeyle ilgili tüm aşamaları tamamlayıp sonucu toparlama aşamasına geldiğimde gereklidir. bu, tez yazarken olmuştu. teslim tarihinden önceki birkaç güne sığdırılan uzun aylar ve teoriler vardır. tutku gibi bir şey gelir, sizin yerinize parmaklarınızı harekete geçirir. işler gerçekten kolaylaşır. fakat çalışmanın herhangi bir başka aşamasında, bu heyecan oldukça yersiz, hatta zararlıdır. benim şu anda olduğum gibi, yeni ve farklı bir işin daha başındaysanız, bu heyecan kritik tehlikeler de arz eder. bıraktığınızı sandığınız hayal kurma alışkanlığınız, sizi olmayacak fantezilere sürükler. işin kendisinden çok, aromalarına yoğunlaşırsınız. aromalar aslında hayatın tadı değildir. hayatın sert ve tok bir tadı varken, aroma, gerçekten rahat hissedebildiğiniz anlarda ayrımsayacağınız bir lükstür. belki de böyle değil ve ben yanlış düşünüyorum. belki de bu kadar yanlış düşündüğüm için saçma telaşlar yaşıyorum. gerçekçi olmayan ideal beklentiler üzerinden kendimi yargılayıp bu ideal düzene göre girişimlerde bulunuyorum ve uygulamada sıçıyorum. işte bu son varsayım oldukça gerçekçi.
-
10.
+1allah yardımcın olsun zor durum.
-
11.
0bahsettiğim bu hatayı yapma gerekçem, eğer böyle bir şey mümkünse, yani hataların gerekçesi olabiliyorsa, ne istediğimi bilmememdir. isteyecek bir şey bulamamamdır. ben, hayatta bir şeyi gerçekten çok isteyip elde edemeyen, en çok yakınlık duyduğu şeyden uzak kalmış ve istediği gibi yakınlaşamayacağını bilen bir insanın, yaşamaya nasıl devam edebileceğini veya mutlu olabileceğini bilmiyorum. keşke böyle birini tanısaydım, ama gerçekten hislerinin benimki kadar samimi olduğundan emin olarak. bu şey gibi. sevdiğiniz biri varken istemediğiniz başka biriyle evlendirildiğinizi düşünün. hiçbir şey için geç değil, derler. bu büyük bir yalandır. yanlışları düzeltme yönünde hemen harekete geçmememiz, sistemin kendini yeniden üretmesine günlük rutinlerimizle küçük katkılarda bulunmamız için uydurulmuş kocaman bir safsata. siz istemediğiniz evliliği sürdürürken, çok sevdiğiniz ve olabilecek bütün güzel hayalleri onunla mümkün kıldığınız insanın öldüğünü düşünün mesela. mevcut evliliğinizi bir gün bitirebilirsiniz, muhtemelen bitirirsiniz. bu, sizi biraz rahatlatabilir de. ama artık sevilecek bir adam, tasavvurlarınızdaki geleceğin güzel anıları kalmamıştır. öyle, biraz eli boş beklersiniz. yani ben bekledim. çünkü insan, hemen harekete geçemiyor. büyük bi kırılma, aydınlanma ve kabullenme noktası bu. aydınlanma ve yeniden başlangıçların hemen sonrası, daima belirsiz olmuştur. elli yıl sonranın günleri o aydınlığı yaşayabilir, ama siz içinden yeni çıktığınız eski dönemin kalıntılarıyla baş etmek zorundasınızdır. şöyle anlatayım, yeni bir başlangıca adım atmış olabilirsiniz. ama karakteriniz ve duygularınız, eski döneme aittir. siz o eski dönemin insanısınızdır. yeni dönemi nasıl yaşayacağınızı bilemezsiniz, çünkü siz nasıl yaşanacağını eski dönemin öğrettikleri kadar bilirsiniz. zor, değil mi? bana öyle geliyor.
-
12.
+1incide okuduğum en güzel cümleler, devam et panpa...
-
13.
0benim kişisel gerekçelerimin tek başlarına bir önemi olduğuna hiçbir zaman inanmadım. pgibolojiden çok, sosyoloji bilimine saygı beslerim. bu yüzden yaşadıklarımın hep toplumsal bi karşılığı var mı diye onu araştırırım. çağdaşım olan pek çok bireyin de yaşadığı buhran ve belirsizlikler olduğunu bilir, ama çok büyük bir uzman da olmadığım için tam karşılıklarını bularak çözümleme yapamam. ayrıca pgibiyatri de ciddiye alınması gereken bir alandır ve ben bunun uzmanı da değilim. çözülmesi gereken bazı meselelerim dönemin gerçeklerinden çok benim karakter bozukluklarımla alakalı filan da olabilir. bu sorunlar, döneme özgü olsa da, birtakım kuramlarla çözemeyeceğim şeylerdir. yani, atıyorum benim x sorunum, 80 sonrası doğan nesillerde görülen ve sebebi daha çok bu dönemin y'si olan bir sorun olabilir. fakat bu düşünce bize tedaviyi açıklamaz. en azından benim zekam o kadarına yetmiyo. pgibiyatrik destek almayı ise ilaç kullanmamaya karar verdiğimden beri bıraktığım için, umudumu toplum bilimlerine bağlamak zorunda kaldım. zaten onlarca ekg testi ve metabolizmamın ne kadar iddialı sağlam olduğunu kanıtlayan efor testlerinden sonra, herhalde hastanedeki kliniklerle çok işim kalmamıştır benim.
yukarıda saydıklarım, aromalara yoğunlaşma sorunumla ilgili olabilir, eğer bu bi sorunsa. çünkü daha önce de söylemiştim, küçük şeylere dair büyük kurgularım vardır. panik atak, anksiyete bozukluğu yaygın sorunlardır. bunlara sahip olmam üzerine bu kadar çıkarımda bulunmaya çalışmak, açık ve net bir şekilde aromacılıktır. -
14.
0az önce kurye kitaplarımı getirdi. şimdi yapmam gereken işler için gereken bütün kaynaklar elimde. dış etkenlerin herhangi bir olumsuz etkisinin olmadığı bu mükemmel anı biraz değerlendirmek istiyorum. sanırım bugünlük yazacaklarım bu kadar. galiba.