1. 26.
    +2
    çok iyi bir ipnemsi ökaryot hücreli mahlukat.
    ···
  2. 27.
    +1 -1
    amk böyle köksüz "şair"ler kendilerini 3 5 sayfa müsfetteyle adam sanıyolar okumaya şair arayan bu adamı okumaz bundan önce milyon tane adam var ama bazı am bitleri gibindirik entel ortamı gay adam hoşgörü ayağına seviolar adamı kitabını okumadım sadece face 15 20 sözünü bide burdaki söz ve şiirlerini okudum artislik yapıo bin ha gib gib niye okumadan konuşuosun diyecekler ama adamın kumaşı belli beyler adam olana yeter bile

    özet: ortam adamlarının işi amk bu adam
    ···
  3. 28.
    +2
    bir nedeni yok. yalnızca öptüm.

    olması gerektiği kadar fedakar biriyim aslında; daha fazlasını umma açıkçası. endişelerim, ideallerim, halletmeye çalıştığım meselelerim var. başkalaşmaya çalışıyorum. gözardı edilmiş tutumlar edinmek hoş. değişmek, hiç de zor değil. yalnızca özgür olabilsem, sorun kalmayacakmış gibi sanki. anlaşılmak istiyorum: sevdiğim bir şarkıyı herhangi biriyle paylaşırken aynı duyguları hissetmek arzusu bu. evet, tıpkı bu. sese, ahenge kapılırken, kendini müziğin ritmine verirken yanında bir diğerinin olabilmesi; görkemli bir anda birlikte sadeleşebilmek. birlikte dansedebilmek gibi. sen hastayken başucunda birinin sabaha kadar oturması gibi. arada bir alnındaki teri silmesi, üstünün açılmamasına dikkat etmesi gibi. bir başkası için hayatta kalma çabası gibi sanki. ölmek için değil, yaşamak için uğraşmak gibi. ummadan, hayal etmeden, sıradan, olduğu gibi. doğal. ve ciddi. ciddi ciddi hayatla mücadele edebilme gücü. bu gücü yanyanayken yaratabilme yeteneği. ben bu yeteneğin bir parçası olarak sokuluyorum sana. masallarla geliyorum. efsanelerle geliyorum. herhangi bir insanın birikimiyle geliyorum aslında. artniyetsizim. inan,

    bir nedeni yok. yalnızca öptüm.

    bazı sorulara cevap bulamadım; kuşkusuz gerekli de değildi bu. soruyu soru halinde bırakıp sahici yanını korumaya çalışmam, cehalet mi sanıldı acaba? ! bedenlerin bedenlerden istedikleri, ruhların, ruhlardan çıkarttıkları, karşılıklı acıların birbirlerinin etkisini arttırdıkları vakitlerde düştün aklıma. aklıma yayıldın. ne kaybedebilir, ne kazanabilirdim ki artık: ortadaydım işte! bir başkasının mal varlığına dönüşmeden yaşayabilmenin yalnızlığıydı bu. hayır! melankoli diye adlandırma bu durumu; ortak bir açı yakalayamama sorunu galiba. her kadın gibi doğurmak hevesi, her erkek gibi dağların doruklarında biraz gözden ırak hüzünlenme denemeleri aslında. kusura bakma, kafam biraz incin,

    bir nedeni yok. yalnızca öptüm.

    insan inandığı şeyler uğruna muhteşem hatalar da yapabilir. kızmamalısın. darılmamalısın eğer bir kardeşlik varsa aranızda. sevgi, hoşgörü takıntıları da değil. bir elmanın kırmızı olması, bir gülün öyle kokması, bir derdin halledilmesinin ardından gelen ferahlık kadar sıradan ve güzeldir hata yapmak da. aşka çılgınlığın yakıştığı çağları neden unutalım? neden tarihin çuvalına tıkalım tatlı serseriliği, az biraz sergüzeşt olmayı? ! ilımlılık mı kurtaracak insanlığı? alttan alma mı örtecek bunca çirkefi, zorluğu, belayı? demokrasi, senin saçlarından güzel olamaz. senin yüzünden daha güzel olamaz krediler, faizler, repolar, tahviller. dünyanın en uzun gecesi 21 aralık değil, beni terkettiğin gecedir. beni üzdüğün, yorduğun, yıprattığın gecedir. bir kabahat mi gerçekten kendi dışında birine hayranlık beslemek? ! gerçekten kırıyorsun beni,

    bir nedeni yok. yalnızca öptüm.

    birinin peşindeyim ben; tanımsız bıraktığım birinin. sessizliğin doyurduğu, biçimli ve endişeli birinin. düşüncelerimi zapteden, kelimelerimi korkutan birinin. yanında huzurlu uyuduğum, mutlu uyandığım birinin. onunla olmakla, onunla birlikte yaşamakla gizli bir gurur duyduğum, asla kıskançlığa ya da sahiplenmeye dönüşmeyen bir tutkuyla bağlandığım birinin. onu arıyorum göğe her baktığımda; bir melek gibi uzanıp yüzüme dokunacağını tasarlıyorum. bütün aşkların payına düşen şiddetten arınmış, başkalarına aynı/ birbirimize farklı koktuğumuz bir sevginin yolu bu. cesaretimi ondan alıyorum pervasızca ve yine ona ben cesaret veriyorum mücadele ruhunda. bir sır gibi saklıyoruz misafirliğimizi. hüzün bitince geri döneceğiz çağımıza. insanlığa karışmaya hazır yapışık kalpler taşıyoruz aşkımızda. bizim aşkımız hakikaten beden gücü gerektiriyor akıl kadar. yapacak çok işimiz var. dövüşecek çok düşmanımız var. kucaklayacak çok arkadaşımız var. bizim sebebimiz bu. bizim fazlalığımız bu. belki de iksirimiz. kanayan yüzlerle çevrili bir gezegende, fırtınaya karışan bellek tozlarımızla, erdemlerimizle, ideallerimizle ayaktayız. yalan söylemiyorum

    bir nedeni yok. yalnızca öptüm.

    evet, sen de isterdin sanırım huzurlu yaşayabileceğin bir hayatın planlarını yapabilmeyi; kolaya indirgenmiş, biraz fazlayı aşırılıkta aramayan, ölçülü bir heyecanla kritersiz bir maceraya aday kahraman olmayı. “rüzgara dur, yağmura yağma, mevsime değiş” demeyi; doğru, hepimizde biraz tanrıyı kıskanmak var galiba. bütün günahlar da buradan kaynaklanıyor adeta. hırslarımızın, çekincelerimizin odağı burası. kazanmaktan çok, kaybetmeyi göze alabiliyoruz. çikolata bile kurtlanabilir. dondurma erir. çiçek solar. galiba önemli olan, onları yerinde yaşamak, yerinde korumak! birer hatıraya dönüşseler bile! kaç ölüme kaç doğuma şahit olduğunu hatırlayabiliyor musun? sevmek, ifade edebilmek kadar, ifadeyi unutmamaktır da.

    şimdi sessizce uzaklaşmalıyım. çünkü beni anlamadığını, anlamak için uğraşmadığını, hatta bunu önemsemediğini biliyorum. aynı otobandaydık ve birimiz birimizin yanından geçip gitti. hafızasızlığı, gurur saymanın adil yanı! . hangimiz süratliydik; önemi kalmadı. hangimiz daha özveriliydik; bunun da.. umarım mutlu olursun. bunu bir çöküntü anında da söylemiyorum. hiç kimse aldatmadı ötekini; yalnızca böyleydik işte! . yüzüme öyle bakma nefretle,

    bir nedeni yok. yalnızca öptüm.

    benden uzaklaştıkça, bana ait olandan yakanı sıyırdıkça rahatlayacağını, herşeye yeniden başlayabileceğini sanıyorsun. kimbilir, doğrudur belki de! . adımın yaşamadığı, adımın özlemle anılmadığı yerlerde kime umut verebilirim ki zaten? romantizmin tehlikesi büyük! romantizmin tehlikesi büyük! romantizmin esrarı büyüleyici! romantizmin kanına girdiği insanlar bencil ve hırslı!
    ben seninle birlikte yaşlanabilecek kadar erken yola çıkmayı istemiştim; maceramız uzundu çünkü. maceramızın tahakküm altına alınamayacak kadar mükemmel olması, donanımımızla ilişkiliydi. ynni, sen ne kadar sevecensen, ben ne kadar yıpratıcıysam.. o da o kadar mükemmeldi. özveri denebilir buna. evet, buna özveri demek beni mutlu ediyor. insan, özverinin çocuklara ad olarak verilebileceği bir dünyada tanımını kaybediyor. bu kaybedişteki kaosun ritmiyle çekiliyorum sana. sen bir mıknatıssın şeffaf ve ben, çekilirken sana içimdeki alelade metal parçalarıyla, kan şekerim düşüyor, ağzım düşüyor, ellerim.. en çok da ellerim düşüyor! . sakın ha üstüne alınma,

    bir nedeni yok. yalnızca öptüm.

    ben seni kırmak için yaratılmadım. uzun zamandır seni planlıyorum haksızca; cezalandırılacak kadar mı yabancı, tanınmaz ve suç yüklüydüm? ! belki; seni çok yıprattığımın, bıraktığımın elbette farkına vardım, ama herşey mi benim aleyhte varoluşumla açıklanabilir? ! beni, başta sana olmak üzere kimliklere karşı saldırganlaştıran koşulları tek başıma ben mi oluşturdum? seni kaybettim. bunu biliyorum. seni kaybettiğimi sen çekip gitmeden önce de biliyordum. ortadaydı. bedel ve kefalet ortadaydı.. senin hakkında bir satır yazmamaya çalışmamın nedenini hiç düşündün mü? ! sana ait olanları içten içe koruma uğraşı mıydı sanki bu: kuşkusuz. hala da saygıyla ağlıyorum. büyük bir tesadüfe yenildim, büyük bir eksen kaymasıyla, sihirbazın şapkasında sıkışıp kalan tavşan gibi,

    bir nedeni yok. yalnızca öptüm.

    elbette kızıyorsun bana; belki en çok da bu zayıflığıma kızıyorsun: tedirginliğime, seni kaybetme endişeme, telaşıma, şaşkınlığıma, titreyişime, ürpermem, anlamlarını anlamamış kelimelerle yetinmeme, müzakerelerde bulunmama, buhranların yorduğu bir gençlik yaşamama, bilincimi sana yönlendirmeme, sürekli sürekli içmeme, kelimlerin kifayetsiz olma durumuna, vesaireye vesaireye.. inadıma öfkeleniyorsun. seni bırakmama, seni özgürlüğüne salmama hiddetleniyorsun. bu da aşk işte! bu da entrika! bu da soysuzlaşmanın, aşkın getirdiği dalaveralarla kendine kilitlenmenin başka bir çeşidi! peki anahtar nerede sevgilim? ! peki anahtarın üzerindeki yivler kimin eseri? ! dur, dur, bağırma,

    bir nedeni yok. yalnızca öptüm.

    bunlar da geçecek şüphesiz. seni unutmama kaç yüzyıl kaldı ki.. bir küsme, bir burulma biçimiyle gidişinin ardından şehrin gri cephelerine fevkalade ağır bir el bombası gibi düşen bunaltının bıraktığı korkunç acının unutulmasına kaç yüzyıl kaldı ki.. yaralandım. bütün noktalarımdaki nöbetçiler de yaralandı. çığrından çıkmış bir ayaklanma gibi ağlamakta yalnızlığım. bir gerçek aramıyorum felakete. bir bahne göremiyorum arkadaşlarımın beni teselli etmek için söyledikleri kelimelerin hanesinde. ama yokluğunu doldurmuyor sevda siyasetinin hançerleri. ama bilemiyorum yağmurun ardından artık hangimiz suçlanacak.. eğer hissediyorsan,

    bir nedeni yok. yalnızca öptüm.

    ben sende ardı arkası kesilmeyen bir korku sevdim. ben bir cüce çocuk sevdim sende sıska. şiddetli ve hayret uyandıran manevralarla kendi kanına olan saplantılı aşkını sevdim. o rutubet kokan loş yüzündeki kanalizasyonları, az kelimeyle kurduğun cümlelerdeki gizli soru işaretlerini, barlardan çatlak bardak gibi atılmayı beklemeni, serserice patlamalarını, yuttuğun toplu iğneleri ve bir film hilesi hissi uyandıran utangaç hasret pozlarını sevdim. dokunamadım sana. parmakuçlarım neşterdi çünkü. kırılan bir kemiğin sesiyle veda ederken,

    bir nedeni yok. yalnızca öptüm.
    Tümünü Göster
    ···
  4. 29.
    +1 -1
    “Yeeah!” dedi.
    “Ne ayak?” dedim
    “Sana ne yarram?” dedi
    “Aslana çahal rolü yahışmaz, guyruğunu keserim!” dedim
    “Liseli” dedi
    “Çok aptal ve çirkinsin, keşke ölsen.” dedim
    “Sevişmeden uyumayalım.” dedi
    Bir ceylan su içmeye inercesine gibtim…

    Küçük hasan
    ···
  5. 30.
    -1
    arkadaşımın abisinin yakın arkadaşıdır dıdısının dıdısı yani birde başka bir arkadaşım sallıyodu iskenderle içtik filan diye amk rahatsızı :D hahaha

    bu arada eşcinseldir can bonomoyu o meşhur etmiştir
    ···
  6. 31.
    -1
    ılıkmış lan, bir de bunun şiirlerini dinliyordum iyi ki kimseye bahsetmedim.
    ···
  7. 32.
    +1
    ulan adam muallaknin hasosu. bunu okuyan tiplerde entelim dantelim ayağına karılara yavşayan uyanık liseliler. gibtirin gidin lan ekşiye.
    *
    ···
  8. 33.
    +1
    Cefasını benim çektiğim aşkın sefasını başkası sürecekse;
    giberim böyle aşkın ızdırabını..
    ···
  9. 34.
    +1
    başka şeyler

    "bendim gülüşünüzün yedek parçası
    ateşböcekleri sıçrardı kahkahanızdan.

    boyamışsınız yüzünüzü kınalı bir akşamüstüyle
    işte vaktiniz olsa flu resmimi de çekerdiniz
    kıçınız giblamen vazo ve dahi filbahri penisler
    buralarda her şey biraz da tene koşuyor."
    ···
  10. 35.
    +1
    Liseli gençlerin yeni furyası muallakmsi. Her gün facebook iletilerinde bu illetin satırlarını görüyorum. Ne kadar gibko, ne kadar boş. Zaten bu ülkede azcık ilginç olunca, iki üç satır saçmalayınca waoow oluyosun. Homofobiğim evet fakat bu adam gerçekten çok itici.
    ···
  11. 36.
    +1
    Bir bin, bir bin daha.. Sonra bir bin, bir bin daha.. Topladım
    hepsini.. inanırmısın sevgilim "bir sen" etmedi..Öyle kaliteli huur çocuğusun yani!.~Küçükiskender
    ···
  12. 37.
    +1
    bana "ben sadece seninim." diyenler, iki gün sonra aynı şeyi bir başkasına da söylüyor. tıp buna kişilik bozukluğu, ben ise huur çocukluğu diyorum..
    ···
  13. 38.
    +1
    oğlunuzu tekerlek olmaktan nasıl kurtarırsınız kitabını okumamış.
    ···
  14. 39.
    +1
    Bir Martıyı Ağlattın Sen
    bir martıyı ağlattın iste
    bir çocuk garanti intihar eder artık
    kütür kütür küfrediyor gece imanıma
    bir yaprak kırılıp suya düşüyor
    su yaralanıyor su kanıyor şelale!

    ah nasıl titredim tensiz
    bir piyanist büküldü sanki
    kesişen ayrışık doğrular gibi
    çarpışıverdim yüzünle. Yüzün
    öyle düzgün suna bir el yazısı
    yüzün yüzüme aksedince
    yüzün ayna alnımda
    yüzün uzun hüzünlü bir alınyazısı!

    bitmemiş bir ömrün yalanısın
    sen: kabuslarımın tabiri
    çocukluğumun arta kalanısın!
    öldüreceğim kendimi dudaklarınla
    dudakların etle, şehvetle seferber
    sen! bana inen son kutsal kitap
    son fakir yatır
    son aciz peygamber!

    bir martıyı ağlattın iste
    bir çocuk garanti intihar eder artık

    K.i
    ···
  15. 40.
    +1
    insan Telefon Defterini Temize Çekerken Bazı isimleri Eski Defterinde Bırakır

    Onlar artık birdaha asla aranmayacaktır. Garip bir hüznü barındıran bu
    silik isimlere bakılır bakılır. Kimi okuldan sınıf arkadaşınızdır, kimi
    çok çabuk unutuverdiğiniz bir sevgili, kimi bir cafede aylarca herşeyi
    ama herşeyi paylaştığınız birisi; yada istifa ettiğiniz bir yerden bir
    arkadaşınız! Soyadları sorulmamış birsürü hatırlanmayan isimde vardır
    defterde; ve şüphesiz üstünde isim olmayan telefon numaraları korkunç
    bir operasyonla onlarca hayat, onlarca güzellik bir çırpıda ortadan
    kaldırılır.

    iNSAN TELEFON DEFTERiNi TEMiZE ÇEKERKEN BAZI iSiMLER ÜZERiNDE DURUR.

    Onca zaman sonra birkez arasanız, sesini duysanız... Ona edilebilecek
    bir çift sözünüz yoktur! Birlikte gittiğiniz filmler, meyhaneler, evler
    birbirinizi yıllar sonra özlemenizi sağlayacak sevgiyi aşılamamıştır
    size. Yalnızca bir isimdir şimdi o.Temize çekerken atlarsınız
    hemen. Derhal çevirirsiniz sayfayı telaşla, alalacele.Oh, isim geçmişte
    kalmıştır.

    iNSAN TELEFON DEFTERiNi TEMiZE ÇEKERKEN HAYATINIDA SORGULAR!

    Hangisi ihanet etmiştir, hangisi yalvarmıştır kendisini bırakmamanız
    için; hangisinin birsüre sonra arkanızdan konuştuğunu duymuşsunuzdur;
    hangisi sizi en güzel öpmüştür; hangisi rüyalarınıza girmiştir, hangisinin
    ayak parmakları ilginizi çekmiştir, hangisine hediye alırken zorlanmışsınızdır, hangisiyle en hararetli tartışmalara girip kavga etmişsinizdir, hangisi için
    sabahlara kadar içip içip ağlamışsınızdır? ! ...

    Doğrular, yanlışlar, hatalar, tutkular!

    Birlikte EDiP CANSEVER okuduğunuz o insanlar, solmuşlardır.

    iNSAN TELEFON DEFTERiNi TEMiZE ÇEKERKEN YALNIZLIĞINIDA KANITLAR.

    Bütün bu insanlar şimdi nerede, ne yapmaktadırlar? Saat elbette
    dört'tür! Paradoks, labirent, koni, tüm bilimsel ifadeler ve mentalite tersine
    dönmüştür. Ters dönmüşüzdür. Bu tekbaşınalık ve bu isim katliamı
    aslında size ters gelir... Çalan telefona bakarsınız. Acaba? Acaba telefon
    defterini temize çeken bir arkadaşınızın son anda kurtarma çabası mıdır?

    Bir iki kırık sözcük, yarım yamalak bir buluşma, belki...

    Bilemezsiniz...

    LÜTFEN, AMA LÜTFEN TELEFON DEFTERLERiNiZi KAYBETMEYiNiZ...

    K.i
    ···
  16. 41.
    +1
    Erkek Olanlarınız Bilirler
    erkek olanlarınız bilirler: Sarıdır
    pikabındaki plak takılı kendisi balkon
    da da durabilen kadının öldürdüğü erkekler:
    şüphesiz büyük saraları vardır ve bir
    teknenin açıldığı ama dönüşte bulamayacağı
    iskeleler;

    erkek olanlarınız bilirler: Yeşile geçmiştir
    uzaktan çığlıkları işitilen kendisi yan
    mış bir tekerlekli iskemleden sallanan
    sandalyeye doğru atlayan kedinin içindekiler:
    şüphesiz büyük yaraları vardır ve bir
    insanın ettiği ama aslında tutamayacağı
    son yeminler;

    erkek olanlarınız bilirler: Siyaha susamış
    ceylanın avcısıdır bir gece boyunca din
    lediğiniz o hiç bilmediğiniz hoş melodiler:
    şüphesiz büyük göndermeleri vardır ve bir
    şarkının istenmeden hatırlattığı amaunutulmuş
    amahepdüşünülen ah o eskiyememiş
    sevgililer;

    erkek olanlarınız bilirler: Griyi seçmiştir
    kayıp ülke çocuğu elleri kadifeden
    içi dökülü akşamlarda okuduğunuz küçük iskender:
    şüphesiz büyük yanlışları vardır ve bir
    gün bakarsınız o da bir yanlışa kurban
    gider;
    erkek olanlarınız bilirler

    k.i
    ···
  17. 42.
    +1
    "şiir piyasasında yeni yetme şairlerin yolu küçüğün zütünden geçer" bbsvd ağustos '10

    beyler ben oyalarım siz kaçın
    ···
  18. 43.
    +1
    yazıları facebookta huur olmuş insan.
    ···
  19. 44.
    +1
    Ulan unutucam tabi kendini ne sanıyor ki.
    Elbet kediler yeniden uçacak, kuşlar yeniden yüzecek.
    Yeni doğmuş bir kurbağanın havlaması kadar güzel bir şey var mı ?
    Gittiği iyi oldu. Yoksa bu kadın bana kafayı yedirecekti!
    (k.i)
    ···
  20. 45.
    +1
    Allen Ginsberg’e

    oglanlardan ve alkolden vaktim arttikça seni düsünüyorum türkiye,
    inan dogru bu kere yanilsamam
    ve ruhumun yavsak zipirligi,
    hiç degilse ayik
    dolasamayacak kadar dürüstüm,
    türkiye, tarkan öleli çok oldu, artik onu unut; bunadi kurt.
    playboy'a annemin çiplak resimlerini
    satarak beyaz saray'a sirnasmayi düslüyorum
    spermi biraz fazla kaçirdigimda,
    bes parasiz paraladigim sokaklarinda embesillerini
    ve tasak kalpli aydinlarinin sidik yarislarini
    görüp bol bol osuruyorum, basbakani dinlerken
    televizyon karsisinda ekrana ekmek teknemi açmak ya da esrar içmek,
    gegirmek en büyük mutluluk bana verdigin,
    otuz bir çekmedigim gecelerde düsler kuruyorum senin hakkinda,
    hür hülyalarimda sana zerre kadar
    yer vermiyorum ama,
    maalesef ayakta kaliyorsun,
    sosyal demokrat idiotlarini,
    huur tavuklarin ugrak yeri sanat galerilerini,
    festival sarkaçlarini,
    ölüsevici kültürünün uyanik tezgâhtarlarini ve
    tezgâhin altinda neler döndügünü farkedecek kadar sosyalistim,
    hapsine düsmedim henüz,
    o yüzden tam solcu sayilmam köle pazari piyasanda,
    kiçina cop girdigi için sair olanlardan da degilim;
    eli kulagindadir timarhanelerinden birinde tescilli manyak olmamin ve
    koynuna girmedigimden dorukta siçanlarin,
    o yüzden muallakligim de test edilip onaylanmadi,
    uyusukluklariyla iktidara peskes çekip çaktirmadan,
    sonnet'leriyle, balad'lariyla köçeklesen,
    raconlari kiyak geçme üzerine kurulu mason-ulema tayfani da tanirim,
    sen de bilirsin ki havlayan it isirmaz türkiye,
    bak, bizbizeyiz, çekinme, su azinliklari ne zaman kesip kizartacagiz,
    çok aciktim türkiye,
    nâzim'ini severim, buna kizabilirsin, ama bazi
    -ne demekse- naif sairlerinin, devlet sanatçisi olmasina ve
    adInin iktidar saksakçisi starlarla bir anilmasina dair çabalarina izin
    verdiginden, sana korkunç mütesekkirim,
    intiharimi hizlandiriyorsun böylelikle,
    böylelikle artiyor kirim ve seninle kirimiz, ne gam?
    iyi aksamlar. persil supra.
    mustafa suphi, artik hamsi mi türkiye, dikkat et,
    baliklari örgütlemesin,
    allah'a inanmiyorum, osmanli'yim velhasil,
    akin edip avrupa'ya,
    toplayip getiremesem de cillop gibi veletleri,
    n'apalim, buradaki lümpen teen-ager'larla idare ediyorum,
    türkiye, ayiptir sormasi ne zaman akillanacagiz;
    türkiye, kibris'in yakasini ne zaman birakacagiz ve
    ne zaman yarasir olacagiz binlerce
    devrim sehidimize,
    türkiye, hiç terbiye edinemedim,
    yetenegim bu kadar; çük kadarken okudum sabahattin ali'yi,
    kafka'yi, dostoyevski'yi, london'u; kapital'e
    baslayisim babamla aramizda çikan küçük bir
    harçlik sorununa dayanir,
    iq'larimizin düsük oldugunu sanmiyorum,
    peki bir esek sakasi mi bu; köy enstitüleri,
    halk egitimler, halkevleri ne ayak; behice
    boran, iyi ki unutuldu; iyi oldu, eline
    saglik türkiye,
    hasbelkader bir önerim var: cia, eurovision'u kazanmamizi,
    aet'na girmemizi saglayamaz mi acaba,
    süphesiz, eh benimki de salaklik, haklisin türkiye,
    bizi milletçe sevmeyenlere ayar oluyorum;
    agizlarini burunlarini kirarak onlara medeniyet
    ögretmek istiyorum türkiye,
    ben, sex-shop'larin, komünist partinin,
    müslüman demokrat partinin, rock partinin,
    çesit çesit gay barlarin açilmasini,
    askerligin kaldirilmasini istiyorum türkiye;
    bu topraklarda nobel, oscar, lsd, özgürlük ve gib
    anitlari görmek istiyorum: kisi basina düsen
    milli gelirden bana ait payi iade ediyorum
    bütün bu harcalamalar adina sana;
    hapishaneler, hayvanat bahçeleri, kamplar,
    timarhaneler bosaltilsin derhal;
    ben bütün kentlerinden barisla, erdemle,
    insanlik haklarimla keyiften gebere gebere,
    islik çalarak dolasan bir seyyah olmak istiyorum;
    mandela kötü adam, döv onu türkiye,
    `uzak asya'dan gelip akdeniz'e bir kisrak basi gibi uzanan bu memleket... sizin!
    afiyet olsun efendiler' demekten biktim, biktik,
    anliyor musun, orada misin türkiye,
    ama yine de memnun olmuyorsan bu tavirdan ve
    kiziyorsan ve sinirleniyorsan, olsun, biz
    yine geliriz; yine yazar, söyleriz; ölürüz;
    biz yine gideriz; sen, rahatini bozma o zaman,
    güzel bir çocuk gibi bu $Ik dünya yataginda,
    böyle masum böyle mazlum uyu türkiye
    Tümünü Göster
    ···