+11
-1
vizeler yeni bitmiş, herkes memleketten dönmüş yavaştan finaller için notlar toplanıyor. ikinci öğretimimim, 7deki ders için hazırlanıyorum. hatırladığım en ufak detaylar. kapı çalıyor, açıyorum. karşımda ağlamaktan gözleri kıpkırmızı olmuş 6-7 yaşlarında bir kız çocuğu ve babası. ara ara görsemde adlarını daha önce hiç sormadığım komşum, merhaba diyip kendini tanıtıyor bana.
kızının kaplumbağasının evden kaçtığını, tüm komşulara haber verdiklerini, eğer bizim evdeyse; bulduğumda 3. kata getirmelerini istiyor. anlamsızca kıza bakıyorum, küçücük parmaklarıyla gözlerini ovalıyor, diğer eli babasının avcunda. meraklı gözlerle bana bakıyor.
yavaşça eğiliyorum yanına. adını sorup, defalarca öpüyorum tatlı yanaklarından . ece diyor titrek titrek. gel diyorum, gel bizim evi beraber arıyalım belki buluruz. umut dolu gözlerle bakıyor bana, elinden tuttuğu babasını çekiştiriyor baba hadi diyerek.
kapı arkalarına, koltuk altlarına bakıyor bitmek bilmeyen enerjisiyle. halim beye dönerek soruyorum, öldüğünü; ecenin üzülmemesi için evden kaçtığını söylediklerini söylüyor. annesinin teselli ederken, komşulara gitmiştir; arar buluruz dediğini anlatıyor. tüm umudu, tüm heycanı bu yüzden.
bir kez daha bakıyorum eceye. o tatlı gözlere, endişeli ses tonuyla burdada yok abla diyişine. mutfağa geçtiğinde ev arkadaşımı arıyorum. ya olayı kısaca anlatıyorum önce yada direk kaplumbağa al gel diyorum o anki heycanımdan hatırlamasamda, nazlı geliyor elindeki poşetle dakikalar sonra. banyo kovasına biraz su doldurup, kaplumbağayı içine bırakıyoruz. söylemiyoruz ama eceye. onun bulmasını istiyoruz, babasının dolan gözleriyle bize teşekkür ettiği dakikalarda.
banyoya giriyor ufacık ayaklarıyla. parmak uçlarını bile dolduramayan terlikle arıyor dip bucak heryeri. üçümüzde dizilip kapı önünde bekliyoruz, çok derinden hissettiğim mutluluk duygusuyla. eğiliyor ece, dönüp babasına bakıyor, "baba, annem yalan atmamış" diyor. içim titriyor, düşünebilmiş olmasına rağmen annesinin bir sözüyle tüm evi dip bucak arayan o küçücük kıza bakıyorum. o umuda, yıllardır kaybettiğimiz güven duygusunu sorguluyorum kendime. yavaşça gelip sarılıyor bana, öpüyor sanki annemin beni öptüğü gibi. derinden ve sadece sevgi dolu öpücüklerle. ben ağlıyorum, o sevinçten gülüyor...
hiç unutamadığım bu anım, anlattığım herkeste tebessüm yaratan o küçük ece şimdi belkide 10 yaşlarında.
Tümünü Göster