bir açık vermemem gerkiyordu son iki gündür yaşadıklarımın benimle kalması gerkiyordu.
canım ne derdim olabilir ki benim tek derdim sensin dedim. hıh benmişim dedi ve arkasına yaslandı. oğlum insan sevgilisini merak edip aramaz mı hadi diyelim ki benim söylediğimi öyle anladın
insan gelir kapıya vurur açtığım zamanda nasılsın bir sıkıntı var mı diye sorar geri giderdi. iki gündür ne haldeyim sana çok ihtiyacım vardı dedi.

bakın şimdi bizim türk kızlarının böyle bir özelliği de var hem söylediği şeyle dolaylı yoldan arayıp sorma beni diyor hem de kızıyorlar bunları anlamak zor.
belliydi derdi gözlerinden akıyordu.
dertleşmek istiyorduk onun derdi ben, benim derdim oydu.
ordan ayrıldık ve arabaya bindik. içmek istiyorum dedi.
ben içmesem midem çok kötü dedim sana caze içeceksin dedi.
yakında alkol komasına girecektim her gece alkol ertesi gün dayanılmaz baş ağrıları.
tamam peki dedim gittik 3 erden 6 bira aldık ve her zamanki gittiğimiz sidre tepesine çıktık. neyse açtık biraları içiyoruz. senin ne derdin varda iki gündür alkol şişelerinde boğuluyorsun şunu bi anlat hele dedi.
amk nerden öğrenmişti. sen nerden biliyorsun dedim ben bilirim dedi.
ulan kenan dedim kenanın bir suçu yok ilk başta söylemedi ama ısrar ettim merak ediyorum onu deyince anlattı dedi.
gözlerim dolmuştu iki gündür içim yanıyordu sanki kocaman bir kaya parçası kopmuş gelmiş içime yuvarlanmıştı. gözlerim doldu ama ona bakmıyordum dışarı bakıyordum.
sigarayı uzatır mısın dedim ve göz göze geldik onunda gözleri dolmuştu. kanca dedi benim seni nasıl sevdiğimi bir bilebilsen ah bi anlatabilsem bendeki seni keşke bir görebilsen dedi böyle konuşuyordu ama zaman durmuştu sanki.
bunları duyduğuma inanamıyordum. resmen gözlerinde kaybolmuş yitip gitmiştim. bir elini yanağıma koymuş bir şekilde bana bakıyor konuşmaya devam ediyordu. hayatımda ilk kez birine bu kadar yoğun duygular hissettim. ilk kez gerçek sevgiyi yaşadım seni çok seviyorum lütfen bir aha bizi üzecek şeyler yapma dedi.
doğru mu işitiyordum acaba yoksa bir rüya mıydı. konuştukça güzelleşiyor baktıkça aşık oluyordum.
ben seni çok seviyorum inan bir daha asla öyle bir şey olmayacak. ben o gün çok kötü oldum senden ayrı kalcağımı düşündüm ve çok üzüldüm sebebi buydu derdim buydu dedim. arabadan indik hava almak için ağlıyordu benimde gözlerim doluydu ama ağlamamam lazımdı. tutamıyordum kendimi. sarıldık ve hıçkıra hıçkıra bildiğin ağlıyodu amk o kadar kötü hissetmiştim ki
bunun tek sorumlusu bendim boğazım düğümlenmiş yutkunamıyordum şşş yanındayım diyebildim.
biraz öylece kaldıktan sonra arabaya gitti sigara almak için. tam o arada telefonum çaldı şok oldum numarasını kaydetmiştim melisin babasıydı arayan.
melis geldi kim o dedi telefonun ekranını ona döndürerek kekeledim bbababan...

saçlarımda bir el hissettim ve hemen gözümü açtım az korkmuştum. melis şş korkma bebeğimm benim dedi hadi kalk kahvaltı yapalım dedi evde kim var saat kaç diye sordum.
saat 2 kimse yok evde annem arkadaşlarına gitti az sonra gelir dedi. neyse kalktım ve melis mutfağa indi bende elimi yüzümü yıkamaya gittim.
mutfağa indim ve masaya baktım yok yoktu dıbına koyim. oturduk kahvaltıyı yaptık hadi biraz dolaşalım dedi. bu sefer benim kızımla ve ben kullancağım dedi. olur bebeğim kaptan sensin sür nereye olursa dedim.
çıktık ulan kızın arabası öyle güzeldi ki resmen bana ver diyesim geldi. garaj kapısını açtık arabayı çıkardı ve geri kapattım. bindim arabaya ve melis kaptan pilotunuz konuşuyor lütfen kalkış için emniyet kemerlerinizi bağlayın ve korkmayın dedi.
elini teyibin play tuşuna bastı sesi yükseltirken özlemişim dedi ve arabadaki ses sistemi o kadar güçlüydü ki vuran bass ı ciğerlerimde hissediyordum.
hazır mısın dedi ve evet anlamında başımı salladım gazı bir kökledi resmen koltuğa gömüldüm. düşünüyordum ben yazın sıcağında sahil kenarlarında çalışırken melis mini cooper la her gün gece asfaltların tozunu alıyordu kıskanmadım tabiki herkese bir hayat verilmişti o an kendi hayatıma şükrettim.
son sürat gidiyorduk yavaş bebeğim diyordum ama müziğin sesinden kendi sesimi duymuyordum.
geçtiğimiz yerlerde müziğin sesini kısıyor oralarda geçen anıları kısa kısa anlatıyor tekrar sesi yükseltiyor yola devam ediyorduk. bir buçuk saat filan dolaştık bir yere uğradık bir şeyler içtik ve melihi okuldan aldık. daha sonra da babasını aradı nerdesin babacım dedi kız o kadar efendi ve saygılıydı ki ailesi çok iyi yetiştirmişti. canım şu an az bir işim var siz galeriye geçin ben 10 dakikikaya geliyorum dedi.
bastık galeriye park ettik girdik içeri içerdeki çalışanlar hoşgeldiniz falan dedi ufaktan bir kaç arabalarla ilgili sorular sordum amk çok da gibimdeydi sanki laf olsun diye işte.
az sonra babası geldi ee nasılsınız geçnler kısa muhabbet ettik esprili adamdı. melis istersen arabaları takas edelim kapıda mavi bmw yeni geldi dedi. baktım gıcır gıcır mavi bmw 120i hatchback. melise baktım inşallah kabul eder dedim meliste bana baktı sen bilirsin dedim.
yok baba ben arabamı seviyorum dedi. sen bilirsin ben olsam kabul ederdim ama bak bunun zevki daha başka dedi. yok baba ben seviyorum cooperımı dedi.
hay gibeyim dedim içimden kabul etseydi keşke dedim ama olmamıştı. hadi gidelim annen müthiş yemekler yapmış dedi.
önden baba arkadan biz bastık gidiyorduk.