195 gün sonra herkese selamin aleyküm burdan esranın dıbına koyim.
ÜST EDiT : HiKAYE BiTMiŞTiR.
not: AĞIR DRAM iÇERiR.
Merhaba panpalar bundan yaklagib 4 ay önce başıma gelenleri paylaşmak istiyorum.
Öncelikle kendimi kısaca tanıtayım. 1.83 Boylarında hafif çekik gözlü gibim bir şehirde üni okuyan hadi şehri de söyliyim ısparta da sizin gibi bi panpanizim.
Neyse Kasım ayının sonuna doğru geliyorduk malum o hafta üniversitelilerin ızdırap vize haftası. bilirsiniz o zaman a kadar pek ders çalışmaz kimse öyle lise gibi harıl harıl ders çalışma yeri değildir üni. sadece son hafta çalışılır.
Tamam çalışılır da elde ne ders notları var ne kitap. Birinci sınıfta aklım başıma geldiği için artık kızlarla aramı daha iyi tutmaya çalışıyordum. ders aralarında yiaa gelin siz bi çay kahve ismarliyim falan. hepsinin sevgilisi vardi ama bizde kanka ayagina Malum işimiz düşecekti. neyse aradım bunları dedim kızlar şapa oturcam yoksa notlar lazım tamam dediler iyaşa gel verelim. (iyaş Isparta'nın en büyük ve tek AVM si) buluştuk aldım notları geldim eve.
Evde de ev arkadaşımın arkadaşı var çavonun teki habire konuşuyor amk. dedim bu böyle olmaz en iyisi atlayayım üniversite nin kütüphanesine. Bazı arkadaşlar var ikişer üçer kişi ders çalışıyor ulan hayatta anlamam ben öyle.
edit: beyler hikaye baya uzun o yüzden hemen bir günde bitmez.

Beyler ilgi olursa devamı gelecek hazirda bekliyor

Kütüphaneye giderken fazla kalacağım için yanıma fazladan sigara aldım. içenler bilir üniversite yakınlarında sigara satan yer de yoksa hepten yarra yedin işin yoksa ondan bundan iste artık.
indim otobüsten yavaş yavaş yürüyordum. Üzerimde ağır bir yorgunluk vardı. Yanımdan geçen bir sürü insanlar vardı hiçbirine bakmıyordum. Geldim kütüphaneye girişte önce bi tane sigara ateşledim. Saat 1 gibiydi güneş hava da tüm ışıklarıyla ısıtmaya çalışıyordu ama donuyordu amk şehri. Yanıma bir kız geldi 1.75 boylarında karamel tenli yeşil gözlü saçları beline kadar. ( olayın baş rolü bu kız) önce hafif tebessüm etti. Selam dedi bende selam anlamında başımı salladım ve zorundan tebessüm ettim."Ya kusura bakma rahatsız ettim galiba ama sigaram bitti burdada market vs yok fazladan bi tane verir misin " dedi. Kızın da gideri vardı hani ne zayıf ne kilolu tam yerinde. altında siyah Tayt ve topuklu vardı üzerinde de kırmızı bi mont.

Ayak Üstü tanıştık Melis ben dedi ben de kaptankanca dedim memnun oldum falan sıradan tanışma faslı. Tabi bu arada sigarayı verdim yaktı bu kamyoncu Mahmut amcam gibi tüttürüyor. Hangi bölüm dedi hukuk dedim sen diye sordum makine mühendisliği dedi uzun zamandır mühendislikten bi kizi görmemiştim. Ama tipi felsefe gibi görünüyordu yada halkla ilişkiler bilemiyorum. "Ders mi çalışacaksın" dedi "evet" dedim. Soruları hep o soruyordu ilgilenecek havada değildim yorgundum çalışmam gereken bi sınav vardı ve Karnım da açtı. Bende çalışacağım beraber çalışalım sakıncası yoksa dedi. Bu olanlara hiç inanmak istemiyordum . Aylardır sevgilim yoktu ve o kadar yakışıklı da değildim. Çok uzun zaman sonra kızın biri benimle ilgileniyordu yada ben öyle sanıyordum. Olur dedim sessiz bir şekilde yüzüne son kez baktıktan sonra hadi geçelim içeri dedim ve yürümeye başladık. Klagib vize haftası isyanı kendi kendine konuşuyordu ya bu sistem çok saçma falan ben de evet ya diyerek onu desteklediğim hissini yaratmaya çalışıyordum. Şöyle biraz önden yürür gibi oldu. Yemin ederim zütüne bi kova yoğurt koysam 10 adımda ayran olacak öyle kivirtiyor amk. Yürüyoruz ama etraftakiler de yan gözle bize bakıyor. Amk dedim ulan şeytanın bacağını kırdık Kariya bak diye kendime kendime konuşuyorum. Şu masaya oturalim dedi oturduk.
ilk başta kızı giblemez bi halim vardı ama kız baya güzeldi lan. Senin benim şu izlediğimiz Ferre Karilari gibi. Bu arada benim yaş 22 o da 21 yaşındaymis. O dakikadan sonra kız ilgimi çekmeye başladı. Yüzünü inceliyordum küçük yeşil gözleri dudaklarini muhtesem gosteren kırmızı Ruj u ve yanakları. Kız gayet güzeldi. Ulan diyordum bu kadar güzel kız kesin sevgilisi vardır. O klagib soruya geldi sıra ya dedim hani oturuyoruz ama sevgilinin kulağına gitmesin??

Beklettigim icin ozur dilerim Beyler fener maçı bitsin hemen geliyor

Tabi bu hemen anladı salak değil.
Yok yok sevgilim yok dedi ama hınzırca bi gülümseme attı.
senin var mı dedi yok dedim derken nefesimi biraz uzattım.
biraz dertli bir yok deyişti seninki dedi .
yok ya neden dertli olsun ki dedim aslında vardı nedeni ama anlatmak istemedim.
Neyse bunun akışkanlar diye bir dersi varmış ondan yakınıyor çok zor filan.
hadi biraz ders çalışalım dedi
gözünü notlarda gezdirmeye başladı. Bu notlara bakıyor ama kafası başka yerde belliydi.

Önümde notlar bana bakıyor ben kıza bakıyordum.
amk kızı baktıkça güzelleşiyormuydu neydi.
bu arada gözlerini bana doğru kaydırıyordu ama benimde içimde hafiften
kelebekler uçuşuyordu.
aşık mı oluyordum lannn!! yok yok olamam olmamamm lazım. üniversite sevgili mi
yapılır diye arkadaşlara nasihat veren ben erosun okunu zütüme yemiştim galiba.

"Sana bir teklifim var benim karnım biraz acıktı
gel birşeyler yiyelim hem ikimizde de ders çalışacak hava yok"
biraz düşünür gibi yaptı "tamam olur bana uyar dedi"
kalktık amk cepte beş kuruş yok bunu düşünmeden ne diye yomok yoyolum tekilifini yaptıysam.
beyler birşey diyeyim mi biz kötü insan değliz amk kimseye bir zararımız olmadı bu güne kadar ama
hep parasızlık çektik amk bir gün de cebimi düşünüp ohh be diyemedim.
Neyse kız yanımda ufak adımlarla durağa doğru yürüyoruz soruyor işte ilk senen mi falan boş muhabbetler.
Melis buraya yatay geçişle gelmiş çok fazla arkdaşı yokmuş hatta
hiç denecek kadar biraz içine kapanık biri öyle arkadaş canlısı ortam meraklısı biri değil gibi görünüyordu.
Yolda yürüyoruz amk kızın topuklu ayakkabısının sesi tak tuk derken
yanımızdan geçen herkes bakıyor. kızın giyim kuşdıbına baktım ful polo amk. adaletini gibeyim dedim ama böyle bir
kızın nasıl olurda ortamı olmaz çevresi olmaz ?? kütüphanenin önünde bir sürü kişi varken gelip beni bulamsı da
beni düşündüren ayrı konu tabi.
ben bunları düşünürken otobüs durağına geldik. o doğu kampüsünü bilen bilir o otobüs sırası hiç btimez amk.
ciksenlerde herşeyin karaborsa olduğu herşeyin sıraya girildiği gibi.
ulan otobüse bindik kartı bi bastım yetersiz bakiye demez mi yerin dibine grdim amk elimi cebime attım sanki para varmış gibi.
ya dedim atm den para çekmeyi unutmuşum (ah dıbına koduğumun parasını).
melis dedi ben okuturum ya nolcak dedi tamam borcum olsun dedim kız takar mı böyle şeyleri yok canım ne borcu dedi.

içerisi anacık babacık günü amk birine temas etsen hamile kalcak.
Neyse dikildik ayakta harrın hurrun gidiyoruz. Melisle yüzyüzeyiz.
ulan kız bana rahat bir şekilde minik bir tebessümle bakıyor ama ben ona
aynı rahatlık ve cesaretle bakamıyorum. daha önce hiç böyle olmamıştım.
elim ayağım boşalıyor sanki bu bakıyor bana yalnız kız da öyle güzel ki
otur doya doya bak amk. Bir yandan diyorum ulan bu kız iyi hoş güzel kız da
cepte beş kuruş yok parasız adam gereksiz adam derdim ben hep bu sefer ben oldum gereksiz.
ayrıca hepimiz biliriz ki cepte olmayan paraya hiç bi kız gelmek eğer yiyiciyse.
ulan dedim en fazla kız ben de para olmadığını anlar topuklar.
şunu diyebilirsiniz ulan üniversite okuyorsun beş kuruşsuz adam mı olur olmaz tabiki
bizimkilerin durumu az buçuk yerinde bana aylık 300 filan gönderiyorlar ama ben yazın yediğim bi yannanın cezasını ödüyorum.

beyler sigaramı yaktım hafiften bir slow müzik açtım varsa birileri yazmaya devam edicem ??

Ulan kızı 5 liralık dönerciye mi zütüreyim napayım bilmiyorum.
hayır kartta en fazla 10 lira var diye hatırlıyorum. hadi diyelim vardır
napılır o parayla?
Neyse düşünüyorum kara kara ama yüzüm kıza tebessüm ediyor arada göz göze geliyoruz.
indik çarşıda nereye gidiyoruz bakalım dedi ben burayı pek bilmiyorum geleli çok bir zaman olmadı diye de ekledi.
Bilmiyorum ki ne yemek istersin diye sordum. bilmiyorum burayı bilen sensin dedi.
bak dedim şurada bi kepab yapıyorlar bir yiyen bir de yemeyen pişman dedim.
Yürümeye başladık ulan diyorum bu işi fazla uzatma nasıl olsa seni bir daha göremez yemek siparişini ver lavaboya diye çık kaç git ordan amk.

sonra dedim saçmalama lan kız gelmiş karşına. bir kaç gün geçsin bakalım.
Neyse geldik mekana tabi böyle mekanların kapı karşılaması olmazsa olmaz.
buyur abim şöyle gel abim üst katta aile salonumuz var falan sayıyor amk sanki dükkanı devralacağız.
oturduk bir masaya garson geldi verdi menüyü. kız direk en pahalı olanı seçti amk.
şimdi içeri girdikten sonra ulan nasıl ödeyeceğim diye düşünmekten kafamı vuracaktım bir yere ama bozuntuya vermedim hiç.
ben de söyledim orta yollu birşey. yemekler bitmeye yakın ya dedim az kalsın unutacaktım şuaradan bi para çekip geleyim ben.
gerek yok ya bu sefer ben ısmarlıyorum bir dahaki sefere sen anlaştık mı dedi. yok dedim olmaz seni yemeğe davet eden benim ilk ben dedim.
konuşmam bak giderim dedi gülümsedi. ama beyler yüzüm nasıl kızardı yerin dibine giresim geldi soğuk soğuk terliyorum.
e iyi tamam bak ama bir dahaki sefere benden dedim kız böylelikle ışık yaktı.
devamı olacaktı orda bitmeyecekti muhabbet.

yemeği yedik çıktık ama kızın yanında kendimde bir özgüven hissetmiyordum.
nereye gidelim dedi yürüyorduk öyle ara sokaklarda konuşuyorduk. Melisin telefonu çaldı ve eve gitmem lazım ya kızlar çağırıyor dedi.
tamam dedim numaralarımızı aldık ama üzerimden bir yük kalkmıştı. Eve geldim attım kendimi yatağa hemen whatsapptan yazdı.
şimdi bir karar vermeliydim. ya muhabbeti sırtıma alıp zütürecektim yada fazla ilerletmeden bir şekilde kestirip atacaktım.
çünkü ne zaman bir kıza bulaşsam muhakkak başıma bir takla geliyordu. bununla ne yaşayacağımı bilmiyordum ama kararsızdım.
tamam dedim amk bu iş olacak kızın nasıl biri olduğunu farkedip ona göre davranacaktım.
duşa girip çıktım whatsaptan yazışıyoruz deli gibi o soruyor ben soruyorum muhabbet aldı başını gitti. kız dan benden hoşlanmıştı.
fakat şöyle bir durum vardı melisin babasının ankarada kuyumcusu ve araba galerisi varmış. bunu melis söylemedi ama ben sordum.
ne iş yapıyor sizinkiler falan kız gayet alçak gönüllü ne oldum delisi değil biri. ve hiçbir param var havalarında biri de değildi sanki.

Sonunda gibiş var beyler az sabredin arada çok olaylar oldu

Neyse aradan bir kaç gün geçti biz fazla görüşmedik telefondan filan konuşuyorduk ama fazla buluşmadık. sınavlara çalışmam gerekiyordu. Gece gündüz çalıştım amk hukuk bölümü kolay değil bi anayasa dersi var adamın anasını gibiyor. Vizeler iyi kötü geçti normalde herkes vize haftası sonunda bir hafta sallar memleket e gider falan. Biz gitmedik. Sınavın olduğu son cuma günü Melis ev arkadaşlarıyla tartışmıştı kendisi tek eve çıkmıştı. Ve biz gitmeyelim Takılalım dedik. Gökçay var bilen bilir buranin güzel bir kaç yerinden biridir ısparta yi seyrebilmelik. Çıktık oraya yürüyoruz Melis bu defa gri bi Tayt giymiş ulan gel de çıldırma o güzellikte eklenince bir erkeğin aklını almaya yeterli. Ya dedim sana söylemek istediğim birsey var ama önce bir yere oturalım. Neyse bir yer bulduk oturduk. Neymiş o merak ettim dedi. Telefondan konuşurken belli ediyordum az çok niyetimi. Bak dedim duygularımı saklamayı sevmiyorum allah için çok güzel kizsin ve senden çok hoşlanıyorum dedim. Dedim demesine ama sanki elektrik verilmiş gibi hissettim sanki bütün sırrım ortaya çıktı sanki önce daha güzeldi bilinmezlik içindeyken. Gel dedim hayatıma hayatım ol ulan konuşuyorum ama sanki arifin mençistira attığı gol sevinci var.

Beyler uyumam lazım yarın erken ders var. en güzel şekilde yarın bi 10 part daha yazarım. Rez alın Neler oldu neler

Melisin gözlerinde kaybolmuştum. Ben konuştuktan sonra ortalık sessizleşti bakışıyorduk. Sözlerimizle anlatamadıklarımızı gözlerimiz anlatıyordu sanki. Aradan 1 dakika geçti yada geçmedi ortamın sessizliğini haarrrrrr pat pat pat diye geçen Şahinci bozdu dıbına kodugumun çocuğu sağlam küfür ettim içimden. Neyse aslında kendime söz vermiştim kimse olamayacak diye ama seninle denemek istiyorum dedi ve yanağıma bir öpücük kondurdu. Öpüşmek için daha erkendi ürkütmemek lazımdı.
Hava hafiften soğumaya başlamış güneş gökyüzüyle vedalasirken Baykuş sesleri kulaklarımıza yankı yapıyordu. Gidelim artık üşüdüm dedi. Yürüyorduk el ele ulan çok mutluydum. Artık dünya gibimde değildi. sefalet dolu günler geride kaldı diye düşünüyordum. vize haftası da bitmişti. Bambaşka en güzel günler bizi bekliyordu. Yada ben öyle sanıyordum.

Melis bana gidelim yemeği bende yiyelim dedi olur dedim. Gittik yemek için malzeme aldık. Ulan kızın babası tak gibi para gönderiyor bi alışverişte 100 lira harcadık. O an önceki yıllarda eve malzeme alacakken arkadaşlarla cebimizden çıkardığımız kuruşlu günler aklıma geldi vay dedim ya izdirabini gibeyim. Gittiğimiz yerlerde hep Kız hesabı ödüyordu. Ordada hesabı odemek için cüzdanını çıkardı en az hiç yoksa 1000 liraya yakın nakit vardı. Melisin para gibi bi sıkıntısı hiç olmamıştı bu güne kadar o yüzden hayata bakış açısı çok farklıydı.
Neyse gittik eve bu arada ben liseden aşçılık çıkışlıyım. Yemekleri ben yaptım yedik saat geç olmaya başladı. Onun evindeki ilk zamanimizdi. Ben zarf atacaktim acaba beni kalmam için davet edecek miydi. Tv izliyorduk evindeki bütün eşyalar yeni hepsi son modeldi. Başı omzumdaydi. Çok mutlu görünüyordu. Açıkçası ben de öyleydim. Hafiften hareketlendim artık bana müsade ben kaçıyım geç oldu dedim.

Bu gece burda kal demesini bekliyordum açıkçası diyecekte sanıyordum. Ama öyle olmadı bu da ayaklandı tamam canım dikkatli git demesin mi amk. Dur sana bi taksi cagirayim bu saatte yürüme hava da buz gibi dedi. Kapının önünde bekliyorduk taksi geldi Melis 20 lira verdi amk iyice yüzsüz olmuştum ama o da bu durumu pek takmıyor gibiydi. Onun tek dediği beni bırakma ve aldatma dediğiydi. Ulan ne güzel evde kalacaktık sabaha kadar mışıl mışıl uyuyacaktik ne diye gönderdin ki sen beni ya !!

Eve geldim bi sigara ateşledim.
düşünüyordum olanları normal şeyler miydi ?
sigarayı bitti gecenin 3 ü olmuştu yarın için plan yapmalıydım.
alarmın sesi sinirlerimi bozdu kalktım saat 11 olmuştu. melisten 3 cevapsız ve bir kaç mesaj vardı.
kızın hiç arkadaşı olmadığı için benimle vakit geçiriyordu. buluştuk araba kiraladık ve şehir dışına çıktık.
Tabi yine bütün masrafları bu karşılıyordu. bu durum artık benim umrumda olmuyordu iyi alışmıştım.
her markete uğradığımzda 3 4 paket sigara şu bu derken 100 lira gidiyordu.
Gölcük diye bir yer var çok güzeldir çam ormanı flan oraya gittik bu arada şoförlüğüm çok iyidir basıyorum aşkım yavaş
git diyor tabi vücüt nasıl kasılıyor bu da hoşuma gidiyordu.
geldik göl kenarında yavaş yavaş ilerliyoruz ve biz hafiften ileri gitmeye başlamıştık. Melis tayt giymeyi çok seviyordu.
yine o taş vücudunu ortaya çıkaran taytlardan birini giymiş benim aklımı uçurmuştu. ben gidebildiğim kadar ileri gitmeyi düşünüyordum.
elimi bacağına doğru attım ve yüzüne baktım gülümsüyordu. benim haşmetli baş kaldırmış yeter artık der gibi.
benim altımda da rahat bir eşofman vardı kalktığı belli oluyordu. bu oraya baktı ama beklediğim hareket gelmedi.
arabayı ıssız bir yere çektikten sonra birer bira açtık ve yaktık sigaraları. muhabbet ediyorduk konu konuyu açıyordu.
ben genelde yaşadığım olayları güldürecek şekilde anlatıyrodum bununda hoşuna gidiyordu. birinci biralar bitti ikinciyi açtık.
ben uzun zamandır alkol almadığım için kafam tatlı olmuştu. melis de aynı şekilde hatta o bir yıldan beri içmiyormuş.
güzel bir müzik açtık ve konuşmuoyrduk. dışarıyı seyrediyorduk. hava hafiften çilenmeye başladı kapalı bir hava vardı ama bizim ortam muhteşemdi.
elimi yüzüne zütürdüm. çok güzelsin dedim.
gözlerimin içine bakıyordu benim tek merak ettiğim bu iş burda olacak mıydı?
parmaklarımı dudaklarında gezdiriyordum. gözlerini kapattı. öpmemi bekliyordu.

Onun beklediğini yaptım dudaklarına hafiften dudaklarımla dokundum bende film kopmak üzereydi. Kendimi zor zaptediyordum. küçük minik bir öpüşmeden sonra çekildi utanmıştı. benim kobra taş gibi olmuştu ağrımaya başladı. en son ne zaman öpüştün diye sordum. uzun zaman önce dedi belliydi. motor olsaydı orda benden önce davranır azgın bir mart kedisi gibi atlardı üstüme.
arabayı çalıştırdım. bu arada arabayı 5 günlüğüne kiralamıştık istediğimiz yere gidelim diye. iyaşa geldik kız gerçekten eli o kadar boldu ki resmen para saçıyordu günlük harcaması benimle olduktan sonra nerden baksan 200 -300 arası değişiyordu. babası hiç sorun etmiyordu buraya gelmeden 15 bin lira hesabına atmış. nike a gittik ne aldıysa bana da alıyordu. bi tane ayakkabı bi tane bot bi tane ceket falan ulan sanki annem yada babamla alışverişteydik. ama baya baya alıştım ben melisin parasına. bu durum karşısında kızdan da ilgiyi ekgib etmiyordum.
hadi bana gidelim dedi yemek yapalım dedi. gittik tavuk vardı evde tavuk sote rus salatası ve çorba yaptık. yemekleri yedik. saat akşam 9 olmuştu. bu gece dedi deliler gibi sarhoş olmak istiyorum kendimi senin yanında güvende hissediyorum dedi. evet ama yanlış düşünüyordu ben kurttum ve o da kuzu. ben ateş o barut olmazdı. tamam dedim melisten 200 lira aldım tekila ve viski aldım yanına çerez filan. arabayla da şöyle bir ısparta sokaklarını turlamayı da ihmal etmedim. şehir zaten bir kaç caddeden ibaret. belki yolda biri denk gelir de alırım iş çıkar diye düşündüm. bir şey çıkmadı bütün üni memleketine gitmişti. geldim eve açtık içmeye başladık. bu başladı anlatmaya:
daha önce sadece bir sevgilisi olmuş ailecek elit bir yapıları olduğu için öyle kenar mahalle kızları gibi değildi. uzun bir ilişki süresi olmuş evleneceklermiş çocuk bunu aldatmış anlatırken ağlıyor gibiydi. çok dertliymiş.