1. 1.
    +1
    evde rahat olduğum için kağıdı daha dikkatli inceliyorum. yazı kesinlikle başkasına ait çünkü ahmet abinin yazısı çarpık çurpuktur. genellikle bir erkeğin yazısından çok daha güzel. büyük ihtimal aradağım kişi kadın ama kim? kütüphane girip çıkanları aklıma getiriyorum. mantıklı bir cevap gelmiyor aklıma. ahmet abiye kim böyle bir mesaj bırakır. belki güzel bir amlıdır diye aklımdan geçirmedim değil. karar verdim kendi kendime. perşembe saat 19:00 meydana gidip bunu yazanı öğreneceğim dedim. bu arada kız arkadaşımdan mesaj geldi. bu akşam dışarı çıkmak istiyormuş. "tamam hazırlanayım seni her zamanki yerde beklerim" diye mesaj attım. her zamanki dediğim yerde otobüs durağı. neyse hazırlığımı yaptım otobüs durağına gittim. yine her zaman ki gibi benden önce gelmiş bekliyor. "hoşgeldin" dedi. selamlaştık.
    ···
  2. 2.
    0
    Beyler evden çıktım her şey iyi güzel kütüphaneye okuduğum kitabı verip yenisini almak için gittim. Kütüphanede apartman gibi bir yerde toplam 300 metre kare 2 katlı falan. Ahmet diye biri çalışıyor yaşı 35 civarında. Saat daha 9.00 erkenden kitabı verim yenisini alayım diye gittim. Kapının önüne geldim. içeriye tam tıklayacak iken olağan dışı sesler falan duydum. Önce içerideki seslere anlam vermeye çalışıyordum.
    ···
  3. 3.
    0
    o sırada üzerindeki montu çıkarıp bana uzattı. aman tanrım bu ne güzellik cansu'yu 2 yıldır tanırım hiç bu kadar çekici gelmemişti bana. altında kırmızı topuklu ayakkabılar vardı son derece yüksek o yüzden kıçı biraz havada kalmıştı zaten içeri ilk girdiğinde fark ettim boyu benle aynı boyda olmuştu. altına çok ince bir çorap giymişti. dizinin yaklaşık 10cm yukarısında pileli siyah bir etek giymişti. ayakkabısı ile uyumlu olması için üzerine kırmızı uzun kollu bir t shirt giymişti. gece gibi siyah saçları olduğu için kırmızı siyah uyumu bir birini tamamlıyordu. "hayırdır?" dedim. neyi kastettiğimi anladı. "ne oldu güzel olmamış mıyım" dedi. "hayır çok güzelsin bugün gözüme çok daha güzel geldin." dedim. "güzel değil miyim lan ben" dedi. "kızım anladın işte ne dediğimi trip yapma geç otur" dedim gülerek. "yemek yemedin mi?" dedi. "nereden anladın?" dedim. "ev hiç incin değilde" dedi. "aynen yemedim sen yedin mi?" dedim. "hayır yemedim" dedi. "o zaman karışık büyük boy 2 pizza söyleyeyim ondan sonra senin getirdiklerini yeriz" dedim. "tamam" dedi.
    ···
  4. 4.
    0
    yarın devam edeceğimmm
    ···
  5. 5.
    0
    bu arada okuyan var dimi bu yazdıkları mı ?
    ···
  6. 6.
    0
    okuyorum panpa devam
    ···
  7. 7.
    0
    yaz panpa yaz
    ···
  8. 8.
    0
    Reserve
    ···
  9. 9.
    0
    üşenmedim okudum amk ki ben okumaktan nefret ederim
    ···
  10. 10.
    0
    dıbına koym ne dolandırıyon netceye gel netceye hatceyle ugrastırma bizi
    ···
  11. 11.
    0
    Senin anani giberim yarin devam edicekmis yaz lan hadi
    ···
  12. 12.
    0
    yaz hadi amk bari başta söyle yarın devam ediceğini
    ···
  13. 13.
    0
    amkkk nesilini gibtimi anlatsana lan bin o kadar okudum yarram *
    ···
  14. 14.
    0
    bu arada cansu dan mesaj geldi. "buluşalım mı?" diye. "tamam" dedim. her zamanki yerde yine benden önce gelmiş bir vaziyette beni bekliyordu. "hoş geldin" dedi. normal bir selamlaşma. biraz yürüdük. konuştuk sohbet falan... benim kafam halen o notta, cansu'da ve ahmet abi de idi. kafamda bin bir düşünceler dolaşıyor. sanırım dalgın halim cansu'nun da dikkatini çekti. sanırım bir hikaye anlatıyordu yarıda kesti. "senin neyin var bugün?" "hiç ya bu aralar kafam öyle dalgın sen bana bakma anlatmaya devam et" dedim. "sen dinlemedikten sonra ne yapayım" dedi. "cansu seni eve bırakabilir miyim kafam gerçekten bu aralar allak bullak hiç bir şey yapmak istemiyorum." dedim. "peki sen bilirsin" dedi. eve kadar hiç bir şey söylemeden bıraktım. saat 15:00 dı. eve geldim televizyon falan açtım kafamı dağıtayım falan dedim 2 saat öyle geçti. saat 17:00 dı. bir anda zil çaldı. delikten baktım cansu gelmişti. kapıyı açtım. birden içeriye çok güzel bir parfüm kokusu yayıldı. üzerine uzun bir dizini kapatacak şekilde bir mont tarzı bir şey giymiş elinde de poşet vardı. ben onu izlerken birden. "izlemen bittiyse elimdekileri alır mısın" dedi. hemen elindekileri aldım içerisinde 5 tane bira, biraz tuzlu fıstık, çikolata, çips falan vardı. "bunlarda ne" dedim. "kafam incin demedin mi? bize aldık yeriz içeriz diye" dedi. "ee evdekiler kızmaz mı?"dedim. " bugün babamlar şehir dışına gidecek amcam mı ne evleniyormuş. 'ben çok rahatsızım gelemem' dedim. onlarda 'tek kalma o zaman halana falan git' dedi. benim halamı az buçuk tanıyorsun işte bekar benim kafadan aradım. 'hala babamlar bugün amcamın düğününe gidiyormuş sanırım sende benim gibi gitmiyorsun. ben bugün arkadaşlarıma gideceğim onlarda kalıp kız kıza takılacağız falan babamlar sorarsa ben sizde kaldım tamam mı?'dedim. o da çok anlayışlıdır kendisi. 'tamam bizde kaldın' dedi hemen işte sonuç olarak buradayım. çok yordun beni serkan" dedi. "yani bu gece buradasın" dedim. "istemiyorsan gideyim" dedi. saçmalama "geç otur" dedim.
    ···
  15. 15.
    0
    her zamanki gibi içeri girdim ahmet abi'ye selam verdim rastgele bir kitap alacak iken. o da ne araba sevdası yine cumhuriyet dönemi eserlerinin içerisinde ahmet abiye çaktırmadan. kitabı aldım altında yine bir kağıt çıktı gizlice cebime koydum kitabın yerini değiştirdim. "ahmet abi kız arkadaşım arıyor daha sonra uğrarım" dedim çıktım. hızlıcana eve gittim yine çekyatın üzerine yattım elime yine notu aldım inceliyorum. yine aynı not yazıyordu. ama bu sefer tek bir fark ile bu sefer numarasını da vermişti. "perşembe günü saat 19:00 da meydanda bekliyorum numaram ***" numarasını inceledim daha önce bu numarayı görmüş gibi hissettim cebimden telefonumu çıkardım rehberi inceledim. "olamaz" diye bağırdım bir anda. numara benim kız arkadaşıma aitti. Cansu (kız arkadaşımın ismi) ile ahmet abi arasında ne olabilir ki böyle bir not bıraktı. ahmet abi ile cansu benim bildiğim kadarı ile birbirlerini tanımıyorlar çünkü ben daha önce onları hiç tanıştırmadım. olaylar benle ilgisi olmadan gelişmiştir sanırım diye düşündüm. ama kararım karar yarın (bugün günlerden çarşamba)"kesinlikle meydana gideceğim ve olayın ne olduğunu bir de ben öğreneceğim" dedim kendi kendime.
    ···
  16. 16.
    0
    "sanırım içlerinden biri bizim oradaki kütüphanede çalışan ahmet abi" dedim. " dediğim gibi boş ver sen ilgilenme bu işlerle seni düşünüyorum" dedi. belimi biraz daha sıkarak başını omzuma koyup yürüdük. ondan sonra onu eve bıraktım. kendimde sonunda eve geldim direk çekyata yatıp kumandayı elime aldım. saat 22:30 olduğundan bir şey yoktu. karnımın gurultusu kulağıma kadar geldi. kalkıp kendime sucuk ekmek falan hazırladım. yanınada kola. oturdum televizyon karşısına güzelcene yedim. ondan sonra aklıma yine ahmet abi geldi. kimdi acaba bugün ki tartıştığı adam diye düşdüm. acaba bu kağıtla bir ilgisi var mı diye de aklımdan geçirmedim değil. bunları düşünürken uyuya kalmışım saat sabahın 11:00 çok fazla uyumuşum. kalktım yine her zamanki gibi kendime hazırladığım kahvaltıyı hazırladım. kahvaltıyı yaptıktan sonra biraz dışarıda gezdim. en sonunda yine ayaklarım beni kütüphaneye zütürdü.
    ···
  17. 17.
    0
    Kulağımı duvara dayadım dinliyorum. Galiba Ahmet abi ya birini gibiyor ya da ferre izliyor diye girmedim daha sonra gelirim dedim. Adamı rahatını bozmadan evime gittim. kahvaltımı önceden yapmıştım onun yerine biraz televizyon izledim saat 10.30 geldi tekrar gitmek için kalktım. tekrar apartmanın önüne geldim kapıya yaklaştım yine aynı tarz sesler var. içimden bu adam da ne abaza falan dedim. Neyse bir anda daldım içeri ahmet abi tahmin ettiğim gibi ferre izliyordu ben gelince toparlandı. adamdaki de şans halen kütüphanede kimse yoktu. gerçekten çok acı bir şey türkiye de gerçekten çok az okuyan insan var. neyse bu konuyu boşverin. "hoş geldin serkan" dedi. "hoşbulduk abi rahatsız ettim kusurabakma yeni kitap almaya gelmiştim." tabi geç buyur istediğini al dedi.
    ···
  18. 18.
    0
    devam edeyim mi anıma ?
    ···
  19. 19.
    0
    şlap şlap
    ···
  20. 20.
    0
    sonra hepsi kütüphaneciye
    ···