kütüphane günlerim

binler hergeçen gün ne kadar cahil olduğumu anlıyorum keşke ölsem.

neyse bugün yeni bilgiler öğrendim onları yazam belki işinize yarar

fakir ülkeler zamanla zengin ülkeleri yakalar görüşü Mutlak yakınsama hipotezine aittir (kpss,kaymakamlık,maliye bakanlığı sınavlarında çıkmış)
harrod-domar modeli istikrarsız, solow büyüme modeli istikrarlı büyüme modelidir
içsel büyüme modellerinin öncüleri p.romar, p.lucas'tır.
11 mart 1947 imf'ye üye olduk
26 mart 1995 dünya ticaret örgütü'ne (Dtö,wto) üye olduk
14 aralık 1960 oecd kuruldu
türkiye 1949 yılında avrupa konseyine üye oldu.avrupa insan hakları mahkemesi, avrupa konseyine bağlıdır.avrupa birliğine bağlı değildir ( http://tr.wikipedia.org/wiki/Avrupa_Konseyi )

birde 2014 yılı amortisman sınırı 800 liraymış

am
züt
meme

hadi şimdi gibtirin gidin

tüzüklerin efendisi bakanlar kuruludr. yani tüzükleri bi bu reizler çıkarır

yarın 23 nisan tatil günüm. ama denemeye gircm

ulan denemeye girdim dün hukutan 30 sorudan 6 net gibiym böle işi

stresten alim ayaam titriyo amk sınava az kaldı. konulara hakimiyetim hala çok az. yannanlara gelcem gibi. ama yılmak yok yola devam (hülooooğğğğ)

ulan ne parfüm sıkılmıştı bugün. ağzıma sıçtı pekekentler

yen geldim binler. birazdan tekrar oturcam dersin başına. en güzel yerinizden öptüm

sınav sistemini değiştiriyor binler yaraklara gelmeyelim

napıyon sen o kadar saaat kütüphanede aq vay aq git dersaneye bas parayıda hiç çoktan taktik tiyo miyo öğrenirsin

"sevdaya yasak koyanın dünyada yeri olmaz" diyor reiz. adam haklı beyler

adam kütüphane günleri diyince gidip kitap okuyor yazı yazıyor sandım meğer kpssye çalışıyormuş amk

beyler otobüse artık öğrenci olarak alınmıyorum. fırçaladı şöför bini. sanki çalışıyoruz sanki para kazanıyoruz! para sıçıyoruz sanki amk. ama bunun hıncını alırım ben. bi işe gireyim du sen. açıktan okurum, 4 yıl öğrenci olarak binerim hatta uzatırım 10yıl öğrenci olarak binerim dıbına koduum. du sen. alese de girecem bi yüksek lisans yaparsam zütüne sokacam o kartı

verimli geçen bir gün daha
bi yere yerleşir miyim ki. alırlar mı lan beni. ben olsam beni almam ama neyeseki ben beni almayacak.hem neden beni alsınlar ki? çok sorgularım. yapılan işin verimliliğine dikkat ederim. gireceğim işte fayda maliyet analizi yapmayı planlıyorum. yalakalık yapanı sevmem hiç hazetmem.iş hayatı bana göre değil. ama aileyi memnun etmem lazım nabalım gibe gibe. hadi baalım yarın tekrar çalışmaya

verimli geçen bir gün daha
ailemin, toplumun beklediği gibi ders çalıştım. alkol uyuşturucu almadım. sokaklara gidip devletten hak talep etmedim. 4000 yıldır (Hammurabi Kanunları'ndan beri) insanlar "yaşama hakkı" talep ediyor ben etmedim. toplumun normlarına uydum ve normal oldum yuppi. yarın tekrar aynı maskeyi taktıktan sonra kütüphaneme gidip bir güsel ders çalışacağım ki anormal olmayayım

kütüphanede telefonla konuşanın, karısına tecavüz etsinler hatta anasına da hatta kızına da hatta erkek çocuğuna da hatta kendisine de mahkemelik olduktan sonra hakim zanlıya beraat kararı versin. konuşan ağır huur çocuğudur açık ve net

adam 60 yaşına gelmiş sınava hazırlanıyor. önce kafanı gibym sonra taa amk dayı

tatlı kıslar var güsel kıslarda var

enerji bakanlığının önünde eylem vardı. kalbim sizinleydi panpalar.
iktisadi açıdan bakarsak küçük bir yorum : muhafazakar politikiların sonuçları bunlar...

30yıl boyunca 50bin adam öldü devletin gibinde olmadı. soma'da 700kişi öldü (sayı çok altında veriliyor) çokta gibinde olmaz. 700 gider 700 gelir hesabında olurlar büyük bir ihtimalle. by yaşananlar geçmişte hak talep etmememizden kaynaklanıyor bence. sivilleşmeyi öğrenemememizden, örgütlenememekten, "örgüt" kelimesinden korkmamızdan.

ulan m.ö. 2000yılında hamurabi bile yaşama hakkından bahsetmiş. m.ö.600lü yıllarda asoka fermanları yayınlanmış hayvan haklarından bahsetmiş büyük asoka kralı! şuandan tam 4000yıl önce amk ya 4000yıl. daha osmanlı yokken ne amerika ne ingiltere varken amk. herbiri daha vitamin bile değildi çiçek böcekteydi amk. o tarihten beri yaşama hakkını hayatımıza oturtamamamışız ya helal olsun bize. reizin dediği gibi: "insan gerçekten hayret ediyor."

neyse olayımıza dönersek;

kalkınma teorileri çerçevesinde ele alırsak bunlar geçiş aşamasında olabilir (ama olmak zorunda deği elbette. keşke deneyim kazanarak öğrenmezsek bunları. geçmişte çok fazla örnekleri var bunların. kimsenin ölmesine gerek yok!!) bu tür sorunlar. insanların hak talep etmesi sürekli gösterilerin olması insanların sokaklarda olması kalkınma aşamalarından birisidir. gelecek 50 yıl (tahmini 2064 yılı) içinde kalkınmış bir ülke olacağız. refah seviyesi olarak şuandaki avrupa ülkelerin yakalamış olacağız. tabi şuanki gelişmiş/kalkınmış ülkeler nerede olur onu tahmin edemiyorum

http://www.youtube.com/watch?v=InRUs55FgrM

sınava az kaldı lannn sterss stersss. ama sigara çay gibisi yok

http://www.youtube.com/wa...uQ8U&feature=youtu.be