kürtçü mağduriyeti

@39 tamamen haklısın

kimisi ortam gerginleştiğinde ben diyarbakırlıyım ayağına yatan, türkleri "öteki" gibi görmeye başlamış, izlediği televole insanlarını kafasında türklerle bağdaştırmış iken, kimisi de orda burda gerek ve sebep olmağı halde "ben kürdüm" şeklinde beyanatlar veren, kürt kimliğini korumaya çalıştığını savunan ama solcu geçinen, bu ülke kürt başkan dahi gördüğü halde

"kürt kimliği" taşımadığı gerekçesiyle onu da kabul etmeyen (her başkan çıkıp ulu orta ben türküm diyor, kayseride kurulan türk otaklarına gidiyor ya zaten) insan modelleridir. bu insanlar kürt olmanın sürekli alında yazılı bir dövme gibi taşınmasını isterler, ancak sen kendin bırak alnını kolunun bir köşesine yaptır kendi milletinin dövmesini faşistin önde gidenisin.

adam haklı.

yalnız atatürk dönemi ulusçuluk çalışmaları yalnızca popülisttir demeye getirmiş. hayır öyle bir şey yok. örneğin o dönemlerde ortaya atılan güneş dil kuramı, türk tarih savı vb düşüncelerin çok mantıklı dayanakları vardır. inceleyen herkes anlar. ancak günümüzde küresel güç, bunlara olur muy öyle şey dendirmeye çalışıyor ki tümüyle kandırmaya yöneliktir.

bunlar uydurma savlar değil tam tersine sağlam temelli mantıklı düşüncelerdir. kendiniz de araştırın.

Diğer yazılarımda da olduğu gibi bunlara bu zulmü reva görenleri tekrar minnetle anıyorum.

Doğduğu ülkeye köpeklik eden köpekler devranın döneceğini unutmasın. Yiyemeyeceği yannanın altına yatmasın.

kürtçülerin yalanlarına bakarsanız, amaç ezilen kürtlerin özgürce yaşayabilecekleri bağımsız kürdistan'dır. ortada ezilen ya da esir kürt olmadığını kürt faşistler de biliyor. şiddet ve terörden kaçan kürtlerin kuzey ırak'a değil, batıya türklerin yanına göçmesi başlı başına bir delil aslında.

ancak ana sorun, kürt faşizminin emperyalist güçlerin taşeronluğunu yapması. beraber yaşadıkları tüm halklara ihanet ediyorlar. ırkçı, kendisinden başka kimseye hayat hakkı tanımayan bir zihniyet batılı abiler tarafından destekleniyor. kendi ırkçılıklarını, saldırganlıklarını, karşısındakilere yansıtmakta da çok mahirler. propaganda silahını iyi kullanıyorlar.

etnik milliyetçiliği, solcu-devrimci ambalaja sarıp, cinayetleri, ırkçılığı mazur göstermeye çalışmaları baştan beri kullandıkları argüman.

aldatmacalar üzerine kurulu bu argümanları, barış, kardeşlik diye de yutturmaya çalışıyor kürt faşizmi.

barış derken bile kastedilen şu:" devlet kurmamı kabul edersen barış olur, yoksa savaşa devam".

analar ağlamasın derken, kelimelerin altındaki sinsi mesaj da şu:"devlet kurmama engel olma, askerlerine pusu kurar, öldürürüm ve anaları ağlar".

bunlar demokrasinin arkasına gizlenirler.
amaç; anayasa ile özerkliği getirmek ama bakın tüm millet vekilleri neler diyor "demokratik özerklik/ halkların kendini yönetebilmesi" ba ba ba. vaay anasını bee ne demokratik adamlarmışsınız siz ya. o kadar demokratikler ki; mesela bir asker vuracaklar, şehit edecekler kendi aralarında oylama falan yapıyorlar o kadar demokratik bunlar. yada bir otobüse molotof atacaklar hangisi olsun diye oylarlar öyle böyle değil yani bunların demokratikliği.

bir de bunlar özgürlükten bahsederler durmadan. kendi özgürlükleri falan da değil ha. zaten ağızlarında 1960'ların 80'lerin baskıcı rejiminden kalan bir kaç mağduriyet türküsü "kürtçe konuşamıyoruz" falan filan.
neymiş özgürlük istiyormuş.
tamam ne istiyorsun arkadaşım?

-önder apo özgür olsun
-özerk olalım

yok olmaz maalesef istediğiniz şeylerin olması imkansız.

-faşşiiist tc.

işte kürt faşizmi.
onun istediği absürd, salakça isteklerini devlet karşılamadığı için faşist olur.

türk faşistleri kürtler için konuşurken kürt kardeşlerim diyerek mevzuya başlar. kürt faşisti siz sizin x'iniz gibi terimler kullanır.
kürt faşizmi buradan anlaşılabilir.

devletin sağladığı imkanlardan eşit ölçüde yararlanmayı biliyorsun, devletin sağladığı imkanlardan benimle aynı ölçüde yararlanmayı biliyorsun, ama iş özerklik için olası bir referandumda herkes söz sahibi olsun konusuna gelince çark ediyorsun, ve sonra tüm istek ve taleplerinin tamamen barışçıl, masum, insancıl, ve kültürel olduğunu, ayrıştırıcı değil bütüncül olduğunu iddia ediyorsun.

buna kim inanır? ancak zihni bölücülükle yıkanmış, irkçı kürt faşistlerini kandırabilirsin bu savlarınla. 1995'e kadar bağımsız kürdistan hayali ile yanıp tutuşurken ne oldu da bundan vazgeçip özerklik taleplerine döndü kürt faşistleri, bunu iyi irdelemek lazım. tek yaptıkları politika ve strateji değiştirmek. nihai hedefe birden ulaşamayacaklarını anladıklarında, bunu kademeli olarak gerçekleştirmek adına politika değişikliğidir bu faşistlerin yaptığı, bundan fazla birşey değildir.

peki ya siyasal statü talebine ne demeli? köyünde yaşayan gariban bir kürt kardeşimiz siyasal statuye kavuşunca ne elde edecek? o anayasaya kürt kelimesi girince bu topluma faydalı ne getirisi olacak?

ama kürt faşistlerinin tek argümanı; sen türksün okulda türkçe eğitim görüyorsun, ben kürdüm göremiyorum, sen türksün anayasada temsil ediliyorsun, kendin için olanı niye benim için istemiyorsun sözlerinden fazlaca değil.

ayrıştırıcı ve bölücü olmak adına ellerinde ne varsa hepsini oynayan bu faşistlerin kürtçenin eğitim dili olmasından sonraki istek ve talepleri özerklik olacak. bunu da dile getiriyorlar zaten, ama gel gelelim en büyük paradoksları ise şu; bir yandan kürdistan adını verdikleri coğrafyada yaşayan insanların çoğunluğunun kürt olduğunu ve yapılacak bir özerklik referandumunun sadece bu bölge için geçerli olmasını isterken, öbür yandan en büyük kürt nüfusun istanbul, ankara ve izmir gibi büyük şehirlerde yaşadığını iddia etmeleri.

eğer ki türk halkı ile bir sorunun yoksa, iddia ettiğin gibi tek sıkıntın propagandacı devlet ile ise, niye ülke genelinde bir referandum yapılmasına karşısın? her seferinde halkların kardeşliği diyip duruyorsun, o zaman faşist düşüncelerinden sıyrılıp düşlediğin, hayal ettiğin özerk bölge için niye kardeş türklerin, yani bizim oy kullanmamıza karşısın?

burda bir noktaya açıklık getirmek gerek; bazı arkadaşlar ısrar ve inatla türklerin, kürtlerin dilini konuşmaması gerektiği hususunda iddialılar, halbuki aklı başında olan türklerden hiçbiri bunu talep etmiyor.

talep edilen şey, bundan 25-30 sene sonra iki insanın birbirini anlayamayacak seviyeye gelmesinin engellenmesinden başka birşey değil. doğu ve güneydoğuda kürt köylerinde ingilizce mi konuşuluyor? veyahut türkçe mi konuşuluyor? bal gibi kürtçe konuşuluyor. peki bu dilin ısrar ve inatla eğitim dili olmasını istemenin altında yatan sebep ne?

kurslar serbest, devletin kürtçe televizyon kanalı var, kürtçe müzik dinlemek, kürtçe konuşmak herşey serbest. ben kürdüm diyen vatandaşın yüzde 90'ı zaten kürtçe biliyor, hala ısrar ve inatla eğitim dili olmasında ısrar etmek, birbirine yabancı 2 toplum yaratmak düşüncesinden başka birşey değil, çok açık ve net.