-1
Hemen hepimiz Türeyiş destanımızı biliriz. Burada paylaşacağım efsane de ülkemizde bolca bulunan kürtlerin var oluşunu anlatmaktadır.
Atalarımız Ortadoğu'dan batıya göç etmeye başladığında Çinliler bizim yeniden guclememizden korkuyorlardı. Hemen bir oyun yapıp Türklerin olası güçlenmesine engel olmak zorundaydılar. Çin kralı o iğrenç planı yapar. Plan şöyledir : zindanda bulunan en sehvetli kadının seçilmesini ister. O kadını önce dövdüler ve kadını acınılacak hale getirdiler. Daha sonra bu kadını Türklerin geçeceği yola bıraktılar. Bu yoldan geçen atalarımız kadının bu haline acıdı ve kadının da yalanlarına kanarak onu yanlarına aldılar.
Günler geçiyordu. Mevsim kıştı. Soğuklardan olsa gerek hanın karısı hastalığa yakalanmıştı. Çok dayanamadı. Zaten her gün daha fazla yoruluyor , göç tam bir eziyete dönüşüyordu. sonunda bu eziyet bitti ve bu dünyadan göç etti.
Çin kahpesi bu fırsat kaçmaz diyerek hemen bir plan yaptı. Baharın gelmesini bekledi. Nevruz bayramında hanın çadırına girdi ve hanı tahrik etmeye çalıştı. Ama bu planı başarılı olmadı. Ayrıca ceza olarak ya öldürülecekti ya da kafileden ayrılacaktı. O kafileden ayrılmayı seçti. Türkler Anadolu'ya ha girdi ha girecekti. Kafileden ayrılıp yoluna devam ederken her şey bitti diye düşünmüştü. O sırada bir kaç erkek sesi duydu. Hemen saklandı ve onları izlemeye başladı. Bir grup ayyaştı bunlar. Bunlardan biri arap biri pers ve diğeri ise ermeniydi. Aklına o şeytan fikir bir anda geldi. Bunların karşına çıktı ve bunları kendine hayran etti. Bu ayyaşlar bayram ederek bunun üzerine atıldılar. Hayatı boyunca kadın görmeyenler aynı anda kadına girmeye çalıştı. Kadın da buna dayanamadı ve bağırmaya başladı. O sırada ordan Nasreddin Hoca'nın kaybolan eşeği geçiyordu. Hemen bunların yanına gitti ve bu adamları tekmeleriyle bayılttı. Kadın çok mutlu olmuştu ama mutluluğu kısa sürdü. Sahibini kaybetmenin verdiği acıyı eşek kadından çıkardı ve kadına 3 gün boyunca tecavüz etti. Kadının perti çıkmıştı. Ölmek üzereydi. Onu hayata tutan tek şey karnındaki bebekti. Yaşaması gerekiyordu. Türkler güclenmemeliydi. Son kalan enerjisi ile gizlice tekrar Türklerin arasına kaynadı.