kürtler gelsin lan bi

@107 önce bir solculuğu iyice araştır, kavra.. eşitsizlik ve taraflı adalet karşında duruş değil midir solculuk?

"mesela geçenlerde türkçü gençlerimiz hocalı soykırımı için imza topluyordu ankara-kızılay'da,iki yüz sosyalist(!) toplandı ve bu gençlere faşist diye saldırdı. şunu sizler de kabul etmelisiniz, içerinizde faşistler daha doğrusu türklüğe alerjisi olanlar var." demişsin ya..

geçenlerde solcu gençlerimiz;
-mustafa suphi'lerin katledilişini
-istiklal mahkemelerini
-takrir'i sükun yasasını
-ağrı katliamlarını
-dersim katlidıbını
-6-7 eylül yağmasını
-kanlı pazar'ı
-1 mayıs 1977'yi
-1975 ve 1980 arasındaki kaybedilen binlerce canı
-maraş katlidıbını
-çorum katlidıbını
-tarsus katlidıbını
-12 eylül cuntasını
-sivas katlidıbını
-gazi ve ümraniye katlidıbını
-nice faili meçhul ve kayıpları
--- için imza topluyordu, bir kaç yüz faşist(!) toplandı ve bu gençlere solcu diye saldırdı. şunu siz de bilmelisiniz ki içinizde kürtlere karşı alerjisi olanlar var.

sol devlete karşıdır diyen yok. sol eşitlik ister, herkese ama.. sol adalet ister, herkese ama.. bunun için mücadele eder, evet gerekirse devlete de karşı çıkar. bunda yanlış olan birşey yok..

senin turancı davan.. türkiye buna engel imiş..

bu cumhuriyet senin bu davan için anana yada bacına tecavüz etti mi hiç? bu davan yüzünden katliamlara maruz kaldın mı? yada seni hapise atıp, işkence ettiler mi? yada meçhul olan ölümler yaşadın mı? dilini kullanmanı engellediler mi? seni kısıtladılar mı?

katılacağın franco umarım "Francisco Franco" değildir.. neyse geçiyorum orayı..

@108'e geleyim..

1)yazılanlara bakalım.. başlığın başına bak önce.. sonra oku tüm yazılanları, kim etmiş hakaret, kim kimi aşağılamış..

2) milliyetçilik kavramı ne zaman çıkmış piyasaya onu da bir araştır.. araştırabilirsin o zamanki isyanları da, hep azınlığın bir başkaldırı içerisinde olduğunu göreceksin.. bunun nedenlerini sorgula.. keza bir yere varamazsın o milliyetçilik sarmış iken beynini ya..

3)eta demişsin.. 1959'da kurulan eta, mücadelesi sonucu 20 sene sonrasında özerk statüsünü aldı yani amacına ulaşmıştı.. silahını bırakması sence de doğal değil mi? keza bilmiyorum "bask'ların eta bizi temsil etmiyor" dediğini.. demediler demiyorum bak, bilmiyorum diyorum dikkatini çekerim..

4)fakirlik solcuların suçu değil, keza en başta yazdığım gibi, eşitlik için uğraşı olduğuna inanıyorum ben solda.. sen dilediğine inanabilirsin tabi. ancak ülkedeki fakirlik yada dediğin gibi bazı bölgelerin yaşamsal ihtiyaçlardan mahrum olması tamamen devletin suçudur.. bunu da ne diye solcuların üzerine atıyorsun anlamış değilim.. sonra sana burada pkk'yı savunan da olmadı, onun sempatizanlığını yapan da..

"son olarak;sosyalizm bir vicdan muhasebesidir, vicdanlı davranmayan kendisine sosyalist demesin."

demişsin.. biz de o vicdanı milliyetçilerde arıyoruz işte.. herkese karşı çalışsın o vicdan.. "oneturkagainisttheworld" sağ olsun çok vicdanlı olduğu için biz burada bunları tartışıyoruz.. keza o kendisine ırkçı diyor.. ve sen burada bize onu savunur gibisin..

evet, sol şu zamanda türkiyede kürtçülük gözü ile algılanıyor, keza adamlar sol'u iyi beceriyor.. yiğidi öldür hakkını yeme.. ama bunun olması senin onları konuşma hakkından mahrum bırakmana izin sağlamaz.. sağlamayacak da..

yine diyorum sana, burada pkk'yi savunan birisi yok, pkk destekli yapılan eylemleri de savunan yok.. ancak onlara yapılan zulmü kabul etmeyen sizleri anlamıyoruz biz.. sizin de bizi anlamadığınız gibi..

Hepiniz birer Türk Bayrağı'sınız. Bayrağı lekelemeyin, kirletmeyin yere düşürmeyin.
Bölünme kabul etmez, kutsal bir bütün halinde Büyük Türkiye'yi yeniden inşa edeceğiz...
Emirlere mutlak itaat lâzımdır. Laubali, gevşek, disiplinsiz, metotsuz kimselerle dâvamız yürümez. Her şeyde örnek olmak lâzımdır.
Millî kalkınmamızı gerçekleştirmek, her Türk ferdini hür yapabilmek için Türk Milletini yeniden kurmak zorundayız. Vatandaşlarımız arasında parti, mezhep, ırk ve bölge farkı gözetmeksizin karşılıklı sevgi ve saygıya dayanan bağlar dokuyacağız.
Başarı için muntazam plânlı çalışma yapmak lâzımdır. Son nefesimizi verinceye kadar çalışacağız.
Cesaret, yüreklilik, atılganlık olmayan hiçbir dâva başarıya ulaşamaz.
Alınan görevleri yapmak ve yapıldığını takip etmek lâzımdır. Millet hayatında başarı devamlılığa bağlıdır.
Kendinizi küçük görmeyiniz. Sizler büyük kuvvetsiniz. Vazifenizi hiçbir zaman unutmayınız. Kuvvet birliktir. Dâvamızın geleceği birliktedir. Birlik, beraberlik içinde olmaktır.
Komünist sistemlerde halkın esaret altında oluşunun sebebi bir mülk sahibi olamamasıdır.
Hürriyetin tek garantisi mülkiyettir.
Bizim savunduğumuz Dokuz Işık'çı sistemin hedefi Türk Milletinin her ferdini mülk sahibi yapmaktır.
insanlık âleminin en şerefli bir ailesi Türk Milletidir. Dokuz Işık demek, Türk Ülküsü demektir.
Türk töresi, Türk ülküsünün ayrılmaz parçasıdır.
Ülküsüz insan çamurdan farkı olmayan bir varlıktır.
islâmiyeti ele alıp Türklüğü inkâr etmek ihanettir. Bunun tersi de aynı derecede gaflet ve ihanettir.
Türkün en önemli vasfı teşkilâtçılığıdır.
insanlar; yoksulluğa, açlığa, susuzluğa tahammül ederler. Fakat adaletsizliğe, hor görülmeye, aşağılanmaya ASLA müsaade, müsamaha etmezler.
Ahlâkçılık anlayışımız, Türk Ahlâkı ve Müslümanlık inancından meydana gelmiştir.
Türk töresinin bir diğer şartı da haddini bilmektir. Haddim bilmek... Ne kendinizi dev aynasında göreceksiniz. Herkese yukarıdan bakacaksınız, ne de kendinizi aşağıdan göreceksiniz, aşağıdan bakacaksınız.
Türk Töresinin bir şartı da yüksek vazife duygusudur. Vazifeyi her ne pahasına olursa olsun yapmaktır. Diğer bir şart, toplum uğrunda her çeşit fedakârlığı yapmaktır. Millete hizmet yolunda şahsi menfaatlerden, şahsi zevklerden feragattir. Vazgeçmektir. Kişiler kendilerini millet için feda ederler. Türk Milleti'nin büyüklüğü böyle yükselecektir. Onu sizler yaşatacak, sizler yükselteceksiniz. Türk Töresinin en önemli bir gereği de sır saklamaktır. Sır saklamak...
Bir fikre, bir ideolojiye, kendisinden daha üstün bir fikirle karşı çıkılır. Karşı fikir kaba kuvvetle ezilemez
TÜRKLÜK bedenimiz, islamiyet ruhumuzdur. Ruhsuz beden ceset olur.
Fikir, iman, ülkü aşkı ... insanları güçlü yapan bunlardır.
Türkçüler Günü olan 3 Mayıs (1944) büsbütün ayrı bir düşüncenin sonucudur. iç düşman olan, kılık değiştirerek milletin içine giren ve hükümetin gafletinden yararlanan komünizme karşı Türkçü gençlerin bir uyarma yürüyüşüdür.
Milletler yabancı kuvvetlerin orduları ve diğer maddi güçleri tarafından yok edilmeden önce, manevi ve fikir güçleri tarafından esaret atına alınırlar. Böyle bir toplumun esir ve yok olması kesin hale gelir.
Türk Devletinin yenilmez, zinde hayat gücü ve Türk Milletinin teminatı ve istikbali gençliktir.
Türk aydınları için Batı'nın sığınması olmak bir ideal olarak benimsenmiştir. Milletimiz için bundan korkunç felaket düşünülemez."
Davalarımızın çözümü kendimize dönmek, sarsılmaz bir birlik halinde el ele vermek ve geceli gündüzlü çalışmaya girişmekle mümkündür.
Gençliğimizi büyük bir savaş beklemektedir. Bozgunculuğa, tembelliğe, ahlaksızlığa, cehalete, yalancılığa karşı büyük bir savaş.
Ülkücüler, insanlık âlemi içinde ne uşak olmayı, ne de başkalarını uşak olarak kullanmayı kabul etmeyen şerefli bir bayrağın taşıyıcısıdır.