1. 1.
    +3 -1
    Part 2:

    Kürt ayırımcılar buna karşılık TDK Sözlüğünü ele alarak Türkçe sayılan pek çok kelimenin de Arap-Fars-Latin kaynaklı olduğunu gösterirler. Ama önemli olan kelimeler değil, dil yapısıdır. TÜRKÇE yabancı kelimeleri dahi kendi dil yapısı içinde kullanır. Yani "nev'i şahsına münhasır" bir dil yapısı vardır!..

    Kürtçe öyle mi?.. Hayır. Pek çok lehçenin birbirini tutan bir grameri yoktur. Kaldı ki, Kürtlerin çoğu, o Kürtçe olduğu iddia edilen 20.000 kelimenin büyük kısmını hayatlarında bir kere bile duymamışlardır, hiç kullanmazlar!.. Öte yandan bu kişilerin konuşma tarzı, vurguları, kelimeleri telaffuz edişleri hep ORTA ASYA TÜRKLERi'ne, özellikle ÖZBEKLER'e ve TACiKLER'e benzer. Kürt ayırımcılar hele bir o diyarlara uzansalar, kendilerini hiç te yabancı bulmıyacaklardır!..

    Öte yandan ilk TÜRKÇE sözlüğün neredeyse 1000 yıl önce Divan-ı Lugat-ıt TÜRK olarak Kaşgarlı Mahmud tarafından hazırlandığı unutulmamalıdır... ve bu sözlük tümüyle TÜRKÇE kelimelerden oluşur. Ayrıca Ali Şir Nevai'nin "TÜRKÇE'nin Farsça'dan dahi üstün olduğu"nu oraya koyan 500 yıl önceki eserleri mevcuttur.

    Nikitine'e göre, "Kürtçe'nin Hint-Avrupaî (Aryan) bir dilolduğu" tartışmalı olup, mutlak bir kabul değildir!.. Gürdal Aksoy ise, "Aryan" tabirinin Avrupa burjuvazisi tarafından uydurulmuş bir kavram olduğunu "su zütürmez bir gerçek"sayar!.. (Kürt Dili ve Söylenceleri, sf. 148)

    Bu "aryan" tezini Maurice Duvarger, "saçmalık" olarak niteler ve:

    - "Adı var kendi yok bir dille tanımlanan; bu adı var kendi yok halk topluluğunu bir çok sözde bilgin bir yere yerleştirmeye çalıştı. Vardıkları sonuçların birbirini tutmazlığı, bunların saçmalığını da açıkça ortaya koymaktadır,"

    der ve, Aryan (Hint-Avrupaî) toplulukların bu tutarsız bilginler tarafından Hindistan'dan Kuzey Afrika'ya, Macaristan'dan Baltık bölgesine kadar 8 ayrı "çıkış noktası" gösterdiklerini belirterek saçmalıklara örnek diye verir!

    F. Rödiger ve A.F. Pott "Kürtçe'nin KALDECE (SAMÎ) ile ilgisinin olmadığını, bu dilin iran menşeli olduğu"nu ileri sürerler. Prof. Vladimir Minorsky Kürtçe'yi Kuzey-Batı iran dillerinden biri kabul eder. Ancak bugnkü Farsça'dan ayırır. Kürtçe'nin BAŞKA bir kökenden gelmesi gerektiğini ileri sürer!. Farkları şöyle sıralar:

    - Telâffuz farkları,
    - Şekil Farkları,
    - Nahiv (cümle yapısı) farkları,
    - Kelime farkları,
    - Ses değişimleri farkları.

    Bu büyük farklardan sonra, Kürtçe eğer SAMÎ değilse, eğer FARS (HiNT-AVRUPAÎ) değilse, başka ne olabilir?.. Tabii ki, URAL-ALTAY kökenli!..
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +2
    @6 palavra onların hepsi kullandıkları logoda safevi devletinde kullanılır türklere özgüdür(derneğin logosundan bahsediyorum) gerçeklere hazır olun
    ···
  3. 3.
    +1
    Part 6:

    (Kürt Meselesi, M. Şükrü Sekban, 1979, sf.18-19)
    Daha da enteresanı, geçenlerde (2001, Mart) STV televizyonunda konuşan ve ülkesini tanıtan Afganistan Büyükelçisi gösterilen filimdeki bir halıyı "KÜRDÎ" diye adlandırdı... Kendisine, "Niye bu halının adı KÜRDÎ?" diye sorulunca, ne cevap verdi, biliyor musunuz?..

    - "Çünkü bu tür halılar Afganistan'daki DAĞLI BiR KABiLE tarafından dokunur,"

    dedi!.. Bu da bizim "Kürt" ifadesinin DAĞLI GÖÇEBELER için kullanıldığı tesbitimizi desteklemektedir.
    Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu asla bir "Kürt Bölgesi" değildir!.. Bölgede 11. asırdan itibaren devlet kuran Artukoğulları, Dulkadiroğulları, Akkoyunlular, Karakoyunlular, Saltukoğuları, Mengücükoğulları hep OĞUZ boyundandır. Aralarında hiç Kürt devleti yoktur!... Çünkü devlet kuran yerleşik hayata geçer, yerleşik olanın da Kürtlüğü sona erer!.. Çünkü KÜRTLÜK, DAĞ GÖÇEBELiĞi DEMEKTiR!

    Dil farklılığın sebebi, yörenin sarp dağlık olması ve Arap-Acem etkisinin hissedilmesidir...

    Van Milletvekili ibrahim Aras dönemin GERDi aşireti reisi OĞUZ Bey'e sorar:

    - "Bu ad TÜRK adıdır, (Sen Kürt'sen) sana nasıl gelmiş?"

    - "Bendeniz 21. OĞUZ'um... Bizde baba evlâdına kendi babasının adını verir, bu böylece devam eder, gider," cevabını alır.

    Ama maalesef öz-be-öz TÜRK olan bu aşiret reisi, TÜRKÇE bilmiyor, yörenin karmaşık ağzını kullanıyordu!...

    Amcası KILIÇ Bey de!.. Adı TÜRK, KOÇBEYi aşireti reisi Mehmet Emin Bey de!...
    (Doğu Anadolu Gerçeği sf. 31)

    Kürtçe denilen ağızlarda cümleler Farsça-Arapça kelimelerden oluşsa da cümle yapısı, yani grameri genelde TÜRKÇE'dir!..

    Ve bilindiği gibi bir dilin aslını tesbite yarıyan kıstas ta gramerdir!..

    Öte yandan, biliyorsunuz, artniyetli Avrupa Birliği'nin baskısı ile bir "kürtçe" yayın furyası başladı. Bu son derece komik ve amaçsız bir faaliyet... çünkü Kurmançça ve Zazaca yapılan bu yayınları dinleyenler Kurmanç ve Zaza grubundan dahi olsalar anlayamıyorlar. Mesela Mahsun Kırmızıgül annesinin Zaza olmasına rağmen, yayını anlayamadığını açıkladı!... Çünkü BiR JAPON DiL UZMANININ DEDiĞi GiBi 30'a yakın ağız var. iki komşu köyün "kürtleri" bile zaman geliyor, birbirini anlamıyor!...

    Sırada "kürtçe" eğitim var!... Avrupa Birliği'nin istediği ve onların bu ülkedeki uşaklarının "başüstüne" deyip hemen yerine getirmeye çalıştığı her "emir" gibi bu hususu da yakında gerçekleştirmek için kolları sıvayacaklardır.

    Ama bakın Yalçın Küçük ne diyor:

    - "Paris Üniversitesi'nde, belki de dünyanın en iyi Doğu Dilleri üniversitesinde, Farisî, Soranî, Kırmançi tahsil ettim."

    - "Paris'te pek çok Kürt vardı, (ama) sınıflarımda hiç Kürt yoktu!.."

    - "Bir TÜRK (ben), sevimli bir Japon, Türk Harp Akademisi'ne gelecek bir Fransız yarbay, Paris polis departmanından bir komiser, dedesi Sovyet komünizminin kuruluşuna katılmış, adı Tanya bir isveçli hanım, üç yıl sınıf arkadaşı olmuştuk."

    - "Enstitü'de Kürt öğrenci yok muydu?..

    -(El Cevap:) Çoktu!.. Ve bunlar TÜRKOLOJi okuyorlardı!.." (Tekelistan, 2004)

    Fransa'da Kürtler'e baskı mı var?.. Yok!.. Üstelik yağız bir Kürt delikanlısının azad kabul etmez kölesi ve de metresi Bayan Mitterand başta olmak üzere, tüm Fransa'nın kürtçülüğü, kürt bölücülüğü desteklediği düşünülürse, Yalçın Küçük'ün bu tesbiti ibret vericidir.
    Tümünü Göster
    ···
  4. 4.
    +1
    Part 7(son part):

    (23)- Yavuz, Edip; aynı eser.

    "Kürt" tarihçi Celile Celil bunu destekler mahiyette şöyle diyor:

    "Zazaki ve Kuzey Sorani GÜNEY Kürtçesidir. Benim konuştuğum KUZEY Kürtçesidir. Bundan başka Gorani var, Lori var, Mukri var... Kurmançi Arap dilinin etkisi altındaydı... Sorani ise Fars edebiyatı(nın)... "
    (Yeni Ülke Gazetesi, 1992 sayı 28)

    (24)- Yavuz, Edip; aynı eser.

    Bir başka örnek te Kürt ayırımcılar tarafından verilmektedir. Bu kişiler bölgeye sahip çıkabilmek için Nemrut Dağı'ndaki heykellerin ait olduğu KOMMAGENE Krallığı'na bir kulp bulmuşlardır. Sözüm ona bu ad Kürtçe "KONE GiYA = herkesin çadırı" ifadesinde gelmekteymiş!..
    (Kafaoğlu, A.Başer-Yücel, Müslim; "Kurtarıcı mı, Masal mı?"
    Özgür Gündem Gazetesi, 27.7.1992 günlü sayısı)

    KON gerçekten Kürtçe'de çadır demektir. Ama bu kelime öz-be-öz TÜRKÇE'dir!.. Bir yere "konmak"tan gelir. Türk göçebe kültürünün temel kavramlarından birini teşkil eder. O kadar ki, KONAK kelimesi şehir kültürüne bile yansımıştır. konaklamak, konuk bir yana; şimdinin göçebeleri GECE-KONDU'larda dur-durak bulur!..

    Yani Kürt ayırımcılar, dil tahlilleri ile bize çok yardımcı olmaktadırlar!..
    ···
  5. 5.
    +1
    hocam kaynak da verirmisin ? kürt kürtçe var mı yok mu bilmiyorum ama neden en az bin yıldır bu topraklarda olduğu sanılan bir millet nasıl kendi isminde bir devlet kurmaz ?
    ···
  6. 6.
    +1
    @12 abisi yorma beni başka yerde oyna
    @13 bu 7 partı oku içinde barındırıyor kaynakları ve devlet meselesini
    ···
  7. 7.
    +1
    @18 normal yaşantında açıp bir sayfa okumazsın kaç kez belirttim makale benim değil diye bu kadar insan var sözlükte yanlış bir şey kalmasın diye yayımladım neye inandığını neyi savunduğunu bilmeden inanan kitlenin bir bireyisin kaç kez geçtin sivasın ötesine bir söyle bana
    ···
  8. 8.
    +1
    @45 bu memleketin solcusu goygoyu çok sever. bir türlü gerçek hayata dönemez. onların dünyası nihilizm+ romantizm ile yoğrulur. karşı tarafla aralarında bilgi birikimi açısından çok fark yoktur.
    ···
  9. 9.
    +1
    @21 makale türk menşeyli değil zaten macar araştırmacılara ait bizimkiler sadece derlemiş ismi vardı sanırsam yazarım bulabilirsem
    ···
  10. 10.
    +1
    @22 makaleyi oku bir türk boyu olduklarını göreceksin ayrıca hangi ırk'a dine bağlı olurlarsa olsunlar hiç bir insan'a bu sıfatlar yakıştırılamaz ben de doğu kökenliyim.
    @23 başkan düzgün bir şekilde cümle kurda derdini anlayım oyuncağı alınmış çocuk gibi saldırıyorsun sağa sola
    ···
  11. 11.
    +1
    @26 Kürtçe dil değil ki eğitimi olsun erzurumda konuşlanı vandaki anlamaz buna lehçe bile denmez kaldı ki hangi devlet her lehçeye, dile göre eğitim vermiş ana dilde eğitim olmaz dilde ikilik özde ikilikdir devleti idare edenler sağolsunlar doğu ile batı arasında uçurum oluşturdular bir de bu anadilde eğitimi araya sokarsan iyice kutuplaştırmak mı istiyorsunuz türkiyeyi
    ···
  12. 12.
    +1
    üslubunu beğendim. küfretmeden yazıyorsun. o yönüne saygı duydum.
    ···
  13. 13.
    +1
    @29 bulmaya çalışıyorum bizimkiler derlemişler fark ettiysen içinde gazete bilgilerine kadar var makale konusu araştıran bir macar derleyen bizimkiler bu sebeble kesin isim geçmiyor makalede isimler geçiyor onları araştırabilirsin istersen
    ···
  14. 14.
    +1
    halka bilimi, sanatı, aydınlanmayı bir türlü doğru şekilde anlatamadık. kendimizi anlatamadık. halk bizi anlamaya hazır aslında. memlekette sanıldığından çok sol kök var. ama bir türlü o kökü ortaya çıkaramadık. hala goygoy hala romantik aptal söylemler.
    ···
  15. 15.
    +1
    Part 5:

    Kürtçe denilen şahıs zamirlerinden ilki EZ, Farsça gibi görünür ama aslı ÖZ'dür. ORTAASYA'da TÜRKLER "ÖZÜM KIRGIZ" der... Bu ifadenin EZ KIRMANÇ IM ile yakınlığına dikkatinizi çekeriz.

    ikincisi MiN'dir ki, ANADOLU TÜRKÇESi'nde BEN, Azeri lehçesinde MEN şeklindedir. ORTAASYA'da kullanılır. Birinci şahıs takısı yukarda görüldüğü gibi değişmemiştir bile!...

    Azeri'nin MEN TÜRKEM demesi ile, ayırımcının MIN KIRD IM demesi arasında ancak ağız farkı vardır!.. Denizli ağzında MUSTEFALi (Mustafa Ali) bile daha fazla farklılık gösterir!..

    Öte yandan ORTAASYA'da Kürt kelimesi KURT veya KIRT olarak kullanılır. Bir TÜRK boyu olan BAŞKIRTLAR gibi!...

    ikinci şahıs TU veya TE'dir ki, SEN'den bozma olduğu ortadadır... Üçüncü şahıs EW'dir. "W" harfinin V'den farkı; birincinin ağzı "O" der gibi yuvarlattıktan sonra telaffuz edilmesidir ki, TÜRKÇE'de TAVUK derken çıkar... Böylece EW'in aslında EO olduğu ve "O" kelimesinden bozma olduğu görülür!...

    Şu halde sıralarsak MiN-TE-EW, BEN-SEN-O'dan başka bir şey değildir!... (Bak: Kürtçe Gramer, yazarı Dr. Kamuran Ali Bedirhan, Deng Yayınları, 1991... Bu sözde Kürtçü ayırımcı yazarın adı bile Türk'tür. Han ünvanını Türkler'den başkası kullanmaz!)

    "Kürtçe" ağızların iran'la olan bağlantısına gelince Pers, Sasanî dillerinde, diğer Aryan dillerde de Kürt kelimesi yoktur. Med dilinde de yoktur... Arapça'ya ise sonradan girmiş olup, Etrak (TÜRKLER) gibi çoğul haliyle Ekrad olarak alınmıştır. En eski devirlerden beri göçebe-konargöçer anlamında kullanılmıştır.

    Yani Kürtler iranlılardan etkilenmişlerdir, bazı Fars kökenli Kürt aşiretleri vardır ama; köken olarak tümüyle onlara bağlı değillerdir.

    451 yılında Kafkasya üzerinden Mugan'ın güneyinde yerleşmiş olan Akhun TÜRK topluluklarından, 12. yüzyılda Harzemşahlar döneminde MUGAN TÜRKMENLERi olarak bahsedilmektedir.. Bu TÜRKMENLER Arap kaynaklarında Ekrad-ı bi-iskan, yani yerleşik olmayan Kürtler olarak geçer.

    Açıkça görülmektedir ki, Arap kaynakları henüz yerleşik hayata geçmemiş ve belki de müslüman olmamış TÜRK boylarını ayırt etmek için Ekrad ifadesini kullanmaktadırlar... Çünkü göçebe de olsa müslüman Türkler'e TÜRKMEN adı verilmesi de bu dönemdedir.

    Böylece GURTi-KARDU gibi yakıştırmaları bir kenara bırakırsak; ilk defa bir BOY olarak Kürt adına ORHUN kitâabelerinde rastlıyoruz... Bu uruğun GÖKTÜRK diye bilinen devletin içinde ve diğer TÜRK boyları arasında yaşadığı ve liderinin adının ALP URUNGU olduğu tartışma zütürmez.(Bakınız: ELEGEŞ ANITI, ORHUN KiTABELERi

    Herat'tan üç fersah yukarıda Ulenknişin yaylasının batısında Kürtnişin adında bir köy vardır... Anadolu Kürtleri o diyara bir sefer yapmadıklarına göre, bu adın yöre Türkleri tarafından verildiği ortadadır.

    Aslında bunda şaşacak bir şey yoktur!.. Çünkü Kürt kelimesi TÜRKÇE'dir ve zengin mânâlar taşır:

    KÜRT : Kar yığını, çığ, bir çeşit kayın ağacı, ayva ağacı

    KÜRÜD: Merih gezeğeni (Ayrıca Beyşehir kenarında eskiden göçebe olan Türkmenlerin
    oturduğu Kürtler köyünde ise "süpürge otu" anldıbına gelir.)

    KÜRT : kalın kar yığını (Kazak lehçesi)

    KÜRTiK: yeni yağmış kar (Kazak ve Tarançi lehçesi) çığ (Sor Lehçesi)

    KÖRT : Kar yığını (Kazan Tatar lehçesi) Karların dağlarda teşkil ettiği saçak,
    kar yığıntısı (Çuvaş lehçesi)

    KÖRTÜK: kar denizi veya kar çölü (Uygur lehçesi)
    kar yığını (Teleüt, Soyon ve Karakırgız lehçesi)

    KÜRTKÜ: kar yığını (Karakırgız lehçesi)

    KÜRTÇÜK: kar yığını (Yakut ve Çeremis lehçesi)
    Tümünü Göster
    ···
  16. 16.
    +1
    @3 ben yazmadım makaleyi ben sadece gördüm okudum araştırdım ve doğruladım. sizleri de bilgilendirme amacıyla sözlükte yayımlıyorum.
    ···
  17. 17.
    +1
    Rezeved
    ···
  18. 18.
    +1
    Sen kimsin lan makale yaziyon
    ···
  19. 19.
    +1
    @52 ağır konuşcağım özür dilerim sabahtan beridir kurbanın olayım bana her fırsatta hakaret ediyorsun utanmadan ya arkadaş abdullah öcalan kürtçe biliyor mu pkk militanlarına konser veriyor sanatçı dedikleriniz onu da türkçe söylüyor baştan aşağı ironi dolu sonra bana yobaz demene gelince sol gelenekli aileden yetişmeme rağmen asla körü körüne savunmadım

    okudum araştırdım öyle konuştum bugün ışid diye islamı ayaklar altına alan bir örgüte destek veriyorsa ülkem sırf kerkük ve mususlu barzaniye vermek için. ülkemin doğusuda katıp büyük kürdistan hayalleri kuranlara sen ve senin gibiler piyonluk ediyorsunuz
    sonra gelip bana yobaz diyorsun doğru son yıllarda türküm diyen ırkçı ülkenin bölünmez bütünlüğünü savunan faşist, yobaz tarih sizleri emperyalistlere piyonluk eden şahıslar olarak yazacaktır ancak gerçekler bu milletin bu halkın aklında cerayan edecektir elbet işte o gün gazinin dedikleri olacak dünya gerçek ufuk'u ve ışığı görecektir

    ben barış istiyorum bu barışı amerikaya rusyaya değil türkiyeye suriyeye cezayire afrikaya gazzeye istiyorum demokrasi paravanı arkasında ıraklı kadınlara tecavüz eden zihniyetin barışı değil milyonlarca türkü sürgün eden stalinin barışı değil ıraka girip silahlarını pkkya bırakanların barışı değil, milyonları yakan hitlerin barışını değil benim senin bizim insanların barışını istiyorum ben 16.000 yıllık tarihe sahip bir milletin medeniyeti dünyaya öğreten milletin barışına inanıyorum teröristlerin isldıbını değil hacı bektaşi velinin, mevlananın,yunus emrenin isldıbını istiyorum,ben sevgiyi istiyorum ama önce bu katilleri kovacağız bu vampirleri bitireceğiz kanla beslenen bu canavarları bitirmeden huzur yok bizlere

    dünyada barışı ancak ve ancak türk devletinin kurcağına inanıyorum nedeni ise biz hiç bir zaman insanlık maskesi altında canavar taşımadık çocuk öldürmedik kadınlara tecavüz etmedik sömürmedik ezmedik o insanlık maskeleri altında canavar taşıyanlar gibi adaletsiz çıkarcı ve vicdansız olmadık makaramızdaki suyu elimizdeki ekemeği esir düşman askerine verdik bugün emperyalistlerin katillerin barış getirceğine inanan belki istiyerek veya farkında olmadan onlara piyonluk edenler nasıl hesap verecekler afrikada açlıktan ölen çocuğa oğlunu kızını israil bombasıyla kayıp etmiş babaya iranda aşağalanan 40 milyon türke çinde katledilen türke tek yol var o da sensin benim dünyaya aydınlık senle, benle,bizle gelecek çalışacağız çalışacağız çalışacağız tek bir hedef var çocuklar ölmesin ağlamasın aç kalmasın üzülmesinler şimdi otur ve düşünün tüm dostlarım deymez mi çocuklar için mucadele etmeye ?
    Tümünü Göster
    ···
  20. 20.
    +3 -2
    Part 1.

    KÜRTÇE BiR DiL Mi?
    KÜRTÇE DiYE BiR DiL YOKTUR!... Evliya Çelebi 15 AYRI LEHÇE saymıştır. V.MiNORKSKY de FARSÇA'dan FARKLI özellikler gösteren BiR ÇOK LEHÇE'den söz eder. (23)

    Rusya'nın Erzurum konsolosu olarak görev yapmış olan Auguste Jaba, 1860 yılında Kürtçe üzerine derlemelerini yayınlamıştır. Daha sonra da Sen Petersburg Bilimler Akademisi'nin F. Justi isteği üzerine Kürtçe-Rusça-Almanca Lugat'taki 8378 kelimelik bir "Kürtçe" sözlük hazırlanmıştır. Daha sonra da V. Minorsky gibi kürdologlar tarafından bu sözlük tasnif edilmiştir. Buna göre:

    3080 kelime ... TÜRKÇE
    1030 kelime ... Farsça
    1200 kelime ... Zend lehçesi
    370 kelime ... Pehlevi lehçesi
    2000 kelime ... Arapça
    220 kelime ... Ermenice
    108 kelime ... Keldanî
    60 kelime ... Çerkesçe
    20 kelime ... Gürcüce
    300 kelime ... menşei belli olmayan
    olduğu anlaşılmıştır. (Prof. Dr. A. Haluk Çay, Her Yönüyle Kürt Dosyası, sf. 119)

    Ahmet Buran'ın "Doğu Anadolu Ağızlarının Kelime Haznesi" başlıklı araştırması, "Kürtçe'de var olan 2000-3000 Arapça ve Farsça kelimenin (aslında sözlüğe bakarsanız 5500) %80'inin OSMANLI TÜRKÇESi, %40-50'sinin de BUGÜNKÜ TÜRKÇE olduğu"nu ortaya koymuştur. Yeni yayınlanan ve 20.000 kelimelik olduğu söylenen "kürtçe" sözlük de, ilkinden farklı değildir.

    Öte yandan, Alman Prof. De Groot en az "1300 öncesine ait GÖKTÜRK ve UYGUR TÜRKÇESi'nden 532 kelimenin bugün "Kürtçe" diye bilinen ağızlarda hâlâ kullanılmakta olduğu"nu tesbit etmiştir. Bu kelimelerden bazıları şunlardır:

    GÖKTÜRK ... Kürtçe ... Anlamı
    apa ... apo ... amca
    mın ... min ... ben, benim, bana
    ka ... ka/ko ... aile büyüğü, yaşlı kişi
    kent ... gend/gund ... şehir, köy
    buge ... bug(e) ... gelin
    kon ... kon ... çadır, konak yeri
    kutay ... kutni ... parlak kumaş
    eke ... kako/kek/keko ... ağabey
    eke ... axe ... ağa
    kalın ... khalın ... başlık parası
    lor ... lor ... süt, lor peyniri
    iğit ... eğit... yiğit
    ilan ... ilan ... yılan
    Tümünü Göster
    ···