+1
-3
bir otel düşünün 50 katlı. türkler yıllarca kendini otelin 40. katında görüyor. 40. katta olma sebeplerini tarihleriyle açıklıyorlar. kürtler 10. katta. hep yaşadığı coğrafyada 40. kata ulaşıp sosyal eşitlik istiyor. şimdi anlatayım. kürt milliyetçiliği bu halkı bir iki kat çıkarmaya çalışır.. daha 15. kata varıldığında diğerleri tarafında "başımıza çıktılar" gibi laflarla yargılanır. ama türk milliyetçiliği yaşadığı coğrafyada (otel) herkesin bütün halkların kendilerine biyat etmelerini esas alır. yani 20. kata çıkana kadar kürtler bir hayli hakarete uğrar.
bir başka örnekle anlatmak gerekirse; bir halk sosyal eşitlik ve dengeyi sağlamak için milliyetçiliğe baş vuruyorsa bu onun daha kaybedecek pek bir şeyinin olmadığını ve son çare olan "hastalık" diye nitelendirilen kürtlere yakışmayan ama türklerin vazgeçilmezi olan milliyetçiliği yapıyorsa bu onların tükendiğini, artık elindeki son silahı üzüle üzüle kullandığını ve son kozunu oynadıklarını gösterir. yani bu duruma getirenlerin suçudur bu. türk solu diye bir şey varken kürt solu diye bir şey yoktur. kürt zaten soldur. solun gerektirdiği bütün değerleri içinde barındırır. eşitlik arzusu, adalet iseği, yılların ezilmişliği, barış mücadelesi ve zafer umudu. işte bu yüzdendir ki birisi zaten zengin olan bir adamın gib kadar bir arsayı alamadığı için delirmesi gibidir, diğeri ise çocuklarına sevdikleri bigibleti almak için çalışan bir baba gibi. birinin milliyetçisi anadilini konuştu diye otobüste adam döver, diğerinin milliyetçisi halkına bir gün anadillerini rahat rahat konuşabileceklerinin temennisini verir...
edit: kürt milliyetçisinden kastım örgüt değildir. bende kürt milliyetçisi olduğumu söyleyemem.
