Gece saatleriydi.
Komşumuz Nokta Nine'iın bağırışmalarıyla uyandık gece 3 sularıydı. Ailecek kalkmış , Nokta Nine'nn evine bi hışımla gitmiştik. Nokta Nine rahmetli dedemin ablasydı. 96 yaşında namazlı niyazlı ve güler yüzlü bir kadındı tüm köy onu seve ve saygı duyardı.

Eve vardığımızda Nokta Nine nefes nefese kalkmıştı. Nolduğunu sorduğumuzda rahmetli dedemi rüyasında gördüğünü ve ondan yardım istediğini söylemiş. Ninem de korkmuş haliyle. Ninemi bizim eve davet çağırdık. Yatağımı hazırladım ve ninemi yatağıma yatırdık. Ben ise kuzinanın baş ucundaki kanepede kendime yatak hazırladım.

Kış günü olduğu için kuzina yanıyordu ...

(Kuzina : Doğu Karadenizde ısıtma , yemek pişirme amacıyla kullanılan fırın olarakta kullanılan soba)

Bilgilendirme : entrylerdeki verdiğim detaylara dikkat etmenizi başta hatırlatmayı unuttum. son entryime dikkat ediniz arkadaşlar. Detayları aklınızda tutmanızı rica ederim. Kendinizi cugu şuku ve ya entryle belli edin. Destekleriniz için sağolun.

Bilgilendirme 2 : hikaye nolursa olsun sabaha karşı bitecek. Aklımda her gece bi hikaye anlatmak gibi bi fikir var tabi isterseniz. Hikayemi bitirince karar veririm.

Güzel bi uyku çektim.

Kış olmasına rağmen evin için adeta yaz gibiydi kısa kollu şeyler bile bazen terletiyordu ama kuzinanın verdiği his hiçbirşeye değişilmezdi.

Televizyonu açıp kanalları geziyordum. Köyümüz yüksek bi alanda olduğu için internet ve doğalgaz bulunmuyordu. Kanallarda hiçbirşey yoktu. Show TV'de bi sabah programı izliyordum. Zaman akıp geçmişti Nokta Nine ve aileöin diğer fertleri uyanmış , kahvaltı hazırlıyorduk. Çayımızı demlemiş , tağanerimizi kuzinaya koymuştuk. Annemin süt sağımını bitirmesini bekliyorduk ki annem hemencik geldi ve babamı çağırdı. ineğimiz Papu hamileydi doğumuna az kalmıştı huysuzlaşmış , sütünü sağdırtmıyordu. Annem ve babam ineği bırakıp sofraya geldiler. Sinin üzerinde kahvaltılık ve bakır tavadaki tağanerimiz hazır , çayımızı koymuş yemeğe başlamıştık.

Çok geçmeden Papu'nun Möölemeleri artmış ve şiddetlenmişti. Yemeğe devam ettik fakat sesler kesilmişti başına bişey gelmişti. Yine aşağı indiler bende arkalarından gittim. Ahırın kapısı açmalarıyla birlikte papunun yere yığılı bi şekilde erken doğurduğunu ve kanlar içinde bir cenina doğurduğunu görmüştük. Sanırım Papu ölmüştü.

(Tağaneri : Trabzon'a has olan mıhlamanın nişastasız ve orjinal hali [Rize'de her restorantda yiyebileceğinz kahvaltılık olarak tercih edilen bir yiyecek)

(Cenina : inek yavrusu)

(Not : Lazca kelimelerdir alışkın olduğum için böyle söylüyorum :D )

(Papu : Lazca "dede" demek)

(Sini : Bakır ve ya aliminyundan yapılan büyük çaplı yuvarlak)

Şaşkındım. 2. Şoktu bu. Az önce orda olan gerçek olan şey yok oluyodu aniden. inanılmazdı. Cidden inanmak güçtü. Aklımdan bazı şeyler geçti. Ama ne olduğunu bilmiyodum bilmek istiyor ama korkuyodum.

iki gözüm etrafta kızı arıyordu. Gece mavisi şişme montu , kırmızı atkı ve beresi , siyah bot ve eldivenleri vardı. Sonunda muhtarlığa gittim. Kahvehane yanındaydı muhtarlık. Babam ordaydı kesin Besim Amca ile tavla atıyo diye tahmin etmiştim. Evet ordaydı. Çağırdım konuşmak içim bitsin geliyorum dedi. Acil baba lütfen dedim. Şüpheli bi tavırla geldi yanıma. Noldu dedi. Az önceki olayları anlattım. Yürü git kafa bulma diyip tersledi. Sinirden gülerek neyine inanmayasın dedim ve trip atar gibi uzaklaştım ordan. Boş boş gezindim tüm sessiz ve sakindi. Ama içimi bişey kemiriyodu. Ölü yılan , ölen ineğimiz , ninemin dedemi rüyamda görüp yardım istemesi , giden mallar ve kız çocugu. Bunlar bağlantılımıydı acaba ?

Çıkarabildiğim tek bağlantı. Ninemin dedemi gördükten sonra Papu (Lazcada dede demek bunu önceki entrylerde yazmayı unuttum) adlı ineğimizin ölmesiydi. Ama nası bi bağ olabilirdi. Niye olurdu ki ? Kendimi korkutuyodum sadece. Zamanı bunları düşünürken kemirmişim. En sonunda yatmaya karar verdim.

Keşke son uykum olsaydı ...

Döndük eve kafayı koydum yatağa olanları düşündüm. Acaba neydi ? Kimdi ? Geçen hafta olanlarla alakalımıydı ? Kafamda binbir soru vardı.

Zarzor uyuduğum bir geceydi kalktığımda Nokta Nineyi karşımda buldum. Odamdaki sandalyede oturmuş bana bakıyordu. Normal bi bakıştı. Kafamı koydum yatağa uyudum tekrar. Burnumu enfes kokular geliyodu. Salona geçtim herkes serilmiş kahvaltı ediyodu. Katıldım onlara. Anneme dün geceki olaydan bahsettik. Şaşkın şaşkın baktı bize. Bu arada Ninemin evi farklıdır tek yaşar. Kahvaltıyı ve yemeği bizle yapar annemle otururlar. Herneyse kahvaltıyı bitirdik. Babam kahvehaneye gitti , ninem uyudu. Annemle televizyon izliyorduk. Bana dönüp dün ki olay hakkında ne düşünüyosun ? Diye sordu. Sadece bakakaldım. Olay anlattığım gibi hırsız diycem ama ne ola ki o kadar hızlı ve güçlü olsun diye devam ettim. Neyse dedi geçtik konuyu. Bu sabah ninem niye erkenden geldi dedim. Gelmediğini söyledi annem.

Küçük çaplı bi şok geçirdim. Ya rüya gördüm ya da halisünasyon. Boş bi bakışı vardı hiçbirşey ifade etmiyordu o bakışlar.

Rüyadır diyip polyannacılığı oynadım. Bu arada kendimden bahsediyim. 18 yaşındaydım Ardeşen Fen Lisesi mezunuydum. Fakat üniversiteye güzel bir okul tutturamayıp tercih yapmadım. Köyde ailemle beraber işlere yardım ediyor evde oturuyodum. Bu kadarı yeterli sanırsam. Bunalmıştım kuzinanın verdiği sıcak bunaltmıştı. Mont giyip çıktım dışarı. Aşağıya muhtarlığa doğru yürüdüm. Bakkalın ordan geçerken bişeyler alayım dedim. Girdim bakkala bi üzümlü kek bi de link aldım. Devam ediyodum yoluma. Küçü bi kız çocugu geldi. Yüzünü daha önce hiç görmemiştim köyün çocuğu değildi. Ya aşağı köyden ya da bir misafirdi. Tanıyomuş gibi gülerek geliyodu bana 3 - 4 yaşlarında olmalıydı kırık konuşuyodu. Cümleleri tam kuramıyodu. Bi kek alıymışın abiy dedi. Ama çok tatlı ve içten bi sesi vardı. Bakkalın önünde bekle dedim. Bekliyodu.

Keki aldım fakat neyli istediğini bilmiyodum bi kekti bu ama yinede sorıyım dedim. Yoktu. Az önce sarıldığım küçük kız yoktu. inanamadım işler burda kopuyodu işte. Zor günler bekliyodu beni , bizi.

Ne yapıcaz diye düşünürken. Köyün Muhtarı olan ayriyeten Amcam olan Besim Amca ineğin seslerini duyup buraya gelmişti.

Yaban domuzunun saldırabileceğini düşünmüş yanıan tüfek almıştı. Babam olayı anlattı ve bir veteriner çağırdılar. Fakat köyümüzün yüksek bir yerde yer alıp zorlu kış ve yol şartları olduğunda gelemiyeceğini , köyden birinin alabilirse gelebileceğini söylemişti. Amcam ve babam 4x4 ü aldılar.

(Çay taşındığı ve yolların bozukluğundan doalyı neredeyse her ailede bir araba bulunur)

Gelmeleri en az 2 saati bulacaktı. Bizde annemle odun kesmeye karar vermiş. Odunluktan büyük çapta olan kütükleri almıştık. Ben baltayla kesiyor annem ise çuvala dolduruyordu. işi halledip 2 çuvalı serender evine zütürüyordum. Kapıyı açtığımda içerde değişik yoğun bir koku vardı. Turşulanmış şeylerin olduğunu düşündüm fakat değildi. Bir leş kokusunu anımsatıyordu. Falat bu koku dün yoktu.

Köyümüz orman , olduğu ve tepelik alan olduğundan evler seyrekti. Tarla fareleri , yaban domuzları ve yılanlar bulunuyordu.

Serenderin içinde bir yılan ölüsü bulmuştum fakat hiçbir yarası yok gibiydi. Anneme söyledim. Yılanı dışarı çıkardım. Yavru ve kör bir yılan olduğunu söylemişti. Öylece ormana atmıştık hayvanı.

Veteriner kontrole geldi. Erken doğum yaptığını bir şok geçirdiğini söyledi. inek ölmüş , cenina ise sağlıksız bir şekilde doğmuştu. Ahır çok kötü kokuyordu. Herneyse bu olaylardan sonra 1 hafta geçti.

Yine geceydi serenderden sesler duyuyodum fare ve ya yılanın çıkaramayacağı kadar şiddetliydi. Adım atıyor ve sallanıyordu aletlerin sesi geliyordu. Camdan baktım serenderşn ışığı açıktı. Fakat camı olmadığı için içersi gözükmüyor kapının altından çıkan ışıktan karanlık birley geçiyordu bu bi gölgeydi.

Babamı hemen uyandırdım bu bi hırsız olmalıydı ama köy küçüktü ve kim neyi çalacaktı ? Babam tüfeği aldı mont giydik ve dışarı çıktık. Serendere doğru ses yapmadan gidiyorduk. Kapıya iyice yaklaştık kapıyı tam acakken bir sert bir kar fırtınası esti. Yaklaşık 10 - 15 saniye sürdü. Gözümü açtığımızda serenderşn kapısı açık ve ışıklar kapalıydı. içeri girdik , turşulanmış hiçbirşey yoktu. Kim bunları nasıl alabilirdi ? Hemen nasıl kaçabilirdi ? Bunları düşünmek baya kafayı yoruyodu

UPUPUUPUPUPUPP

UUIPUPUPUP

UPUPUPUPUUP

Bu yarram ne sıkıyo

Rezleyekte adam trend olsun feres pici gibi primci degil

Rezervasyon

Rezullah

Geldim aga... Emek var Feresin ta zütüne sözlük girsin... Bende bu adam gibi hikaye yazardım. Prim yapmadığım için kimse gibene takmazdı... Feres gibi yazarların ta mk..

Rzezezrzr

http://www.incisozluk.com...ikayemi-anlat%C4%B1yorum/

devam ediyorum

Yaz panpa okunur

Burdayim devam