1. 1.
    +1 -1
    anlatıyorum. olay gerçektir ki zaten bu anlatacaklarımın yalnızca orta kısmı. eğer talep gelirse daha bir çok anım var onları da anlatırım.
    ···
  2. 2.
    -1
    talep gelmezse de anlatırım, benim gibimin keyfine bakar.
    ···
  3. 3.
    0
    valla eşek meşek bilmem ben, başlıyorum. bölüm bölüm anlatıcam.

    köydeyiz işte, evden çıkmadan önce bir şeyler atıştırdım, kahvaltıyla duruyodum. vedat selim'in yanına gideceğini söylemişti. karnımı doyurduktan sonra atladım arabaya selim'lere gittim. fakat selim'in annesi, biraz önce vedat'ın motoruyla gittiklerini, nereye gittiklerini bilmediğini söyledi. "tamam ben bulurum onları!" diyip ayrıldım ordan. gidebilecekleri bir kaç yer vardı. Sırayla takılabilecekleri yerlere baktım, yoktular. En son, dere kenarına bakmak geldi aklıma. Eskiden oraya balık tutmaya, yüzmeye, sigara, şarap içmeye giderdik. Bazen de 31 çekerdik orda. Söğüt ağaçlarının gizlediği, pek kimsenin bilmediği ve uğramadığı yerler vardı dere kenarında.
    ···
  4. 4.
    0
    @8 değil panpa, hem gezgin çingene nedir amın oğlu
    ···
  5. 5.
    0
    uzaktan, bir ağacın altında vedat'ın motorunu görünce durdum. araba girmiyordu oraya, arabayı kilitleyip yürüyerek gittim motorun yanına. fakat kimseyi göremedim. yukardan dereye paralel biraz yürüdüm. sonunda aşağıda dere kenarında elbiselerini gördüm. balık tutmaya gelselerdi selim'in annesi mutlaka söylerdi. o halde ya yüzüyolardı, ya gibişiyolardı! ses çıkarmadan biraz daha ilerledim. inleme sesleri gelmeye başladı. biraz daha yürüdüm ve tahmin ettiğim gibi, aşağıda dere kenarında gibişiyorlardı! selim vedat'ı domaltmış, arkadan zütüne pompalıyordu. vedat'da karı gibi inliyordu yarağı yerken.
    ···
  6. 6.
    0
    Yukardan bir kaç resim çektim ve sessizce izlemeye devam ettim. Benim asla erkeklerle işim olmaz, ama onları izlerken yarağım kazık gibi oldu. Yaklaşık 10 dakikadır sürüyodu pompalaması. Selim sonunda böğürerek Vedat'ın zütüne boşaldı. içinde biraz durup çıktı. Sonra da yarağını derede yıkadı. Ben gibişmeleri bitti diye tahmin etmiştim, ama şimdi de selim domaldı ve 15-20 dakika da Vedat selim'in zütünü gibti. O arada ben yine bir kaç resim çektim. Vedat'ın da boşalıp yarağını yıkamasını bekledim. Sonra da, "napıyosunuz lan muallakler, birbirinizi mi gibiyosunuz?" diye seslenerek aşağı indim. beni görünce şaşırdılar, vedat hemen, "düşündüğün gibi değil valla, yüzmeye geldik!" dedi. selim de onu onayladı.
    ···
  7. 7.
    0
    "gibtirin dıbına koduğumun muallakleri, yukardan yarım saattir sizi izliyodum!" deyince, ikisi de dut yemiş bülbül gibi sustu. "merak etmeyin, gördüğümü kimseye söylemem! ama bunun karşılığında siz de bana kıyak yapacaksınız!" dedim. vedat, "ne kıyağı, sende mi züt gibmek istiyorsun?" diye sordu. "yok lan, siz birbirinizi istediğiniz gibi gibin! ben amcık gibmek istiyorum!" dedim ve elbiselerini verdim ellerine. aceleyle giyindiler. çıktık yukarıya motorun yanına. bunlara birer sigara ikram ettim. ağacın gölgesine oturduk. sigaralarımızı içerken, "ee, sayın bakayım köydeki gibişen karıları!" dedim. önce, "biz nerden bilelim... " dediler, ama sonra tek tek anlattılar kimlerin kimlerle gibiştiğini. hayret ettim, hayatta aklımın ucundan bile geçmeyecek karılar kızlar vardı saydıkları arasında. en çok övdükleri de kahveci memduh'un kızı hatice idi. Selim'in anlattığına göre, kız resmen yarak hastasıymış ve günde 5 vakit yarak yese doymak bilmiyormuş.
    ···
  8. 8.
    0
    "O zaman ilk önce onu gibmek istiyorum!" dedim. Selim, "o iş çok basit!" dedi ve saatine bakıp, "istersen şimdi gidelim, gib! bu saatte kardeşi nihat'la birlikte yukarı öz'de koyun otlatıyorlardır!" diye ekledi. "kardeşi ordaysa nasıl olacak bu iş?" dedim. birbirlerine bakıp gülüştüler ve selim, "hatice'yi bizim arkadaşlar gibiyor, nihat'ı da biz gibiyoruz!" dedi. çok ilginç geldi bana, "Tamam o zaman, hadi gidelim!" dedim, ayaklandık. arabayla gideceğimizi sanmıştım, ama yukarı öz'e araba çıkmıyormuş. mecburen motora üç kişi binmek zorunda kaldık. motoru vedat süreceğinden, arkasına selim bindi, ben de selim'in arkasına bindim. üç kişi zor sığmmıştık vedat'ın eski java'sına. düşmemek için selim'e iyice yapışmıştım. muallak selim de fırsatı değerlendirip zütünü yarağıma iyice bastırıyordu.
    ···
  9. 9.
    0
    yukarı öz'e varıp, otlayan koyunları görünce indik motordan. selim iki kere uzun ıslık çaldı ve "nihaaaaat!" diye seslendi. nihat az ilerde bir ağacın altında yatıyormuş, kalktı geldi yanımıza. 16-17 yaşlarında, çelimsiz biriydi nihat. selamlaştıktan sonra, selim, "bacın nerde, yok mu bugün?" diye sordu. nihat da, "var, aşağıda çıtlık topluyor. hayırdır, gidip çağırayım mı?" dedi. selim, "yok biz gideriz yanına... harun bacınla görüşmek istiyor da... " dedi. nihat, "haa, tamam!" deyip, bana şöyle bir baktı ve bacısının olduğu yeri tarif etti. vedat'la nihat orda kaldılar, selim'le birlikte gittik ve bulduk hatice'yi.
    ···
  10. 10.
    0
    --spoiler--

    --spoiler--
    ···
  11. 11.
    0
    @28 ahahahahaha güldüm lan huur çocuğu şuku
    ···
  12. 12.
    0
    hatice çömelmiş, çıtlık topluyordu. çömeldiğinden şalvarının arkası aşağı doğru kasılmış, beli biraz açılmıştı. o açıklıktan beyaz külodunun çok az bir kısmı görünüyordu. kızda kamyon tekeri gibi züt vardı. selim, "hatice kız!" diye seslenince, hatice kafasın çevirip baktı. bize gülümseyerek ayağa kalktı, ellerini şalvarına sildi ve önce şalvarının arkasını, sonra da başörtüsünü düzeltti. beni baştan aşağıya şöyle bir inceledikten sonra, elini bir kere daha şalvarına silip, tokalaşmak için elini uzattı. gözleri parlıyordu, sanki ne için geldiğimi biliyor gibi bakıyordu bana. o sırada selim çıkarıp 50 lira verdi hatice'ye ve kulağına birşeyler fısıldadı. sonra da bana, "ben vedat'la nihat'ın yanına gidiyorum! size kolay gelsin!" deyip uzaklaştı yanımızdan. selim'in kıza para vermesine şaşırmıştım.
    ···
  13. 13.
    0
    selim gidince, hatice gülümseyerek, "gel benimle!" deyip, elimden tuttu ve az ilerde büyükçe bir söğüt ağacının arkasına zütürdü beni. kızın yüzünden gülümseme hiç ekgib olmuyordu, çok neşeli bir kızdı. ağacın altına serilmiş eski bir kilim ve yanında da bir desti su ile, içinde azık olduğunu düşündüğüm bir heyve vardı. kilimin üstüne oturmamızla, beni sırtüstü yatırıp, benimle öpüşmeye başlaması bir oldu. o kadar istekli ve güzel öpüşüyordu ki, sanki karşımda bir köylü kızı değil de, izmir'in kaşarlarından biri vardı. hatice öpüşürken, bir yandan da fermuarımı indirmiş, kemerimi çözmeye çalışıyordu. bir an için kendimi ilk kez milli olacakmışım gibi hissettim. şu ana kadar gibtiğim kızların hepsi, kendilerini bana pasif bir şekilde bırakırlarken, hatice'nin davranışları çok aktifti. galiba inisiyatifi ele almayı çok seviyordu. bu da onun, gerçekten çok azgın bir kız olduğunu gösteriyordu.
    ···
  14. 14.
    0
    benim bir şey yapmama gerek kalmadan hatice pantolonumu dizlerime kadar sıyırdı. sonra ayakkabılarımı çıkarıp, paçalarımdan çekerek pantolonumu da çıkardı. şimdi gömleğim, çoraplarım ve boxerımla kalmıştım. hatice de şalvarını ve külodunu çıkardı sadece. gerçekten çok büyük zütü vardı, fakat teni pürüzsüz ve bembeyazdı. amındaki kıllar ise birkaç gün önce traş edilmiş olmalıydı. sonra gülümseyerek eğilip, boxerımı çıkardı. ama bir sorun vardı. dişi sinek bile görsem anında kalkan yannanım, nedense kalkmamıştı. böyle birşey nurcan'la oteldeyken de başıma gelmişti, ama o zaman kalkmamasının sebebi, jürgen binine kafam takıldığı içindi.
    ···
  15. 15.
    0
    hatice inik yarağımı ve taşaklarımı avuçlamış, okşuyordu. benim ufaklıkta yine hareket yoktu. anlayamıyordum, nasıl olabilirdi böyle birşey. hatice ise halen ilk anki gibi gülümsüyordu. belki de benim sorunum gibi bir sorunu olan birçok erkek görmüştü şimdiye kadar ve bu duruma alışıktı. ama ben alışık değildim ve böyle birşey olmamalıydı bende. ya hatice sonra bunu selim'e ve vedat'a anlatırsa, o zaman onların dilinden hayatta kurtulamazdım. belki de karşımda aktif bir karı varken kalkmıyordu yarağım. inisiyatifi kendi elime almaya karar verdim. ve doğrulup hatice'yi yatırdım sırt üstü. dudaklarına yumuldum, rahat bir 5-10 dakika öpüştük. bluzunu yukarı sıyırıp, zütü gibi büyük göğüslerini sütyeninden çıkardım. ve öpüp, yalamaya, emmeye başladım. ne kadar emdiysem de göğüs uçları ağzıma gelmemişti. oysa göğüs uçlarını ısırmak istiyordum. parmaklarımla göğüs uçlarını bulmaya çalıştığımda, hatice, "boşuna uğraşma, benim göğüs uçlarım içe çökük!" dedi. bu sefer yüzündeki gülümseme kaybolmuştu. utanmıştı kızcağız.
    ···
  16. 16.
    0
    okumuyosanız anlatmayalım huur çocukları uplasanıza
    ···
  17. 17.
    0
    --spoiler--

    --spoiler--
    ···
  18. 18.
    0
    --spoiler--

    --spoiler--
    ···
  19. 19.
    0
    böyle bir şeyi ilk defa duyuyordum. ama kızı daha fazla utandırmak istemedim ve göğüsleriyle ilgilenmeyi bırakıp göbeğine geçtim. göbeğini öpüp yalarken, elimi de dıbına attım, etli am dudaklarını okşuyordum. sonra dıbına yumuldum ve yalamaya başladım. ben daha dilimi değdirmeden amı sulanmıştı. biraz yalayıp, aynı zamanda da klitorisini de okşayınca, hatice inlemeye ve kıvranmaya başladı. işte olay buydu, karı benimle değil, benim karıyla oynamam gerekiyomuş. yarağım şimdi sertleşmiş, kazık gibi olmuştu. doğruldum ve hatice'nin göğüs hizasına oturdum, yarağımın başını ağzına aldı ve yalayıp emmeye başladı. çok istekli somuruyor ve çokta zevk alıyordu bunu yaparken.
    ···
  20. 20.
    0
    --spoiler--

    --spoiler--
    ···