köylü kezbanı büyüleyip siktim anlatıyorum

@160 bi beş dakikaya geliyorum tuvalete gidiyorum.

Hemen hardiskimi kaptım ve plazmaya bağlayıp arşivi açtım. O gün Kezban'a lezbiyenden tut da gang bang'e gay ferresina kadar her türü izlettim. Her gördüğü sahnede ağzı açık kalıyordu ve ilk yannan gördüğünde korkmuştu. Hayatı boyunca sezle alakalı hiç bir şey görmediğini ve duymadığını söyledi bana. Ama on iki yaşından beri iç güdüsel olarak dıbının üstündeki deriyi sıvazlayıp mastürbasyon yapıyormuş. (kilitoris)

ferrelar oynadıkça Kezban'ın azdığını görüyordum eli sürekli elbisesinin üstünden amında geziyordu ve yavaş yavaş iç geçirmeye inlemeye başlamıştı bildiğin elbise üzerinden kendini tatmin ediyordu. Benim altımda da ince ve esnek bir pijama vardı. Gözü benim pijamayı zorlayan ve yırtacakmış gibi görünen gibime takılmıştı.

Ben osbir çekersem senin için sakıncası olur mu diye sordum. Bu sırada televizyon da lezbiyen ferresi oynuyordu brazzersın. Bana döndü ve osbir ne diye sordu. Benim haydar iyice kafasını kaldırmış benlik bir şey var mı abi diye bakıyordu. Ben de göstermemi istermisin dedim Kezban'a hızla kafasını salladı. Ben de yıllardır bu anı bekleyen gibimi boşluğa saldım ve yannanım tüm ihtişamıyla kükredi. Kezban artık kendinden geçmişti. Bu dedi nasıl giriyor ki oraya. Güldüm ve başını gibimi sıvazlayıp uygulamalı göstereyim mi dedim. Olmaz ben bakireyim dedi. Bende Kezban'ın gözlerinin içine bakarak osbir çektim. Ve öyle bir attırdım ki. Kezban'ın yüzüne geldi. Dudağının kenarına yapışan menimi aldı parmağına sürdü ve ağzına soktu.

Haydi ben gösterdim sıra sende dedim sende bana nasıl tatmin olduğunu göster. Ama korkuyla kenara çekildi. Korkma dedim bekaretine bir şey yapmıycam kimseye anlatmıycam ve sana bir şey olmaz. Bu sefer yumuşadı ve usulca eteğini çıkardı. Ben de bluzunu çıkardım ve sutyeninin ipini çözüp memelerini özgürlüğe kavuşturdum. Ardından da altındaki küçük yeşil külotu indirdim ve dıbına bir öpücük kondurdum. DEliğine şöyle bir baktım. inanılmaz dardı ve amıyla zütüyle memeleriyle ferrelardaki hatunlara taş çıkarıyordu.

Kalçalarına bir şaplak atıp bunu bekaretine bir şey olmayacağı konusunda ikna edip kucağıma aldım ve çırılçıplak sarılıp ferre izlemeye devam ettik. gibim kalçasına değiyordu ve tüm vücudunu sarmak müthiş bir duyguydu. Eli amındaydı ve arada bana bakıp gülümsüyordu. Sonra bunu yavaş yavaş ikna etmek için bir anal video açtım ve analda kişilerin kesinlikle bakirelğini kaybetmediğini ve inanılmaz zevkli olduğunu anlattım.

Kezban da artık çok azmıştı ve ayağa kalıp benim göğsüme inin memeleriyle gibimi ağzına aldı ve ferrelardaki gibi yalamaya çalıştı. Oldukça acemiydi ama çok zevkliydi. Boşalmadan demir gibi olmuş gibimi ağzından aldım. Bunu gibimin üstüne oturttum ve arkadan girmeye başladım. Tabi önce krem falan sürdüm iyice ve biraz alıştırdım bunu. Artık gibimin başı zütündeydi yavaş yavaş ilerledim ve bir anda kökledim.
Kezban öyle bir bağırdı ki elimle ağzını kapattım. Böyle on beş dakika gidip gelip gibtim ve sonunda çıkarıp memelerine boşaldım. Bitirip üstümüzü giyince kötü müydüm diye sordum ama o bana güldü ve bugün hayatımın en mutlu günüydü dedi.

Birbirimize sarılıp babamların yatağında uyuduk ve sabaha karşı bir daha gömdüm babamlar gelene kadar bu böyle sürdü ve banyoda mutfakta salonda odamda her yerde gibtim kezban'ı kendisi de mutluydu ve 21 yıllık hayatının en mutlu zamanları olduğunu söylüyordu. Pazartesi günü doktor tamamen iyileştiğini artık ilaçları bırakabileceğini söyledi ve salı günü kezban'ı yolcu ettik. Muhteşem bir aydı ve yıllar boyunca rüyamda gördüğüm gibiş umduğumdan bile güzel geçmişti ve kezban bana gerçek bir erkek gibi hissetdirmişti. O kumral saçları ve ela gözleri aklımdan çıkmıyordu.

Beyler hikayw bu günlük bu kadar devamı da var daha çok var hem de rezerv alın yarın yine yazıcam okuyun sonra hadi iyi günler panpalar.

beyler devamı yarın reserv alın yarın okumaya devam edin @172 sağ ol panpa

@174 panpa biraz hastaydım bugün zorlandım uzun yazmadım yoksa dıbına koyardım da yine de okuduğun için sağ ol devamı yarın acayip yorgunum.

Toplaşın bakalım beyler hikayeye devam ediyorum.

Çevrimiçi olmayanlar da başlık takipten okuyabilirler.

iyi okumalar

Evet beyler Kezban köye döndü. Ben de derslerimle ilgilenmeye başladım zira uzun süredir dersleri boşlamış bir durumdaydım. Sürekli finallere çalışıyor vizelerde kaldığım derslerden ve alttan kalan iki dersimden geçmek için olağanüstü bir çaba sarf ediyordum. Bu arada okulda uzun süre takılmak ve arkadaşlarla tekrar samimi olmak beni içinde bulunduğum kasvetli ruh halinden kurtarmaya başlıyordu.

@186 yanda seçenekler var inbox olan biten gibi ordaki başlık takip tuşunun yanındaki + işaretine bas başlığa bakmak istediğinde başlık takibe bak orda göreceksin.

Bir gün yine okuldaydım ve vergi hukuku sınavından çıkıyordum. Kampüste iki kız arkadaşıyla birlikte dikilip sohbet eden bir kıza gözüm takıldı. Daha önce görmemiştim o kızı ve resmen tek görüşte etkilenmiştim. Ama kızda öyle böyle güzel değildi. Sarışın uzun boyluydu (1.75 civar) ve kahverengi gözleri güneş altında bal rengi gibi gözüküyordu. Kızdan gerçekten etkilenmiştim. Bizim sınıfta da Batuhan diye bir sıkı arkadaşım vardı. Ona sordum bu kızı tanıyor musun diye. Tanımadığını söyledi ama bizimle ortak dersleri varmış. Çift ana dal yapıyormuş ama hangi bölümle yaptığını bilmiyordu.

Kızla ortak derslerimiz vardı ama üniversiteden o kadar kopmuştum ki kızı ilk kez görüyordum. Karar verdim bundan sonra hiç bir dersi kaçırmayıp ilk gördüğüm anda bu kızla muhabbet çevirmeye çalışacaktım. Bu arada gözüm kıza nasıl daldıysa az daha bir araba tarafından eziliyordum. Tam arabada kine küfür ediyordum ki bizim sınıftan Yeşim olduğunu gördüm. Bana gülümsedi ve özür dilerim diye bağırdı. BEn ise önemli değil dedim ve bir kaç saniyelik sessizce bakışma oldu.

Sessizliği o bozdu ve bayadır gözükmüyorsun. Öldün diye düşünmeye başlamıştım dedi ve gülmeye başladı. Ben de tam ona bir cevap verecektim ki kapısını açtı ve gel hem seni gideceğin yere atayım dedi. Ben de gülerek arabaya bindim ve fırsat bu fırsat belki biliyordur diye kızı gösterip tanıyor musun onu dedim. Yeşim bana baktı ve biraz siniri bozuk bir şekilde evet dedi. Şımarığın tekidir... daha konuşmaya devam ediyordu ama sabırsızlık edip sözünü kestim ve adını falan biliyor musun diye sordum. Yine biraz kızgın gi bana baktı ve Nilgün ... dedi . Adının Nilgün olması beni duygulandırmış ve bana yazın bir anda aşık olup sonra kaybettiğim o küçük suratlı, dolgun dudaklı Nilgün'ü mü hatırlatmıştı.

Sonra biraz havadan sudan konuştuk Yeşim'le. Yeşim de aslında alımlı kızdı. Esmerdi ve simsiyah gözleri vardı. Bazen öyle bir makyaj yapıp elbiseler giyerdi ki. Tüm erkekler olarak yere akan ağız sularımızdan sınıfı su bastırırdık. Öyle çekiciydi yani ama biraz zengin kızıydı (şımarık manasında) ve hafif kaşar sayılırdı. Yani aslında bunlar sadece dedikodulardı onla pek samimi olmadığım için bilmiyordum. Bu arada unutmamak için Nilgün'ün soyadını not aldım ve gideceğim yere vardığımda teşekkür edip arabadan indim. Arabadan inince Yeşim bana yarın okula geliyor musun dedi ve ben evet anlamında kafa sallayınca tamam öptüm bayyy dedi ve gazı kökleyip yanımdan ayrıldı.