Köy bi dağın dibindeydi pencereden baktığımda bı ışık gördüm dağda mağarada köyün delisiydi çobanlık yapıyodu her
gece koyunları dolaştırır köye fazla inmez ve mağarada kalırdı çobanlıktan kazandığı parayla marketten bişeyler almaya
gelirdi sadece zaten deli olduğu için kimsenin umrunda olmazdı sigaramı söndürdükten sonra küçük abdestimi yapmaya
tuvalete girdim tuvaletimi yaparken bi ses duydum evin içinden nerden geldiğini tam kestiremedim ama bizim evden geliyodu
annem uyumadı herhalde diye düşünüyodum çıkıp annemin yanına gittim ve yatakta çoktan uykuya dalmıştı tam o sırada bi ses
daha geldi odamdan hırsız diye koşarak gittim odamın penceresi açılmış çekmecem açılmıştı koşarak dışarı baktığımda kimse
yoktu ses falan çekmeceye baktığımda hayatımın şokunu yaşadım 4 arkadaş yanyana çekildiğimiz tek fotoğraf yoktu çerçevesi
duruyodu ama yoktu zamanında masanın üzerini boşaltmak için çekmeceye koydum ve yerini sadece ben biliyodum annem falan
odama girmez eşyalarımı kurcalamazdı başka hiç bişey alınmamıştı artık o olaydan sonra uyuyamazdım üstümü giyip
el feneriyle telefonumu aldıktan sonra camdan atlayıp dışarı çıktım zaten bütün tek katlı mustakildi camı çok az açık
bıraktım geri dönmem için nereye gidiceğimi ve ne yapcağımı bilmiyodum yavaş yavaş yürümeye başladıktan sonra uzaktan
ambulans sesi duydum köyün yolundan köye yaklaşıyodu

önlerden bi rez alayim

Doğukan eve girdi arkasından bizde kapısında durduk hala gülüyoz ama benim aklımda evdeki görüntü var doğukan
cama çıktığında yüzü bembayazdı şok olmuş gibi anneside farketmiş olamalı ki hemen arkasındaydı samet gel paranı
verelim diyip gülüyodu ben ne gördüğünü merak ediyodum doğukan sadece yarın görüşürüz diyip camı kapattı ve içeri
geçti sametle rıfkı arada gülüp muhabbetlerine devam ettiler benim aklımda hala o gözler vardı muhabbete katılamıyodum
düşünmek istemedikçe aklıma geliyo ve çıkmıyodu evlere dağıldık sokakta yürürken o evi ve doğukanı düşünüyodum
sağdan soldan çıtırdılar geliyodu ama aldırış etmiyodum köy sonuçta çekirgesinden tut envayi çeşit hayvan vardı
eve girdiğimde saat 10 olmuş annemler pijamalarını giymiş tv izliyolardı annemi mutfağa çekip o ev hakkında ne
bildiğini sordum neden soruyosun dedi yaşananları anlatınca ağzıma sıçtı o eve kimsenin yaklaşmadığını söyledi
muhtar yıktırmak için kepçe ile kamyon getirdiği zaman kepçenin bozulduğunu kamyonun 2 tekerinin indiğini söyledi
köyün en yaşlısı 94 yaşında pupiye nineydi kördü annem her sabah ona kahvaltı hazırlamaya giderdi yanlız yaşıyodu
ve kördü konuşurken konudan konuya atlardı annem pupiye ninenin o eve girdikten sonra kör olduğunu duyduğunu söyleyince
iyice şüphelendim başta inanmıyodum ama onların varlığını biliyodum bi an önce sabah olsada doğukanın yanına gitsem
diyodum kendi kendime odama geçip uyumaya çalıştım zar zor uykuya daldım gece babamın sesiyle uyandım babam yazları
gece 3 gibi işe gider sabah 10 gibi de gelirdi güneşin anlında çalışmamak için annem babamı uğurluyodu benimde uykum
kaçtı bi sigara alıp cam kenarına geçtim

Ortalar boşsa şöyle korunaklı yerlerden 1 ögrenci

Tutmazsa harem ağları gibsin beni

Rezerve önlerden

Beyler bilen bilir beni ilk önce not defterine yazıyom buraya seri seri atmak için istek gelirse devam ederim

Seneler önceydi ufak bi köyde yaşıyoduk babam çiftciydi annem ise ev hanımı tek çocuktum köy ufak olduğu için herkes
birbirini tanıyodu o yüzden fazla hırsızlık falan işlenmiyodu 17-18 yaşındaydım köydeki arkadaşlarımla toplanıp
her gece kahveye gider bi el oyun atar muhabbet ederdik bi gece kahveye gitmek yerine dolaşalım dediler
bakkaldan çekirdek alıp köyü turlamaya başladık akşam 8-9 suları köyün yolları topraktı evlerin çoğu kerbinten
yapılmış geceleri çok korkutucu bi görüntüyle her sokakta karşımıza çıkardı köyün tepesine doğru gittik orda
kimsenin girmediği söylenenlere göre şerlilerin evi olduğu girenlerin delirdiği söylenen taştan yapılmış
pencerelerinde camları olmayan bahçeli kırık kapılı bi ev vardı eve kimse girmez köyün çocukları uzak tutulur geceleri
yanına bile yaklaşılmazdı efsaneye göre zamanında bu köyü şerliler yönetirmiş akşam ezanından sonra dışarı
kimse çıkmazmış tabi biz bunlara inanmıyoduk o evin yanından geçerken doğukan bi idda attı ortaya ben bu eve
girerim diye tabi bizde giremezsin falan gaza getirmeye çalışıyoduk doğukan girerim ama hepinizden 5 tl alırım
dedi kabul ettik toplam 4 kişiydik doğukanla beraber samet, rıfkı,doğukan ve ben doğukan eve doğru korka korka
giderken korktuğunu belli etmemeye çalışıyodu ama adımları ve yürüyüşü onu ele veriyodu bizde arkasından dalga
geçiyoduk 20 saniye kalcan bak içerde falan diyoduk anlaşma böyleydi aslında girmesini istememiştim ama girdi
girdikten 5 saniye sonra doğukandan ses gelmedi sustuk ve dinliyoduk çıtırtı bile gelmedi toplam 10 saniye sonra
doğukan içerden koşarak çıktı ve durmadı yanımızdan o kadar hızlı geçti ki başta gülüyoduk arkaya döndüğümüzde
doğukan çok ilerlemişti peşinden koşmaya başladık hala gülerek koşarkan arkama baktım o eve camları olmayan
evde 3 çift kırmızı göz bana bakıyodu alev çıkıyodu gözlerinden sanki hayal sandım ve koşmaya devam ettim