-
26.
+18Uyandığım gibi direk okula gittim. Olanlardan sonra kahvaltı etmek istemedim. O evde durmak istemiyorum. Okulda bi tane erkek öğencim vardı.
+Oğlum sen niye geldin eve git sende hadi
-Benim kimsem yok öğretmenim
+Evladım nerde kalıyosun sen
-Eski bir evde
+Gel göster bakalım bana hem senle evinde zaman geçiririz
Öğrencimle birlikte okuldan çıktık. Toprak yolda yürümeye başladık. Bi süre sonra eliyle işaret ederek
+Burası benim evim öğretmenim
Benim evimdi. O gece bahçede penceremi izleyen kişi şu anda penceremden beni izliyordu. Dona kalmıştım. Hemen öğrencime dönüp bunun şaka olup olmadığını sorucaktım. Çocuk yoktu. Allah'ım sen bana yardım et delirmek üzereyim. Hemen eve girdim. Evde kimse yoktu ama sürekli bi yerden arı kovanındaki gibi vızlama sesleri geliyordu. Nereden geliyo bu ses ? Apar topar evden çıkıp muhtarın yanına gittim. Kahvede masasına yanaşıp
+Muhtar bey sizinle özel olarak konuşabilir miyiz ?
-Bir şey mi oldu muallim bey
+Gelir misiniz lütfen ?
Muhtar ayağa kalktı köyün sokaklarında ağır adımlarla dolaşmaya başladık.
+Efendim bu evin hikayesini anlatır mısınız bana ? -
-
1.
+9-Bir şey mi oldu muallim bey
+Bi gibmedikleri kaldı şaka mı yapıyon -
2.
+1Ahahaha bu efsaneydi yav
-
3.
0ayraç 1
diğerleri 1 -
1.
-
27.
+24+Senden önce burada öğretmen yoktu. Çocuklarımızı ya kendimiz okutmaya çalışırdık ya da şehirlerde ki yatılı okullara yollardık. Bundan bi kaç yıl öncesine kadar köyümüz çok güzeldi. Her şey bereketliydi bu köyde. O illet kadın kocası öldüğünden beri tuhaf davranmaya başladı. Sürekli kendi kendine konuşuyor. Birilerine fısıldıyordu. Görmüşsündür arka bahçede ki incir ağaçlarını. Sana yemin ederim muallim bey onlar bi kaç yıl içinde boyumu geçtiler. Kocası öldükten sonra hanımlarımızla ilişkisini kesti. Kendi içine kapandı o. Köy ahalisiyle yatsı namazından dönerken köy meydanında kadın yere oturmuş bir şeyler söyleniyordu. Üzüntüden kendinden geçti sanıp yanına gittik. Arkası bize dönüktü. Sorarsan köy ahalisine onlarda doğrularlar. Ben elimle omzuna dokunduğum anda alnında simsiyah bi göz vardı. Sende o gece aynı şeyi gördüğün için köy ahalisi senden korkuyor. O geceden sonra o kadını hiç görmedik. Evini bodrumunu didik didik ettik. Kimseyi bulamadık. Bunun çoban oğlu vardı. Bu olaydan sonra çocuk ortada kaldı. Sana çıkışan bakkal efendi yanına aldı onu. O da bir gün koyunları otlatmaya gitti. Koyunlar döndü ama çocuktan eser yoktu. Jandarmayla birlikte aradık köy ahalisiyle. Kadının ailesinden kimse kalmadı geriye. Bu olaylar geçip bittikten sonra bir şeyler ters gitmeye başladı. Sürekli namaz vaktinde camimiz taşlanıyodu. Akşam namazından sonra kahvede sohbet ederken çok büyük bi deprem oldu. Hiçbir eve zarar gelmezken camimiz yerle bir oldu. Hoca efendi içindeydi. Allah rahmet eylesin.
-Muhtar bey sabah bi öğrencime evini göstermesini istedim. Adı arthur du. Bahsettiğiniz çocuk bu olabilir mi ?
+Adı arthur du evet ama 3 yıl geçti o çocuk büyümüştür muallim bey siz yapmayın bari.
-Büyümüştür doğru dedim düşünceli şekilde. -
-
1.
+3Dostum onlar sansür * )
-
2.
-2Türk köyünde yaşayan cinlere bulaşmış ingiliz çocuğu arthur vay amuga koyam
-
1.
-
28.
+18Muhtarla konuşmamız bitince evin yolunu tuttum. Yolda annemi aradım hasret giderdim. Bu olayları onlara anlatıp korkutmak istemiyodum. Eve geldiğim de saat 5 e geliyodu. işkence her akşam yeniden başlıyodu. Bu varlıklar fiziksel zarar yerine ruhsal ve zihinsel işkence vererek beni çıldırtıyolardı. Evime girdim.
-
29.
+15Eve girdikten bi süre sonra kendimi bişeyler hazırlamak için mutfağa gittim. Aklımda ki tek düşünce buradan biraz uzaklaşıp Ankara'ya ailemin yanına dönmekti.Tümünü Göster
17.00
Trt 1 den başka kanal çekmiyo sanırım.
18.00
Kapımın önünde ki bahçeye çay içmek için çıktım. Hava kararmaya başladı. Geç olmadan eve geri dönmem lazım.
19.00
Hiçbir ses veya tıkırtı duymak istemiyorum. Televizyonun sesini sonuna kadar açtım.
20.00
Bugün hava gereğinden fazla soğuktu yarın bodrumda ki eski sobayı alıp eve kurmalıyım.
21.00
Hiçbir şey olmadı. Sanırım buraya geldiğimden beri geçirdiğim en rahat geceydi.
22.00
Kendime çay doldurmak için mutfağa gittim. Arka bahçenin penceresinden silüetler geçiyodu. Onlarla ilgilenmezsem onlarda beni rahat bırakır. Hayır bakmamalıyım. Hala orda... O geceden beri perdenin arkasından iki kırmızı göz beni izliyor. Yüzünü cama yapıştırmış gibi duruyodu. Çayımı hızlıca katıp salona geldim. Televizyon kapalı.
23.00
Uyumak istiyorum ama uykum yok. Geceyi onlarla geçirmemi istiyolar.
00.00
Penceremden küçük küçük takırtı sesleri geliyo. Perdeyi açmamak için kendimi zorlasamda birinin pencereme küçük taşlar attığı belliydi. Perdeyi açtım. Sabah evimi gösteren öğrencim ile aynada arkamda gördüğüm yaşlı kadın aşağıdan bahçenin dışında bana bakıyolardı. Pencereyi açıp gidin burdan diyerek bağırmak istedim. Sabit ve donuk bakışlarla beni izliyolar.
01.00
Hala oradalar. Vızlama seslerini tekrar duymaya başladım fakat bu sefer evin içinden değil bodrumdan geliyodu. Halıyı kaldırdım kulağımı dayadım. Aşağıda çok kalabalık bi insan sürüsü fısıldaşarak konuşuyo gibi bi hava vardı. O an da evimin kapısı çarparak açıldı. Direk pencereye koştum. Kadınla çocuk yok. Koridordan koşturarak dış kapıyı kapatmak için gittim. Kapı kapalıydı fakat onlar içeriye girdiklerini belirtmişti.
02.00
Allah'ım nolur bu gece bitsin. Koridordan salonu izleyen kadınla çocuk gerçek değil. Hayır. Kendi kendime sayıklayarak ağlamaya başladım. Hayır. Gidin burdan diyerek ağlamaya başladım. Her şey hayal olmalı.
03.00
Kafamı kaldırdığımda koridorda kimse yoktu. Televizyonu açtım salonun kapısını kapattım. Evin içini kolaçan etmeye dahi korkuyodum. Evin içinde kahkaha çığlık sesleri birbirine karıştı. Hepsinin sadece kafamın içinde olması için defalarca dua ettim. Çıldırıcak düzeye geldiğimde besmele çektim. Besmele çekmemle birlikte dış kapıma çok sert bir şey vurdu. Kapının kırılma sesi gelmedi fakat fazla büyük bir şey vurmuştu.
04.00
Sesler kesildi. Salonda uyumak istiyorum. Yarın ilk işim eve gitmek. -
30.
+14Sabah kapım yumruklanarak uyandım.
+Aç kapıyı muallim aç
Köy ahalisi bağırarak kapıyı yumrukluyolardı. Üstüme düzgün bir şeyler giydikten sonra kapıyı açtım.
+Öğretmen bey illet kadın gitti sen mi geldin başımıza.
-Ne dediğinizi anlam---
Yerde yatan inek ölüsü vardı. Karnı yarılmış iç organları dışarı çıkartılmıştı. Hayvanın gözleri sökülüp ağzının içine konmuştu.
Bakkalın sahibi söze girdi.
+Onları kızdırdığın yetmezmiş gibi şimdi de hayvanlarımızı mı telef etmeye başladın öğretmen.
-Benim olanlardan haberim yok gerçekten.
O sırada muhtar bağırdı.
+Tamam ahali ben ilgilenirim siz dağılın. Bakkal efendi hayvanın fiyatını ölç biç bana bildir ben hallederim.
Herkes dağıldıktan sonra muhtar söze girdi.
+Hayvanın fiyatını ben öderim sen buraya öğretmen olarak çocuklarımızı eğitmek için geldin.
-Muhtar bey ben öderim önemli değil. Zaten bi kaç güne gidicem burada başka yere tayin isticem.
+Olur mu öyle öğretmen bey sen gidersen bu çocuklarımızı kim eğiticek ? Senin kalman bizim için önemli.
Tam konuşucakken muhtar arkasına bakmadan köyün meydanına doğru ilerledi. Çocuklar okula gelmiyo iken muhtar niye köyde kalmamı istedi ki... -
-
1.
0Muhtar gibecek galiba.
-
1.
-
31.
+19Bugün cumartesi olduğu için okul yoktu. Hayvanın leşini temizledikten sonra bodrumda ki sobayı yukarı çıkarmam gerekicekti. Mumu yakıp bodruma indim. Soba oldukça kirli duruyodu. Saatimi çıkardım gömleğimin kollarını sıvadım ağır ağır merdivenlere kadar sürükledim sobayı. Zorlana zorlana merdivenleri çıktım. Soluklanmak için bahçede oturduğum an toprağa dikkat ettim. Yeni çapa vurulmuş gibiydi. Ayağımla hafif eşeledikten sonra o berbat sakatat kokusu tekrar yayıldı meydana. Bunları çıkarmıştım teker teker. Burda fazla kalmıcağım için fazla uğraşmadan sobayı eve taşıdım boruları dizdikten sonra bodrumdan biraz odun alıp sobanın yanına dizdim.
-
32.
+22Sobayı eve taşıdıktan sonra saat 6 ya geliyordu.
18.00
iyi ki sobayı eve almışım. Hava oldukça soğuk.
19.00
Perdeyi açtığımda yağmur yağıyodu. Bir şeyler varsa dahi sokakta ben görmüyorum.
20.00
Annemi aradım yarın eve geliceğimi söyledim. Garibine gitmesinden dolayı onlarca soru sordu.
21.00
Hava yağmurdan fırtınaya dönmüştü resmen. Çok şiddetli bi rüzgar vardı.
22.00
Her yer çok sakindi. Yarın ilk işim eve gitmekti. Sobanın yanına uzanıp uykuya daldım.
03.00
Bi anda biri tarafından uyandırılmış gibi gözlerimi açtım. Tuhaf olan odada birinin varlığını hissediyorum. Karşıdaki divanda biri oturuyor. Siyah bi varlık fakat herhangi bi detayı seçemiyorum. Odada ki tek ışık sobanın tavana vuran alevi. Kitlenmiştim resmen. Yavaşça ayağa kalktı. Muhtelemen boyu 1.80 biraz daha uzun. Odanın ortasına geldi yere bir şey bıraktı. Ayakları at toynağı gibiydi ve odada durduğu sürece çok kötü bi koku yayılıyodu etrafa. Arkasını döndü yürüyerek kapıdan koridora çıktı. Fakat yürürken dört nala koşan atların işkence çekerken çıkardığı çığlık seslerine benzer sesler sarmıştı odayı. Vızlamalar gittikçe artıyo. Ben ağlıyorum. Kalkıp salonun ışığını açtım. ineğin gözleri... Ölmek istiyorum. -
33.
+23 -2Şimdi bir şeyler yemeye gidicem. Geldiğimde devam edicem. Beklettiğim için özür dilerim. Ayrıca 16 eksi almışım beğenilmedi mi yoksa okuyan mı yok ?
-
-
1.
+2Tamam hocam ben beklemedeyim. Giris kismi diger hikayerle benzerdi calinti sanmis olabilirler
-
2.
0devam pnp seri
-
3.
0Yav aq bitir artik hadey
-
4.
0Panpam devam
diğerleri 2 -
1.
-
34.
+32 -1Sabah uyandığım gibi tüm eşyalarımı çantama yerleştirip evden çıkıp muhtarın evine gittim.
+Kimsiniz
-Öğretmen ben muhtar bey
Kapı açıldı.
+Sabahın köründe noldu muallim bey ?
-Ben bu köyden gidiyorum evin anahtarını teslim etmek istiyorum
+Aman öğretmen yapma yavrucaklar sensiz ne yapıcak
-Okula gelen öğrenci yok zaten efendim ben ayrılıyorum köyden buyrun evin anahtarı
+Siz bilirsiniz öğretmen
-Şehre gitmek için buraya araç geliyor mu otogara nasıl gidebilirim ?
+Şehirden buraya yolcu bırakmak için araçlar gelir ama köye girmezler köyden de yolcu almazlar
Onca yolu yürümem gerekiyodu. Köyün çıkışına doğru ilerledim. Sonunda bu lanetli yerden kurtulucağım için içimde bi nebze olsun huzur vardı. Mola vererek yolda ilerlemeye başladım. Yolun yarısını yarıladığımda arkamdan minibüs yanaştı. Elimle işaret ederek durdurdum.
+Bu araç şehre mi gidiyor ?
Şoför evet anlamında başını salladı. Minibüsün ön kapısını açarak şoförün yanına oturdum.
+Siz bu köye gelen öğretmen beysiniz sanırım.
-Evet ama siz nerden biliyorsunuz ?
+Küçük yerdir burası hemen duyulur. ilk öğretmende sizsiniz ayrıca.
-Evet ama köyden tayinimi isticem. Bu son günümdü köyde ki.
+Hay Allah güzel köydür aslında ama hayırlısı olsun sizin için.
Güzel köy mü ? Burdaki insanlar çıldırmıştı. Nereye tayin alıcağımı düşünürken yola dalmıştım. Bi anda aklıma geldi. Ben yolda ilerlerken yanımdan hiç araç geçmemişti. Köyden araç kalkmadığına göre bu araç nereden gelmişti. Sanırım paranoyaklaştım. Köye giden başka yollarda olmalı fakat köye girmi--- Göz kapaklarım ağırlaştı. Uyuya kaldım. -
35.
+12Uyandığımda şoförün beni yoldan aldığı yerde yatıyordum. Üstelik çoktan karanlık çökmüştü. O araca binerek hata yapmıştım. Yürüyerek çoktan şehir otogarına varıp Ankara otobüsüne binmiştim. Yolun tam ortasındayım. Gece vakti köye gitsem ayrı dert yürümeye çalışsam ayrı dert. Köye dönmektense şehre doğru yürümek daha mantıklı geldi. Toprak yolda çantamla birlikte hızlı adımlarla ilerlemeye başladım. Telefonuma baktığımda saat 02.00 dı. 10 dakika kadar hızlıca yürüdükten sonra soluklanmak için yavaşladım. Çantamı hızlıca açıp içinden el fenerimi buldum. Işığımın olması biraz olsun korkularımı dizginlemişti. Tekrar yürümeye devam ettim. Telefona baktığımda saat 02.30 du. Yolun az bi mesafesi kalmıştı uzakta şehrin ışıkları belli oluyodu. Çalılardan gelen çıtırtı seslerine doğru fenerimi döndürdüm. Hayvandır. Umarım... Gittikçe hızlanmaya başladım o an ki korkuyla hafif koşturmuş da olabilirim. Hava aşırı soğuk olduğu için sürekli koşamıyorum. Şehre artık iyice yaklaşmıştım. Feneri ileri tuttuğumda yaşlı kadın ve çocuk oradaydı. Hayır burada yolu bırakıp geri köye dönmek istemiyorum fakat onlar bunu istiyo. Yolun tam ortasında sürekli bana sabit şekilde bakıyolar. Yavaşça yolun sağ tarafından geçmeye başladım. Artık aramızda 2 metreden daha kısa bi mesafe vardı. Feneri onlara doğru tutuyodum. Onları geçtikten sonra arkama bakarak yürümeye başladım. Hiçbir şey olmamıştı. Görüş mesafemden çıkmalarına yakın at sürüsünün koşturma seslerini duymaya başladım. Arkamdan geliyolardı. Hayır durma. Koş. Yaklaştılar. Koş. Şehre çok az kaldı. En son kafamı çevirdiğimde alnıma çok sert bir şey çarptı. Son gördüğüm toynak şeklinde ki ayakları. Onlar gerçekten de MARiD cinleriydi.
-
-
1.
+1amma sıkıyon ama devam et
-
1.
-
36.
+16Uyandığımda düştüğüm yerde yatıyodum. Ayağa kalktım kendimi kontrol ettim. Alnımda herhangi bi iz veya yara yoktu. Neden bıraktıklarını düşünerek şehre doğru ilerledim. Başıma gelicekleri bilseydim o an köye dönerdim. Artık gerçekten eve gitmek istiyorum. Yolda annemi aradım bugün yola çıkıcağımı okuldaki işlerimin uzadığını söyledim. Ankara otobüsüne nihayet binmiştim.
-
37.
+15Eve vardığımda annemlerle akşam yemeği yedikten sonra annemin hazırladığı odaya geçtim. Annem neden döndüğümü fazla sorgulamasına rağmen özledim diyerek geçiştirdim fakat bir şeyler olduğunu biliyodu. Annem bavulumu yerleştirirken ben babamla balkonda sohbet ediyodum. Annem seslendi o anda içeriye çağırdı beni.
+Noldu anne
-Oğlum bu ne
Elinde muska vardı.
-Çantanın içinde buldum bu ne
Beni köy yolunda bırakmalarının sebebi belliydi. Anneme tek tek olanları açıkladım. Ağzı açık dinledi.
-Yarın baban kahveye gittiğinde seninle hemen hocaya gidicez.
+Ne hocası anne
-Muska demek büyü demektir. Sende büyü var
işte bu gerçekten korkuttu beni. -
38.
+17Sabah babam kahveye gittikten sonra annemle apar topar evden çıktık. Müstakil bi evin önüne geldik.
+Anne gerçekten inanıyo musun bunlara ?
-Büyüyü çözerse anca bunlar çözer evladım.
içeri girdik. Kapalı bi kadın bizi karşıladı. Hocanın bulunduğu odayı gösterdi. 60 yaşlarında bi adam yerde oturuyodu. Kızım sen dışarı çık diyerek annemi dışarı çıkarttı. Kafasını kaldırdığında resmen gözleri içimi okuyodu.
+Alnını işaretlemişler.
Alnıma dokunduğumda herhangi bi iz yoktu.
+Alnındaki işaret marid cinlerinin izi. Sen onlardan ayrılmaya çalıştığında seni kendilerine bağlamışlar.
Sanırım yoldayken alnıma aldığım darbeydi bu bahsettiği.
+Anlat bakalım olayı.
Olayı tüm detaylarıyla anlattıktan sonra çantamda annemin bulduğu muskayı istedi. Yaklaşık 5 dakika kadar kendi kendine bir şeyler söylendikten sonra konuşmaya başladı.
+Sen nereye gidersen onlarda seninle gelicek. Bu büyüyü yapmaları için senin kendi elinle eşyanı bırakman gerek. Köyde bıraktığın eşyan var mı ?
-Hayır her şeyi ald---. Kol saatim. Kol saatimi almadım. Sobayı taşırken çıkarmıştım bodruma bırakmış olmam gerek.
+Dönüp onu alman gerek ancak o zaman büyüyü çözebilirim. -
39.
+17Hocadan çıkıp anneme durumu açıkladığımda en kısa sürede geri gitmem gerektiğini söyledi. O eve tekrar gelip o bodruma inmek istemiyodum. Biraz daha Ankara'da kalmak istediğim söyledim. Eve döndüğümüzde babam daha gelmemişti. Annem akşam yemeği hazırlamak için mutfağa girdi. Ben ise odamdaki bilgisayardan az çok marid cinlerini araştırmaya başladım. "Bu cin kabilesi ne Allah'a ne de Şeytan'a inanırlar. insanlarla ilgilenmezler fakat musallat olduğunu öldürürler".
-
40.
+11Akşam babam geldiğinde yemeğimizi yedikten sonra balkona çıktım. Tek başıma sigaramı yakıp etrafı seyretmeye başladım. Yaşadığım her şeyi aklımdan geçirmeye başladım. Muhtarın ders vermediğim halde köyde kalmam için ısrarları, bakkalın sahibi adamın sürekli beni büyücü gibi göstermesi. ilk oraya giderken bindiğim minibüsteki şoförün "O köyde insanlar yaşamaz" sözü aklıma geldi. Gaziantep'e döndüğümde o adamla görüşmem gerekiyodu. Bişeyler bildiği kesin. Düşüncelerim içinde boğulurken annem uyucaklarını söyledi. Ben de az sonra yatıcağımı söyleyip yolladım annemi. Gece işkencem tekrar başa sarmaya başladı.
-
41.
+2123.00
Evde ki herkes uyudu. Salonda televizyon seyrediyorum. Araba seslerini duymak dahi içimi rahatlatıyor.
00.00
Su içmeye mutfağa gittim. Annem salondan seslendi. Salona doğru ilerlediğimde kimse yoktu. Televizyon kapanmıştı. Yatak odasına koştum doğruca. Annem uyuyo. Babam da yanında. Mutfağa geri döndüm babamı karşımda görünce delirmek üzereydim.
+Baba sen uyumuyo muydun ?
-Su içmeye kalktım oğlum.
Babam burdaysa annemin yanında ki neydi ? Yatak odasına gidip hızlıca kapıyı açtım. Işığı yakıp yorganı kaldırdım. Ne annem vardı ne de babam. Yatak odasının kapısından babam seslendi
+Oğlum napıyosun
-Annem nerde baba ?
+Uyuyo arkanda
Arkamı döndüğümde annemle babam yatakta uyuyodu. Yere diz çöküp ağlamaya başladım. Gerçekle hayali ayırt edemiyorum artık. Annem ağlamama uyandı. Anlattığımda gözünden yaşlar süzüldü. Hemen abdest alıp kurandan sureler okuyarak uyuttu beni. -
-
1.
0Vay amk
-
-
1.
+6 -2Kimin eli kimin gotunde belli degil amk
-
1.
-
1.
-
42.
+23 -1Şimdi biraz mola vericem yoruldum. Entrylerin hepsini okudum. Çalıntı olduğunu söyleyenler için belirttim internette olmadığını. Sıkıcı olduğunu söyleyenler olaylar birbiriyle bağlantılı olduğu için böyle yazıyorum. Sizi sıktıysam affola.
-
-
1.
0Birader iyi kurgulamissin merakla okuyorum da bitir artik amk hadi
-
1.
-
43.
+25Sabah annemlerle kahvaltı edip vedalaştıktan sonra Ankara otogarından Gaziantep'e doğru saatimi geri almaya yola çıktım. Gaziantep'e vardığım da saat öğlen 3 tü. Otogarda o köye giden dolmuşun olduğu bölüme ilerledim. Şoför oradaydı.
+Selamın Aleyküm
-Aleyküm Selam
+Seninle özel konuşabilir miyiz ?
-Tabi öğretmen bey
Şoförle otogarın kafetaryasına geçtik.
+Senden başka bu köye giden şoför yok mu ?
-Bu olaylar başlıyana kadar vardı öğretmen. Bi süre sonra ya işi bıraktılar ya da başka dolmuş hatlarına geçtiler. Bende olaylar başladığından beri köye girmeden yolcuları bırakıyorum.
+Bana "O köyde insanlar yaşamaz" demiştin.
-Doğrudur öğretmen
+Olayı anlatır mısın ?
-Anlatırım tabi. O köye gitmen bile hataydı öğretmen bey. -
44.
+16Şoförün ağzından
+O kadının kocası ölmeden önce oğlu arthuru şehirde okuturlardı. Her gün ben zütürürdüm şehirden köye köyden şehire. Arthurla yolda hep konuşurduk. Okulda ne yaptığını anlatırdı bana. Kadının kocası öldükten sonra bu durum çok değişti. Yol boyunca hiç sesini çıkarmaz oldu. Bi ara canıma tak etti sordum artık.
+Oğlum konuşsana yol boyunca susucak mısın hep ?
-Ne anlatıcam ?
+Okulda ne yaptığını anlat evde ne yaptığını anlat.
Ses vermedi.
+Evladım baban öldüğü için kendini hırpalama daha annen var bak. Hem baban öbür tarafdan seni izlerken böyle üzgün mü görsün ?
-Babam ölmedi.
Yazık çocuğa daha hala kabullenememişti. Eve bıraktıktan sonra geri döndüm. Yarın okuldan dönerken ben seslenmeden kendisi konuştu.
-Babam ölmedi.
+Evladım yapma böyle
-Annem her gün onunla konuşuyor. O hala bizimle evde yaşıyo. Arkadaşları da yanında ama onlar hiç konuşmuyolar.
Çocuk aklı diyerek geçiştirdim. Bi kaç gün sonra annesinin ortadan kaybolduğunu duydum. Arthuru bakkal efendiye bırakmaya başladım. Son gördüğüm akşam annesinin onu yanına çağırdığını bu yüzden çobanlık yapıcağına bakkal efendiye anlatmış. Bakkal efendi onu çobanlık için yolladığından beri çocuk ortalıkta yok. Bakkal efendi de bir şeyler var ama hala anlamadım. Çocuk kaybolduktan sonra olaylar kendini gösterdi. Ben kazadan döndüm, arkadaşlarım olur olmadık şeyler görmüş. O zamandan beri köy böyledir öğretmen bey. -
45.
+18Şoförü dinledikten sonra başımdan geçenleri bir bir anlattım şoföre.
-Öğretmen ben seni başta uyarmıştım.
+O köye saatimi almam için tek başıma dönemem. Sen de benimle gelmelisin.
-Ben o köye asla dönmem öğretmen.
+Allah rızası için istiyorum senden. Tek başıma gidemem ben oraya. Sen olan bitenleri biliyosun. Köy hakkında bilgin var. Nolur efendi yalnız bırakma beni oraya.
-Çabuk olalım öğretmen bey. Çoluğum çocuğum var benim başıma bir şey gelirse kim bakar onlara
+Allah razı olsun senden.
-Ne zaman gidicez öğretmen
+Az sonra yola çıkalım
başlık yok! burası bom boş!