-
26.
+7Okuyan varmı panpalar
-
27.
+7iki dakikada bir part atıyorum çok biliyorsanız buyrun sizin hikayenizi de takip edelim.
-
28.
+7tayfun abiyle bir yandan etrafa bakıp, bir yandan da babamları dinleyerek kurt seslerini duymamaya çalışıyorduk.
-Hamdi ne oldu lan bu arabaya?
-valla ne bileyim hüseyin abi ama hemen sorunu halledip gitmezsek sonumuz hiç iyi olmayacak bea.
-hamdi haklı bir an önce gibtirip gidelim burdan
...
konuşmalarıyla bilinçaltımdaki korkuyu bastırmaya çalışırken, tayfun abinin sabit bir yere bakakaldığını ve bacaklarının titremeye başladığını gördüm. adeta nutku tutulmuş, ne konuşabiliyor ne de hareket edebiliyordu. baktığı yere bakmayı hem merak ediyordum, hem de cesaret edemiyordum. sağa döndürerek tayfun abiye baktığım kafamı, ağır bir şekilde önğme doğru çevirmeye başladım. boynumun dönmesinden kaynaklanan, omurilik soğanımın çıkardığı sesi duya duya, her salise korkumun katsayısı arta arta dönüyordum o tarafa doğru. belki de delirmeme neden olan şeyi görecektim ama buna mecburdum. kafamı hizaya getirip, uykusuzluktan örümcek ağı bağlamış göz kapaklarımı ağır ağır açtım. karşımda gördüğüm şey, aslında bütün ailenin gördüğü, ama benim ruhumun kaldıramayacağı kadar ağır gerçekleri önüme seren bir varlıktı. -
29.
+7Okuyan varsa kendinizi belli edin panpalarim
-
-
1.
0Bu nicke daha çok musallat olurlar
-
1.
-
30.
+6Kapının önüne geldiğimde içerdeki her şey zaten gözüküyordu. Ama bir tuhaflık göremiyordum. Dereye fırlattığım tabanca karşılığında babamın tekrar belime taktığı, bu sefer kurusıkı olan tabancayı çekip içeri girdim. Ne de olsa, dün akşamki hırsız olabilirdi. Salonda hiçbir değişiklik yoktu fakat mutfağın koyu kahverengi kapısı kapalıydı. Etrafı iyice kolaçan ettikten sonra altın sarısı işlemeli soğuk mutfak kapısının kolunu indirdim
-
31.
+6Sivas kangal-gerçek kurt kırması Ayaz ve haskan Sivas kangal sultanın iplerini çözüp değirmene doğru yola koyuldum. Ne olur ne olmaz diye de superpose u taktım sırtıma. iki elimde köpek, sırtımda tüfek gören eşkıya zannedecekti. Değirmeni yakından ilk görüşümdü o. Yolun solunda kot farkıyla aşağıda kalan, her yerini ve özellikle de girişini çalıların kapladığı bir yapıydı. Değirmen taşı yer yer kırılmış, adeta yıkılmaya yüz tutmuştu. Yanına doğru yavaş yavaş yaklaştığımda, köpekler havlamaya başladı. Tasmalarından çekiştiriyor ama bir adım bile attıramıyordum. Değirmenin orda bir şeye havlıyorlardı sanki. Daha fazla onlarla uğraşmayıp yerde çakılı olan kazığa taktırdım zincirlerini ve kapıya doğru ağır adımlarla yol aldım. Kapının önüne geldiğimde, tepede kemeri olan kapı tavana kadar çalıyla kaplanmıştı. Sanki bir şeyler içeri girilmesini engelliyordu. Tüfeği omzumdan çıkarıp duvara dayadım ve zorlukla aralayarak içeri girdim. Üstüm başım her yerim ot, diken, çalı olmuştu. Silkelendikten sonra bir nefes çekip kafamı kaldırdım. Hiçbir şey yoktu içerde sadece unun öğütüldüğü taşın yanında, kovboy filmlerinde barlarda gördüğünüz fıçıların aynısından vardı. Yavaş yavaş fıçıya doğru ilerledim
-
32.
+6Kuzen hiç etkilenmemişçesine gidip ışıkları açtı şimdi anladın mı dedi neyi anlayacaktım ki? Bunların hiçbir açıklaması yoktu ve daha çok kafamı karıştırıp korkmamı sağlamıştı. Bir şey demeden kapıya yöneldim tam çıkacakken kuzen dur dedi şimdi çıkarsan hiç güzel olmaz, 10 dakika daha bekle. Saatime baktığımda saat 3.50 ydi. Evet gençler 3.50 bir saat boyunca biz o şeye bakıp durmuş ve bana sanki zaman atlaması yaşamışız gibi gelmişti. Geri döndüm koltuğa oturdum ve kuzen hatırlıyor musun? dedi
kendinizi belli edin panpalarim -
33.
+6Bir bir buçuk saat kadar oynadık diye hatırlıyorum saat 2.30 du ben sıkıldık gidelim biz dedim iyi tamam dediler indik bilardo salonuna. Kuzen yarım saat kaldı hazır mısın dedi bu gibik bana ben neye dıbına koduğum dedim sus olum kızdıracaksın bak kızsan ne olcak lan dedim ben değil ki dedi iyice kafam gitti benim orda tamamen afallamış vaziyette kalakaldım. Ne olcaksa olsun diye düşünüp senelerce farelerin kemirmesinden ve su baskınına uğramaktan bitap düşmüş koltuğa attım kendimi.
-
34.
+5bu gölgeye o kadar şaşırmamıştım aslında. çünkü artık normal geliyordu hemen kuzeni dürttüm ve pencereyi gösterdim. o da gölgeyi gördüğü gibi amcamın beyaz kartalını aradı ama göremeyince,
-bu gece oraya gidemeyiz dedi.
-bence de gitmeyelim kuzen
remzi abi noluyo lan keraneciler diye atladı olaya. ona da gösterdik, o da gitmeyin dedi. Biz kapıda bu değerlendirmeyi yaparken bize yaklaşan soluk sarı iki ışık gördüm... -
35.
+5cin görmeyen bi ben kalmışım amk.
-
36.
+58 gibi tekrar uyandım. Odada kimse kalmamıştı ben kalkana kadar. Muhtemelen sağıma gitmişlerdir diye düşündüm. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra aklıma ev geldi toz içinde kalmış asker kamufulajlı pantolonumun cebinden anahtarı çıkarıp eve doğru yol aldım. Merdivenleri çıkarken, içimi bir korku sarmıştı. Kendimi korku filmlerindeki hiçbir şeyden habersiz kurban gibi hissediyordum. Durun lan, aslında harbiden öyleydi
-
37.
+5Menteşeleri paslanmış ve çürümeye yüz tutmuş kapı büyük gıcırtılarla açıldı. Ve ben karşımda ne görüyordum biliyor musunuz? Normal dışı hiçbir şey. Evet , hiçbir şey yoktu. Dün akşam soluk beyaz meyve desenli perdeye yansıyan sarı ışık kapatılmış, adeta hiçbir şey olmamışçasına her şey yerli yerindeydi. Aslında böyle olmasına daha çok şaşırmıştım çünkü bu kadar korkunun üzerine incin bir ev bekliyordum. Arka odaları da kontrol ettikten sonra kapıyı kapatıp ahıra gittim. Remzi abi inekleri sağıyor, o vakum makinelerinin sesi altında kuzenimle muhabbet ediyordu. Amcam ise çoktan arabasına binip gitmişti
-
38.
+5büyükbabam kur'an-ı kerimi kapatmasıyla pof diye çıkan sesle, 20 senedir kapısından dahi girilmemiş çiftlik evinin bulunduğumuz salonunda, sarı taşlardan yapılmış şöminenin üzerinde, çıkıntıya dayalı bir şekilde duran Hz. Ali'nin resminin yere düştüğündeki çıkardığı ses birbirine karışmıştı. bir anda ani bir refleksle herkes gözünü yere düşen resme çevirdi. artık bir tek ben değil, yaşadıklarımı görmüş olduklarından herkesin korkmaya başladığını hissedebiliyordum. herkesin üzerinde ölüm sessizliği vardı. büyükbabam kapadığına pişman olduğu kalın, işlemeli kur'an-ı kerim'in kapağını tekrar açıp kaldığı yerden okumaya devam etti. bir zararı dokunmadı bize o gece ama hayatımda büyük bir iz kalacaktı.
-
39.
+5Yüksek toprağın üzerine çıkarak farlar kapıyı aydınlatacak şekilde bıraktık arabayı. Bıraktığımız yer hafif eğimli, arabanın el freni çekik, vites r de inip bagajdan kazma kürek dedektör ve çalı makasını aldık. Tayfun abi kapıdaki otları kesti hep beraber içeri doluştuk anormal hiçbir şey yoktu. Babam dedektörle biraz gezinip öten yeri bulduktan sonra amcam eline kazmayı aldı, tayfun abi Hamdi abi ve ben elimizde küreklerle bekliyoruz. Bismillahirahmanirrahim diye amcamın ilk kazma darbesini yerdeki ince çatlaklı betona indirmesiyle…
-
40.
+5ertesi gün olduğunda artık kimsenin orada kalmaması gerektiği açıkça anlaşılmıştı. babamla ben bursaya, amcamlar babaanneme, büyükbabamlar da bir haftalığına öbür evlerine gitmek üzere hazırlık yapmaktaydık hep beraber.
-
41.
+26 -21Lise 1’i yeni bitirmiştim o sıralarda da bizim aile yadigarı olan 40-50 senelik çiftliği tekrardan hayata geçirme çabası vardı babam ve dedemde. Yalanına sokuyumcular için tam yeri istanbul çatalca’nın kabakça köyü alın bu da google earth http://img.webme.com/pic/ ... irsoftturkiye/ciftlik.png Babam, dedem, üvey babaannem ve amcamın çiftlikte geçen garip olaylarını dinleyerek büyümüştüm. Sırf o hikayelerden kitap yazılır ama o zamanlar inanmıyorduk işte çocukluk.
Söylentilere göre Kurtuluş Savaşı’nda kabakça köyünde savaş olmuş ve bir sürü isimsiz şehit varmış tam da bizim çiftliğin altında. Doğru olduğuna inanıyorum lakin bizimkilerin olayları açıklamak için uydurduğu bir bahane de olabilir tabi bu. Her neyse, lisede iğrenç bi öğrenciydim lise 1 de 6 tane zayıfım vardı 6 lan 6 babam bana eğer ikmallerde geçersen bütün yaz çiftlikteyiz dedi ve öyle de oldu. Keşke bir sene daha lise 1 de kalsaydım da oraya gitmeseydim.
okuyan olursa devam ederim beyler. -
42.
+4kuzen bunu tekrar anlattıktan sonra ekledi: her cuma gece 3 te o adamı görüyoruz kuzen. Haftanın her günü de daha demin gördüğümüz olay oluyor sürekli bu artık herkes için normal. getirmediğimiz hoca kalmadı hepsi de burdan çıkın, sizi istemiyorlar dedi ama şu ana kadar bize bir zararları olmadı dedi. bizi istemediklerini aynı sene içinde anlayacaktım ama çok geç olacaktı.
-
43.
+4ses verin beyler , devam ediyorum
-
44.
+4Köpekleri bağlayıp yukarı kuzenlerin yanına, üst tarlaya gittim. Gittiğimde hayvanları dereye zütürmek üzere toplanmaya başlamışlardı. Hiç kimseye bir şey anlatmadım o gün ve o hafta öylece geçti.
-
45.
+4Yolda, sessizliği bozan tek şey arabanın çalmaya devam eden alarmıydı. Ve arabada bir tuhaflık olduğu çok rahat anlaşılıyordu. Durduk yerde birden gaz veriyor, frene basıldığında ya aniden duruyor, ya da hiç durmuyordu. Çiftliğe yaklaşık 500 metre kala zifiri karanlık çakıl-toprak yolun ortasında motor durdu. Motor durdu ama, alarm ve korna çalmaya, kafamızı gibmeye devam ediyordu. Şaşkınlıkla ne olduğunu anlamaya çalışıyorduk. Ve kimsenin dışarı çıkmaya zütü yemiyordu beyler kimin yer ki gecenin 2.30 unda zifiri karanlık, Allahın unuttuğu bir yerde kalakalmıştık. Amcam daha fazla dayanamayıp arabadan indi, kaputu açıp akünün kutbunu çekti. Alarm susmuştu ama farlar da gitmişti. Hamdi abi babam ve amcam motora bakarken biz tayfun abiyle arabanın bagajının arkasında fenerlerle etrafa bakıyorduk. Tek duyabildiğimiz belli belirsiz birkaç köpek havlaması ve kurt ulumasıydı.