/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 1.
    +19 -2
    bir an afalladım. Kim olduklarını, neden bizi istemediklerini bilmek falan istemiyordum artık. eve çıkıp yatağa girdim ama uyuyamadım sabaha kadar. Kötü niyetli varlıklar olmadıklarını biliyordum çünkü amaçları korkutmak olsa her gece rüyama girerdi ama orda kaldığım sürece hiç bir zaman rüya görmedim. belki de Hz. Ali nin resminin olduğu odada yatmamdan dolayıdır.

    beyler iki sukuyu hor görmeyin emek veriyorum hadi bakalım.
    ···
  2. 2.
    +15
    o gece remzi abilere gittik. O zamanlar ferre merre yok remzi dergi almış ona bakıyoruz elimiz gibimizde. özer baba da gelip yatıyorum deyip gitti. biz dergiye bakmaya devam ediyoruz aradan 10 dakika geçti odanın kapısını tıklattı biri. kalkıp baktık kimse yok allah allah diyip devam ettik dergiye. bi 5dk sonra bu sefer tak tak şeklinde ve daha sert bi şekilde vuruldu kapı remzi çıktı ne var baba ne çalıyosun kapıyı falan dedi özer baba ordan ne çalcam kapını gece gece delirdiniz mi yatın uyuyun artık diye
    ···
  3. 3.
    +15 -1
    4 saat yolculuğun ardın yorgun argın düşmüş bi şekilde vardık çiftliğe. Bi sürü hikaye duyucam diye hazırlamıştım kendimi önceden ama beni etkileyeceklerini bilmiyodum. Amcaoğluyla akşama kadar ata binip sigara içiyoduk gece de sabaha kadar poker oynuyoduk. Acayip eğlenceliydi ta ki o geceye kadar. ( http://img.webme.com/pic/ ... rsoftturkiye/ciftlik2.png Kırmızıyla gösterdiğim yer bizim ev yeşil olan ahır siyah olan da bakıcı evi)

    Bizim ev 2 katlı ama alt katı kullanmıyoruz o zamanlar çünkü sürekli su basıyor kışın alt katta bilardo masası var başka bi tak yok içeri girdiğinizde kendinizi Amerikan filmlerinde hazırladıkları cadılar bayramı evlerinden birine girmiş gibi hissediyorsunuz. Duvarlar sperm rengi kapılar buzlu camlı bir kat işte. Her gece 1 e kadar bilardo oynayıp sonra pokere geçerdik. Bizim bakıcı remzi abi 24 yaşında o da bizle beraber bilardo oynuyoruz.

    Saat 12,5 falan remzi abi artık gidelim gençler geç oldu dedi ben de tamam şu oyun bitsin gideriz dedim. 100 sayılık 3 topta kuzenim 77 ben 56 hiç unutmam. Neyse oyunu bitirdik sigaraları söndürdük yukarı çıkıcaz kuzen ışıkları kapattı kapı da kapalı birden girilmesin diye kapının kolunu indirmesiyle olum kapı açılmıyo lann demesi bir oldu ben zannettim bu bizle taşak geçiyor hadi lan ordan yemezler dedim ben de ikinci çıkışa gittim kolu indirdim indirmemle ananı gibiyimmm demem bir oldu.

    Kilitlenmiştik resmen oraya. Dizlerimin üstüne çöküp ne kadar bildiğim dua varsa okumaya başladım ışıklar kapalı hiçbir yer gözükmüyor zifiri karanlık ve ne remzi abiden ne de kuzenden ses seda yoktu tek duyduğum hemen duvarın karşısındaki ahırdan gelen ineklerin sesiydi. Yaklaşık 5 ya da 10 dakika sonra 2 tane ses duydum. Bu ses kilit sesiydi ve bir anda ışıklar yandı. Hayatım boyunca hiç unutamayacağım bir kareydi karşımda gördüğüm. Remzi abi ve kuzen koltukta birbirlerine sarılmış gözler kapalı dua okuyorlardı. O gece konuşmadan direk yattık.
    ···
  4. 4.
    +14 -1
    Üst edit : beyler olayı bi kaç parta bitiricem günlerce bitmeyecek yarim saate bitiririm.

    Ertesi gün kalktığımda olayın şokunu henüz atlatamamıştım hala şaşkınlık üzerimdeydi. Kahvaltı etmeden direk atı eğerleyip derenin oraya indim atı bağlayıp güneş altında kavrulup hamam suyundan beter olan suyla elimi yüzümü yıkadım. Çiftlik ortamı ve lise 1 e giden çocuğun beline tabanca takan bir babam var. Çocuğuz tabi ne anlayalım yere oturmamla belimde sıkışmış tetiğin merminin içindeki barutu tutuşturup patlatması bir oldu. Kulaklarım patlayacakmış gibi oldu anlık korkuyla kalkıp belimde tabancayı çektim başka biri ateş etti sanmıştım. Tabancadan çıkan dumanları görünce sığ dereye tabancayı fırlattım ve ata binip geri döndüm. Kuzen kalkmıştı oturup kahvaltımızı ettik ve dün gece yaşadıklarımızı değerlendirmek için içerdeki salona geçtik
    ···
  5. 5.
    +13
    bir hafta sonra büyükbabamlar çiftliğe döndüğünde ne oldu biliyor musunuz beyler? bizi orda istemediklerini anladım. günde 30 kilo süt veren rekortmen ineğimiz, günde 3 kilo süt vermeye başladı. ve bundan da 5 gün sonra bütün ineklerimiz sırasıyla rahmetli oldu. çiftliğe ne oldu derseniz, battığımız için satıldı ve satın alan adamın bu başlığı okumasını istemiyorum. gel gelelim bana ve beyaz gömlekli adama, hala kurtulamadım bu şeyden. ara ara tuvalette aynadan görüp ürküyorum benle beraber geldi. sürülerce hocaya, pgiboloğa gittim ama hiç biri sorunumu çözemedi. hocalar muska, pgiboloklar uyuşturucu kıvamında ilaç verdi. ilacı kullandığım günlerde bile gördüğümden onu artık ilacı kullanmıyorum. bundan 20 veya 30 sene sonra bütün hayat hikayemi ve işlediğim suçları anlatacağım tabi hayatta olursam. haydi şimdilik kalın sağlıcakla.
    ···
    1. 1.
      0
      Pnp hikayeni okudum şu beyaz adamı biraz acsana mesela surati falan var mi
      ···
    2. 2.
      +1
      kardeşim o anlık korku ile yüze mi bakabilirsin zaten korkudan anlık felç gibi bişey oluyor hiç fark etmedim fark ettiysem de yüz diye bişey hatırlamıyorum.
      ···
    3. 3.
      0
      Hocam suçları derken ne demek istediniz?
      ···
    4. diğerleri 1
  6. 6.
    +11
    Yukarı doğru eğimlendirilmiş tahtaları yan yana tutan paslı yuvarlak demire ellerimi dayayıp fıçının içine doğru sarktım. içinde sadece bir nesne vardı. Mauzer tüfekleri bilirsiniz onun mermisine benzer bir mermi. Kolumu fıçının içine sokup mermiye doğru uzandım. Uzandığım anda sultan ve ayazın kalın havlama sesleri kesilmiş, kedi ağlamasına benzer sesler çıkarmaya başlamışlardı. Bu dikkatimi çekti ve biraz durdum ve ardından uzanmaya devam ettim. Ama ben dokunamadan mermi, yuvarlanarak yana doğru kaydı. Ürküp bir anda elimi çektim acayip şaşırmıştım. Bir daha denemeyerek dışarı köpeklere bakmak üzere kapıya yöneldim. Tekrar zorlukla o çalılıkların arasından çıkarak köpeklere baktım hiçbir şey yapmadan diller dışarıda yerde yatmış etrafa bakınıyorlardı. Duvara dayadığım tüfeği alıp, köpeklerin tasmalarını çıkardım ve çiftliğe doğru yola koyuldum.

    oldukça hizli yazmaya çalışıyorum başlığı sukulamayi unutmayin lütfen daha çok kişi görsün.
    ···
  7. 7.
    +10
    Yine konuyu ben açtım ağzına sıçıyım adamın ağzını bıçak açmıyor benden bi yaş küçük bu. Geldiğimden beri bi tuhaflık var bunda sürekli bir yerlere dalıp gidiyo o sene de gemlikten taşınmışlardı çiftliğe okulu falan değişti ondandır diye üstelemedim pek ama bu soruma da cevap vermeyince

    -ne oldu lan sana bi derdin mi var olum neden konuşmuyosun?
    irkilerek birden bana baktı
    -ne derdi olum ya yok bi şey
    -sen böyle değildin kuzen sürekli bi yerlere dalıp gidiyosun anlamıyorum
    -kuzen tamam her şeyi göstericem ama şimdi değil
    -neyi göstericen olum bi anlatsana
    -akşama kadar sabret anlıycaksın her şeyi.

    kendinizi belli edin panpalar yazıyorum
    ···
  8. 8.
    +10
    evet, o bahsedilen beyaz gömlekli adamı görüyordum. vücudum kilitlenmiş, dilim geriye çekilmiş ve korkudan buz kesilmiş bir beden ile zaten gördüklerim yetmezmiş gibi, her yönden beynimin içinde yankılanan bir ses duydum. "bilardo oyununu beğendin mi?"
    ···
    1. 1.
      +2
      Muhtar gibiselimmi
      ···
  9. 9.
    +10
    Biz öyle muallak gibi bakışırken atın kalkmaya çalıştığını gördüm. Dizginleri yakalamak için hamle yaptım ama tutamadım at kalktığı gibi dereye doğru koşmaya başladı. Biz öyle eli kolu bağlanmış gibi at ufukta kaybolana kadar arkasından baktık durduk. Elden bir şey gelmiyordu zaten gördüğümüz manzaradan sonra o ata binmek isteyeceğimi de pek zannetmiyordum. Remzi abi hadi boşverin toplayalım şu inekleri de gidelim artık dedi. Toplanıp çiftliğe gittikten sonra resimde siyahla gösterdiğim yerdeki tek odalık eve girdik , Oturup sigaraları yaktık içmeye başladık. Remzi abi bırakın at döner iki güne diye teselli etmeye çalıştı bizi. O zamanlar annem babam dedem üvey babaannem falan hiç biri bilmiyor sigara içtiğimi bir tek babaanneme söylemiştim. Onu yakın hissederdim kendime o da hiçbir şey demezdi bana ama dedemle 20 30 senedir ayrı oldukları için babaannem yazlıktaydı o sıralar. Zaten istanbul’a gittiğimde hep önce babaanneme sonra çiftliğe giderdim rahmetli olana kadar babaannem. Her neyse, bi de bu remzi bininin babası var Özer baba o da aynı şekilde bakıcı çiftlikte baba oğul ineklere bakıyolar. Özer aradı remziyi ahırda tak temizleyeceklermiş bu gitti biz kaldık kuzenle.
    ···
  10. 10.
    +9
    Kuzen hala uyanamamış, şaşkın şaşkın etrafa bakınıyordu. Konuyu açan ben oldum.
    -Olum lan ne oldu dün gece öyle?
    Hala dalmış bir vaziyette sabit bir yere bakıyordu
    -Laan!?
    -He noldu kuzen
    -Soru soruyorum duymuyo musun olum?
    -Dalmışım kuzen kusura bakma
    -Ne oldu dün akşam diyorum?
    -Kuzen konuşmayalım bunu lütfen
    -Neden olum noluyo lan?
    -Sen onu görmedin mi?
    -Neyi lan neyi?
    -Kuzen valla bak boşver hadi yürü inekleri otlatıcaz sonra anlatırım.

    Kafamdaki soru işaretleri ile kuzenin peşinden gittim. Remzi abinin kapısını çalıp uyandırdıktan sonra kuzenle ben atları eğerleyip biz atta, remzi abi önümüzde inekleri tarlaya çıkardık ,Remzi abi oturmuş sigarasını içerken biz atlarla dağılan inekleri sürünün içinde tutuyorduk. Büyümüş mısırları bilen bilir sapları çok sert olur tarla ful mısır olduğundan atın üstünde kafamız anca mısırların üstüne çıkıyordu. Sanırım atın ayağı o topraktaki saplardan birine takıldı atla beraber yere düştük. Ama bu binler yardım ediceklerine karşımda durup yarıla yarıla gülüyolardı. Biraz cüsseliyimdir, atın üstünde kaldığımdan at ezilmesin diye hemen kalkmaya çalıştım üzerinden çekildim üstümü başımı silkeledim ama at hala yerde ölü gibi yatıyordu. Gözlerini kırparak sanki elinden şekeri alınmış bebek gibi ne olur yardım edin edasıyla bakınıyordu etrafa. Bir kaç kere hafifçe kırbaçladıysak da kalkmadı. Ne yapıcaz lan şeklinde birbirimize bakıyorduk.
    ···
  11. 11.
    +9
    Her çiftliği olan bu olayları yaşıyor biz apartman dairesindeyiz yasayamiyoruz böyle hayatin amk
    ···
    1. 1.
      0
      Benim dedemin dut agaclari var. Benim niye basima gelmiyo amk?
      ···
  12. 12.
    +9
    Sağım bittikten sonra inekleri salıp otlatacaktık bu yüzden kuzen beni görünce atı eğerlemeye gittik. Kaçan atımız yeni bulunduğundan ve nalları sökülmüş olduğundan onu değil sadece fırtınayı eğerledik. Bugün at sırası remzideydi. Ben de siz yaparsınız heralde bugünlük dedim kuzene o da hallederiz keyfine bak sen dedi. Kurtulmuştum pis ineklerin taklu kuyruklarıyla attıkları şaplaklardan. Eskiden duyduğum ve her zaman karşı köyden çiftliğe gelirken gördüğüm bir değirmen vardı. Osmanlı zamanlarından kalma bir değirmen. http://img.webme.com/pic/ ... rsoftturkiye/ciftlik7.png siyah okla gösterdiğim yere doğru gidince sol tarafta kalıyordu o zamanlar. Geçenlerde yol açarken yıkmışlardı halk korkuyor diye. isteyen çatalca belediyesinin dökümanlarından bakabilir. Ne zamandır merak ederdim orayı. Gitmeye karar verdim aklımı gibiyim
    ···
  13. 13.
    +9 -1
    Tamam dedim çıkıp eve gittik. Kuzen ben sıkıldım gel ava çıkalım beraber dedim buna
    -yok kuzen ya boşver sonra çıkarız
    -hadi be olum zaten kırk yılın başı gelmişim kırma beni
    -kuzen valla başım ağrıyo sonra gidelim
    -gibicem artık ama ha

    Dedim hızlı hızlı eve çıkıp fişekliği taktım boynuma kısa çifteyi aldım kafamda kovboy şapkası çıktım dağ bayır dolanmaya gösterdiğim yerler baya erken kalktığımızdan öğle saatleri güneş tepede Mudurnu tavuk gibi kızarmışım 15 20 metre ağaçlarla çevrili ortası gölgelik bir alan gördüm gideyim şurda dinleneyim biraz dedim gittim oturdum. Yayla gibi olduğundan düm düz her yer. Gölgelik dediğim alan da baya büyük rahat 1 dönüm vardır. Çifteyi kırık vaziyette yere koydum parlamentimi yaktım içiyorum. Derin bi nefes alıp yaşadıklarımı düşünmeye başladım. Ulan nereye gelmiştim ben? Oysa ki çocukken hep buralarda büyümüştüm ama başıma böyle olaylar gelmemişti hiçbir zaman. Havaya bakınırken beyaz bi kuş gördüm. Çiftede 2 tane kuş saçması var sigarayı attım hemen sarıldım tüfeğe nişan alıp ateş ettim ama ıska. Benle dalga geçer gibi yavaş yavaş gidip ağaca kondu. Onun ordan kalkmasını beklerken tam arkamdan aynı kuştan bi tane daha çıkıp öbür ağaca gidip kondu. Sürekli aynısı olmaya başladı. Nereye baksam tam arkamdan kuş geçiyordu. Tüfeğin diğer namlusundaki fişeğe güvenip sabit bir ağaca bakmaya başladım. Ama sanki bana inat baktığım taraftan hiç kuş geçmedi. Öyle odaklanmış olarak bakarken arkamdan vuuufff diye bi şeyin geçtiğini hissettim. Tüfeği bel hizama indirip arkamı döndüm ama hiç bi şey yoktu. Dönmemle tüfeğin elimden kayıp düşmesi bir oldu. Bilirsiniz, çifte yere düştüğü zaman patlar o yüzden avcılar yere düşerse patlamasın diye namlular kırık vaziyette taşırlar çifteyi. Evet patladı paslı ve yağlı sağ namludaki mermi. Ayakkabımın ucunu sıyırıp toprakta büyük bir iz bıraktı. O an aynı şekilde arkamdan birinin geçtiğini hissettim.
    ···
  14. 14.
    +8
    Tamam dedim çıkıp eve gittik. Kuzen ben sıkıldım gel ava çıkalım beraber dedim buna
    -yok kuzen ya boşver sonra çıkarız
    -hadi be olum zaten kırk yılın başı gelmişim kırma beni
    -kuzen valla başım ağrıyo sonra gidelim
    -gibicem artık ama ha

    Dedim hızlı hızlı eve çıkıp fişekliği taktım boynuma kısa çifteyi aldım kafamda kovboy şapkası çıktım dağ bayır dolanmaya gösterdiğim yerler baya eğimli yüksekte kalıyor çiftlikten ve oralardayım http://img.webme.com/pic/ ... rsoftturkiye/ciftlik5.png erken kalktığımızdan öğle saatleri güneş tepede Mudurnu tavuk gibi kızarmışım 15 20 metre ağaçlarla çevrili ortası gölgelik bir alan gördüm gideyim şurda dinleneyim biraz dedim gittim oturdum. Yayla gibi olduğundan düm düz her yer. Gölgelik dediğim alan da baya büyük rahat 1 dönüm vardır. Çifteyi kırık vaziyette yere koydum parlamentimi yaktım içiyorum. Derin bi nefes alıp yaşadıklarımı düşünmeye başladım. Ulan nereye gelmiştim ben? Oysa ki çocukken hep buralarda büyümüştüm ama başıma böyle olaylar gelmemişti hiçbir zaman. Havaya bakınırken beyaz bi kuş gördüm. Çiftede 2 tane kuş saçması var sigarayı attım hemen sarıldım tüfeğe nişan alıp ateş ettim ama ıska. Benle dalga geçer gibi yavaş yavaş gidip ağaca kondu. Onun ordan kalkmasını beklerken tam arkamdan aynı kuştan bi tane daha çıkıp öbür ağaca gidip kondu. Sürekli aynısı olmaya başladı. Nereye baksam tam arkamdan kuş geçiyordu. Tüfeğin diğer namlusundaki fişeğe güvenip sabit bir ağaca bakmaya başladım. Ama sanki bana inat baktığım taraftan hiç kuş geçmedi. Öyle odaklanmış olarak bakarken arkamdan vuuufff diye bi şeyin geçtiğini hissettim. Tüfeği bel hizama indirip arkamı döndüm ama hiç bi şey yoktu. Dönmemle tüfeğin elimden kayıp düşmesi bir oldu. Bilirsiniz, çifte yere düştüğü zaman patlar o yüzden avcılar yere düşerse patlamasın diye namlular kırık vaziyette taşırlar çifteyi. Evet patladı paslı ve yağlı sağ namludaki mermi.
    ···
  15. 15.
    +8
    Tam bir hafta sonra salonda oturmuş kuzenimle yine büyükbabamın hikayelerini dinliyorduk
    “Bundan yaklaşık 20 sene önce, bütün ailenin evde oldu ğu ve saat gece 2 de dağıldıkları bir geceydi. Biz de babaannenizle etrafı toplayıp yattık. 5 dakika kadar sonra alt kattan bilardo toplarının seslerini duymaya başladık. Tıkır tıkır bilardo oynuyorlardı aşağıda. Korkudan gece inemedik ama ertesi sabah aşağı inip burda bilardo oynamak 2 altındır diye yazı astım ondan sonra bir daha da bu sesleri duymadık. Fena mı olurdu iki altın bıraksalar her gece” diyip güldü. Biz de güldük ayıp olmasın diye adama ama artık anlattıklarının gerçek olduğuna daha çok inanıyordum. O anda aklıma bir fikir geldi.
    ···
  16. 16.
    +9 -1
    babamın babaannesi balkon tam karşıda kalacak şekilde duran koltuğa otururmuş hep. çok yaşlı olduğu dönemlerde olmuş bu olay da. çok büyük bi şey değil ama bana göre bir kanıttı anlatılanların gerçek olduğuna dair. Bi gece babam büyükbabam babamın babaannesi oturuyolarmış salonda. Büyük babam o zamanlar daha genç, kalkmış tuvalete gitmiş. Babamın babaannesi 5 dk sonra babama, oğlum bak bakıyım baban balkona çıktı galiba demiş babam da yok babaanne babam tuvalette demiş babaanne e balkondaki kim deyince babam balkonda oturan beyaz gömlekli adamı görmüş. olayda büyütülecek bi şey yok gerçi ama benim kafamdaki taşların yerine oturmasına bi nebze yardımcı olmuştu o zamanlar..
    ···
  17. 17.
    +7
    Tüfeği bel hizama indirip arkamı döndüm ama hiç bi şey yoktu. Dönmemle tüfeğin elimden kayıp düşmesi bir oldu. Bilirsiniz, çifte yere düştüğü zaman patlar o yüzden avcılar yere düşerse patlamasın diye namlular kırık vaziyette taşırlar çifteyi. Evet patladı paslı ve yağlı sağ namludaki mermi. Ayakkabımın ucunu sıyırıp toprakta büyük bir iz bıraktı. O an aynı şekilde arkamdan birinin geçtiğini hissettim ama bu sefer aldırmadan tüfeği yerden alıp eve yürümeye başladım.
    ···
    1. 1.
      +2 -1
      Sonra tüfeği zütüme sokmaya karar verdim
      ···
  18. 18.
    +7
    dergiyi yatağın üstünden aldığım gibi camdan dışarı fırlattım. biraz rahatlayıp dinlendikten sonra kuzenle artık gidelim diyip kalktık. sokak kapısına çıktığımızda evin ordan gelen ama elma ağıcının dallarının görmemi engellediği soluk bir ışık gördüm. biraz kenara çekilip baktığımda ışığın, bizim evin mutfak camından geldiğini görmem zor olmadı. mutfağın ışığı yanıyordu beyler, evde kimse yok. Mutfağın kalın, püsküllü ve sert kumaş meyve desenli yıllarca beklemekten rengi beyazdan griye dönmüş perdesinin arkasında bir gölgenin belirdiğini gördüm. gölgeyi görür görmez hemen remzilerin evin solunda kalan, arabaları parkettiğimiz yere kafamı çevirip amcamın arabasını aradım ama, yoktu.
    ···
  19. 19.
    +7
    Ertesi gün babam amcam ben köye doğru yola koyulduk. Taşınacak şeyler varmış ondan beni de yanlarına aldılar. Her şeyi beyaz kartalın bagajına yükledikten sonra, köydekilerle konuş acakları varmış kahveye oturduk dinliyoruz. Tayfun abi geldi bize çoğu inekleri satan adam. Biraz işlerden konuştuktan sonra, bayadır dillerde dolanan değirmendeki define hikayesini ikinci baskı yaptı;
    -Hüseyin abi(amcam), değirmenin hikayesini biliyorsun değil mi?
    -biliyorum tayfun ne oldu ki?
    -abi oraya bir gitsek diyoruz.
    -çok tehlikeli be koçum onu düşündük ama cesaret edemedik
    -abi ne olacak bea 5 6 kişi gittik mi hiçbir şeycikler olmaz metal dedektörü de almış bizim Hamdi. Hem tasini taragini giberim de gelir kazariz hep beraber.
    -bi düşünelim bakalım…
    Uzun konuşmanın ardından izinsiz kazı yasak olduğundan gece 1 2 gibi gitmeye karar verdiler. Beni ne bulaştırıyosunuz be dıbına koyim. Baba sözü tabi, itraz edemedik.
    ···
  20. 20.
    +7
    son duyduğum bu sesten sonra, gözlerimi evde, ikinci salonda açtım. amcam babam kuzenim hamdi abi tayfun abi herkes burdaydı. kafamı biraz kaldırdığımda başucumda kur'an-ı kerim okuyan büyükbabamı gördüm. ne oldu bana doğrulmaya çalışırken elleriyle göğsümden bastırıp kalkmamı engellediler. büyükbabam okumayı durdurduğunda, doğrulup 35 yıllık gıcırdayan koltukta oturur vaziyete geçtim. o gün bana hiç bir şey anlatmadılar ama, sonradan öğrendiğime göre, arabanın arkasında nöbet tutarken bağıra bağıra arapça bir şeyler söylemişim, arkasından birden yere düşmüşüm. uykumda da arapça kelimeler söyleyip sanki biriyle kavga ediyormuşçasına konuştuğumu görmüşler. işin tuhaf yanı, hiç bir zaman arapça öğrenmedim.
    ···