1. 401.
    0
    reserved
    ···
  2. 402.
    +1
    nurdan traktörle gideceğiz dedi. nasıl yani dedim şaşkın bir ifadeyle. gülerek , korkma ben sürecem dedi. dedemin boş zamanlarında yasemin ve nurdan a traktör sürmeyi öğrettiğini anlattı."tarlaya giderken sıkıntı olmasın, ehliyetin yok ya " dedim. köy yolundan gideceğimizi söyleyerek sıkıntı olmayacağını belirtti.
    ···
  3. 403.
    0
    nurdan mutfağa gidip son hazırlıkları tamamlarken, benimde aklıma kilerde piknik sepetini ararken çuvalların üzerinde öylece duran mavi plastik top takıldı.lan dedim şu topu da alayım canımız sıkılınca oynarız. kilerden topu alıp avludaki diğer torbaların yanına bıraktım. topu bıraktıktan sonra cebimdeki ağılın anahtarını ve çakıyı farkettim. onları yerine bırakmak hem de nurdan a bakmak için eve girdim.
    ···
  4. 404.
    0
    rezerved
    ···
  5. 405.
    0
    anahtarlığı oturma odasındaki çiviliğe astım. çakıyı da mutfağa zütürdüm. nurdan piknik sepetini hazırlamıştı. abla çakıyı nereye bırakayım dedim.şu rafların birine koyuver dedi. sonra mutfak tezgahının altından piknik tüpünü çıkararak çay yapıp içeriz dedi. sonra üst dolaplardan çaydanlığı çıkarıp kendi kutusuna koydu. eşyaların sayısı giderek artınca bunları traktörün üzerinde nasıl taşıyacağımızı sordum.
    ···
  6. 406.
    0
    endişelenme traktörü evin arka tarafında duran römorka bağlarız eşyaları da römorke koyarız dedi. nurdan birkaç tane su şişesini torbaya koyduktan sonra hadi artık gidebiliriz dedi. piknik sepetini ve mutfak tüpünü alıp önden yürümeye başladım. nurdan anahtarlıktan traktörün anahtarını aldı.az daha kilimi unutuyordum diyip odaların birinden kilimi de aldı. dedemlerin gelmesi an meselesi olduğu için evin kapısını kapatmadık. avluya indik. yerde duran torbaları eğilip parmağıma geçirdim. nurdan yerde duran topu görüp topu da mı aldın dedi.
    ···
  7. 407.
    0
    Panpa elim gibimde okuyorum.
    ···
  8. 408.
    0
    evet dedim ne de olsa akşama kadar ordayız canımız sıkılınca oynarız.iyi düşünmüşsün diyerek, yerde duran topu ve domates torbasını ellerim dolu olduğu için nurdan aldı. bahçe kapısına doğru yürüdük kapıyı açıp dışarı çıktık. nurdan ilk önce traktörü römorke bağlayacağız dedi. eşyaları yere bırakmamı söyledi. alttan tekerlekli olan dış bahçe kapısını sonuna kadar açtı. nurdan traktörü çalıştırıp dışarı çıkarıp bahçe kapısını kapatmamı söyledi.
    ···
  9. 409.
    0
    bahçe kapısını kapattıktan sonra nurdan atla dedi. bindim traktöre evin arkasına doğru sürdü traktörü. römorka güneş vuruyordu. şimdi bu gavur amı gibi yanıyordur diye düşündüm. traktörü römorkun önüne sürdü. inipte şu römorkü traktöre bağlayıver dedi. atladım yere römorkün önünde yerde duran demir kısmını kaldırıp traktörün arkasındaki kancaya geçirdim. oldu mu diye sordum evet dedi. tekrar bindim traktöre evin önüne geldik.
    ···
  10. 410.
    0
    Rezerv amk
    ···
  11. 411.
    0
    traktörden inip eşyaları römorke koymaya devam ederken az ileriden dedemlerin geldiğini gördük. bize yakınlaştıklarında dedem nurdan a dönüp gidiyor musunuz yavrum dedi. evet dedik. akşam üstü pek geç kalmayın diyip içeri geçtiler.ben eşyalar tarlaya giderken devrilmesin diye römorka eşyaların yanına oturmuştum. römork çok sıcaktı zütüm yandı. torbaların içinden posta gazetesini çıkarıp üstüne oturdum.
    ···
  12. 412.
    0
    yola koyulduk. köy yolları taş, toprak ve engebeli olduğu için nurdan traktörü hızlı sürmüyordu. köy yolunda ilerlerken römorkta beni görenler tipimden olsa gerek bana acayip bakıyordu. bende karşılık olarak onlara dik dik bakıyordum.20-25 dakika sonra zeytin tarlasına ulaşmıştık. saat öğlen 1 sularıydı. nurdan traktörü tarla yolunun yanında yan yana dizilmiş olan selvi ağaçlarının gölgelerinin vurduğu alana park etti.
    ···
  13. 413.
    0
    nurdan traktörden atlayıp römorkun yanına geldi. bende römorkta olan eşyaları tek tek nurdan a verip yere indirdik. etrafa şöyle bir baktım. çok büyük olmayan bir alanda zeytin ağaçları vardı. sonu gözüküyordu tarlanın. zeytin tarlasının etrafında tarlalardan oluşan çok geniş bir arazi vardı. kimseler gözükmüyordu. koskoca alanda sadece nurdan la ikimiz vardık.
    ···
  14. 414.
    0
    eşyaları yerden alıp zeytin ağaçlarının iç kısmına doğru yürüdük. nurdan piknik yapacağımız uygun bir yer seçti. eşyaları yere bıraktık nurdan kilimi yere serdi. gel önce tarlayı şöyle bir dolaşalım dedi. eşyaları öylece yerde bıraktık. nurdan önden ben arkadan yürümeye başladık. yürümeye devam ederken nurdan ağaçları inceliyordu. zeytinlerin daha olgunlaşmasına zaman var.1-2 hafta sonra hasat etmeye başlarız dedi.
    ···
  15. 415.
    0
    reserved
    ···
  16. 416.
    0
    bende muhabbete dahil olmak için nurdan a çeşitli sorular yöneltiyordum. tarlada kaç ağaç olduğunu, çevredeki tarlaların kimin olduğunu sordum. yaklaşık 100 kadar ağaç olduğunu çevredeki bazı tarlaların dedeme ait olduğunu ama sağlık sorunları nedeniyle hemde geçen sene mahsül elde ettikleri için tarlayı bu sene nadasa bıraktıklarını söyledi.
    ···
  17. 417.
    0
    Devam panpa
    ···
  18. 418.
    0
    yaklaşım yarım saat zeytin tarlasında dolandıktan sonra piknik yapacağımız alana geri döndük. nurdan piknik sepetinin içindeki yiyecekleri çıkarmaya başladı. bende yanına gidip ona yardım ettim. piknik tüpünü yakar mısın dedi. piknik sepetinden çıkardığı el çakmağını elime verdi. gittim tüpü yaktım. üzerine çaydanlığı koydum. nurdan içine suyu koydu.
    ···
  19. 419.
    0
    reserved bi giremedin şu skiş olayına amk sıktı artık kısa kes
    ···
  20. 420.
    0
    bütün kahvaltılık yiyecekleri açarak kilime dizdik. nurdan ağıldan aldığım domatesleri keserken küçüklüğümden bahsetmeye başladı.sen ufakken böyle değildin. sessizdin ,çok konuşmuyordun. utangaçtın ama şimdi çok değişmişsin dedi. öyle diyince durur muyum şimdi nasılım diye sordum. kafasını kaldırıp gözlerime baktı ne bileyim şimdi bizle konuşuyorsun hem bizde kalarak dedenlerle bizi mutlu ettin dedi.
    ···