/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 151.
    +5
    Teklifinin ne olacağını az çok tahmin ediyordum. Kendi kendime (taku yedin oğlum Harun!) dedim ve oturdum yerime...
    ···
    1. 1.
      0
      Devam panpa
      ···
    2. 2.
      0
      Panpa yemek yiyecektim ama senin icin bi 10 part atıcam yemekten sonra devam edicem
      ···
  2. 152.
    0
    Rez okurum
    ···
  3. 153.
    0
    Bunada reZ
    ···
  4. 154.
    0
    Rezerved
    ···
  5. 155.
    0
    Rezerve
    ···
  6. 156.
    0
    Rezerve
    ···
  7. 157.
    0
    Rezerve
    ···
  8. 158.
    0
    Rezerve
    ···
  9. 159.
    0
    Kalktı
    ···
  10. 160.
    0
    Sıkıldım ama gibiş var
    ···
  11. 161.
    0
    rezerved
    ···
  12. 162.
    0
    Tutar rez
    ···
  13. 163.
    0
    https://www.youtube.com/watch?v=qmAY21TuKgE
    ···
  14. 164.
    0
    Rez devam panpa
    ···
  15. 165.
    +2
    Muharrem başladı konuşmaya. "Haruncuğum... Hep bir oğlum olsun istemiştim, ama Şermin'den başka çocuğum olmadı. Eğer bir oğlum olsaydı, aynı senin gibi olmasını isterdim. Oturup kalkmasını bilen, konuşmasını dinlemesini bilen, okumuş, kültürlü ve aynı zamanda da benim gibi çapkın. Sende şeytan tüyü mü var nedir bilmiyorum ama, sadece Şermin değil, seni ben de çok sevdim. Yanlış anlama, bir evlat gibi sevdim. Kafan çalışıyor, girişkensin, fırsatları değerlendirmesini biliyorsun. Gördüğüm kadarıyla sen yamuk yapacak biri de değilsin...

    Az çok anlamışsındır, benim parasal sorunum yok. Otelim var, 1-2 Milyon eder. Çifliğin kaç Milyon ettiğini bilmiyorum bile. Ayrıca 85 dönüm Zeytinliğim, küçük bir de Zeytinyağı fabrikam var. O gittiğimiz Kliniğin binası da benim, kiraya verdim. Disko'nun yeri de benim, orayı da kiraya verdim. Merkezde daha bir sürü dükkan var kirada. Sadece kiralardan gelen parayı duysan kafayı yersin. Otelde sadece turist karılarla haşır neşir olmak için takılıyorum...
    ···
    1. 1.
      0
      Serkan detected
      ···
  16. 166.
    +2
    Teklifime gelince... Diyorum ki, gel iyi bir maaş vereyim sana, hatta istersen Otelin gelirinden kar payı da vereyim, geç Otelin başına! Oteli istediğin gibi yönet, ben hiç bir şeye karışmayayım. Ben artık Çiftlikte takılmak istiyorum. Arada sırada senle bir iki duble Rakı içmeye uğrarım Otele. gibilecek turist karı düşerse de bakma gözünün yaşına gib! Hatta ayarla beraber gibelim! Gevur karılarından bıkarsan da, gibtiğim bir sürü yerli karı var, onları paslarım sana! Zümrüt'ü zaten istediğin zaman gibersin! Yok Zeynebi de gibmek istiyorum dersen, ona da amenna! Ama tek şartım var, Şermin'e göz kulak olacaksın! Yeri geldi mi ona abilik edeceksin, koruyacaksın onu. Yeri geldi mi, gezdirip dolaştıracaksın onu! Şermin'in mutlu olması benim için herşeyden daha önemli! Ne diyorsun bu teklifime?" dedi.

    "Abi teklifin iyi güzel de, benim daha okulum var! Okulum bitmiş olsaydı hemen geçerdim Otelin başına! Ama şu anda bunu yapamam!" dedim. Muharrem hayal kırıklığına uğramıştı, "Yapma yaa!" dedi ve bir süre düşündükten sonra, "Ohalde okulun bitene kadar haftasonları gelirsin buraya! En azından haftada bir iki gün, hem Otele, hem de Şermin'e göz kulak olursun. izmir buraya kaç kilometre ki! Tamam mı Haruncuğum?" dedi. Ben de, "Abi her haftasonu gelemem belki de, ama arada sırada fırsat buldukça uğrarım!" dedim. Muharrem, "iyi, tamam!" dedi. Kalktık, bizimkilerin yanına döndük.
    ···
  17. 167.
    +2
    Akşam üzeri, yemek için Pergolanın altına masa hazırlandı, Barbekü için düzenek kuruldu. Muharrem Barbekü'nün başına geçti, bir yandan Rakısını yudumluyor, bir yandan etleri pişiriyordu. Muharrem'in ısrarıyla, yemekte istisnasız herkes Rakı veya Bira içiyordu. Mürüvet' Bira içiyor, Zeynep Rakıyı denemek istiyordu. Onlar yüzlerini buruşturarak içerken, Zümrüt'le Şermin'in içmeye alışık oldukları belli oluyordu. Ben de Rakı içiyordum, ama Muharrem gibi hızlı gitmiyordum.

    Barbekü ve yemek yeme faslı bitti, Muharrem Zümrüt'e söyledi, içerden küçük bir müzik set getirttirdi. Müzik eşliğinde sohbete muhabette devam ettik. Muharrem'in kafa güzelleştikçe Mürüvet'e yazmaya başladı. Ben Mürüvet bu adama pas vermez diyordum, ama anlayamadığım bir şekilde Mürüvet de Muharrem'e ilgi gösteriyordu. Gecenin ilerleyen vaktinde, Mürüvet çocuğa bakma bahanesiyle kalktığında, sanki anlaşmışlar gibi Muharrem de kalktı ve "Gençler size iyi eğlenceler, ben yatmaya gidiyorum!" dedi. Mürüvet'le birlikte eve gittiler. Zümrüt de ufaktan masayı toplamaya başlayınca, Şermin, Zeynep ve ben de kalktık, ufak bir yürüyüş yapacaktık. Fakat daha pek bir uzaklaşmadan, Zeynep başının döndüğünü söyledi. Hemen Şermin'le birlikte Zeynebin koluna girdik ve havuzun kenarındaki şezlongların birine oturttuk. Biz de yanına oturduk.
    ···
  18. 168.
    +2
    Biraz oturduktan sonra Şermin Zeynebe, "Hayatım, kendini kötü hissediyorsan eve zütürelim, yat uyu!" dedi. Ama Zeynep gitmek istemiyor, "Yok, ben iyiyim, geçer şimdi!" diyordu. Şermin yavaştan sinirlenmeye başlamıştı. Benimle yalnız kalmak için Zeynepten kurtulmak istiyor diye düşünmüştüm, ama Şermin'in bambaşka bir sıkıntısı varmış. Tırnaklarını koluna geçirdiğini görünce, "Şşşt, ne yapıyorsun?" deyip elini tuttum, engelledim. Şermin, "Bırak beni!" diye bağırıp tersledi beni. Gözleri dönmüş gibi bakıyor, dişlerini sıkıyordu. O sırada Zümrüt geldi yanımıza, ne oluyor diye sormaya. Şermin'in halini görünce de, "Harun gelsene bir saniye!" diyerek beni ordan uzaklaştırdı ve "Şermin krize girmek üzere! Kocamın sigaralarından verince sakinleşir! Merak etme, daha önce de oldu böyle! Ben getireyim!" diyerek, müştemilata koştu.

    Getirdiği sigarayı yakıp verdim. Normal bir sigara değildi, elde sarılmıştı. içinde ne varsa artık, sigaranın tadı bir garipti ve değişik kokuyordu. Şermin sigaradan daha birkaç fırt çeker çekmez sakinleşmeye başladı. Sigarayı bitirip, iyice sakinleştikten sonra da, yok yere durup dururken gülmeye başladı. Dili de hareketleri gibi gevşemişti, Zeyneple Zümrüt'ün varlığına aldırış etmeden, "Aşkım seni çok seviyorum!" diyerek bana sarılıyordu. Ben de Zümrüt'e, "Ne güzel sigaraymış bu! Başka var mı, varsa biz de içsek ya şundan?" diye sordum. Zümrüt de gülerek, "Vaaar! Ama içeceksek içeriye geçelim!" dedi. "Tamam!" dedim ve Zümrüt'ün yardımıyla Zeyneple Şermin'i kaldırıp, müştemilata zütürdük.
    ···
  19. 169.
    +1
    Müştemilata girince, divanlara oturduk. Zümrüt diğer odadan iki sigara getirdi. "Başka yok, bunu Zeyneple ortak için!" diyerek birini bana verdi. Diğerini de kendine yaktı, ama Şermin az önce içtiği halde Zümrüt'ün sigarasına musallat olunca, birlikte içmeye başladılar. O anda resim çekmek geldi aklıma. Telefonumu çıkarıp, Zümrüt'le Şermin'i sigarayı içerlerken birkaç pozunu çektim. Sigaralar bittiğinde hepimiz müthiş gevşemiştik, olur olmaz şeylere gülüyorduk. Hatunları bilmem ama, ben sanki başka bir aleme ışınlanmış gibiydim. Gerçekte geçen 1 saniye, benim için sanki yavaş çekimde geçiyor ve seneler sürüyor gibiydi. Kafam okadar güzel olmuştu ki, o anda aklımdan ne geçiyorsa yapabilecek güçte hissediyordum kendimi. Aklımdan ise çılgınca bir Grup ciks yapmak geçiyordu...

    Gittim müzik setini getirdim. Sonra Şermin'i dudaklarından öptüm ve "Hadi aşkım, kalk bize Striptiz yap!" dedim. Şermin gülerek kalktı ve dans eder gibi hareketlerle yavaş yavaş soyunmaya başladı. Ben de Zümrüt'le Zeynebin ortasına oturdum ve Şermin soyundukça resim çektim. Şermin en son sütyen ve külodunu da çıkarıp, karşımızda çırılçıplak dans ederken, birkaç resim daha çektim. Sonra Zeynebi ve Zümrüt'ü dudaklarından öpüp, onların da kalkıp soyunmalarını istedim.
    ···
  20. 170.
    +2
    Onlar da soyunurken yarağım kazık gibi olmuştu. Ben de kalktım ve soyundum. Az sonra dördümüz de çırılçıplaktık ve odanın ortasında dans etmekten başka herşeye benzeyen hareketlerle salınıyorduk. Kimin eli kimin cebinde belli değildi. Bir Şermin'e sarılıyordum, zütünü avuçlayıp dudaklarını öpüyordum, bir Zümrüt'ü, sonra da Zeynebi kendime çekip dudaklarına yumuluyordum, memelerini ve zütünü okşuyordum, önümde çömeltip yarağımı yalattırıyordum. Ben biriyle oynaşırken, diğer ikisinin de birbiriyle dans etmesini istiyordum. Onlar kız kıza birbirine çırılçıplak yapışmış dans ederlerken, ben de resim çekiyordum.

    Cennet dedikleri böyle birşey olsa gerekti, kendimi Cennete düşmüş gibi hissediyordum. Ama aklımdan bir şey daha geçiyordu, hep yapmayı, daha doğrusu yaptırmayı istediğim bir şey vardı... Kızların birbirinin amlarını yalamaları! Bunu gerçekleştirmek için de bundan daha güzel ortamı ve fırsatı belki birdaha yakalayamazdım. Ayık kafayla bunu asla yapmazlardı, ama şimdi yapacaklarından emindim. Zeynebi divana oturttum ve bacaklarını ayırıp, Şermin'e Zeynebin dıbını yalamasını söyledim. Şermin gülerek, ruh gibi geldi çöktü Zeynebin önüne ve başladı dıbını yalamaya. istediğim şey buydu işte! Daha sonra Zümrüt'ün dıbını da Zeynebe, en son olarak da Şermin'in dıbını Zümrüt'e yalattırdım. Bu arada bol bol da resim çekmeyi ihmal etmiyordum tabii.
    ···