öpüşmeyi bırakmıştık. duygu gülümseyerek elinde tuttuğu bu yüze bakıyor. büyük bir sevgiyle eliyle yüzümü okşuyordu. seni kendimden daha çok seviyorum bitanem dedi. bende seni seviyorum diyerek karşılık verdim. soyunma vakti geldi seni deli çocuk diyip kolumdaki saati çıkarmaya başladı. saati çıkartırken zamanın 7 ye geldiğini görmüştüm. saati alıp yan taraftaki klozetin üzerine doğru eğilip koydu. ardından arkama geçip üzerimdeki geceliği çıkarmaya başladı. kollarımı kaldırmıştım. pijamayı bir çırpıda çıkarmış sırtım çıplak halde ona bakıyordu. ellerini arkamdan omuzlarıma doğru zütürüp masaj yapmaya başlamıştı. arkadan kulağıma doğru eğilip yere diz çök tatlı çocuk vücudunu biraz yumuşatıyım diye fısıldadı. ince uzun eliyle yavaş yavaş omzuma masaj yapıyordu. o anki rahatlamayla birlikte dayımın evindeki o masaj anları aklıma gelmişti. aynı heyecanı şimdide yaşıyordum tek farkı bu sefer yengeme ve dayıma yakalanma korkusu yaşamadan hareket ediyor olmamdı. kuzenim ardından ellerini boynuma doğru zütürdü ve iki taraftan yavaş yavaş sıkmaya başladı oradan şakaklarıma geçti bir süre burayada masaj yaptı. üzerime doğru eğildi ve yüzünü boğazımın yanına doğru getirip dudaklarıyla sömürmeye başlamıştı. bi yandanda erotik kelimeler fısıldıyordu. bana acımanı istemiyorum, vücudum senin dilediğin gibi kullan onu şeklinde. arkada bir hışırtı duydum ardından tam kafamın üstünden bir elbise fırlayıp karşı duvara çarpıp yere düştü. kafamın iki yanında çıplak 2 kol belirdi. beni tatmin etmeden buradan dışarı çıkmanı yasaklıyorum diye sağ kulağıma eğilip fısıldadı bu kolun sahibi olan kadın. ardından ayağa kalktım ve arkamı döndüm. kuzenim duygunun üzerinde sadece sütyeni vardı. kollarını kafasının arkasına uzatıp tokasını çıkardı. ardından saçlarını sağa sola sallayıp iyice dağıttı. yüzünü azgın bir mimiğe bırakmış saçlarının arasından bana doğru bakıyor bi yandanda hırrr diye sesler çıkarıyordu. sonra dişlerini çıkarıp bu gece av var demeye başladı. bana doğru yaklaştı ve azmaktan dimdik olup pijamama çadır kurmamı sağlayan penisimi bi anda yandan tek elle kapıp sıkmaya başladı. yüzü tam karşımdaydı şimdi. sadece gözlerime azgın bir şekilde bakıyordu. elini şimdi muamele yapar gibi ileri geri hareket ettirmeye başlamıştı. taşlaşmış penisim iç çamaşırımın içinde bir ileri bir geri kumaşa sürtünüyordu. elini çekip aşağı doğru çömeldi. pijamamın lastiklerine parmaklarını geçirip aşağı doğru kaydırmaya başladı. ayağımı kaldırtıp pijamadan beni kurtardı. şimdi üzerimde sadece siyah bir boxer kalmıştı. dilini çıkarıp bacağımı yalamaya başladı. ardından yukarı doğru dili açık vaziyette bana doğru kahkaha attı. yere yattı ve üzerindeki pijamayı çıkarmaya başladı. yavaşça bacaklarında sıyırdı ve çıkarıp suratıma doğru fırlatıverdi. ardından bacaklarını havaya kaldırıp iki yana devirdi. vajinasının hafif kenarı gözüktü.

pozisyonunu koruyup ellerini arkaya zütürdü. sütyeninin kilidini açtı. bi anda her iki yana ipleri düşüverdi. sütyenini tutan bir tek yerçekimi kalmıştı. ayağa doğru kalkarken tek eliyle düşmesin diye tutuyordu. daha fazla dayanamayıp kollunun bileğini tutup zorla kendime doğru çektim. kolunu çekmemle birlikte sütyenin yere düşmesi bir oldu. duygu düşen sütyene tekme atmaya kalkıştı. sütyen yerine uzun ojeli ayak tırnakları dizime çarpmıştı. inleyerek yere doğru eğildim. ufff afedersin aşkım çok özür dilerim diyerek benle birlikte oda eğildi. biraz kan akıyordu dizimden. ben ise önemli değil tatlım diye teselli ettim kendisini. ve yerdeki sütyeni alıp kanayan yere bastırdım. duygu hırçın bi şekilde üzerime atlamıştı. o sütyen bana evlenmeden önce aldığın yılbaşı hediyesiydi diye üzerime bi çırpıda çıkmıştı. çıplak göğüsleri bu hareketleri yaparken aşağı yukarı sallanıyordu. ardından göbeğime doğru çıplak bacaklarıyla çıktı ve bileklerimden elleriyle tuttu. memeleri tüm ihtişamıyla aşağı doğru göğüslerime bakar vaziyette sarkıyordu. demek sütyenimi lekelersin haa görürsün sen diyip ağzında bir tükürük topu oluşturup suratıma doğru bıraktı. tam dudağımın kenarına isabet etmişti. eğilip dudağımı öpmeye başladı tekrardan. dudaklarımız tükürük içersinde kalmıştı. ellerini bileklerimden çekip göğüslerime doğru zütürdü. vücudumu okşamaya başladı. aniden üzerimde kalkıp bacaklarımın arkasına geçti ve boxerımı çıkardı. penisim neşe içersinde dışarı doğru fırladı. iki parmağıyla penisimi tutup oouvv bunu içime saplaman için sabırsızlanıyorum hayatım dedi. duygu üzerimde kayarak bana doğru tekrar gelmeye başladı ve ayağa kalktı. göbeği penisim üzerinde kayıyordu adeta. tekrardan karnıma oturdu. ellerini göğsüme koyup parmaklarıyla göğüs kıllarımı oynamaya başladı. kıl demişken yannanının çevresindeki kıllar hiç hoş durmuyor tatlım anlaşılan benim olaya el atmam gerek dedi ve kendiyle birlikte benide yerden kaldırdı. birlikte küvetin oraya geçtik. küvetin içine duygu girmiş ben ise ona dönük halde küvetin tepesinde oturuyordum. önce eline jel aldı ve eliyle penis çevreme sürmeye başladı. diğer eliylede penisimi tutup havaya kaldırdı ve testislerimede jel sürüp köpürtmeye başladı. testislerimi avuçlayıp köpükler içersinde hamur gibi oynamaya başladı. yaptığı işi yine yarı açık ağızla yapıyor arada bir dilini hafifçe çıkarıp yutkunuyor bu sırada ağzı kapanıyordu. ardından bana doğru baktı ve köpüklü eliyle penisimi sıvazlamaya başladı. ama hemencecik bıraktı. senin içime boşalman lazım erkenden boşalmanı istemem dedi ve güldü. diğer eline jileti aldı ve narin narin genital bölgemi traş etmeye başladı. avuçladığı gibimi bi sağa bi sola çekip duruyor tüm tüyleri kesmeye çalışıyordu. işini bitirince elimden tutup ayağa kalktı. ve altındaki iç çamaşırını çıkardı. çıkardığı iç çamaşırıyla genital bölgemde arta kalan köpükleri bununla temizledi. ardından bir dakika bekle beni dedi ve banyodan dışarı çıkıp gitti. arkadan gidişine bakakalmıştım. kalçaları yerinde zıplıyordu kuzenimin. geri geldiğinde elinde bir şişe zeytinyağı tutuyor vaziyette bana bakarak gülüyordu. küvete tekrar çıktı. elimi avcuna alıp bir miktar döktü. zeytinyağını kuzenimin çırılçıplak vücuduna sürmeye başladım. koltuk altlarına, ardından göğsüne oradan vajinasına ve ardından elimi arkasına atıp kalçalarına ve dahada ileriye gidip elimin yan tarafıyla kalçasının iki lobunun arasına ekmek keser gibi soktum. bunu yaparken kuzenim hafifçe inleyip omzuma yatmıştı. kendiside bi miktar alıp bana sürmeye başlamıştı. işi bitince arkama geçip elini önden penisime doğru atıp diğer eliyle karnıma sarıldı. ve boynumu öperek penisimi sıvazlamaya başladı. hemen önüme geçip çömeldi ve benim sertleşmiş penisimi ağzına aldı ileri geri masturbasyon yapmaya devam etti. boşalmak istemediğimden yeter manasında elimle başını tuttum. gülerek yeriden kalktı. küvetin içine doğru yatırdım ve vajinasını yalamaya başladım. kuzenim kendinden geçiyordu. elini musluğa atıp bi anda sıcak suyu açtı. şimdi üzerimize yağmur gibi su yağıyordu. vajinasını yalamaktan vazgeçip tek bacağını omzuma aldım ve yağan yağmur altında ilk girişi yaptım. tüm günün yargunluğunu, aşkımı, sevgimi tüm benliğimi sevgilime aktarıyor oda kabul edermiş gibi bir ileri bir geri gidip geliyordu. ikimizde boşaldığında yorgun bedenimi kuzenimin yanına bırakmış küvette yan yana yukarı bakar şekilde yatıyorduk. üzerimize yukardan su yağmaya devam ediyordu.

uzunca bir part attım

artık hormonlarımız mola vermiş yerini neşeye bırakmıştı. birlikte eğlenerek banyo yapıyor konuşuyor, duşun altında şarkılar söylüyorduk. işimiz bittiğinde küvetin içeersinde uyumaya karar verdik. kuzenim göğsüme yatmış, bacaklarımız birbirine kenetlenmiş vaziyetteydi. çıplak tenlerimiz birbirine temas ediyordu. kuzenime seni seviyorum dedim ve bir tepki bekledim ancak hiç bir tepki vermedi. eğilip baktığımda çoktan göğüsümü yastık gibi kullanıp uyuduğunu anladım. iyi geceler dedim ve bende uyudum. kapı zilinin çalmasıyla gözlerimizi açmıştık. bi an için nerde olduğumuzu anlayamamış bi kaç sn sonra olanları hatırlayıp birbirimize gülümsemiştik. kuzenim, ben bakarım aşkım diyip bornozunu giyerek kapıya bakmaya gitti. ben ise ciks sonrası mutlulukla küvetten kemiklerimin çıtırdadığını duyarak kalktım. üzerimi giyinmek için yatak odasına geçtim. kıyafetlerde tanıdık gelmiyordu hatta benim zevklerimi bile yansıtmıyordu ancak pek oralı olmamıştım. yatakodasından çıktım. koridorda yürüdüm ve duygu kimdi o gelen diye seslendim kendisine. hiç hayatım kapıcı ekmek getirmiş diye cevap verdi içerden. odalarıda hatırlamıyordum hatta bütün eşyaları ilk defa görüyordum. bunları düşünürken sese doğru gitmeye başladım. ses mutfaktan geliyordu. mutfağa girdiğimde duygu elinde bıçakla peynir dilimliyordu. arkadan gidip günaydın hayatım öpücüğü attım tam boynuna. huylanmış vaziyette boynunu kırdı ve bıçağı bana doğru uzatı verdi. duyguda kim oluyor kenan diye şakayla karışık tehdit ediyordu beni. kahretsin kızın ismi duygu değildi anlaşılan. evli olduğum kişinin ismini bile bilmiyordum ama tüm huylarını biliyordum. biraz düşündüm ama aklıma hiç birşey gelmiyordu. benim düşündüğümü gören ismini duygu sandığım karım biliyorsun ben kıskanç bir bayanım akıllı ol dedi. duygu şey benim kuzenim olur dedim doğru mu yalan mı bilmez bir halde. eşim ise kuzenini tanımıyorum tatlım ama ben sana şaka yapmıştım sakın dedikelrimin gerçek olduğunu sanma ben senin bana ne kadar bağlı biri olduğunu sevişmelerimizden biliyorum dedi ve bıçağın ucuna yapışmış olan peyniri yalamam için ağzıma doğru zütürdü. bıçağı bişey olmamış gibi yaladım ve gülümsedim. ardından eşimi yaptığı işle baş başa bıraktım. gözüm mutfakta eşim olacak kadının ismiyle ilgili birşey aramaya başladı. bi yandanda ona çaktırmamak için havadan sudan konuşuyordum. etrafta isimle alakalı herhangi bir şey yoktu. canım nüfus cüzdanın lazım bana dedim. oda nüfus cüzdanının yatak odasındaki kırmızı çantamın içersindeki cüzdanda olduğunu söyledi ardından ne yapcaksın merak ettim diye sordu. ben ise önemli değil fotokopisi lazım diye bi yalan uydurdum ayaküstü ve apartopar yatakodasına girdim. kırmızı çantayı arayıp buldum içersinden cüzdanını çıkarıp nüfus cüzdanına baktım. ismi derya idi. bi saçmalıkla daha karşı karşıyaydım. derya kimin nesiydi şimdi? duygu diye bildiğim eşim derya çıkmıştı. bu evde neyin nesiydi böyle. acaba hafıza mımı kaybettim acaba diye düşündüm. yengem ve dayım ne yapmıştı? kafam karma karışıktı. deryanın içerden kenan kahvaltı hazır hayatım demesiyle irkildim. sakin gözükmeye çalışarak mutfağa geçtim. kurt gibide acıkmıştım. sofrada herşey vardı. heralde iyi bir işe sahibim diye içimden geçirmeden edemedim. tabi tüm bu basit bilgileri deryadan alamazdım anormalliği anlar benim deli olduğumu düşünebilirdi. belkide deliydim amk.