Ondan sonraki hafta okullar açılmıştı. Cansu Lise 1e başlamıştı. Bense 7.sınıftaydım. Liseye geçmemis olsaydı aynı okulda olucaktık.
 Amcamlarla evlerimizse çok yakındı. Hemen hemen 15 dk mesafe vardı. Sık sık geliş gidiş yapardık ama annemler varken bizim birlikte olmamıza imkan yoktu. Bizim için sadece pazar günleri vardı. Onu her düşündügümde ise sürekli senaryolar yazıyordum artık roller değişmişti. Hasreti artmıştı. Ya bi daha yapmak istemezse korkusuda vardı. Annem tamı tdıbına bir ay süreyle pazara yengemle gitmedi galiba o sıra alışverısı amcam yapıyordu. Bense kötü durumdaydim. Tam bir osbirkolik olmuştum. Hatta bir keresinde cekerken annem kapıya vurmadan odama girmişti. Büyük bir ihtimallede anlamıştı ne tak yedigimi ama sadece ne yapıyorsun demekle yetindi. Elimi nereme sokacağımı şaşırmıs vaziyette birsey sallamıştım fakat yememişti, belliydi. Tamam diyerek geçiştirmişti. Boyle boyle gunler gunleri kovalarken bir pazar günü annemin ağzından ben yengenle pazara gidecegim cümlesi döküldü. Sonunda beklenen an gelmişti. Ayağa kalktım anne evde canım sıkılıyor bende yengemlere geleceğim dedim.

Annemle birlikte Cansulara doğru ilerliyorduk. Adımlarım da tıpkı kalp atışlarım gibi hızlıydı. Bir an önce eve varmak istiyordum. Şanslıydım ki Cansulara vardığımızda annem içeri dahi girmeden yengemide alıp pazara doğru yola koyuldu. Kapıyı üstümüze kitlemediler ama bize icerden kitletip yine sıkı sıkı tembihte bulunup gittiler.
Kapıyı kitledikten sonra annemlerin adımlarını dinledim amcamlar birinci katta oturuyorlardı. Giris kapısının kapanma sesini duyduktan sonra biraz bekledim sonra salondaki güneşlikleri güzelce çektim. Cansuyla konuşmamıstık henüz. Güneşlikleri çektikten sonra yüzümü Cansuya döndüm, gözgöze geldik.

Beni izlediğini fark ettim o an. Tebessümle yanına yaklaştım.
5 ay öncesine kadar sokakta top peşinde koşan çocuk gitmiş adeta birden bire değişmiş biri gelmişti. Degismistim evet, davranışlarım sanki icimdeki hislerin kontrolü altındaydı. Cansuyu koltuğa oturtturdum. Televizyonda bi şarkı kanalı açıktı bu sırada.
Iyiki geldin dedi. Onu görmek için geldigimi söyledim ellerimi ellerine getirerek. Bana doğru yaklaştı. Boynumu öpmeye başladı.

O yavaş yavaş ilerlemek istiyordu benimse artık sabredicek gücüm kalmamıştı. Ellerimle bacaklarını okşayarak kafasını geriye doğru yatırdım. Koltukta rahat edemicegimizi ve bu kadar beklemenin sonununda rahat bi sekilde bitmesini istedigimden "senin odana geçelim mi" dedim. Cevap vermeden yerinden kalktı. O önde ben arkada odasına gittik. Kiyafetlerini cıkarmadan yatağına uzandı. Bacaklarının arasını on santim kadar açmıştı. Ayaklarının bitiminden yukarı doğru çıkmaya başladim.

O en çok öpüşmeyi severken bense göğüslerinde oyalanmayı seviyordum. Yukarı doğru çıktım. Lacivert, sıfır kol, hafif göğüs dekolteli birşey gitmişti. Önce o dekolteden göğüslerine doğru indim. Ellerimde t-shirtini alttan sıyırmaya başlamıştım. Ayaklarımız tamamen içiçeydi. Hafif doğrultarak t-shirtünü üstünden çıkardım. Aynı sekilde sutyeninin arka kapçonunuda çözmüştüm. Onun üst tarafını soyunca kendimi ona teslim ettim. Bu sefer o üstte geçti gömleğimin düğmelerini tek tek yavaş yavaş açtı, ben altında ķıvranırken. Pantolonumun fermuarını ve dügmesini onun açmasını bekledikten sonra kendim iyice doğrularak aşağı doğru indirdim ve cıkartıp yataktan uzak bir yere fırlattım. Ani bir hareketle tekrardan üste cıkmıştım.

Sıra onun pantolonundaydı. Nazik hareketlerle onunkinide çıkartıp kendi pantolonumu fırlattığım tarafa doğru attım. Iyice üstüne abanarak onun en sevdigi seyden başladım olaya. Bu arada malafatı sürterek gelgitler yapıyordum. Ellerimle sırtını okşuyordum sürekli. Böyle 10 dakika devam ettikten sonra tek elimi kilodundan iceri soktum. Ceylanı ürkütüp kaçırmamak için bu hareketi oldukca yavas ve dikkatli yapmaya çalışıyordum.

Altımda iyice kendinden geçmiş bir vaziyetteydi. inliyor, bir şeyler mırıldanıyordu. Bende klagib seni seviyorum, artık hep benimsin gibi cümleler kuruyordum zevkten.
Kılodunu dikkatlice çıkartıp, yavaşça yatağın kenarına koydum. Tertemiz ve bembeyaz olan dıbının dudaklarını dillemeye başladım. 2-3 dakika sürdü sürmedi yukari dogru kendimi atıp onun dudaklarına yapıştım. Şahlanmış olan malafatı da deliğe doğru yaklaştırdım.

Canının acıcağını bildigimden hareketlerimi iyice yavaşlatmıştım. Malafatın başını iceri sokarken Cansudan herhangi bir yapma-etme sesise hareketide gelmiyordu. Girmeye devam edecekken sesi birden yükseldi. Canının yandığını belirtti. O an devam edemezdim. Kendinide geri cekmisti zaten o zaman. Bu hareketten sonra benim moral bozulsada iki kez boşalttım kendimi o gün.

Işimiz bittikten sonra üstümüzü giyindik Cansu çarşafı falan değiştirirken onu izliyordum. Tuhaf birseyler oluyordu icimde. Onu izlerken kendimi kaptırmışım. Cansu'nun salona gelsene sözüyle irkildim. Yerimden kalkıp Cansu'nun arkasından salona gittim. Yanına oturdum, saçlarıyla oynamaya başladım. Yorulmuştu. Kafasını kucağıma koydu. Aklımda bir sürü soru vardi ama nasıl dile getirilirdi bilmiyordum. O an sadece anı yaşamakla meşguldüm.

Uzun bir süre ikimizde konuşmadik. Yarım saat sonrasında ise annemler geldi. Biz hic birsey olmamış gibi televizyon izliyormuź gibi yaptık. Annem, baban eve erken gelecek, bizde erken gidelim evde yemek yok dedi ve erkenden kalkmak zorunda kaldık. Giderken Cansu'nun gözlerinin içine baktım. Mutluydu, bende öyle. Yaptığımız şeyin yanlış olduğunu bile bile.

Sonrasınsa beyler ben liseye gecene kadar bir kere daha aramızda böyle birşey gerçekleşti. Ben liseye geçtim o lise sona. Birbirimizi pek sık görememeye başlamıştık bu zaman zarfında. Benimse diger kızlarla aram pek yoktu. Hepsi gözume mal olarak gelirdi. Zaten elimde biri de vardı. Tüm ihtiyaçlarımı karşılayan biri hemde. Liseye, aynı zamanda ergenlige gectigim zamanlar cansu daha cok gozumde tütmeye başlamıştı. Tekrardan birlikte olmamız lazımdı osbirler beni ne yazık ki kesmiyordu.

Beyler burda bırakıyorum şimdilik Yarin aksam 8 gibi yine burda olacağım

Geldim beyler.

Tek cocuk olduğum için kafama göre takaılırdım. Ailem etlime sütlüme karışmazdı. Param cebimde, kafam hep rahattı aile baskısı denilen birşey yoktu. Amcamsa sabah 12 - 1den gece 1-2 ye kadar eve ugramazdı. Ben bunu fırsata cevirmistim, yengeminde gorme engelli olması planlarıma bal kaymak oluyordu.

Artık annemle gittiğimiz pazar gunleri ortadan kalkmıştı. Bana sormadan gidiyordu cunku amk bende surekli peşine takılamıyordum nolur nolmaz, çakmasınlar mevzuyu diye.

Böyle böyle derken ben haftaiçi birgun yengemlerin kapısını çaldım. Kuzen açmıştı kapıyı, beni tek gorunce şaşırmıştı da biraz çünkü hiç tek başıma gitmişliğim yoktu onlara hatta annemi falan da sordular o zaman. Neyse yengemin yanına geçtim, burdan geçiyordum uğrayayım, halinizi hatrınızı sorayım dedim. Bi beş on dk yengemle muhabbet ettik kuzende tam dibimde oturuyordu amk. Beyler ben o sıra onceden yazdığım notu kuzene verdim notta ben senin odana geçeceğim sen, ben gitmisim gibi kapıyı kapat kalkınca yazmıştım önceden.
 Bu plana gore yengemden müsaade isteyerek kalktım onun kapıya kadar gelmesinide engelledim zahmet etmeyin ben giderim diyerek. Yengem kapıya kadar ugurlamaya gelmemisti Allahtan. Bense bu yuzden sadece kapıyı açtım ve kapattım. Sonra soluğu kuzenin odasında aldım. Bu sırada kuzen annesine odamda ders calışacağım diye yalan atmıştı. Kadına da tvyi nerdeyse son ses açıp odada bırakıp yanıma gelmişti. Odasıyla tv odası mesafesi bayağ vardı , sesimizin kolay kolay gitmeyeceğini biliyordum.

Kuzenim kapıyı açar açmaz yatakta oturan ben ayaga kalktım.

Bu arada kuzenimi gormeyeli neredeyse 3 ay olmustu. Onunla doya doya vakit geçirmek, bana yasattığı o duyguları tekrar tatmak istiyordum. O zamanlarda biseylerin farkına varmaya başlamıştım. Coğu şeyim degismisti, kuzenimde öyleydi guzelliğine rağmen sevgili yapmıyordu. Ona yavşayan , sevgili olmak isteyen insanların varlığından haberdardım. Aslında yapsaydı belki o zaman bitebilirdi aramızdaki o sey. Ama ne o ne de ben bu durumdan vazgeçtik.

Ayağa kalkmıştım, birden bana sarıldı, sanki o an aradan gecen 3 ayında verdiği özlemle ona karsı farkli duygularda hissettigimi anladım.

1 dk falan oyle kaldıktan sonra yatağa geçtik. Yanyana oturup biraz sohbet ettik. Beni cok özlediğini falan söylüyordu bende o sozlere karşılık veriyordum.

Sohbetten sonra sevismeye giristik. Daha da şehvetliydi hersey, Cok ihtirasla öpüyordu dudaklarımı. Bu üc ay en az benim kadar oda çıldırmıştı anlaşılan.
 ikimizde ayağa kalktık birbirimizi hızlı bir sekilde soymaya basladık. ispanyol paça bi pantolon giymisti kemerli. Birde ilk sevismemizdeki siyah sutyenine benzeyen bi sütyen vardı yine icinde. Sevisiyorken, onlarıda çıkartma derdindeydim. Bunları hızlı hızlı hallettikten sonra yatagın uç kısmına oturttum. Açıkta olan kutusunu yalamaya basladım. inleme sesleri yükselmisti. Bu sekilden sonra yataga uzandık ikimizde. Ustundeydim ve bu sefer kacarı yoktu artık o kutucugun içi dolacaktı.

Ust taraflarda işimi hallederken alttan da yavaş yavaş girmeye baslamıştım. Yapma, etme, aman gibi sözler duymuyodum. Bu demekti ki artık beni gibebilirsin. O inlerken, acı çekerken aynı zamanda duyduğu zevkin de farkındaydım. Elleriyle bastırıyordu sürekli. Ben gelgitlere baslamıştım. Bu şekilde pozisyon degistirip duruyorduk. Kendi de pasiflikten çıkmak istiyordu . Hünerlerini sergilemesine izin vererek alta geçtim.
 Arada molalar verip devam ediyoduk. Nerdeyse 2 buçuk saat odada kaldık. Gitmek istemiyordum amk bir türlü doymak bilmiyordum. Kızı paketleyip eve getirip gece gündüz gibesim vardı. Ama imkansızdı tabi böyle birşey. Anca bu şekilde idare edecektik. Ona sahip olurken sen hep benim olacaksın, seni kimselere vermeyeceğim , çok seviyorum seni gibi sozler soyluyodum.

Ben haftada iki üç gün yengemlerde alıyordum soluğu. Kuzenin söylediği, kapıya arkadaşım geldi falan filan gibi yalanlarla, bi iki cumleyle kendimi içerde buluyodum zaten. Banyoda, halıda, duvarda , yatağının her köşesinde bizim izimiz vardı. Denemedigimiz şey kalmamıştı. Onu gibmekten usanmamıştım, hergun her gece onu istiyodum bu ergenliginde verdigi bir şeydi sanırım. Bir türlü durulmuyordum. Bu arada o kucuk memeler yerini dolgun goguslere bırakmıştı. Vucudunda boşalmadığım yer kalmamıştı da amk. Çok guzeldi.

Herşey istediğim gibi gidiyordu kimsenin hiç birşeyden haberi yoktu. Bu sırada kendi evime baska kızlar da atmışlığım oldu. Hatta tekinde salonda kızla üstsüz sevişirken annem yakalayıp tüm aileye yaymıştı beni amk. Cansu'nun da kulağına gitmişti tabi bu olanlar. Onun gönlünü alıcam diye ne çekmiştim ama gönlünü aldıktan sonra da posta üstüne posta atmıştım.

Bu arada bu artık kız olmadığı için bunu epey dert ediyordu. Bense iliskiye girerken bununla evlenecegimi, kimseyle birlikte gormeye tahammul edemicegimi, oyle bisey olursa o cocuga yazık olur gibisinden sozler soyleyerek birlikte olurken bunlari dusunmemesini saglayıp bi guzel gibiyordum amk. Beni alıştırıp bagımlı yaptığı bu şeyin ceremesini  benim altımda yine o cekiyordu.

Lise 2ye geçtiğim yaz yengemlerle birlikte tatile çıktık. Tatil planı yaparken hep birlikte gidelim fikri benden çıkmıştı.  O yazımı cikssiz geçiremezdim. Onun yanımda olması gerekiyordu ne dersem yapan biriydi. Artık iyice bağlanmıştım.
 Gittigimiz yerde geceleride yalnız kalma fırsatınk yakalamıştık. Bi gece odadayken yine sevismeye basladık.
 Soyunduktan sonra yatakta turlu turlu hareketler yaparken arkasını döndürdüm. ilk defa tam anlamıyla yüzüstü yatırmıştım onu. Tam ustunde sırt ve boyun bolgesini yalarken benim malafat gotundeki deligi bulmus olucak oranın girisindeydi. Hafif inlemeye, kafasını çevirmeye basladı. Ben hızlıca biraz sokup çıkarttıktan sonra yuzunu kendime cevirip aòindan da becermeye baslamıştım. Abi gercekten doymuyordum. Beni nasıl bir hale getirdin sen diye de muhabbetini açtıgım çok olmuştu ona.

Ergenlikte peşimdeki tum kızlara rağmen  onu gibmek icin can atıyodum. Belki de gercekten onunla evlenecektim, güzel valot geçiriyorduk. Hem gece gunduz yatağı delene kadar da istedigimizi yapabilirdik bu sayede.
 O yaz tam anlamıyla cok guzeldi. Gordugum yerde sulanıyordum , onun da bıkmaması, benim gibi doymamasö herseyi daha da guzellestiriyordu. Bir gece ordaki yakın bir komşumuz fenalaştı yengem hariç hepsi hastanenin yolunu tuttu,  aradan biraz zaman geçtikten sonra babamları arayıp ne zaman geliceklerine dair bilgi almıştım. 2 - 2, bucuk saat daha orda kalacaklarını soylemişti. Biz ust kata gecmistik. Yengem de alt katta tv karşısındaydı. Yine tam zamanıydı gibişin. Zaten donmemizede az bi zaman kalmıştı. Tum zamanlar en iyi şekilde degerlendirilmeliydi.