kuyucaklı yusuf

üvey kardeşine hallenip dağa kaçıran bir binin yaşam mücadelesi.

Efsane kitap vaktim olsa tekrar okurdum.

gibtir git lan yazarın adını düzgün ver

yusuf harbi bin ama ortalığın dıbına koydu
ccc üşüyoruz muazzez :(

ccc müzeyyen ccc

kitap çok iyi. yusuf'un hayata yabancı şekilde bakmasını kendime çok yakın buldum. muazzez'e yazdık oldu amk :( şakir senin ananı gibeyim diyerek kitaptan beğendiğim birkaç cümleyi paylaşmak istiyorum çok fazla spoiler'a girmeden.

---
kapalı büyüyen ve bu şekilde bütün tabii arzu ve ihtiyaçlarını içinde hapsetmeye mecbur olan genç kız*, gayet tabii olarak, sinirli ve manen bozuk bir mahluktur.

onu* her istediğini yapan korkunç bir şey olarak tasavvur ediyordu; ve şimdilik onun, pek dehşetli olduğu söylenen, gazabını ayaklandıracak bir şey yapmadığını bildiği için, kendisinden korkmak ihtiyacını da duymuyordu.

Şu anda bu koskoca dünya üzerinde kendisini* düşünen bir tek kişi bile mevcut olmadığına o kadar emniyeti vardı ki, aci bir kabadayılıkla kendisi de hiç kimseyi düşünülmeye layık bulmuyor; fakat bundan, sebebini anlayamadığı bir üzüntü duyuyordu.

etrafına daima bir yabancı gözüyle bakmış, hiçbir yere bağlanmak arzusu duymamış, bu yalnızlığının gururu içinde memnun olmaya çalışmıştı.*

bir insanı sevebilmesi için ona hayran olması lazım geldiğini biliyordu.*

belki bu şehirde adam öldürmenin biraz şerefli ve kahramanca bir şey gibi telakki edilmesi, belki de bu katlin kendi kızı için olduğunu bilmesi, ona* şakir'i daha sıcak gösteriyordu.

bu kadar saadeti onu verene göstermek doğru değildi.*

"niçin ben hiçbir şey değilim?"*

kendinde her şeyi yapabilecek kuvveti görmek, sonra yapacak hiçbir şey bulamamak...

hayat bu derece manasız ve insan dünyaya boş durmak için gelmiş olamazdı.

şimdi o*, kendisine bu kadar uzak bulduğu bu dünyada, ne kadar müthiş azaplar çekiyordu!
---

şimdi bu yusuf bin. kaymakam evlat ediniyor bu bini. şanslı bin.bu arada @17 biraz alta alsaydın be:(

Güzeldi ama keşke Yusuf kardeşim dediği kızla evlenmeseydi...

1905 yılındaydı galiba tam hatırlamıyorum. eşkiyalar aydın ilinin nazilli kazasının kuyucaklı köyünü basar. bir kadınla kocasını öldürürler. yusuf bin kalır. ebeveynlerinin ölümünde bile onların cesetlerinin üstünü örtecek kadar lakayt bir kopildir. kaymakam alır bunu yanına besler.

Pasif bir huur çocuğuna boynuzun takılmasını anlatan bir hikaye..
A be salak Yusuf azıcık okusan bilgilensen gerizekalı gibi yıllarca orda burda sürtmesen neyin ne tak olduğunu erkenden farkedip böyle bir sona yollanmazdın(kitap bu diyenler gibtirsin gitsin)
O huur çocuğu şahindeye ne demeli.. isminde hayır yok ki kendisinde iş olsun o huurda..
Güzel kitap ama yine de

Neyse özetlemek gerekirse:
Eski zamanı güzel göstermiş..o zamanın takluğunu da gözler önüne sermiş.. kabadayıyım diyenlerin huur çocuğu olduğunu, eşitlik isteyenin şıllık huur olduğunu..
Bilgisi olmayanın karısını giberler temalı bu kitap
Bizim içiiiiiiin..
Güzeldir..(filmler ve filimlere gönderme de yaptık ya amk ((: )

salahattin bey karı dırdırından erken öldü beyler evlilikle de ilgili sağlam cümleler vardı kitabın başında, sonra yusuf evlendi başına gelenler mağlum, bence burada verilen mesaj evlenmeyin amk idi

Ölümle başlayıp yine ölümle biten kitap bu sabah bitirdim kitabı, kürk mantolu Madonna kadar olmasa da etkili bi kitap.

Not: buradan muazzez'in annesi olan sahinde'nin amk

olm bugün aklıma geldi lan sözlükte görünce şaşırdım okumayı düşünüyordum..

sabahattin ali'nin kürk mantolu madonna gibi döktürdüğü kitabı.. sonunda yine ağlamaktan beter oldum muazzez hayata veda ettiğinde... çok fena, bir solukluk...

balzac-ı maksim gazinosu?

sabahattin ali reyizin taşaklarını yalamaya sebep veren ikinci kitap. birincisi tabii ki kürk mantolu madonna . açın okuyun yannanlarım.

mal geldin mal gidiyorsun dıbına kodumun @1'i

çok güzeldi ya bu

kıssadan hisseler.

- sonradan görme karı almayın.(dıbına godumun şahindesi)
- 2 gram ekmek uğruna kimseye boyun eğmeyin.
- karınıza güvenseniz bile çok ayrı kalmayın.

ayrıca okuyun lan sonunu bilmeme rağmen son 5 sayfada 'oh my fucking god' demekten kendimi alıkoyamadım.

Beni en cok uzen sey yusuf'un hikayesinin yarim kalmasi, aslinda sabahattin ali kuyucakli yusuf'un hikayesini 2 roman daha bizlere aktaracakken kisa omru buna izin vermemis. Daha dogarken ölmüş yusuf.