-
1.
+11905 yılındaydı galiba tam hatırlamıyorum. eşkiyalar aydın ilinin nazilli kazasının kuyucaklı köyünü basar. bir kadınla kocasını öldürürler. yusuf bin kalır. ebeveynlerinin ölümünde bile onların cesetlerinin üstünü örtecek kadar lakayt bir kopildir. kaymakam alır bunu yanına besler.
-
2.
0yazar maxim balzac.
-
3.
+2gibtir git lan yazarın adını düzgün ver
-
4.
+1balzac-ı maksim gazinosu?
-
5.
0bu filmi izleyin... oturup ağlamassanız sonunda beni gibin... talat bulut süper oynamış
-
6.
0yazar sabahattin ali
-
7.
0yeaaaaaaaaaaaaaaaaaaa.. nassı laaan!?
-
8.
+1mal geldin mal gidiyorsun dıbına kodumun @1'i
-
9.
+1 -1ccc müzeyyen ccc
-
-
1.
0Muazzez onun adı amk
-
1.
-
10.
+1sabahattin ali reyizin taşaklarını yalamaya sebep veren ikinci kitap. birincisi tabii ki kürk mantolu madonna . açın okuyun yannanlarım.
-
11.
0nazilli benim memleketim bin ben neden duymadım
-
12.
+2yusuf harbi bin ama ortalığın dıbına koydu
ccc üşüyoruz muazzez :( -
13.
+1sabahattin ali'nin kürk mantolu madonna gibi döktürdüğü kitabı.. sonunda yine ağlamaktan beter oldum muazzez hayata veda ettiğinde... çok fena, bir solukluk...
- 14.
-
15.
0---spoiler---
sabahattin ali bunu üçleme olarak düşünmüş. yaşasaydı ve devdıbını yazsaydı çok iyi olacaktı amk. zaten yarım kaldığını da anlıyorsunuz hikayenin.
---spoiler--- -
16.
+1şimdi bu yusuf bin. kaymakam evlat ediniyor bu bini. şanslı bin.bu arada @17 biraz alta alsaydın be:(
-
17.
0okuyun binler güzel roman
-
18.
0yusuf evlatlık ve evlatlık olduğu ailenin kendisinden belli yaşta küçük olan kızını kaçırıyor orada gözümden düştü muallak ama siz oraya takılmayın kitap harika okuyun
-
19.
0kürk mantolu madonna'nın gölgesinde kalan ve bunu haketmeyen bir eserdir.
sabahattin ali gerçekten ülkenin yetiştirdiği en iyi 5 yazardan biridir.
ölümü şüphelidir, öldürenin ve katkısı olanın anasını gibmek te boynumuzun borcu olsun. -
20.
+2kitap çok iyi. yusuf'un hayata yabancı şekilde bakmasını kendime çok yakın buldum. muazzez'e yazdık oldu amk :( şakir senin ananı gibeyim diyerek kitaptan beğendiğim birkaç cümleyi paylaşmak istiyorum çok fazla spoiler'a girmeden.
---
kapalı büyüyen ve bu şekilde bütün tabii arzu ve ihtiyaçlarını içinde hapsetmeye mecbur olan genç kız*, gayet tabii olarak, sinirli ve manen bozuk bir mahluktur.
onu* her istediğini yapan korkunç bir şey olarak tasavvur ediyordu; ve şimdilik onun, pek dehşetli olduğu söylenen, gazabını ayaklandıracak bir şey yapmadığını bildiği için, kendisinden korkmak ihtiyacını da duymuyordu.
Şu anda bu koskoca dünya üzerinde kendisini* düşünen bir tek kişi bile mevcut olmadığına o kadar emniyeti vardı ki, aci bir kabadayılıkla kendisi de hiç kimseyi düşünülmeye layık bulmuyor; fakat bundan, sebebini anlayamadığı bir üzüntü duyuyordu.
etrafına daima bir yabancı gözüyle bakmış, hiçbir yere bağlanmak arzusu duymamış, bu yalnızlığının gururu içinde memnun olmaya çalışmıştı.*
bir insanı sevebilmesi için ona hayran olması lazım geldiğini biliyordu.*
belki bu şehirde adam öldürmenin biraz şerefli ve kahramanca bir şey gibi telakki edilmesi, belki de bu katlin kendi kızı için olduğunu bilmesi, ona* şakir'i daha sıcak gösteriyordu.
bu kadar saadeti onu verene göstermek doğru değildi.*
"niçin ben hiçbir şey değilim?"*
kendinde her şeyi yapabilecek kuvveti görmek, sonra yapacak hiçbir şey bulamamak...
hayat bu derece manasız ve insan dünyaya boş durmak için gelmiş olamazdı.
şimdi o*, kendisine bu kadar uzak bulduğu bu dünyada, ne kadar müthiş azaplar çekiyordu!
---