Sabah kalktığımda hala başımdaydı fatıma tüm gece başımdamıydi acaba ama sormaya çekiniyordum. Sonra sordum
B:Tüm gece buradamı bekledin?
F:Seni korumam söylendi bana bende korudum dedi ve gülümsedi.
Beraber Ahmet hocanın yanına gittik ve bana şimdi çok güçlü bir rituel yapacağîz ve eğer başarırsak herşeyi öğreneceğiz ama riskli dedi. Riski ne? dedim
-Bu rituelle kendimi olayları bana olduğu gibi anlatmasi ve göstermesi için bir cine emanet edeceğim. Biraz riskli ama bir sıkıntı çıkacağınî sanmam dedi. Neden bu kadar zahmete giriyorsun dedim

-Ali rıza (seher teyzenin kocası, kemalin dedesi)iyi arkadaşımdı ve en son bu olayla uğraşırken bitiremedi ve rahmetli oldu)bu onun bana emaneti sayılır.

Rituel için hazırlık yapmaya başladık yine 20 tane mumla daire çizdi. Dairenin etrafına o kırmızı sıvıdan 1 kat daha daire yaptı. Yine kaselerle aynı işlemi uyguladı ve bu sefer koyduğu malzemeler farklıydı. Fatımaya dışarı çıkmasını söyledi.Ve rituele başladık.Bu sefer su rituelin başında buharlaşmaya başladı ve sonrasında ne olduğunu hatırlamıyorum ben kalktığımda hoca beni dürtüyordu. Kalk oğlum sizin köye gidiyoruz dedi.

Yola çıktık, Ahmet hoca, fatıma ve ben hocanın arabasındayız ben arkada oturuyorum ikisi öndeler. Hoca cinin ona gösterdiklerini anlatmaya başladı.

Beni bundan 5 yıl öncesine zütürdü. Arif ve kardeşi rituel yapıyorlardı. Rituelin ilerleyen aşamalarında Arif kontrolü kaybetti ve kontrolünü almaya çalıştığı cini kardeşine musallat etti.Bir cini musallatından döndürmenin yolu ya cini yok etmektir yada daha güçlü bir şeyle yönlendirmektir.Bu yüzden o küçük kıza kuyu büyüsü yapmış ve o cini kıza musallat etmiş ama kardeşinin de hayatı iyice bozulmuş ve cin onun kontrolünü eline geçirmeye başlamış. Kıza yapılan büyüden sonra büyünün etkisiyle cin iyice güçlenmiş ve kardeşinin kendisi haline gelmiş.Ve onlarda kardeşini kontrol altında tutmak için cinle anlaşma yapmışlar ve yaptıkları büyüyü destekleyen o kağıdı cinler zütürüp kuyuya saklamış.O yüzden bulamamış Arif hoca. Anlaşmanın sonucu olarak cinler kızı kuyuya atarak öldürmüş. Sende bu olayın üstüne gidince anlaşmanın devam etmesi için hocanın senide öldürmesi gerekiyormuş.Ama bunu yapmadan önce kardeşini kurtarmak için o yıldızı tamamlayıp sana musallat etmeye çalışmış. işte olay bundan ibaret.

Geceleri duyduğun o nefes alma, hırıldanma sesleri de Arifin kız kardeşine aitti.Sen onunla aynı evde yaşıyordun ama sana farkettirmediler dedi. Arifin karısıda cinlerle anlaşmasını bozmasın diye yanına verdikleri bir cindi, şüphelenmekte haklıydın dedi bana.

10 dakika mola arkadaşlar yarın biticek hikaye merak etmeyin

Yarın biticek dememin sebebi, hala daha yazmaya devam edicem ama bitmezse yarın biter dünyanın sonu değil ya

Yine 11 saat süren yolculuğun ardından vardık köye direk bizim eve gittik. Seher teyzeyide gidip çağırdım.Biz gittiğimizden beri Arif hocanın evine giren çıkan kimseyi görmemişler onlardan da haber almamışlar.Bu büyüyü bozmak için destekleyen materyali yok etmemiz lazim ve Ahmet hoca söylemişti yerini, kuyunun içinde.Ben girmeye karar verdim kuyuya. Annem ve babam karşı çıktı, annemin hali zaten çok beterdi ağlıyordu ama yapacak bişey yok benden başka yapabilecek kimsede yoktu. Halat bağladılar bana, kuyunun başına kemal ve 3 erkek daha geçti halatı tutmak için. Ahmet hoca bana taşın biraz çıkık durduğunu ve ortalarda olduğunu söylemişti. Aşağı inmeye başladım yavaşça ama aşağı inerken burnuma gerçekten iğrenç kokular geliyordu. Aşırı gerilmiştim sanki aşağıda beni yakalamak isteyen kötülükler bar gibiydi.3 veya 4 dakika içinde hocanın dediği taşı buldum ve hocanın söylediğı duayı okurayak taşı kaldırdım ve içinden o deriden kaplama muska tarzı şeyi aldım bağırdım beni yukarı çektiler yardım edenlere teşekkür edip eve geçtik.

Bu sefer yıldız şeklinde dizdi mumları ama küçük bir yıldızdı bu,5 mumdan oluşuyordu. Ortasına sadece o nesneyi koyduk bizde etrafına geçtik. Hoca ikra deyince ben daha önce duymadığım dualari hoca ile beraber okumaya başladım. Deri kaplı muskanın içinde eski bir kağıtta arapça birsürü şey yazıyordu, duamız bitince mumların hepsini ortaya eydik ve hepsinin alevi deyecek şekilde kağıdı yaktık. Hoca şükür etti ve ritueli bitirdik.Şimdi ne yapacağız hocam diye sorduğumda yüzünü buruşturdu ve o eve gireceğiz evladım dedi.

Gece oldu ben hocayla aynı odada yatıyordum. Fatıma başucumuzda bekliyordu yine. Gece gördüğüm rüyada dışarıdan evimize bakıyordum. Benim odamda hareketlenmeler vardı sonra fatıma cama çıktı ve kendini aşağı attı. Uyandım,fatıma yanımızda yoktu. Gidip camdan aşağı baktım. Allaha şükür burada değildi. Hocayı uyandırdım anlattım rüyamı ve şuan yanımızda olmadığını söyledim. Hoca kalkıp evin içinde gezmeye başladı bende yanındaydım, Fatımayı bulamadik hiçbir yerde. Hoca tedirgin olmuşa benziyordu. Dışarımı baksak? dedim. Hayır gece vakti dışarı çıkamayız dedi. Odamıza geri döndük gece uyuyamadım sıkıntıdan, hocanında uyumadığını hissediyordum. Sabah kalktık hala yoktu başımızda. Kahvaltı ettik, anneme,babama ve seher teyzeye sorduk kimse görmemişti.Çok ilginç bir şekilde ortadan kaybolmuştu Fatıma.

O gün içinde seher teyze Ahmet hoca ve ben kücük bir toplanti düzenledik.

B:Ne zaman giriyoruz eve?
A:Hayırlısıyla yakın zamanda gireceğiz evlat dedi.
S:Ahmet abi sende fatıma için aynısınımı düşünüyorsun?
A:Büyüj ihtimalle öyle oldu ama onuda kurtarabiliriz.
B:Ne oluyorki onu niye kurtarıyoruz?
A:O gece geldiler oğlum.Oda bizi kurtarmak için kendini feda etti işte o yüzden camdan atladığını gördün.

Duygulanmıştım. Nasıl birseyin içindeydim ben. Insanlar ölüyor. Insan olmayanlar ölüyor.Ölüyorlar. Oldürüyorlar.Öldürtüyorlar. Nasıl birseydi bu.Nasıl bulaştım ben buna. Keşke ilk gün sormasaydım ona neden kuyunun adı bu diye. Bunlar olurkende yaz tatilinin bitmesine az kaldı son 1 ay.Olayı bitirsemde kurtulsam, normal insanlar gibi okula gitmek istiyordum.O gün akşam yemeği yedik hocayla dualarımızı okudum ve yattık. Gece hiçbirşey olmadı, rüyada görmedim. Sabah kalktık kahvaltı ettik. Ahmet hoca elini omzuma koydu ve gün bugündür evlat dedi.

Dua ettik, Allaha sığındık ve muskalarımızı hazırladık. Evden çıkarken seher teyze bizimle gelmek istediğini söyledi. Bana laf düşmezdi belkide ama hayır seher teyze dedim sende bulaşma.Ben zaten bulaştım oğlum sizden önce ben bulaşmıştım bu işe bende geleceğim dedi. Bişey diyemedim.Çıktık eve gittik kapıyı çaldık açan olmadı tabiki. Kapı çok sağlam değildi tekme ile açabildim kapıyı içeri girmez olaydık. Odanın ortasında Arif hocanın bedeni tavana asılı elindede karısının gözleri ve dili oyulmuş kafası aynı rüyamda gördüğüm gibi. Evin içine girip ilerlemeye başladık, beni kapattıkları odayı gördüm orada birşey olmalıydı...

Odaya doğru yaklaştım kilitliydi. Seslendim Seher teyzeye ve Ahmet hocaya geldiler. Kapıyı açmaya çalıştık olmadı.Önceden burada olduğumdan biliyorum çok sağlam bir kapı kırılmazda.Çaresiz kalmıştık.Üçümüzde birbirimize bakıp duruyorduk öylece çünkü kimse ne yapacağını bilmiyordu. Sonra içeriden ağlama sesi geldi. Evet bu bir kız ağlamasıydı. Hoca içeri seslendi bilmediğim bir dilde, ağlama devam etti .En son kapının kilidinin içeriden açılma sesini duyduk hoca besmele çekerek içeri girdi. Içerideki Fatımaydı. Yatağa oturmuş ağlıyordu. Hoca ne oldu diye sorduğunda o kadının gelip Arif hocayı astıktan sonra eline karısının kafasını verdiğini kendisinide buraya kapattığını söyledi.Ama anlam verememiştim kilit içeriden açılmıştı??

Eve gittik. Annem ve babama tam olarak durumları söylemiyorduk neler olup. bittiğini çok telaşlanmasınlar diyerek fakat anlıyorlardı kötü şeylerin olduğunu. Ahmet hoca bana gelip anlaşmanın yapıldığı cinle görüşmemiz gerektiğini,bu yüzden bir rituel yapmamız gerektiğini söyledi. Yarın yatsı ezanından sonra yapacağız dedi ve yataklara dağıldık. Yine hocayla beraber dualarımızı okuduktan sonra yattık. Fatımayı bu sefer yatmaya göndermiştik. Gece hiçbir rüya görmedim sabah kalktığımda hocada uyanmış yatakta dalgın dalgın düsünüyordu. Hocam dedim iyimisiniz?
H:iyiyim evladımda düsünüyorum başıma ilk defa böyle birşey geliyor ve baya yol kat ettik. Bununda üstesinden geliyoruz be yüce Allahım çok büyük
B:Evet hocam.Ben bunların başıma geleceğini bile tahmin etmezdim.Ama geldi ve bitmek üzere dedim.
inşallah dedi ve kahvaltı masasına indik.

Sabah bırakıcaktım ama biraz daha özet haline getirerek bitiriyorum o zaman bitirmemi istiyorsunuz

Kahvaltımızı ettik. Camiide yatsı namazımızı kıldık ve eve geldik.Bu rituel için büyük bir daire yaptı mumlardan etrafına yine o kırmızı sıvıdan döktü. Tası aldı içine hiçbirşey katmadan sadece su doldurdu.Üstüne kanımı akıttı.Dua okumaya başladık, okudukça mumların alevi artıyor alev arttikça daha yüksek sesli okuyorduk. Kırmızı sıvının etrafında gölgeler dönüyordu. Yanımızda fatımada vardı bu sefer. Aracı olacaktı. Fatıma konuşmaya başladı, Kimsiniz!

A:Anlaşma yaptığın kişiler öldü. Anlaşmayı yaptığınız büyü materyali imha edildi. Artık bunu devam ettirmenin hiçbir yolu yok.
F:Anlaşma bana bir musallat verilmesi karşılığında yapıldı ancak başka bir musallatla bozulur.
Korkmuştum, başkasının hayatını mahvedemezdim. Hoca ona Arif hocanın kardeşinin bedeninde olduğunu onu kullanabileceğini söylesede o zaten bir ölü bana başka musallat lazım demişti. Ahmet hocada sinirlenip ritueli bitirdi,onu kovdu.Onu öldüreceğiz dedi,ne kadar sevmediğim tarzda olacak olsada...

O gün olaysız geçti akşmam yine dualarımızı okuyup yattik. Sabah hoca beni yanına çağırıp yapacağımız şeyi anlattı
-Bugün aynı ritueli yapıp ona fatımanın bedenini vereceğiz kullandığı beden ölü zaten bunu kullanamaz dedi.
Nasıl dedim kemküm etti geçiştirdi. Bunu Fatımaya nasıl yapabilirdik. Yatsı ezanından sonra aynı ritueli gerçekleştirdik. Hoca yine aynı şekilde hazırladı ritueli fakat bu sefer elimi keseceği bıçaga kırmızı sıvıdan dökmedi dikkatimi çekmişti bu ama ses etmedim. Rituele başladık aynı olaylar tekrarlandı. Gelmişti yine.Onu Fatımanın bedenine çağırdık bunun nasıl olacağı hakkında hiçbir fikrim yoktu. Etraftaki mumların alevlerinin hepsi sanki rüzgar var gibi fatımaya doğru yönelmişti. Sonra birden alevler durdular sakinleştiler. Hoca bıçağı Fatımaya sapladı. Fatımanın ölüşünü izledim. Gözlerimin önünde yere yığıldı. Hoca bu yüzden bıçağa o sıvıdan dökmemişti. Mumlar kendiliğinden söndü.
-Kurtulduk evladim Allaha şükürler olsun kurtulduk.Ben hala olayın şokunu atlatamamıştım. Kendimizi kurtarmak için bizi 7/24 koruyup kollayan bir varlığı feda etmiştik.Bu insanlar ne nankör varlıklardı böyle.Bir an Ahmet hocadan tiksindim ama onunda başka yapacak birseyi yoktu. Seher teyze geldi ve bana sarıldı geçti oğlum diyerek.Ben hala Fatımaya üzülüyordum ama kurtulmuştum. Sonunda tekrardan normal bir hayata kavuşabilecektim.

Normal bir hayat ama vicdan acısı dolu...

Hikaye bitti arkadaşlar hepinize tesekkür ederim. Yarin akşam 9.30 da yeni hikaye ile karşınızdayım beklemede kalın