part 16

kutunun içinden bir sürü resim çıktı dedem bunun anneannemin resimleri olduğunu söylemişti. hoca resimleri eline aldığı gibi kapılar açılıp kapanmaya çok şiddetli rüzgarlar esmeye etraftaki kağıtlar ucusmaya başladı. hoca Ya Allah diyip duruyordu. diğer ferdi hocada sürekli dua okuyordu. camin önünden geçen siyahlı kişiler görüyor camlarin perdelerin hisirtilarini duyuyorduk.ev birden sallanmaya başladı sanki deprem oluyordu can havliyle kendimizi dışarı attık. dışarı çıktığımızda kapılar kapanmisti.ev falanda sallanmiyordu sorun şuydu ki arabanın 4 lastiği de patlamisti. dedem yedek lastik varmı diye sordu hoca hayır dedi. telefonumu çıkardım ama hat çekmiyordu.(dedemin evi köyde bu arada)hocalar ve dedemde telefonunu çıkardı. onlarinkide çekmiyordu. akşam ezani okunmuştu. ferdi hocaya eve gidelim yarın işin çaresine bakarız dedi dedem ferdi hoca:o eve bir daha girersek çıkma şansımız yok dedi. şehre inmek zorundaydık ama bunun için deli olmak gerekiyordu çünkü şehre inmek için ormandan geçmek zorundaydık

Beyler sakin olun 20 dakka sonra 3-4 part aticam azcik sabredin dibina koyyim

part 17

başka seçeneğimiz yoktu ferdi hoca evin etrafında kalmamamizi kaybedicek vaktimizin olmadığından söz ediyordu kalabalık ortamlarda belki musallatin azalacağını söylüyordu. yatsı ezaninin okunmasına 10 dakika vardı ormana doğru yol aldık. ormandan çıt ses çıkmıyordu bortu böcek sesleri bile yoktu nedense. ormanda yürürken bir çığlık sesi duyduk hoca dua etmeye başladı giderken bebek ağlama sesi gelmeye başladı bir bebek sürekli ağlıyordu dua ediyorduk fakat ses kesilmiyordu yatsı ezanı okunmaya başladı ve ses aniden kesildi. yolumuza devam ettik.cep telefonlarinin flashlariyla onumuzu görebiliyorduk. şehir merkezine ulaşmamız yaklaşık 3 saatti. hoca sürekli dualar okuyordu kutuyu yanımıza almıştık ama hoca kapağını kapatmıştı. yolu yariladik dedem çok yorulmuştu 5-10 dakka dinlenmeye karar verdik.1-1.5 saat sonra şehir merkezindeydik. gözüm bir ağaca takılmıştı agacin üzerinde bir kedi duruyordu ve gözleri inanılmaz bir şekilde ışık saciyordu.ay ışığı tam kedinin üzerine vuruyordu. kedinin gözleri gittikçe kırmızı bir hal almaya başladı ferdi hocaya döndüm ve agacin üzerinde bir kedi olduğunu söyledim. hoca gösterdiğim ağaca baktı ve hemen yola koyulmaliyiz dedi.

part 18

yolu yarilamistik zaten korkar adımlarla ilerliyorduk. ters giden birşeyler oluyordu miyavlama sesleri ormanda yankilaniyordu. bu ses sadece 1 kediden gelmiyordu. hoca bana baktı ve yine olan olmuştu muskamin boynumda olmadığını farketti. bana baktı ve:evladım bu muskalari cikartmadigina eminsin dimi dedi bende adım kadar eminim hocam dedim. hoca bunu duyunca telesa kapıldı daha hızlı adımlarla yurumemizi söyledi.o kadar korkunç bir yoldu ki 10 dakika bana 2 saat gibi geliyordu. bazen bebek sesleri bazen kedi sesleri duyuyorduk.sag tarafa gözüm ilisti. hocalar ve dedem bir anda durdu.10-20 metre ilerde yüzleri gözükmeyen ellerinde meşale yaklaşık 10-15 tane birileri vardı.ama bunların insan olmadığı çok açıktı. çünkü boyları yaklagib 3 metre gözüküyordu ve gölgeleri yoktu. hızlı bir şekilde üzerimize gelmeye başladılar hoca:koşun nas suresini okuyun kosun diye bağırdı

Pekekentler rez alın bugünlük bu kadar elim yoruldu dibina koyyim yarın sabah 8-9 gibi yeni partlarla gelicem hikaye uzun

part 19

ormanın içinde hızla koşuyorduk. arkamizdakiler gittikçe yaklasiyordu ayak seslerini hissediyorduk hoca bagirarak: asla arkanıza bakmayın nas suresini okumaya devam edin diye bağırıyordu. bizde hocanin dediğini uyguluyorduk. ormanın sonuna gelmistik sansliydikki karşımıza market cikmisti hoca markete koşun dedi hepimiz telaş ve korku içinde markete girdik ama dedem yoktu hemen geri döndük yolun ortasında yatıyordu adamcağız çok yorulmuştu ve dayanicak gücü kalmamıştı hocalar dedemi markete getirdiler marketci ne olduğunu sordu bizde köpek koşturdu dedik. adam buna inanmıştı çünkü başka bir ihtimal aklına gelmiyordu dedem uyanmıştı Allah'tan birseyi yoktu. marketci bize su ikram etti bizde tesekkur ettik marketten tam çıkarken nereye diye sordu ferdi abide:merkeze gidiyoruz dedi adamda geç oldu benimde yolum oraya sizi gotureyim dedi. arabaya bindik sağolsun bizi merkeze getirdi. ferdi hoca telefonu çıkardı ve arkadaşını aradı ve durumu anlattı ve nerde olduğumuzu söyledi. nevzat abi(ferdi hocanin arkadaşının adı):beni orda bekleyin dedi. merkez bile korkutucuydu geç olduğundan tek tük insan vardı.

part 20

nevzat abi gelmişti. arabaya bindik ve yola koyulduk. otobandan gidiyorduk ibre 160 i bulmuştu bi anda yolda beyaz bir sey belirdi nevzat abi fren yaptı ama ne olduysa içinden geçmiştik. ferdi hoca dua okumaya başladı bizde bildiğimiz duaları okuyorduk nevzat abinin eve geldik gerçekten çok yorulmuştuk hemen yatıp yarın sabah devam etmek istedik. yatmak için odama gittim. yattigim odadaki cam buzlu camdi dışardan asılı olan elbiseler gözüküyordu. birden elbiselerin hepsi havaya kalktı ve yere düştü. etraftan yine bebek ağlama sesleri duymaya başladım. camim tikirdamaya basladi hemen kafami kaldırıp cama baktım kırmızı bir ışık yüzüme vuruyordu ne olduğunu tam olarak goremiyordum. tamamen dogruldum ve camdan dışarı baktım. yaklagib 10-15 kişi bir çember oluşturmuş ortalarında bir bebek duruyordu. bebeğin aglama sesi korkunç ve bebeğin etrafını saran kişilerin yüzleri yine gözükmüyordu kafaları assagi inikti. hepsi beraber bi anda kafalarını bana çevirdiler ben hemen kafami camdan çektim 10-15 saniye sonra tekrar baktığımda yoktular camdan bakarken ensemde bir dokunma hissettim sanki biri ensemi çiziyordu

part 21

arkami dondugumde ellerinde meşale olan 3 kişi gordum. hemen ışıklara doğru koşmak istedim ama kosamiyordum.bir şey beni engelliyordu.nas suresini okumaya çalışıyordum dilim tutulmuştu okuyamiyordum. bağırmak istesemde nafile olmuyordu. ferdi hoca kapıdan içeri girdi. girdiği gibi yok olmuşlardı. bana bagirdimi söyledi ama ben bagiramamastim. acaba sesimi sadece kendim mi duyamamistim. ellerinde meşale olan 3 kişi gordugumu söyledim camdan disarda gorduklerimi de söyledim. ferdi hoca:büyü bu büyü diye söylenmeye başladı. ferdi hoca bana bir muska daha yazmıştı al evladım bu muskayi öyle yat dedi. bende muskayi tsaktim öyle yattım. uyuyamiyordum.20-30 dakka yatakta kivrandim kafami koltuklara cevirdigimde dedem ordaydi. yine gözleri kan çanağı gibiydi. gözleri faltasi gibi açık bana muskayi işaret ediyordu.

part 22

muskayi sıkıca tuttum ve bildiğim duaları okudum. muskayi tuttuğum elim hariç tüm vücudum felç olmuştu sanki diğer elim bacakların agzim oynamıyordu. içimden dua okuyordum.
dedem hiç konuşmuyor sadece bana öyle bakıyordu. muskayi işaret. ediyor muskayi kavradigim için deliriyordu adeta.bu dedem olamazdı.5 dakika boyunca yanımdan gitmedi artık gözlerimi kapatmıştım ki ezan okunmaya başladı gözlerimi açtığımda yanımda kimse yoktu. ezan okunurken uyuya kalmisim. sabah uyandığımda muska elimdeydi. bu sefer kaybolmamisti. nevzat abi kahvaltiyi hazırlamıştı. ferdi hocaya olayı anlattım bana:gerçekten çok sabirliymissin evladım korkudan bayilabilirdin yada o baskıyla muskayi birakabilirdin dedi. bende artık alıştığımı söyledim.ama korkum hala geçmiyordu. ferdi hoca kahvaltı bittikten sonra beni yine odaya çağırdı. odada öncekinden daha fazla mum vardı.

part 23

odaya girdim. hoca yine birtakım dualar okudu. gelin diye bağırdı.bu sefer odaya 5 tane beyaz çarşaflı birileri girdi. artık bunlar bana korkutucu gelmiyordu. hocaya bunların ne olduklarını sordum. hoca bana onlar iyi cinler benim arkadaşlarım ve bize yardımcı olmaya geldiler dedi. hoca bunu deyince içimi yine bir korku saldı. önceden yaşadıklarım aklıma geliyordu. gölgeleri yoktu ve mumun ışıkları bi yükseliyor bir alcaliyordu. hepsi oturmuş gibiydi ama bedenleri havada duruyordu sanki yere degmiyorlardi. hoca yine kağıda Arapça birşeyler yazıp iyi cinlere verdi karşılıklı yazılar veriyorlardı birbirlerine. ferdi hoca:evladım bu işin içinde sadece kutu değil buyude var çok kuvvetli bir büyü yapılmış ve peşinde çok kuvvetli bir ifrit varmış dedi. ifritin ne olduğunu hocaya sordum ferdi hoca en güçlü cinlerden dedi. mesele çok ciddiyim. hoca yine kağıtlar verdi ama daha fazla bilgi alamadı. yarın yeni bir şey deneyecegiz dedi.

part 25

gece olmuştu yine camdan tıkırtılar geliyordu.bu sefer bebek ağlama sesi değil dışardan köpek sesleri geliyordu bazıları havliyor bazıları ukuyordu. bazende inleme sesi geliyordu. camdan baktığımda 10 köpek 1 köpeğin leşini yiyordu.bu imkansızdı. köpeklerin başında yine yüzleri gözükmeyen siyah çarşaflı gözleri kırmızı 3-4 kişi bana bakıyordu. karışımdaki perdeler hisirdamaya başladı camdan uzun saçlı yine ayaklar gözüken tırnakları uzun birisi çıkıyordu.bu olanaksızdı ev 2 katlıydı ve ben 2.katta yatiyordum. boynumda muska yoktu çok korkuyordum fakat bu sefer hareket edebiliyordum. bağırarak yardım edin yardım edin diye bağırmaya başladım. ferdi hoca koşarak geldi bu sefer ışıkları hemen yakmadi ve oda benim gordugumu şeyi gördü nas suresini okudu ve ışıkları açtı. ışıkları açtığı gibi camdaki şey kaybolmuştu. ferdi hoca pencereyi kontrol ettiğinde camda ve duvarlarda çizik izleri olduğunu söyledi.

Kusura bakmayın pekekentler isim vardı az

part 26

çizik izleri çok derindi bazı tuğlaları asindirmisti. hoca odanın içine 7 ayetel kursi okuyup ufledi. bana korkmamam gerektigini söyledi. biraz sohbet muhabbet ettik. hoca bana neler gordugumu rüya gorup gormediginj sordu.ben rüya gormedigimi ama her gün aynı şeyleri farklı bir olayda gordugumu söyledim. muskamin neden kaybolup durduğunu sordum ferdi hocada bana
muska varken rahatça musallat olamıyorlar içlerindeki güçleri hissedemiyorlar dedi. bende hocaya yeni bir muska yazmasını ve gece onu elimde tutarak uyuycagimi söyledim. hocada 20 dakka içinde yeni bir muska yazdı ve uyumami söyledi. muskayi elimde tutarak uyudum. sabah olduğunda nevzat abi her zamanki gibi kahvaltiyi hazırlamıştı. kahvaltiyi yaptık. hoca beni odasına goturdu.bu sefer yerde büyük bir tepsi vardı içi su doluydu hoca bana bakarak:bugün onunla yuzleseceksin dedi.

part 27

çoraplarımı cikarmami ve tepsinin üzerine çıkması söyledi.dua okudu ve üzerime üfledi. tepsinin üzerine çıktığımda bizim odayı ferdi hocayı ve kendimi onun gözünden izliyordum. çok hızlı hareket ediyordu. hoca bana ne gordugumu sordu bende kendimizi gordugumu söyledim sonra onun gözünden kutuya odaklandim kutuya bakıyordu hoca şimdi ne görüyorsun deyince kutuya baktigini söyledim. hoca kutuyu elime verdi. onun gözünden kendime bakiyordum ama çıldırmış gibiydi sürekli gözleri bi hocaya bi bana kayıyordu. hoca bana tamam bu kadar yeter dedi. tepsiden indim hadi namaz kılalım beraber dedi. abdest almaya lavobaya gittim. ağzıma burnuma su verdim yüzümü yikadim aynaya baktığımda arkamda saclari uzun gözleri kırmızı biri gordum arkama döndüğümde ayakları tersti can havliyle kendimi lavabodan dışarı attım

part 28

arkami döndüğümde hala arkamdaydi ve elinde bir kutu vardı tuvaletteyken elinde kutu falan yoktu. hocanin odasına koştum nefes nefese kalmıştım hoca namaz kılıyordu. selam verdikten sonra sakın bir şekilde evladım bu büyüyü cozucez inşallah dedi. tekrardan dedemin evine gitmemiz gerektiğini söyledi. sabah olunca gidicektik nevzat abi ben ferdi hoca dedem. dedemle konuşmaya fırsatım olmamıştı. dedem genelde bahçede çiçeklerle uğraşırdı. dedemi görmek için bahçeye çıktım. çok garip bir olay oldu. dedemin yurudugu çiçek bahçesindeki çiçekler solmustu. dedem bir anda bağırdı ve arkasını bana döndü. gözleri saşı portlemisdi. kulakları dik eli yüzü çok degigibti. bana doğru koşmaya başladı.

part 29

dedem olmadığını anlamıştı bahcelikten kendimi dışarı attım. arkami döndüğümde kimse yoktu. çiçekler soluk degil dim dik güzel bir şekilde duruyordu. olan bitene akıl sır erdiremiyordum. ferdi hocanin yanına koşa koşa gittim. yine aglayan bebek sesi duyuyordum hocaya siz duyuyormusunuz diye sordum ferdi hoca duymadığını söyledi. bana donerek:son bir kez yardım isteyeceğim büyünün kim tarafından yapıldığını öğrenebiliriz belki dedi. aksam olmuştu hoca yine odaya mumlari dizdi dualar okudu ve gelin diye bağırdı bu sefer 7 kişiydiler yine yüzleri gözükmeyen beyaz carsafliydilar.bu sefer mumlar daha hızlı yükselip alcaliyordu. hoca yine kağıt verip aldı.20 dakka sonra ışıkları açtıgı gibi kayboldular. bana bakarak:evladım üzgünüm ama bu büyüyü sana anneannen yapmış dedi.

part 30

şoke olmuştum anneannem bana bunu neden yaptığını anlayamamıştım. oysa ki beni severdi. acaba bu yalanmiydi bilemiyordum. ferdi hocayla salona geçtiğimizde ferdi hoca dedeme büyüyü anneannemin yaptığını söyledi. dedem:bu imkansız. benim hanım torunumu çok severdi. bunu neden yapsın ki dedi. ferdi hoca:bilmiyorum ama sizin eve tekrar gittiğimizde bunu öğrenincez hemen yola koyulmaliyiz dedi. yatsı ezanı okunmuştu nevzat abinin arabasına binip yola koyulduk.

part 31

nevzat abi son gaz basıyordu. otobanda giderken bir şey yoktu ama ormanliga gelince olan oldu. ibre 140 ı gösteriyordu. ormanlık yoluna girer girmez nevzat abi bağırmaya başladı:hocam frenler tutmuyor. dedi ve virajı alamadı.ben arka camdan fırladım biraz suruklendim. bayilmistim.gözümü açtığımda etrafımda ne dedem ne hocalar ne de nevzat abi vardi. gecenin karanlığında bizimkileri ariyordum. bebek ağlama seslerini tekrar duymaya başladım.

part 32

dede diye bağırıyordum sesim yankilaniyordu ama etraftan sadece bebek aglama sesi geliyordu. korkudan ellerim titriyor hiç bir şey dusunemiyordum ki telefon çaldı. arayan dedemdi hemen açtım dede dediğim gibi telefon kendiliğinden kapandı. açmaya çalıştım ama acilmiyordu. bebek sesi gelmeye hala devam ediyordu. yolu tahmin etmeye çalışırken karşımda 5 tane ellerinde meşale gözleri kırmızı olan birilerini gordugum gibi koşmaya başladım. çok hızlı kosuyordumki ayağım bir caliliga takildi. ve dustum

part 33

yanima geldiler ve etrafimi sardılar. Arapça birşeyler söylüyorlardi bebek sesini hala duyuyordum. korkudan kalbim yerinden cikicakmis gibi hissediyordum. bağırmaya calisiyordum ama adeta kitlenmistim. birden durdular ve etrafimdan çekildiler. karşıdan 3-4 m uzunluğunda ellerinde bebek ayakları ters olan birisi yaklaşıyordu.o yaklaşırken etrafımda dönmeye ve Arapça birşeyler söylemeye başladılar. birden ferdi hocanin sesini duydum nas suresini okuyordu. ferdi hocanin sesini duyduğum gibi yanımdakiler anında kayboluverdiler

part 34

ferdi hoca dedem diğer hoca ve nevzat abi nefes nefese geldiler. ferdi hoca:biraz daha geç kalsaydik seni bir daha asla bulamiycaktik dedi.ben hiçbirşey diyemiyordum. dilim tutulmuştu. ayağa zar zor kalktim. hoca bir muska daha yazmıştı ve boynumdan asti. muskayi astıktan 5-6 dakika sonra dilim çözüldü ve konusabildim. hocaya neler olduğunu anlattım. ferdi hoca:çabuk olmalıyız vakit harcamamaliyiz dedi

part 35

ormandan dedemin evine doğru yürümeye basladik. ferdi hoca sürekli dualar okuyordu. bebek aglama sesi duyuyordum.ama bunu yanımdaki kimse duymuyordu. çıldıracak gibi oluyordum. dedemin evine yaklaşık 1 saat kalmıştı. hoca kutuyu acti. birden ağaçlar rüzgardan sallanmaya başladı. anneannemin fotoğraflarının bazıları yere düştü. tekrar fotoğrafları kutuya koyduk. rüzgar kesildi. kutu resmen başımıza belaydi ve neden yanımızda tasidigimizi bilmiyordum.

part 36

1 saat sonra dedemin evine ulaştık. içeri girdik hoca mumları dizdi ve içeri bu sefer 10 kişi girdi. dedem Allah demeye başladı hoca korkmamasini söyledi. hoca yine kağıda Arapça birşeyler yazdı ve 20 dakika sonra gerçeği öğrendik.

part 37

hoca bize anneannemin cinlerle babamin üzerine anlaşma yaptığını söyledi. hoca kutuyu odanın içinde açtı ve sobada kağıtları tutuşturdu. soba sallanmaya basladi perdeler hisirdamaya cok şiddetli rüzgarlar esmeye başladı. ysnimizdaki 10 iyi cin bi anda yok oldular.ev yıkılmaya çok şiddetli bir şekilde sallanmaya başladı. evin 1.katindaydik balkondan kendimizi dışarı attık. hoca:bu olay burda bitmedi büyüyü tam olarak çözemedik dedi. dedem bi an kalbini tuttu anneannemi gordugunu söyledi ve yere düştü.

part 38

ferdi hoca hemen dedemin nabzını yolladı. dedemin nabzı atmiyordu. bana bakarak:basın sağolsun evladım.bu büyüyü çözmek için bir bedel odememiz gerekiyordu. maalesef bu bedel dedene denk geldi dedi. gözyaşlarına bogulmustum olduğunu kabullenemiyordum. boynumdaki muska yine yoktu. dedemin pantolonunun cebinden bir şey düştü. hoca dusen şeye baktı ve bu benim muskamdi.