ben genelde kucukken dedemlerde kalirdim annem babam çalışırdı dedem bana masallar anlatır
öğütler verirdi ve her zaman cumlesinin sonunda şu lafı ekgib etmezdi:sakın ama sakın raflarda duran kutuyu acmayacaksin, yoksa sonun masallardaki kötüler gibi olur derdi. bende dedemi dinler o kutunun yanına bile yaklasmazdim. dedemin bunu bana söyleme nedeni o kutu neden orda içinde ne var dememle başlamıştı.(bu arada anneannem ölmüştü)ilk başlarda merak ediyordum ama bu merakımı dedem gun geçtikçe gideriyordu. Bilirsiniz sokaklarda büyük abiler korku hikayeleri anlatırlar bende bunlardan etkilenirdim ve korkarak dedeme soylerdim. dedemde bana korkma oğlum anlattıkları hep yalan derdi. bende birazda olsa korkumu yenerdim. gece olduğunda sürekli uykumdan uyanmaya korkunç rüyalar gormeye başladım. dedemde bunu fark etmişti ama bana belli etmiyordu. bazen dedemi uyandığımda yanımda görüyor camdan tikirtilar duyuyor rüyalarda ise kutuyu açtığımda içinden çok güzel arabalar çıktığını görüyordum. dedeme kutuyu neden o raftan kaldirmiyosun diye sordum dedemde bana onun içinde kötü şeyler var hem o bana anneanneden hatıra ondan önemi var demişti. bunu deyince anneannemin dedeme ne hatıra bıraktığını merak ettim niye kötü bir şey bıraksın ki? acaba kutuda ne var? diye kendimi sorgulamayı durduramiyordum.

cama yaklastigimda perdeler kendiliğinden açıldı ama ben korkmuyordum dışarıda siyah gorunumlu bir çocuk beni dışarı çağırıyordu o zamanlarda arkadaşlarım burada değildi bende geliyorum beni bekle orda diye bagrinca dedemle hoca bir anda koşup yanıma geldiler. dedemde arkadaşlarımın burda olmadığını biliyordu. hoca:dışarıda ne gördün evladım diye sordu bende siyah üstlü bir çocuk gordugumu söyledim. hoca:hani nerde diye sorunca kafami tekrar cama çevirdim ama çocuk orada yoktu.bu kadar hızlı bir şekilde ortadan kaybolması imkansızdı. dedem:oğlum dışarı bensiz çıkmak yok ben sana istediğini alırım yeterki bana soyle.
hocayla dedem odadan çıktılar. kafami tekrar cama yönelttim ama orada yine kimse yoktu. dedemle hocanin yanına gittim. hoca dedemle selamlaştı dediklerimi unutma bey amca hadi Allah'a emanet olun dedi ve gitti. dedemle akşama kadar sohbet ettik. dedem bu gece beraber yaticaz dedi bende seve seve kabul ettim. gece yatarken yine uyandım. dedeme döndüğümde dedem horluyordu. çok susamistim su içmeye mutfağa giderken koridorun ışığını yaktım bir anda önümden siyah bir şey geçmiş gibi oldu. kutunun olduğu yerden sesler geliyordu tam kapıyı acicaktim ki birisi arkamdan omzumdan tuttu.

part 2

kutu bir türlü aklımdan çıkmıyor rüyalarım devam ediyor dedem bazen evden çıkıp hocayla eve geri dönüyor ve hocaya beni okutuyordu. buna anlam veremiyordum. hoca 2 günde bir geliyor dedemle konuşuyor ve bana ruyan devam ediyor mu hala gece uyaniyormusun diye sorular soruyordu bende evet cevabını veriyordum bir kere hocayla dedemin konuşmasına tanık oldum
d:hoca efendi bu çocuğun hali nolacak daha küçük bununla ugrasiyolar olabildiğince kutudan uzak tutmaya çalışıyorum. kutuyu saklamaktan bir daha bulamamaktan korkuyorum.
h:korkma bey amca. kutuyu acmadikca sadece uğraşırlar. torununu bu kutudan olabildiğince uzak tutmaya çalış yanına yaklaştıkça daha kötü şeyler olabilir dedi.
ben bunu duyduktan sonra kutunun yanına gittim ve bir anda perdelerin hışırdadıgını ve camdan tıkırtı sesi geldiğini duydum. hemen cama doğru yoneldim

part 7

dedemle arkamıza döndük ve arkamızda köpek surusu vardı. hirlayip havliyorlardi ama evin içine giremiyorlardi. hoca cami açarak:korkmayın eve gelin bey amca dedi bizde eve gectik. hoca bize evin etrafını Yasin okuyarak turladigini söyledi. hocaya lavobayi sordum koridordan düz ilerle sola dön ve tuvalete girerken kapıda yazılı duayı okumayı unutma dedi. koridor dardi ve biraz uzundu. duvarda dualar asılıydı. korkum hala geçmemişti. tuvalete girdim ama duayı okumayı unutmustum. tuvalete girdim kucuk tuvaletimi yaptım aynanın karşısına geçtim sacimi duzeltiyordum. sifon kendi kendine çalıştı arkama döndüm sidik falan yoktu tekrar aynaya baktıdigimda cam kırılmıştı ve camda Arapça harflerle birşeyler yazılmıştı ne olduğunu bilmiyordum. hocayı cagirdim ve. aynayı gösterdim hoca aynaya bakarak burda kutu yazıyor dedi dedeme. dedem korkarak hocam bunlar bu surdan nasıl geçti diye sorunca demek ki bu cin en güçlü kabilelerin birine mensupmus dedi.
birden mutfaktan çatal kaşık sesleri gelmeye başladı. dedemle hoca mutfağa yöneldiler. istemsiz bir şekilde bir güç beni arkama çevirdi ve karşımda elinde kutuyla siyaha burunmus sadece gözleri gözüken bir birisi duruyordu.

part 4

arkami döndüğümde dedem karsimdaydi bana kutuyu açmak istiyor musun gerçekten diye sordu bende evet dede istiyorum çok merak ediyorum dedim dedemde iyi o zaman acabilirsin dedi ve odasına gitti ama dedemde bir farklılık vardı gözleri kan çanağına donmuştu. göz bebekleri buyumus yüzü korkunç bir hal almıştı. odaya girdim gözümün önünden siyah şeyler geçer gibi oluyordu sürekli kutuyu elime aldım elim istemsizce titremeye kalbim küt küt atıyordu. kutuyu tam acacakken dedem bagirarak sakın açma dedi bende kutuyu elimden dusurdum. uyandığımda dedem karsimdaydi bayilmistim bana neden kutuyu açmak üzere olduğumu sordu bende: acmami sen soyledin dede dedim
dedem bi anda besmele cekmeye ayetel kursiyi okumaya başladı hocayı eve çağırdı. hoca eve cok telaşlı ve korkar bir halde geldi nefes nefese kalmıştı

Şukulara devam seri gelicek akşama beyler

part 10

mezarlık çok urkutucuydu. bazı mezar taşlarının ustu çizilmiş bazıları kırılmıştı dedem hocaya neden böyle birşey olduğunu sormuştu. hoca da bilmediğini söyledi.bir mezar taşının ustu kan revan içindeydi. bunu farketmistim ama dedeme veya hocaya söylememiştim. mezarlığın başında beyaz birşey gozukuyordu. istemeden gözüm oraya dalmıştı ve yolun ortasında durdum.
hoca bi anda sesini yükselterek:koşun tuzağa dustuk diye bağırdı. hepimiz arkamıza bakmadan koşmaya basladik. dedem en arkada kalmıştı. koşarken başkasının ayak sesleri de geliyordu. dedeme baktığımda arkada kimse gözükmüyordu dedem hoca ve ben zar zor eve ulaştık kendimizi evin girişine attık hocanin arkadaşı bizi bekliyordu.

part 15

hoca kutuyu açmaktı kararlıydı ama bunu benden başkasının yapamiycagini anlamıştı bana baktı ve dediki:oğlum son caremiz kutuyu açmak.bu kutuyu biz acamiyoruz bunu sadece sen yapabilirsin dedi. bende kutuda ne olduğu konusunda merakliydim ama bir yandan da korkuyordum. hoca bana kutuyu uzattı kutuyu elime aldığım gibi elim titremeye kalbim hızlı hızlı atmaya basladi. biraz tedirgin olmuştum hoca sürekli dualar okuyor ve korkmamami söylüyordu. kutuyu açmaktan başka carem kalmamıştı. kutunun kapağını açtığım gibi hoca kutuyu elimden aldı içinde ne olduğunu gorememistim

Şukulari ekgib etmeyin pekekentler

part 51

kendimi camdan dışarı attım. içerden çığlık ve dua sesleri geliyordu. hocam diye bağırıyordum. ezan okunmaya başladı ve içerdeki ses kesildi. camdan içeriye baktım ferdi zutude turan hocada yerde yatıyordu. hemen turan hocanin yanına gittim nabzına baktım atıyordu. icerden kolonya aldım ve koklattim hoca nefes nefese uyandı. ferdi zutude kendine geldi ama gözlerinin içi kıpkırmızı ağzı sonuna kadar açılmış ayakları ters dönmüş şekilde karşımızda duruyordu.

part 52

turan hoca nas suresini okumaya başladı. bana kutuyu bulmami söyledi. ferdi zutu kutuyu nereye koyduğunu bilmiyordum. odaların içine baktım ama yoktu. aklıma dışarda duran arabası geldi. arabayı açmaya çalıştım ama kitliydi. camdan içeri baktığımda arabanın içinde kutu olduğunu gordum. yerden taş alarak arabanın cdıbını kırdım ve içerden arabanin kilidini yukarı kaldırmaya çalıştım ama olmuyordu.zar zor arabanın camından içeri girdim kutuyu elime aldım ve birden araba kendiliğinden geri geri gitmeye başladı. arkada büyük bir uçurum vardi.

part 53

kendimi zar zor arabadan attım kutuyu yanıma almıştım. koşarak eve girdim ve kutuyu hocaya getirdim.ama hoca yerde uzanmış yatıyordu. arkami döndüm ve yine ferdi zutunu gordum ayakları ters bir bicimdeydi. şömine hala yanıyordu. kutuyu şomineye attım kutu yandikca ferdi zutunun vücudunda ateşler çıkıyor ve yanıyordu. turan hoca uyandı ve oğlum sen bunu neden yaptın dedi. cevap veremedim bana hemen burdan cikmaliyiz dedi. kendimizi evden dışarı attık.ev ferdi zutuyle beraber yandı. kutuda buyude yok olmuş oldu. turan hoca bana dönerek:dedene çok şey borçlusun o olmasaydi halin perişandı dedi anneme ve babamı köye cagirdim turan hoca ve ben herşeyi anlattık. dedemin bu büyü yüzünden olduğunu söyledik. annem ve babam ağlamaklı şekilde çok şükür sana birşey olmamış dedi. dedem için cenaze namazını tekrar kıldık. ferdi zutunun kildirdigi namaza inanmadım. turan hocayla selamlastim. bana bakarak:çok şükür kurtuldun evladim. bir daha sana musallat olmazlar dedi. bende tesekkur ettim annem ve babamla evimize gittik

hikaye bitmiştir. hepinize desteğiniz için teşekkürler

part 8

gözleri yine kırmızıydi ama bu sefer gözleri yerinden firliycakmis gibi duruyordu. elindeki kutuyu çığlık atarak açtı bende onun cigliyla beraber korkarak çığlık attım. hoca ve dedem hemen yanıma geldiler.ne olduğunu sordular olayı anlattım ama onlar sadece benim ciglikimi duyduklarını söylediler. hoca:
bu böyle olmayacak benim bu işlerle ilgili tanıdığım birileri var seni onlara goturecegim dedi. sabah kalkınca hoca beni arkadaşlarına goturecekti akşam olunca yatacagim odaya hoca dua okudu.ev biraz eskiydi ve benim yattigim odada soba vardi. gece uyuyacakken gözüm sobaya dalmıştı. soba sallanmaya başladı ve içinde yanan küller sobanın deliğinden yukari doğru sacilmaya başladı. yanımda sarja takılı telefonum çalmaya başladı. arayan annemdi telefonu hemen açtım. sesi değişik geliyordu telefondan ciglik sesleri gidiyordu anneme o çığlık sesleri ne diye sordum annem öyle bi ses olmadığını söyledi ve telefon aniden kapandı. telefonu tekrar açmaya çalıştım ama acilmyordu. perdeler hızla sallanmaya başladı artık olaylar çığrından cikmisti. hemen dede diye bağırdım dedem yanıma geldi. hocayi çağırdı ama hoca 1-2 dakka sonra geldi
namaz kiliyormus arkasında bir varlık hissettiğini soyledi. hocada korkmuştu hemen yola koyulmaliyiz dedi. durum ciddiye binmisti.

part 9

arabaya bindik köpekler hala içeri giremiyordu ama yolun ağzını tikamisti hoca arabayı kopeklerin üzerine surdu ama köpekler gram yerinden kipirdamiyordu. hoca dua okumaya başladı köpekler yavaş yavaş dağılmaya başladı yol sonunda açılmıştı yola koyulduk. giderken bazı şeyler ters gidiyordu arabadan tıkırtıları geliyor farlar yanıp sonuyor gittigimiz yoldaki lambalar açılıp kapanıyordu. arabanın ibresi de arada bir sasiyordu. hoca arkadaşını aradı ve gelmek üzere olduğumuzu söyledi.eve 100-200 metre kala araba yavaşlamaya başladı. benzin bitmişti. yurumek zorundayız dedi hoca.
ama gideceğimiz yolda mezarlık bizi bekliyordu.

part 17

başka seçeneğimiz yoktu ferdi hoca evin etrafında kalmamamizi kaybedicek vaktimizin olmadığından söz ediyordu kalabalık ortamlarda belki musallatin azalacağını söylüyordu. yatsı ezaninin okunmasına 10 dakika vardı ormana doğru yol aldık. ormandan çıt ses çıkmıyordu bortu böcek sesleri bile yoktu nedense. ormanda yürürken bir çığlık sesi duyduk hoca dua etmeye başladı giderken bebek ağlama sesi gelmeye başladı bir bebek sürekli ağlıyordu dua ediyorduk fakat ses kesilmiyordu yatsı ezanı okunmaya başladı ve ses aniden kesildi. yolumuza devam ettik.cep telefonlarinin flashlariyla onumuzu görebiliyorduk. şehir merkezine ulaşmamız yaklaşık 3 saatti. hoca sürekli dualar okuyordu kutuyu yanımıza almıştık ama hoca kapağını kapatmıştı. yolu yariladik dedem çok yorulmuştu 5-10 dakka dinlenmeye karar verdik.1-1.5 saat sonra şehir merkezindeydik. gözüm bir ağaca takılmıştı agacin üzerinde bir kedi duruyordu ve gözleri inanılmaz bir şekilde ışık saciyordu.ay ışığı tam kedinin üzerine vuruyordu. kedinin gözleri gittikçe kırmızı bir hal almaya başladı ferdi hocaya döndüm ve agacin üzerinde bir kedi olduğunu söyledim. hoca gösterdiğim ağaca baktı ve hemen yola koyulmaliyiz dedi.

part 13

tam evden çıkacakken hoca muskanin üzerimde olmadığını fark etti bana muskanin nerde olduğunu sordu ben cikartmadigimi soyledim. hoca tekrardan acele etmeliyiz kaybedicek bir dakikamiz bile yok dedi. ferdi hocanin arabasına bindik. gömleğinin cebinden bir muska çıkarıp bana verdi al bunu boynuna yak dedi bende dediğini aynen yaptım. muskayi taktigimda rahatliyor ve huzur buluyordum.bu sefer arabada enteresan şeyler olmuyordu. yolda ne köpek nede başka birsey vardı. dedemin evine geldik. dedem hocayı kutu olan odaya goturdu. beni odaya almadılar. benimde karnim tekrardan acikmisti. kahvaltıda pek birşey yememistim. buzdolabında atistircak birşeyler var mı diye bakacaktim. buzdolabının kapağını açtığımda köpek leşi vardı. korkarak bizimkilerin yanına koştum. kapıya deli gibi vurup bağırıp cagirdim. ferdi hoca : noldu evladım dedi buzdolabında köpek olusu olduğunu söyledim. mutfaga gittiğimizde ferdi hoca dua okuyarak buzdolabının kapağını açtı. köpek leşini eline eldiven geçirerek bir posetin içine koydu. beni mutfaktan çıkardılar. köpek leşi dondugu için pek koku yapmamıştı.ama dışarı çıkardığımizda etrafı iğrenç bir koku sardı. ferdi hoca poseti diğer hocaya verdi ve uzaktaki copluge atmasıni söyledi.bu sefer kutulu odaya benide aldılar. hoca kutuyu açmaya calisiyor ama bir türlü acamiyordu. kutuyu dedem aldı ama oda acamadi. yaklaşık 5-10 dakika kutuyu açmayi denediler ama başarısız oldular. diğer hocada bir türlü gelmek bilemedi.

part 43

cinlerin onlara birşey vadettigini söyledi. dedemin olmesini saglayanda onlarmis. dedemin mezarına geldik. mezarini actik ve muskayi aldık.bu muskanin neden bu kadar önemli olduğunu sordum hoca bana dönerek:deden zeki adamdır. senin 2 muskani nolur nolmaz diye yanına almış. diğer muskalarin kaybolma sebebi de ferdiydi eğer bu muskada onların eline gecseydi senide kaybedicektik dedi. ferdi zutu dedemide benide kandirmisti.

part 44

hocaya nereye gittiğimizi sordu güvenlik açısından şehir dışına çıkmamız gerektiğini söyledi. dedemin dediklerini düşünüyor ve gözyaşlarımı tutamiyordum. hoca bana herşeyden kurtulacağımı ve bunların onların yanına kâr kalmayacagini söyledi. hoca muskami istedi ve içini açtı. içinde Arapça şeyler yazıyordu. okurken sürekli besmele çekiyor nas suresini okuyordu. okurken çok terliyordu. hocaya ne yazdığını sordum. bana cinlerle anlaşma yaptıkları metni yazmışlar dedi.

Beyler sarjim kalmadı disaedayim gelince devam edicem sukuları ve rezleri ekgib etmeyin

part 6

dedemin arkasında kırmızı gözlü birisi vardı sadece gözleri görünüyordu ben bağırarak:dede arkanda birisi var dedim. dedem panik yapmadan ışığı açtı ışık açıldığında yerdede dedemin arkasindada kimse yoktu. dedem yaşadıklarımı annem ve babamla söylemedi onların bilmemesi onlar için en iyisiydi.bu olaydan zarar görmelerini istemiyordu. dedem hocanin evine gidelim evladım bakalım orda rahat uyuyabilecekmiyiz dedi. dedem hocayı aradı hocada bizi evine çağırdı. dedemle arabaya bindik fakat el freni bir türlü assagi inmiyordu dedem besmele çekti ve ya Allah dedi el freni assagi inmişti yola koyulduk dedem hızlı gidiyordu.bi anda önümüze siyah bir köpek çıktı. dedem frene asıldı ama çok geçti köpek olmuştu. inip köpeğe baktık ama canli değildi. dedem kendini suçlayarak arabaya bindi.ben arabanın yan aynasindan arkaya baktığımda köpek yoktu hemen dedeme söyledim geri geri gelmeye basladik. arabadan inecekken bi anda kapılar kendiliğinden kitlendi ve araba istop etti. dedem arabayı çalıştırdı kilitler çalışmıyordu camları actik kapıyı öyle actik dedemle köpeğin olduğu yere baktık yerdeki kan duruyordu ama köpek yoktu. arabaya giderken arabanın yakınından köpeğin inleme sesi geliyordu arabaya geldiğimizde ses falan yoktu korka korka hocanin evinin yolunu tuttuk.
hocanin evine geldik kapı kendiliğinden açıldı hoca evin camından bize bakıyordu elinin işaret parmağıyla arkamizi gösterdi

part 23

odaya girdim. hoca yine birtakım dualar okudu. gelin diye bağırdı.bu sefer odaya 5 tane beyaz çarşaflı birileri girdi. artık bunlar bana korkutucu gelmiyordu. hocaya bunların ne olduklarını sordum. hoca bana onlar iyi cinler benim arkadaşlarım ve bize yardımcı olmaya geldiler dedi. hoca bunu deyince içimi yine bir korku saldı. önceden yaşadıklarım aklıma geliyordu. gölgeleri yoktu ve mumun ışıkları bi yükseliyor bir alcaliyordu. hepsi oturmuş gibiydi ama bedenleri havada duruyordu sanki yere degmiyorlardi. hoca yine kağıda Arapça birşeyler yazıp iyi cinlere verdi karşılıklı yazılar veriyorlardı birbirlerine. ferdi hoca:evladım bu işin içinde sadece kutu değil buyude var çok kuvvetli bir büyü yapılmış ve peşinde çok kuvvetli bir ifrit varmış dedi. ifritin ne olduğunu hocaya sordum ferdi hoca en güçlü cinlerden dedi. mesele çok ciddiyim. hoca yine kağıtlar verdi ama daha fazla bilgi alamadı. yarın yeni bir şey deneyecegiz dedi.

part 39

aglamami durduramiyordum ferdi hoca bana bakarak:dedenin öldüğünü su anlık annen ve babandan saklamaliyiz dedeni köye gomelim. cenaze namazını kıldıktan sonra bizim eve donmeliyiz dedi. hocanin dediğini dinlemek zorundaydım. elimden bir şey gelmiyordu. dedemi köye gomup cenaze namazini kildiktan sonra hocanin evinin yolunu tuttuk.eve geldiğimizde bugünlük çok yorulduk yatıp dinlenenelim dedi. uyumaya gittim.10 dakika yatakta kivrandim musallat olayı etkisini gostermemisti. uyuya kalmisim. rüyamda dedemi gordum dedem bana sürekli:ferdi hoca ve yanındakiler seni kandırıyor evladım. seni kandırıyorlar dedi ve bunu 3 defa tekrarladı. uykumdan ter içinde uyandım.

part 40

dedemi gormemi ve bu sözleri yaşadığımız olaylara bagladim kafami tekrar yastığa koydum ve yine uyumus. rüyamda tekrar dedemi gordum aynı cümleleri soyledi fakat cümlesine şunları da ekledi:benim tanıdığım bi hoca seni bulacak. onunla birlikte mezarima gelin beni olduğum yerden çıkartın ve cebimdeki diğer muskayi yanınıza alın o sizin için çok önemli dedi.

part 14

30 dakka olmuştu hoca gelmek bilmedi. ferdi hoca bizide yanına alıp diğer hocayı bulmak için çöplüğün oraya gittik hoca çöplerin oraya yerde uzanmış bir şekilde yatıyordu. yanına gittimizde koluna kanla Arapça birşey yazılmıştı hoca bunu kağıdına not etti. dedemle ferdi hoca diğer hocayı alıp dedemin evine gectik. kolonyayla hocayı uyandırmaya çalıştık. hoca korkarak uyandi ve gidin gidin diye bağırmaya başladı. ferdi hoca:sakin ol geçti diye hocaya 2-3 defa söylendi. dedem hocaya bir bardak su getirdi. ferdi hoca:noldu sana ne yaptılar diye sordu. hoca suretlerini hatırlamadığını ama Arapça birşeyler söylediklerini söyledi. hoca kağıdı açtı ve burada kutuyu açmayin yazdıklarını söyledi. neden kutuyu acmamizi istemediklerini anlayamamistik acaba bizi kandırmaya mi çalışıyorlardı yoksa ciddilermiydi bir türlü cikaramiyorduk

part 16

kutunun içinden bir sürü resim çıktı dedem bunun anneannemin resimleri olduğunu söylemişti. hoca resimleri eline aldığı gibi kapılar açılıp kapanmaya çok şiddetli rüzgarlar esmeye etraftaki kağıtlar ucusmaya başladı. hoca Ya Allah diyip duruyordu. diğer ferdi hocada sürekli dua okuyordu. camin önünden geçen siyahlı kişiler görüyor camlarin perdelerin hisirtilarini duyuyorduk.ev birden sallanmaya başladı sanki deprem oluyordu can havliyle kendimizi dışarı attık. dışarı çıktığımızda kapılar kapanmisti.ev falanda sallanmiyordu sorun şuydu ki arabanın 4 lastiği de patlamisti. dedem yedek lastik varmı diye sordu hoca hayır dedi. telefonumu çıkardım ama hat çekmiyordu.(dedemin evi köyde bu arada)hocalar ve dedemde telefonunu çıkardı. onlarinkide çekmiyordu. akşam ezani okunmuştu. ferdi hocaya eve gidelim yarın işin çaresine bakarız dedi dedem ferdi hoca:o eve bir daha girersek çıkma şansımız yok dedi. şehre inmek zorundaydık ama bunun için deli olmak gerekiyordu çünkü şehre inmek için ormandan geçmek zorundaydık