-
51.
+3SAAT 4.20 Ye yakın devam ediyoruz. Hikayeyi keske haftasonu yazsaydim. Daha rahat bir zaman da okurdunuz. Hikayeyi bitirdikten sonra tatil zamanlarinda yine atabilirim. Okudugunuz icin sag olun devam edecegiz...
-
-
1.
0Yaz gelsin, okuyoruz
-
1.
-
52.
+3Komutan cümlesine devam etti
Aldığımız istihbarat raporlarına göre sizi Theodor adlı bir mekandan alacaklar. Hüv sizi oraya zütürecek ve siz dönene kadar da oralardan uzaklaşmayacak.
Simenzss, toplantı bitmesine yakın ve ya bittikten sonra herkes dağılmadan durum raporunu bildir ki yapacağın hamleyi söyleyelim. Öğrenebildiğin kadar bilgi öğrenmeye çalış. Son olarak
Çantanda ki Semih'in verdiği defteri aç. Defterin sondan bir önceki sayfaya yapıştırılmış minik bir kese var. Kese hakkında bilgiyi size Hüv verecek.
Anlaşılmayan bir şey var mı?
Yok, anlaşıldı komutanım diyerek aramayı sonlandırdık.
işte şimdi tam anlamıyla
operasyon
başlamıştı -
53.
+3Eylül de giyinmişti
Görevli biz çıkmadan bu siyah çantaları da alın dedi. Normal bir çanta gibi görünse de aramalardan içi gizlenerek geçebilecek bir çanta, ayrıca ikinizin çantasına da ilk yardım seti koydum, kolay gelsin dedi.
Teşekkür edip çıktık
Bu işlerle meşgul olurken savaş durumunun stresi azcık olsa da üstümden gitmişti. Ama attığımız her adım Kudüs'e ve Bizi bekleyen Varlıklara zütürüyordu.
3. Kata çıktık ve görevi aldığımız odaya girdik.
Tam zamanında dedi komutan
Araç da hazırlandı
ben aracın bizi nereye zütüreceğini düşünürken
komutan beynimi okumuşcasına Araç ile hava limanına gideceksiniz, oradan da Kudüs yakınlarında ki Ürdün ülkesinin başkenti olan Amman şehrine gideceksiniz dedi.
Oradan sonra da göreviniz tam anlamı ile başlayacak.
Komutanım, hiç bir türlü eğitim almayacak mıyız? -
54.
+3Parmağı ile kabinleri gösterip orada giyinebilirsiniz dedi.
Eylül halinden memnun ve hevesli görünüyordu ki hiç oyalanmadan kabine girdi.
Bende yandaki kabine girip paketi açtım.
Telsiz, askeri elbise ve Kudüs'de tercih edilen giysiler, gözlük ve kulaklık çıkmıştı. Hiç biri kalitesiz bir şeye benzemiyordu ama ne giyeceğimi çözememiştim
Eylülün kabini yanımdaydı çok bağırmadan
Hangisini Giyeceğiz ??
Askerli olanı giy dedi.
Eylül çok doğal ve samimiydi yeri geldiğinde ciddi de olursa yeme de yanında yat denilebilecek birisi.
Askeri giysiyi giydim telsizi ve kulaklığı aldım, Kudüs'de giyeceğim giysileri de poşete koyup çıktım kabinden -
55.
+3Issız bir yerde ışıl ışıl bir yere gittik.
Bu arada yakınlardan gelen silah ve patlama sesleri de dikkatimi de çekiyordu.
Theodor Herzl siyonizmin kurucusu, israilin babası
Hüv benden bu kadar, yakında tekrar görüşeceğiz, dikkat edin dedi ve gitti.
Eylül ile binaya gittik
Tek katlı aydınlık bir binaydı. Kapıyı tıklattım
Kameradan kim olduğumuza baktıktan sonra kapı açıldı.
Kapıyı açar açmaz karşıma yahudi sembolleri çıktı.
Duvarlarda özel simgeler ve semboller olan bir odadaydım.
Bir sandalye vardı ve bir kapı daha vardı.
Ben oturdum, Eylül de yanımda ayakta durdu. Öyle yapmamızı istediler -
56.
+3( Hikayenin %60ına geldik. Büyük ihtimal yarın bitireceğim, buraya kadar okuyan herkese teşekkür ederim. Bu akşam ara verince Diğer hikayelerime de bakmak isterseniz .` simenzss başlığında bulabilirsiniz. Taşınmayla değişen hayatım hikayesini öneririm eski bir hikayem. Tam hızla devam ediyoruz.)
Ve sol tarafta büyük olmayan siyah bir ekran vardı. Ekranda bir anda dakika sayar açıldı.
16 dakika sonra
Sessizlik bir anda bozuldu ve
Sanki yüzlerce arabanın sesini duydum.
Zaten öyleymiş...
16 kere korna sesi duyduk ve dışarı çıktık.
50 den fazla araç yola dizilmişti
Eylül şaşkınlığını belli etmemeye çalışıyordu.
Ben göreve başladığımızdan beri duygularımı kapatmıştım.
Evet düşünecek çok şey vardı
Cevap arayacak da çok şey fakat
1 hatam ile kıvılcım Türkiye'ye sıçrayabilir
ve ülke zamanla alev alev olabilirdi.
Ortalarda bir aracın kapısı açıldı
kimseden bir ses çıkmıyordu -
57.
+3Uçaktan inip, eşyalarımızı almaya gittik. Eylülün de benim de giysim de değişik bir amblem vardı. Bu amblem ne işe ve ya bir işe yarayacak mıydı?
Eşyalarımızı da aldıktan sonra Hava limanından çıktık.
Kahverengi bir cipin önünde güneş gözlüklü, bir kadın duruyordu.
Giysilerimizi görünce gel dermiş gibi bir el işareti yaptı.
Yanına gittik ve Kudüs'ü bilir misin diye bir soru sordu.
Bu şifreli sözcüktü, Defterin ilk sayfalarında bizi tanımaları için bu soru sorulacaktı.
Ve bende bana söylenen cevabı söyleyerek Bileceğim dedim.
Karşımda ki gülerek atlayın araca dedi.
Çalıştırdı ve sürmeye başladı
Bana şimdilik Hüv Diyebilirsiniz
Bu operasyonda siz ikinize yardımcı olacağım.
Ve ya olmak zorundayım,
neyse ki işimden memnunum.
Kudüs buradan 255 kilometre uzakta, 4 saate yakın bir yolculuk yapacağız dedi -
58.
+3EDiT : Bu hikaye 500 şuku Hak ediyor AMK
sonunda biri böyle konulu hikaye yazıyor rezerved -
59.
+3Defterde her türlü durum için detaylı bilgiler de verilmişti. Dış kabı ve içinde ki bazı sayfalarının günlük gibi görünmesi de klişe belki de işe yarayacak bir tasarlama olmuştu
Eylül ise kulaklığı ile bir şey dinleyip not alıyordu. Eylüle ne dinlediğini sorunca Yiğidin verdiği sesi dinliyorum. Defterde anlatılmayanları sesli ve ayrıntılı anlatmış dedi.
Eylül çok ciddi bir şekilde notlarını alırken ben de dikkat ederek defteri okuyordum.
Son günlerde dünyadan da çok haber alamamıştım. Savaş daha da şiddetlenmiş, başka ülkeler de dahil olmuş olabilirdi.
Yemekler de servis edildi ( uçak kısmını daha uzatmak istemiyorum)
Ve Amman şehrine varmıştık -
60.
+2Komutan
Kudüs şehrinin tamdıbını Hristiyan örgütler işgal etti. Orada şu an bir sıkı yönetim ve savaş durumu var. Bir kaç saat sonra çok büyük bir konvoy ile en önemli liderleri gelecek . Bu gelecek kişiler tam olarak kim bilmiyoruz, Örgütün mü lideri yoksa daha derin toplulukların mı lideri bilemeyiz.
Bir toplantı yapılacak, ve sen ile Eylül'ü yahudi bir iş adamı biliyorlar -
61.
+2Bir otelde ertesi günün öğlesine kadar dinlendik. Ve Toparlandıktan sonra otelden çıkmadan Komutanı aradım.
Komutanım, işimize yarayacak, gerçek amaçlarını anlamamızı sağlayacak, çok önemli kayıtlar elimize geçti. Eylül şu an tüm kayıtları ve sesleri size atıyor dedim.
Attıklarınızı rütbesi en yüksek olan ve önemli kişiler izleyip sana yeni görevini vereceğiz dedi ve aramayı sonlandırdık.
Eylül o geceden beri donup kalmıştı, yarım saat boyunca onla pgibolojik bir konuşma yaptım daha iyi hissetmesi için
ardından Komutan beni aradı
aramayı açar açmaz çok telaşlı bir ses haliyle Simenzss dedi -
62.
+2Dışarı çıktıktan sonra herkes arabalara bindi. Bizde bindik
Öne oturan konuştu
bizim yapacağımız bir şey kalmadı
artık sadece savaşacaklar dedi.
fakat o binadan 3 büyük tahtta oturanlar çıkmamıştı
iblis, Deccal ve Siyonistlerin lideri içerideydi.
Hiç bir araba onları beklemeden gitti
bizim olduğumuz araçta harekete geçti.
Giderken arkama dönüp binaya baktım
pencerelerden bile görebiliyordum içeride ki alevler parlayıp sönüyordu.
Eylül ile beni Theodor'da bıraktılar.
Ve tüm arabalar gittikten sonra
biraz uzakta bir cipin farının yanıp söndüğünü gördüm.
Galiba bu kişi Hüv dü
Koşarak yanına gittik.
Hüv sabah olmak üzere ne yaptınız bu kadar dedi
şaşkınlıktan video ve ses kaydını durdurmayı bile unutmuştum.
durdurduktan sonra
Eylül ile koltuklara oturup soluklandık.
Hüv tekrar sordu ne oldu be bu kadar diye
Ben soluklanarak kaydettiklerimizi izleyince anlarsın dedim.
Ve Amman şehrine geri döndük -
63.
+2Ve diğeri benim anlayamadığım bir şekilde konuştu
ardından tüm ateşler söndü.
meşale yakmaya çalışsalar yakamıyor
lambalar da çalışmıyordu.
ve o an beynimde bir şeyler hissettim bunlar anlatamadığım şeyler
biri beynime girmiş konuşuyordu sanki.
Ortada ki büyük ateş kendiliğinden yandı ve En büyük tahttaki toplantı bitmiştir dedi.
Herkes sıra sıra dışarı çıktı
dediklerine göre
artık savaş vaktiydi? -
64.
+2Saat akşam 9 olmuştu.
Kudüs'e varmamız ile sessizlik bozuldu.
Bağırışlar ve herhangi bir vurmalı çalgıdan çıkan sesler
Kudüs kapkaranlıktı sadece
yolun kenarlarında ki
elinde meşaleler olan büyük kalabalıktan başka bir ışık yoktu.
Arabalar da farlarını kapatmıştı
Bu atmosfer karşısında ne yapacağımı şaşırmıştım.
Rüyada gibi bu değişik ortamlara ses çıkarmadan devam ediyorum.
Kudüs şehri yakınlarında ki bir tepeye çıktı tüm arabalar. Tepede cumhurbaşkanlığı sarayı gibi büyük, ve çok da lüks görünen çevresi duvarlar ile kaplı bir bina vardı.
Tüm arabalar park edildikten sonra en öndeki araçtakiler aşağı indiler
ve binaya girdiler.
En arkaya kadar sıra sıra böyle devam etti.
Bizim de inme vaktimiz gelince
Eylül ile birbirimize baktık ve derin bir nefes alarak
aşağı indik. -
65.
+2Tarihte görülmüş en büyük vazifeyi yapmaya hazır mısın Türk Askeri !
Gökleri titretebilecek bir ses ile
HAZIRIZ !
Ölmeye bile Hazır mısın Türk Askeri !
HAZIRIZ!
Karşımızda olan ucubelere tarih boyunca ne kadar şans versek de hiç bir zaman değişmediklerini hep aynı hasta ruhlu kişiler olarak kaldıklarını gösterdiler.
Ama o Mahlukların zulmü artık bitecektir.
Yıllar önce Sahte cihat yaparak Siyah islam sancağı ile katliamlar yapan örgütün artık doğru olanları geldi. Hz. Mehdi ve Hz. isa ile Deccal'e karşı islam sancağı altında birleşen ordu kurulmuştur.
Bizim tarafımız nettir
Yüz yılın intikdıbını alacağız
Ve dünyaya tekrar adaleti, huzuru, barışı yayacağız. -
66.
+2Diğerleri şaraplarını içerken ben ses kayıt cihazını aktif etmiş ve giysimdeki amblemin üzerinde ki gizli kamerayı da çalıştırdım. Bunlar da okuduğum defterde yazıyordu.
Sıra en büyük tahta oturana geldi. işte bugünün asıl önemli konuşmasını o yapacaktı.
Ayağa kalktı ne eli ne yüzü görünüyordu.
Bugün diye başladı
Biz Siyonistlerin, yüz yıllardır beklediğimiz, ulaşmaya çalıştığımız kutsal bir gündür.
Biz çok uğraştık, kurucularımızdan en altımıza kadar elimizden geleni yaptık
Vaat edilmiş toprakları almak için
sapıtmış Hristiyan milletleri kullandık
cahilleri kullandık
güçsüzleri kullandık
Bunların, Kullanılmayı ve ezilmeyi hak ettikleri, israil oğlu olmadıkları için aşağılanmaları gereklidir.
Evet, hazırlığımızı yaptık
Her milleti uyutmuşken biz
bir salise bile uyumadık.
Her zaman çalıştık ve gayret ettik.
Kendi yazdığımız senaryoyu onlara oynattık.
Artık! Seni bekliyoruz!
Yeni dünya düzeni için
Büyük israil için
Yahudilerin Hükmü için
Ahlakın olmadığı, Paraya tapıldığı bir düzeni ortaya çıkarmak için
Seni bekliyoruz -
67.
+2GELDiM BEYLER DEVAM EDiYORUZ
-
68.
+2içeri girenler sol sandalyelerden sağ tarafa doğru oturuyordu. Eylül ve ben oturduktan sonra 16 dakika daha bekledik.
16 dakika geçmesi ile salona herkes toplanmıştı.
Menoranın da ateşi yakılması ile
Tevrattan, Tanahdan ve Kabalanın okunmaları ile toplantı başlamıştı.
Her bir sayfa okudukça salondaki her bir kişiye altın kadehlerde şarap veriliyordu.
16 kere 3 kitaptan 16 sayfa okundu.
Ve herkes kadehleri kaldırıp
Kutsal Hesap günümüz gelmiştir dediler -
69.
+2Kapıda bizim giysilerin siyah halini giymiş birisine diğer içeri girenler gibi altın parayı verdik ve başını öne eğip buyur işareti yapması ile dev kapıyı açtı.
Bir anda gözlerimiz bembeyaz olmuştu. içerisi devasa bir şekilde büyük ve aydınlıktı. Gözüm kendine gelince etrafa bakmaya nereden başlayacağımı bile karar verememiştim.
içerisi şöyleydi;
Kapıyı açıp içeri girdikten sonra beyaz aşağı inen bir merdiven ile karşılaşıyorsun. ( Alt kata inmiyor sadece alçalıyor) Ve tam düz olmayan sandalyeler ve masalar, ortada dev bir ateş, ateşin karşısında diğer sandalyelerden farklı her biri birbirinden yüksekte olan 16 sandalye,
ve 2 eşit boyda , ortalarında ise en büyük taht vardı.
Duvarlar, zemin beyaz renkte, işlemeler altın sarısı rengindeydi. Ve kapıyı açar açmaz en büyük tahtın arkasında çok büyük bir Davud yıldızı simgesi duvardaydı.
Anlatırken bile çorba oldu diyebilirim ki o anda düştüğüm hayreti düşünün.
Son olarak en büyük tahtın sağında ve solunda menora vardı -
70.
+2Bu hikaye 500 şuku hak ediyor amk
başlık yok! burası bom boş!