0
16 sene önce başıma gelen dost kazıklı olayım. Kısaca anlatıp bitircem.
O zamanlar 1.sınıfa yeni başlamıştım. Okulun hizmetliside bizim köylüydü. Adam tenefüs zamanı kantinden 3 simit 3 poça ve 2 meyve suyu getirdi eve gidene kadar acıkmayayım diye. Ulan zaten pire kadar birşeyim nereme sığacak o kadar nimet gözünü sevdiğim. O zamanlar bunları düşünemedim. Beslenme çantamı hiç açmadan direk gelen nimetlere yumuldum. Kıtlıktaymış gibi tıkındım hepsini. Karnım tıka basa dolmuş yerimden kalkamıyordum.
Neyse derse girdik aradan bi 15 dk geçmeden midem bulandı ve ağzımı sol elimle kapatıp 'ıııhhh ıhhhhhh' şeklinde hocaya işaret ettim ve hemen lavaboya gönderdi. Bende koşarak lavaboya gittim ve hemen tuvalete kustum. Yediklerimi neredeyse bütün olarak son yolculuğuna bıraktım. O arada bi tane çocuk göndermiş git bak gerçekten kusuyormu diye. O zamanlar hızlı dönemlerim olduğundan güvenemiyordu hoca. Gelen çocugun ismide kaan.
Ben kustuktan sonra arkama döndüm bu ipneyi gördüm ve hemen birbirimize bakarak gülmeye başladık. Bi yandan gülüyorum bi yandan elimi yüzümü yıkıyordum. Yüzümüze gülüp arkamızdan ihanet eden ipne kaan. Bu pekekentte benden önce gidip hocaya kusmadığımı, yalan söylediğimi söylemiş.
Ulan sınıfa bir girdim, girer girmez hoca cetvelle bana bir girişti ama öyle böyle değil. Elim, kolum kıpkırmızı oldu. Tazmanya canavarlı yakalığımı çıkarıp zırlaya zırlaya derin nefes alıyordum. Güya yalan söylemişim. Ulan 10 kilo kustuk el insaf. Zaten 30 kiloydum 20 kilo kaldım hala bana kusmadın diyorsun.
Sonradan öğrendimki bu huur kaan yalan söylemiş. O günden sonra sogudum zaten ipneden. istanbul dan gelmiş züppe nin tekiydi hıyar. Bende yediğim dayakla kaldım. Hala unutmadım seni huur kaan. Burdaysan bi adım öne çık pekekent.