-
8.
0Az biraz bilgi sahibi olun istedik
-
7.
-1Tamam lan yazmıyom züt laleleri sizi...
-
6.
0Bu tarihten itibaren Türkiye'de seçilen şehirlerden uzak ancak tren yollarına yakın tarıma elverişli 21 bölgede köy ilkokullarına öğretmen yetiştirmek üzere açılmıştı. Öğretmenler köylülere hem örgün eğitim verecek, okuma yazma ve temel bilgileri kazandıracak hem de modern ve ilmi tarım tekniklerini öğretecekti. Öğretmenler gittiği yörelerde bilinmeyen tarım türlerini de köylülere öğretecekti. Kitaba deftere dayalı öğretim yerine iş için, iş içinde eğitim ilkesi tatbik ediliyordu. Her köy enstitüsünün kendisine ait tarlaları, bağları, arı kovanları, besi hayvanları, atölyeleri vardı. Derslerin %50'lik bölümü temel örgün eğitim konularını içeriyordu. Geri kalanı ise uygulamalı eğitimdi.
-
5.
0Hasan Ali Yücel'in Eğitim Bakanı olmasıyla Köy Enstitülerinin yasal bir çerçeveye sahip olması ve fiilen Türkiye'ye yayılması yönünde adımlar başladı. 1940 yılından başlayarak, tarım işlerine elverişli geniş arazisi bulunan köylerde veya onların hemen yakınlarında Köy Ensititüleri açıldı. 19 Haziran 1942 tarih ve 4274 sayılı Köy Okulları ve Enstitüleri Teşkilat Kanunu ile enstitü yönetimlerinin “köy eğitimi ile ilgili görev, yetki ve sorumlulukları düzenlendi.
-
4.
0lk öğrencilere coğrafya, tarih, hayat, yurt ve ziraat bilgilerini de kapsayan bir eğitim verildi. 1935 yılında ilköğretim Genel Müdürlüğü'ne getirilen ismail Hakkı Tonguç'un çabalarıyla eğitmen kurs programı 1936 yılında yapıldı. Sonuçlar olumluydu. Tonguç hazırladığı raporda bu sonucun olumlu olmasını sağlayan faktörlere yer verdi. Köy dışarıya kapalıydı, dıştan gelen şahısları köylüler benimsemiyordu. Köyün çağdaş eğitim biçimlerine ve bilgiye açılması için köylülerin kendinden bilecekleri şahısların burada görev alması daha etkili oluyordu. Yeni bir tip okul, program ve yeni bir tip öğretmene ihtiyaç vardı. işte o öğretmen tipi Köy Enstitülerinin ilhamı oldu.
-
3.
0Halid Fikret Kanat, "zorunluluktan değil, kendi isteğiyle köylere giderek eğitim verecek 'köye göre öğretmen' yetiştirme" fikri üzerine çalışmalar yapıyordu. Mustafa Kemal Atatürk de aynı fikirdeydi. Askerliğini çavuş ve onbaşı olarak yapmış, okuma yazma bilen kişilerin 7-8 aylık bir formasyon eğitimi almasını, mezun olanların "eğitmen" sıfatıyla köylere görevlendirilmesini teklif etti.
-
2.
0Gerçi 1924 yılında Anayasa'ya ilköğretimin "her Türk vatandaşı için zorunlu ve devlet okullarında parasız" olduğuna yönelik bir kural konulmuştu ama 1935 yılında bile köylerde okullaşma oranı yüzde 25 dolayındaydı.
-
1.
-1Peşin peşin edit: Söz konusu içerik "Onedio"'dan sağlanmıştır.
1923 yılında Cumhuriyet kurulduğu zaman, Türkiye'nin nüfusu yaklaşık 13 milyon kişiydi. Nüfusun yüzde 84'ü köylerde yaşamaktaydı. 40 bin köyün 38 bininde hiçbir okul bulunmuyordu. Nüfusun sadece yüzde 10'u okur yazardı. Çalıkuşu romanında bahsedilen köylere gidip orada eğitim verecek gönüllü öğretmen sayısı son derece azdı. Normal olarak insanlar şehir hayatını bırakıp taşraya gitmeyi, buranın zor koşullarında eğitim vermeyi tercih etmiyorlardı. Zaten gitseler de, okul ndıbına eğitim verilebilecek bir altyapı da yoktu.
-
hakikimall vardi aga be
-
cok konusma wow girlcik
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 26 11 2024
-
ramstein nobete misin
-
ulan birfoto atsan nolur
-
videom yuklenmiyo sozluge
-
hayatımda hiç bir kız bana bakmadı
-
29 11 2024 cumaya gelmiyenlerr
-
pümberte abim
-
adam filistindeki çocuklara bile acımıyor
-
anada
-
allahtan başka tanrı olmadığına
-
strs nobetleri
-
wow girl nude bir fotonu pm kutuma
-
pehh yine akşamı ettik pehh 25 11 2024 19 05
-
böcek eti yiyceksiniz nakit para kulanmıcaksınız
-
hani inci disk yanınca 2020 ye ışınlandı ya
-
nıdya
-
yıldırım ataç
-
noyfa
-
ulob
-
kadinlar niye içine alıyor
-
ırğa
-
namayıda
-
birgün ateist hocaya hoca hoca ben
-
bana 10 yıl önce bir o çocuğu
-
zalinazurt ablana selam söyle
-
aylatna
-
nivtra
-
inci puan ne gibeme yarar zaten
- / 2