aslında herşey kurban bayramından 4 ay önce başlamıştı. haberlerde gördüğüm kadarıyla inekler, koyunlar,develer kısacası kurban olabilecek bütün hayvanlar farklı davranıyordu.

bunun nedeninin ise kurban olackları için sevindikleri olduğunu söylüyorlardı

pek inandırıcı gelmesede üzerinde fazla durmadım.

4 ay sonra:
alarmın sesiyle kaltım evet bu gün bayramdı hemen gidip elimi yüzümü yıkayıp abdestimi aldım.

üzerimide değiştirerek babam, eniştem,dedem, dayım ve 2 erkek kuzenimle yola çıktık.

kuzenimin biri 17 diyeri ise 12 yaşındaydı ben ise 16 yaşımdaydım.

dayım doktordu. babam ise emekli subay plot.

konuşarak eylenceli sohpetler içinde camiye vardık. bayram namazımızı kılıp eve geri dödük. kahvaltı falan derken vakit su gibi geçiyordu.tv de ise hayvanların ordan oaraya koşuşturduğunu bu konuda dikkatli olunması gerektiğini yazıyordu.

keşke kendimi kandırmasaydım diyorum hayvanlar kurbanbayramı için neden sevinsinki gerçekten o televizyona inandığım için kendimden nefret ediyorum.

malzemeleri bahçeye indirip baçede bir ağaca bağlıı olan ineğe baaktığımda gözleri bir farklı bakıyordu sanki.

sıra ineği kesme işine gelmişti bunu babam yapıyordu genelde. nede olsa acıma dutygusu fazla yoktu babamda.

dizlerini kırmış. gözlerini faltaşa gibi açmış ineğin boynuna bakarak elini havaya kaldırıp uçağın sivri tarafını ineğe doğru çevirdikten sonra birden saplayıp kırt diye boynunu kesiverdi.

ildefa duyduğum bir sesle inek hooooommmmm diye bağırdı gerçekten biraz korkmuş ve tansionum düşmüştü. bayılacak gibi oldum. kanı tahmin etiğimdn daha koyuydu.

kuzenlerle gülüp eylenirken bayram harçlıklarımızla torpil aramaya karar verdik. aklımdaki fikir ise evdeki benim eski termos suluğumun içine 100 adet torpil barutu döküp üzerine bolmu bol kolanyalı bir pamuk koyup onun üzerinede hani şu hem patlayıcı hemde gübre olarak kullanılan bi gübre çeşidi varya heh ondanda bayabi katarız termosun en altındanda bir çiviyle delik açıp ftil koyarız diye düşündüm. kuzenim ise bu fikri çok beyenmişti.

gülüp eğlenerek bakkala doğru ilerledik. kuzenimle tam 5 kutu torpil aldık.her bir kutunun içinde 100 adet torpil vardı. nasılsa bayabi harçlık toplamıştık. ardından eve gidip etlere falan yardım ettik. akşam üzeri tekrar dışarı çıkıp torpilleri hazırlmaya başladık termos bombayı yapımı bittiğinde saat akşam 6 ya geliyordu. belki yeekten sonra dışarı çıkarız diye tekrar markete gidip. 3lü çitos,1 litre pepsi, büyük boy çekirdek, ülkerçukalatalı gofret falan alıp gizlicwe eve zütürdük.

bunları sakladıktan sonra. saat zaten 7 olmuş yemek vakti gelmişti. yemeğimizi yedikten sonra dayım bizi çarşıya zütürmüş bizim cips kola işi yatmıştı.eve geldğimizde saat akşam 10 a geliyordu.

kuzenimle sabah erkenden ilk işimiz torpilleri patlatmak cips kola yapmak olacaktı ama hiçte hayal etğimiz gibi olmadı.

kuzenlerimle yer yatağıda yatıyorduk büyük kuzenim sol tarafımda,ben ortada , küçük kuzenim ise sağımda yatıyordu. yattıktan 1 saat sonra elektirikler gitmişti.
2 saat sonra siren sesleri uykumun içine giriyordu ama nedense hiç birimiz kalkıp bakmadı.tam saat gece 3 olduku 1 el silah sesi geldi arkasından 2-3 el daha .ambulans sesleride iyice armıştı tam yataktan fırlıyordumkiii.

içeriden ablamın çığlığını duydum. ardından annemin ve teyzemin. gerçekten çok korkmuştum.

benim babam biraz yaşlıydı eniştemde dede olma yolunda ilerliyolardı. sorunda burdaydı zaten. bünyeleri yaşlandıkları için zayıflamıştı.

odaya birden dayım daldı. çocuklar sesiz olun ve ben nedersem yapın. dedi

durun ben size konuyu anlatayım. hani o gün kurbanbayrdıbının ilk günüydü ve herkez o kestikleri kurbanların etlerinden yediler ya heh işte dünyadaki tüm hayvanlara farkında olmadan bir hastalık bulaşmış tam 4 ay önce ve bunu farkeden hiç olmamış.ama 4 ay içerisinde hastalık gelişerek son 2 ayda yaşlıların ölmesmuallak sebep olmuş ama bunu hiç kimse farkedememiş yaşlıların yaşlılıktan öldüler diye kayıtlara geçmiş.

ve kurbanbayrdıbının ilk gnü türkiyede herkez fazlasıyyla et tükketiği için özellikle yaşlılar o gece değişime uğradılar

hazır anlatmışken ablam, teyzem,annem, dedemin,annanemin, babamın ve eniştemin nasıl değiştiğni ve onları öldürmek zorunda kaldığımızıda anlatayım.

ablam seslere kalkıp babamın yanna gelirken yerde kan damlası izleri görmüş hepside mutfağa gidiyormuş biraz korkmuş tam mutfağın yanından geçerken ananemin masanın yanına çömelip derisi sarkmış bir şekilde her yeri kan olmuş. yerdeki etleri yiyormuş tamda ablam geçerken birden ayak seisne doğru hızlıca kafasını çevirerek bakmış ve ablamı görmüş.

ablamda tam osırada çığlık atmış.ve o değişime uğramış annanem ablamın üzerine gitmeye başlamış. ablamın ise korkudan dizlerinin bağı çözzülmüş hiç hareket edemiyormuşki annem gelip onun kolarındaki etleri yiyerek onunda dönüşmesini sağlamış.o sıradada teyzem ve annem sesleri duymuş ve koşarak koridora gelmeye çalışmışlar.tam odanın kapısını açmışlarkkii dedem babam ve eniştemin orda köşede çömeldiklerini etlerinin biraz parçalandığını derilerinin sarktığını görmüşler.

vee o an dedem babam ve eniştem annem ve teyzemide ısırarak onların dönüşmesini sağlamışlar.

öldüme kısmını daha sonra anlatacağım neyse kaldığımız yere dönelim.

dayım ilk olarak sakın ses çıkartmayın diyerek telefonunu çıkarttı
içinden iyi bir müzik sırası yaptı vee...

devam edecek...

beyler istek varmı istek amug duvara yazmayam amug